Uykuda solunum bozukluğu ile gastroözefageal ve laringofaringeal reflü ilişkisi
The relationship of gastro-esophageal and laryngo-pharyngeal reflux with sleep disordered breathing
- Tez No: 620828
- Danışmanlar: DOÇ. DR. YAVUZ FUAT YILMAZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2010
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 75
Özet
Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu (OSAS) uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolu obstrüksiyonu epizotları ile karakterize bir sendrom olup, toplumda prevalansı %1-5 arasında değişmektedir. Gastroözefageal reflü (GÖR), mide içeriğinin öğürme veya kusma olmaksızın özefagusa geri kaçışıdır. Laringofaringeal reflü (LFR) ise, gastroözefageal reflünün daha ileri aşamasıdır ve mide içeriğinin geri kaçışı, üst özefageal sfinkterin de üzerine; laringofarenks ve üst solunum yoluna erişecek şiddettedir. OSAS'ta risk faktörleri genellikle bilinmekle birlikte, oluşum mekanizmaları hala tam olarak anlaşılamamıştır. Obezite, metabolik sendrom, kardiyovasküler hastalıklar gibi pek çok hastalık OSAS ile ilişkilendirilmiş olup son yıllarda reflü ile de arasında bir ilişki olduğu savunulmaktadır. OSAS ve reflü pek çok ortak risk faktörünü paylaşan ve toplumda sık görülen kronik hastalıklardır. OSAS ile reflü arasındaki ilişkiyi saptayabilmek için polisomnografi (PSG) ile özefageal pH monitörizasyonunu kombine etmek gerekmektedir. OSAS ile GÖR arasında ilişki pek çok çalışma ile ortaya konmuş olmasına rağmen LFR ile ilgili aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Bu çalışma uykuda solunum bozuklukları ile GÖR ve LFR ilişkisini araştırmak ve apne, hipopne ve arousal atakları ile reflü epizotları arasındaki bağlantıyı saptamak amacıyla yaşları 27 ile 71 arasında değişen (ortalama 50.5±11.0); 18 (%52.9) erkek ve 16 (%47.1) kadın toplam 34 birey üzerinde gerçekleştirilmiştir. Horlama, uyku apnesi ve gündüz uykululuk hali şikayetleri ile Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uyku Polikliniği'ne başvuran 18 yaş üstü, mental düzeyi yeterli, şuuru açık, orientasyon ve kooperasyonu tam olan; son 10 gün içerisinde herhangi bir nedenle antireflü tedavi almamış ve yapılan değerlendirmeler sonucunda PSG endikasyonu konan hastalara reflü semptom indeksi (RSİ) anketi ve reflü bulgu skoru (RBS) değerlendirmesi uygulanmıştır. Ardından uyku laboratuvarında uyuyacakları gün PSG ile eş zamanlı iki kanallı, üç sensörlü pH probu ile 24 saatlik pH monitörizasyonu yapılmıştır. Olguların hepsinde (%100) RSİ ≥14, 18'inde (%52.9) RBS ≥7 bulunmuştur. Olguların apne hipopne indeksleri (AHİ) 0.5 ile 109.4 (ortalama 15.1) arasında, arousal sayıları 6 ile 180 (ortalama 49.5) arasında değişmektedir. Uykuda solunum bozukluğu olan hastalarda GÖR %52.9 ve LFR %85.3 oranında; OSAS'lı hastalarda ise GÖR %51.6 ve LFR %83.9 oranında bulunmuştur. Patolojik GÖR olmadığı durumlarda LFR sıklığı uykuda solunum bozukluğu olan hastalarda %35.3; OSAS'lı hastalarda ise %35.5 bulunmuştur. Bireylerin AHİ, REM (Rapid Eye Movements)-AHİ, NREM (Non Rapid Eye Movements)-AHİ ve arousal sayıları ile pH metreden elde edilen reflü parametrelerinin sayısal değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p>0.05). GÖR ve LFR prevalansı uykuda solunum bozukluğu olan hastalarda normal popülasyona göre yüksek bulunmasına rağmen OSAS şiddeti ile reflü derecesi arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır (p>0.05). PSG'den elde edilen eğrilerde skorlanan apne, hipopne ve arousal periyotları ile noktürnal reflü epizotlarının ilişkisi karşılaştırıldığında apne olaylarının %9.62'si; hipopnelerin %4.31'i ve arousalların ise %7.11'i reflü atakları ile ilişkili bulunmuştur. Solunum olayları ile noktürnal reflü atakları arasında zamansal olarak istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç olarak uykuda solunum bozukluğu olan hastalarda hem GÖR hem de LFR prevalansı normal popülasyona göre oldukça yüksek bulunmuştur. Bununla birlikte PSG verileri ile pH prob parametreleri ve OSAS şiddeti ile reflü derecesi arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki yoktur. Solunum olayları ile reflü epizotları arasında zamansal olarak da istatistiksel açıdan anlamlı ilişki yoktur. OSAS ile GÖR ve LFR arasındaki nedensel ilişkiyi saptamak için daha fazla denek sayısına sahip, kontrollü, ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Obstructive Sleep Apnea Syndrome (OSAS) is a syndrome characterized by recurrent episodes of upper respiratory tract obstruction during sleep, and its prevalence varies between 1-5%. Gastroesophageal reflux (GER) is the escape of stomach contents back into the esophagus without gagging or vomiting. Laryngopharyngeal reflux (LPR) is the more advanced stage of gastroesophageal reflux, and backward escape of the stomach contents is also above the upper esophageal sphincter; strong enough to reach the laryngopharynx and upper respiratory tract. Although risk factors are generally known in OSAS, the mechanisms of their formation are still not fully understood. Many diseases