Geri Dön

Romantik ilişkilerde partnerler arasında yaşanan iletişim problemleri ve transaksiyonel analizdeki yaşam kurguları arasındaki ilişkinin incelenmesi: Genç yetişkinler üzerine bir araştırma

The investigation of the relationship the communication problems of the partners in the romantic relationships and transactional analysis of life scripts: A research about young adults

  1. Tez No: 618857
  2. Yazar: UMUT ERDEM
  3. Danışmanlar: PROF. DR. EMİNE DEMET GÜRÜZ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Halkla İlişkiler, Public Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2019
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ege Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Kişilerarası İletişim Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 150

Özet

İnsanın senaryosu doğduğu andan itibaren başlar. Hangi çevrede doğduğu nasıl bir anne babaya ait olduğuyla birlikte doğar. Şekillenme sürecinde ilk etkenler doğduğu çevre ve daha sonrasında kendinin oluşturacağı çevre ve ilk modelleri olan anne ve babasıdır. Herkes kendi senaryosunun senaristi, yönetmeni ve oyuncusudur. Filmin konusu doğduğunda belirlenmiştir. Sıra senaryoyu yazmaya geçer. Akılda kalan bir senaryo yazmak ise insanın kendini tanımasıyla mümkündür. İnsan aitlik hissiyle hayatına bomboş bir sayfayla başlar. Sayfaları yaşadıkları doldurur. İlk satırlarında ailesini anlatır, doğduğu çevreyi anlatır, onlardan öğrendiklerini yazar. Sonra devreye onlardan öğrendiklerini uyguladığı zamanların anıları girer. O noktada ise kendini sorgulama tanıma ve okey olup olmadığına karar verme durumuyla savaşmaktadır. Yaşam senaryosu bu şekilde şekillenir ve davranışlarda yaşamın pozisyonlarının tanımı olur. Senaryonun devamlılığı yaşam pozisyonları içinde yaşadıkları hissettikleri ve yapıp yapmadıklarıdır. Kendi dünyasını yaşamaktadır. Bazen çatışmalar olur, kavgalar olur, bazen de romantik komedi tadında yaşanır. Bazen de korkularla yüzleşilir. Bazen de fantastik hayallerin peşinde koşar. Hayatını kişi kendi şekillendirmektedir. Senaryonun içinde yer alanlar kişinin özetini oluşturur. Sen kimsin? diye sorulur ve kişi ben kimim diye sorar kendine. Hayat kendini arayışın hikayesidir. İlk sayfalar diğer sayfaların belirleyicisi olmaktadır. Çünkü insan ilk sayfalarını öyle bir benimsiyor, öyle kazıyor ki beynine ilişkilerinde, iş hayatında, aşk hayatında, yaşlılığında ve gençliğinde hep o ilk sayfada anlattığı şeylerin izlerini görüyor. Tanıdık geliyor ama çoğu kez nedenini sormuyor. Çünkü kimse sormadı. Sorduğu zaman ise senaryo artık finali hak ediyor ve yepyeni bir senaryoya geçiliyor ve yepyeni kurgularla hayat yeniden şekillendiriliyor. Birey hayatını daha farkındalıkla ve daha kendini tanıyarak yaşıyor. Söz konusu araştırma romantik ilişki içerisinde yer alan üniversite öğrencilerinin yapılan görüşmeler ışında hayatlarından ne istediklerini öğrenmeleri ve kendi farkındalıklarını artırmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda araştırma kapsamında genç yetişkinlere öncelikle aşk tutumları ve yaşam pozisyonları ölçeği uygulanarak aşk tutumlarının ve yaşamdan beklentilerinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Çiftlerle birebir yapılan mülakatlarda sorulan sorularla ise yetişkinlerin kendileri ve ilişkileri hakkında sormaktan çekindikleri, farkına varmadıkları konuların farkına varmalarını sağlamayı amaçlamıştır. Yaşam kurgularının ve kurgularını gerçekleştirme biçimlerinin iletişimlerine etkisi olup olmadığı gözlemlenmek istenmiştir. Aşk insanın karşına doğduğu anda çıkmaktadır. Çocukların ilk aşkı, ilk bağlandıkları kişi anneleridir. Ve sonrasında kendi oluşturduğu ya da zorunda kaldığı çevreye göre şekillenir. Rol aldığı birçok davranışı hayatına istemsizce yansıtır. Bu araştırma bu davranışların hangi durumlarda ortaya çıktığı üzerinde durmaktadır. Birebir yapılan görüşmeler ve alınan sonuçlar, farkındalık, yaşam senaryosu, yaşam kurguları ve aşk tutumları çerçevesinde irdelenmektedir. Söz konusu araştırma Ege Üniversitesi Genç Yetişkinlerinin romantik ilişkilerinde yaşamış oldukları iletişim problemlerinin transaksiyonel analiz çerçevesinde incelenmesini içermektedir. Bu bağlamda genç yetişkinlerimizin öncelikle aşk tutumlarını belirlemek adına aşk tutumları ölçeği uygulanmıştır. Buradaki amaç her yetişkinin birbirinden fazla aşk tutumunu içinde barındırdığını ama birkaç tutumda daha belirgin özellikler gösterdiğini kanıtlamak olmuştur. Ardından uygulanan yaşam pozisyonları ölçeği de transaksiyonel analiz çerçevesinde yaşam senaryoları hakkında çıkarımlar yapılmasını kolaylaştırmıştır. Çiftlerle birebir yapılan mülakat görüşmelerinde sorulan sorular ışığında iletişim problemlerinin nedenleri, kişilerin kendilerini tanıyıp, tanımadıkları, kişilerin hayata karşı bakışları, bir ilişkiden beklentilerinin ne olduğu hakkında birçok çıkarımda bulunma fırsatı yakalanmıştır. İnsanın iletişimi uyandığı anda başlıyor. Önce kendisiyle iletişim kuruyor. Günün akışını da kendisiyle nasıl uyandığı belirliyor. Kahvaltıda ne yapsam diye düşünüyor. Sonrada diğer insanlarla iletişim başlıyor. Mahallede, iş yerinde, alışveriş yaparken ve gün içinde her şey iletişim kurmak için tasarlanmış bir halde iletişimin kurulmasını bekliyor. İnsan iletişime zorunda bırakılıyor. Kişinin sergilediği tavırlar ve davranışlar var. Kendisine, ailesine, arkadaşlarına ve sokaktaki insana karşı sergilemiş olduğu tavırlar kişiliğini oluşturuyor. Aşk hayatın her alanında var. Ait olma içgüdüsü insanın doğuştan itibaren aldığı ve uyguladığı yegane şeylerden birisidir. Ömrü boyunca onu elde etmek için uğraşır. Bir işe ait olmak istiyor. Bir aile ait olmak ister. Kendine ait olmak ister. Başkalarına ait olmak ister. Aşkı ait olma hissi şekillendirmektedir. Bu çalışma genç yetişkinlerin ait olurken nasıl davrandığını, kendini ne kadar iyi tanıyıp tanımadığını, aşık olduğu insandan beklentilerinin farkında olup olmadığını, kendi aşk tanımının ne olduğunu bilip bilmediği göstermesi ve kişilerin ilişkilerine dair sormaktan kaçındıkları sorularla farkındalık kazandıran literatür olması açısından önem arz etmektedir.