such as obesity, metabolic syndrome, cardiovascular diseases have been associated with OSAS and it has been argued that there is a relationship between reflux in recent years. OSAS and reflux are widespread chronic diseases in society that share many common risk factors. It is necessary to combine polysomnography (PSG) with esophageal pH monitoring to determine the relationship between OSAS and reflux. Although the relationship between OSAS and GER has been revealed by many studies, it is not possible to say the same thing about LPR. This study was performed on a total of 34 individuals, 18 (52.9%) males and 16 (47.1%) females, ages ranging from 27 to 71 (mean 50.5±11.0) to investigate the relationship between sleep-related breathing disorders, GER and LPR, and to identify the link between apnea, hypopnea and arousal attacks and reflux episodes. Reflux symptom index (RSI) questionnaire and reflux finding score (RFS) assessment were applied to the patients above 18 years, who have an adequate mental status, conscious, with full orientation and cooperation; who were not given anti-reflux treatment for any reason in the last 10 days and who were indicated for PSG as a result of evaluations with the complaints of snoring, sleep apnea and daytime sleepiness, in Ankara Numune Training and Research Hospital Sleep Policlinic. Then, on the day they would sleep in the sleep laboratory, 24-hour pH monitoring was performed with two-channel, three-sensor pH probes simultaneously with PSG. RSI was found as ≥14 in all cases (100%) and RFS was found as ≥7 in 18 cases (52.9%). Apnea hypopnea indices (AHI) of the cases ranged from 0.5 to 109.4 (mean 15.1), and arousal numbers ranged from 6 to 180 (mean 49.5). The frequency of GER was found 52.9% and LPR was found 85.3% in patients with sleep-disordered breathing; GER was found 51.6% and LFR was found 83.9% in patients with OSAS. In the absence of pathological GER, the frequency of LFR is 35.3% in patients with sleep-disordered breathing; and 35.5% in patients with OSAS. No statistically significant relationship was found between the AHI, REM (Rapid Eye Movements)-AHI, NREM (Non Rapid Eye Movements)-AHI and arousal numbers and the numerical values of the reflux parameters obtained from the pH meter (p>0.05). Although the prevalence of GER and LPR was found to be higher in patients with sleep-disordered breathing than the normal population, no significant relationship was found between OSAS severity and reflux grade (p> 0.05). When the relationship between apnea, hypopnea and arousal periods and nocturnal reflux episodes scored in graphics obtained from PSG is compared, 9.62% of apnea events; 4.31% of hypopneas and 7.11% of arousals were associated with reflux attacks. No statistically significant relationship was found between respiratory events and nocturnal reflux attacks (p>0.05). As a result, the prevalence of both GER and LPR was found to be higher in patients with sleep-disordered breathing than normal population. However, there is no statistically significant relationship between PSG data and pH probe parameters and OSAS severity and reflux grade. There is no statistically significant relationship between respiratory events and reflux episodes. Controlled, further studies with greater number of subjects are needed to determine the causal relationship between OSAS and GER or LPR
Benzer Tezler
- Uykuda solunum bozukluklarında tinnitus ve tinnitus algısının değerlendirilmesi
Evaluation of tinnitus and tinnitus perception in sleep related respiratory disorders
BURCU VURAL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri ÜniversitesiKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
UZMAN AYÇA ANT
- Astım tanılı çocuklarda astım kontrol derecesi ile uykuda solunum bozuklukları arasındaki ilişkinin incelenmesi
Investigation of the relationship between asthma control degree and sleep respiratory disorders in children with asthma diagnosis
NURBANU BİLGİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEYNEP YILDIZ YILDIRMAK
DOÇ. DR. ŞEBNEM ÖZDOĞAN
- Obstrüktif uyku apnesi sendromunda allerjik rinitin rolü
The role of allergic rhinitis in obstructive sleep apnea syndrome
HAYATİ KALE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Kulak Burun ve BoğazYıldırım Beyazıt ÜniversitesiKulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TOGAY MÜDERRİS
- Çocuklarda primer enürezis nokturna ile alerjik ve solunumsal hastalıkların birlikteliği
The association of primary enuresis nocturna with allergic and respiratory diseases in children
GAMZE AYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Aile HekimliğiSivas Cumhuriyet ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SANEM NEMMEZİ KARACA
- Balıkesir merkezindeki okul çocuklarındahorlama ve uykuda solunum bozukluğu sıklığı
Prevalence of snoring and sleep-disordered breathing at school children in Balikesir city center
ERTUĞRUL CANLI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBalıkesir ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DEMET CAN