Özet (Çeviri)

Human scenario starts from the moment of birth. In which environment he was born, he is born together with how a parent belongs. The first factors in the shaping process are the environment in which it was born, and then the environment that will be formed by itself and its parents, which are the first models. Everyone is the scriptwriter, director and actor of their own script. The subject of the film was determined at birth. It is time to write the script. Writing a scenario that remains in mind is only possible if one knows himself. A person starts his life with a feeling of belonging to an empty page. Fills pages where they live. In the first lines, he tells his family, tells the environment in which he was born and writes what he has learned from them. Then comes the memories of the times when he applied what he had learned from them. At that point, he fights the question of recognizing himself and deciding whether he is okey or not. The life scenario is shaped in this way and there is a definition of the positions of life in behaviors. The continuity of the scenario is whether they feel and live in their life positions. He lives his own world. Sometimes there are conflicts, there are fights, sometimes there is the taste of romantic comedy. Fears are sometimes confronted. Sometimes he pursues fantastic dreams. The person shapes his life. Those in the script form the person's summary. Who are you? and the person asks who am I. Life is the story of self-searching. The first pages are the determinants of other pages. Because one adopts the first pages so much, he digs so much that he always sees the traces of the things he describes on his first page in his brain relations, business life, love life, old age and youth. He seems familiar, but often doesn't ask why. Because no one asked. When asked, the script now deserves the final and a new scenario is made and life is reshaped with brand new positions. The individual lives his life with more awareness and more self-knowledge. The aim of this study is to enable university students in romantic relationships to learn what they want from their lives and to increase their awareness. In this context, it was aimed to measure love attitudes and life expectancy by applying love attitudes and life positions scale to young adults. In the one-to-one interviews with couples, the questions asked by adults aimed to make them aware of the issues they were not aware of and about which they were not aware of. Love emerges as soon as one is born. The first love of children, the first person they are connected to their mother. And then it is shaped according to the environment it creates or is forced to. He involuntarily reflects many behaviors in which he acts. This research focuses on the situations in which these behaviors occur. One-on-one interviews and results are examined within the framework of awareness, life scenario and love attitudes. The research in question The Romantic Relationships of Young Adults at Ege University The English language of our young adults in this origin, so it should be applied in sewing. The aim here is to prove that the adult's love attitude is different from each other but by showing more prominent features in several attitudes. The scale's background positions also provided inferences about transactional-analyzed lifestyle scenarios. In one-to-one interviews with couples, the reasons for communication problems, their acquaintance in their centers, their gaze aiming at approaching, and what it is you want from a relationship are caught here. It starts as soon as I wake up. He communicates first. The flow of the day determines how he wakes up. He thinks what I can do for breakfast. Then communication with other people begins. He expects communication in the neighborhood, at work, in the mall, and in the room during the day to communicate him anything. People are forced to communicate. There are attitudes and behaviors of the person. His attitudes towards himself, his family, his friends and the people on the streets are his personality. Love is in every aspect of life. The instinct of belonging is one of the only things that man has taken and applied from birth. He tries to get it all his life. He wants to belong to a job. A family wants to belong. He wants to be his own. Want to belong to others. The feeling of belonging belongs to love. This study is important in terms of showing how young adults behave when they belong, how well they know themselves, whether they are aware of their expectations from the person they are in love with, whether they know their own definition of love, and the awareness that people avoid being asked about their relationships.

Benzer Tezler

  1. Kişilik tipolojileri ve çocukluk çağı travmasının bireylerin romantik ilişkileri (aşk) ile olan ilişkisi

    Relation of personality traits and childhood trauma with romantic relationships (love)

    ÖZGE ÖZİNAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Psikolojiİstanbul Gelişim Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ELİF GÜNERİ YÖNEN

  2. Bağlanma, eş seçiminde sınırlandırıcı inançlar ve beden imgesi baş etme stratejilerinin romantik ilişkilerde mükemmeliyetçiliği yordaması

    The prediction of romantic relationship perfectionism by attachment, mate selection myths and body image coping strategies

    HATİCE İREM ÖZTEKE

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    PsikolojiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞAHİN KESİCİ

  3. Romantik ilişki yaşayan bireylerde erken dönem uyum bozucu şemaların ilişki doyumuna etkisi: İlişkisel obsesif kompulsif semptomların aracı rolünü test etme

    The effects of early maladaptive schemas on relationship satisfaction in dating individuals: Testing the mediator role of relational obsessive compulsive symptoms

    ZEYNEP AKARSU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Psikolojiİstanbul Arel Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GİZEM ATEŞ

  4. Depresyon tanısı almış ergenlerin anne baba ilişkilerinin incelenmesi

    Investigation of parental relationships of adolescents with diagnosis of depression

    ZEHRANUR GÖZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Sosyal HizmetlerAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    Sosyal Hizmet Bilim Dalı

    PROF. DR. CENGİZ ÖZBESLER

  5. The Effects of sexism and sex role orientation on romantic relationship satisfaction

    Cinsiyetçilik, cinsiyet rolü yöneliminin ilişki doyumu üzerine etkileri

    FERZAN CURUN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2001

    PsikolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NURAY SAKALLI UĞURLU