İlkokul öğrencilerinin öz güvenleri, akademik başarıları ve anne - baba tutumları arasındaki ilişkiler
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 62192
- Danışmanlar: PROF. DR. ADİL ÇAĞLAR
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Eğitim ve Öğretim, Psikoloji, Education and Training, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1996
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 189
Özet
Bu araştırmada çocuğun içinde büyüdüğü ve bütün hayatı boyunca taşıdığı aile ortamındaki etkileri en olumlu olanlara çevirmek için bir şeyler yapmanın gerekliliğinden yola çıkılarak, kendine saygısı; özgüveni yüksek, mutlu, başarılı, aktif ve çevresi ile uyumlu bireyler yetiştirmenin olumlu anne-baba tutumları ile sağlanıp sağlanamayacağı ilkokul 5. sınıf öğrencilerinin özgüvenleri, akademik başarılan ve anne-baba tutumları arasındaki ilişkileri ortaya koymak suretiyle araştırılmıştır. Araştırmanın evrenini, İstanbul ili, Beşiktaş ve Sarıyer ilçe sınırlarındaki 1994-1995 öğretim yılı ikinci yarısında ilköğretim (ilkokul) 5. sınıflarda öğrenim gören öğrenciler ve onların anne-babalan oluşturmuştur. Bu evren üzerinden yine ilkokul 5. sınıflarda okuyan 426 öğrenci seçilmiş ve örneklem grubu oluşturulmuştur. Araştırmada veri toplama amacı ile çeşitli psikolojik testler kullanılmıştır. Özgüveni ölçmek için Piers Harris tarafından geliştirilen çocuklarda öz kavramı WIFAM ölçeği kullanılmıştır. Öğrencilerin anne- babalarının çocuk yetiştirmeye yönelik tutumlarını belirlemek üzere ise, PARI testi kullanılmıştır. Öğrencilerin, akademik başarılarına ilişkin bilgiler öğrenim gördükleri kurumların resmi kayıtlarından elde edilen ilk yarıyıl ağırlıklı not ortalamalarından oluşmuştur. Öğrencilerin ve ailelerin çeşitli sosyo-kültürel özelliklerini belirlemek üzere araştırmacı tarafından bir anket düzenlenmiş ve öğrenci ailelerine uygulanmıştır. Araştırmada akademik başarı, özgüven ve anne-baba tutumları temel sürekli değişkenler olarak kabul edilmiştir. Buna karşılık, anket ile toplanan çeşitli demografik özellikler ise araştırmanın süreksiz değişkenlerini oluşturmuştur.138 Araştırmanın ilk aşamasında, sürekli değişkenlerin betimleyici istatistiklerini belirlemek üzere aritmetik ortalama ve standart sapmalar kullanılmıştır. Daha sonra, bu sürekli değişkenlerin çeşitli demografik özellikler açısından farklılık gösterip göstermediğini araştırmak üzere, bağımsız grup“t”testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Araştırmanın son aşamasında, araştırma kapsamı içerisindeki üç sürekli değişkenin birbirleriyle ilişkisini belirleyebilmek için Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Bütün istatistiksel işlemlerde, anlamlılık düzeyi 0.05 olarak kabul edilmiş ve sonuçlar çift yönlü olarak test edilmiştir. Araştırmada temel olan sürekli değişken akademik basan, anne-baba tutumları ve özgüvenin çeşitli süreksiz değişken açısından farklılık yaratıp yaratmadığı araştırma içerisinde incelenmiştir. Araştırmanın bulgular kısmında bu üç sürekli değişkene ilişkin ayrı ayrı sonuçlar tablolar yardımı ile açıklanıp yorumlanmıştır. Özet bölümünde süreksiz değişkenlere göre sürekli değişkenlerin özellikleri genel olarak sunulmuştur. Araştırmanın ilk temel süreksiz değişkeni cinsiyet faktörüdür. Akademik başarı ve anne-baba tutumu cinsiyet değişkenine göre farklılık göstermemiştir. Ancak, kaygı ve fiziksel görünüm konusunda erkek öğrenciler kız öğrencilere göre daha fazla özgüvene sahip bulunmuştur. Erkek öğrenciler daha az sorunları problem yapmakta ve fiziksel görünümleri konusunda fazla endişe etmemektedirler. Kız öğrenciler ise günlük yaşantıdaki olayları daha fazla büyütüp kaygıya düşmektedirler. Bu durumda bu konuya ilişkin özgüvenleri de düşük olmaktadır. Diğer taraftan kızların davranış konusundaki özgüvenleri, erkeklere göre daha yüksektir, özgüvenin bu alt boyutlarında farklılık elde edilmesine karşılık genel özgüven aşamasında kız ve erkek öğrenciler arasında farklılık bulunamamıştır. Ailedeki çocuk sayısı özelliğine göre sürekli değişkenler incelendiği zaman akademik basan ve anne-baba tutumlarının, farklılıklar gösterdiği gözlenmiştir. Tek çocuklu ailelerde öğrencilerin akademik basan en yüksektir. Çocuk sayısı fazlalaştıkça akademik basan düşme göstermektedir. Ailedeki çocuk sayışma göre aşırı koruyucu anne-baba tutumları istatistiksel139 açıdan anlamlı farklılık göstermektedir. Çocuk sayısı fazlalaştıkça anne babalar daha fazla koruyucu tutum göstermektedirler. Aynı durum kan-koca geçimsizliği, ev kadınlığım reddetme özelliği ve baskı disipline dayalı anne-baba tutumları içinde geçerlidir. Ancak demokratik anne-baba tutumları ailedeki çocuk sayışma göre farklılaşmaktadır. Öğrenciler hem genel özgüvenleri ve hem de çeşitli özellikler açısından özgüven alt boyutları ailedeki çocuk sayışma göre farklılaşmamaktadır. Anneleri öğrenim düzeyi değişkeni temel alındığında, akademik basan, anne-baba tutumları ve özgüven özellikleri arasında çeşitli farklılıklar elde edilmiştir. Annelerin öğrenim düzeyleri arttıkça akademik başarının yükseldiği gözlenmiştir. Özellikle lise mezunu annelerin çocuklarının akademik başarıları en yüksek bulunmuştur. Diğer taraftan aşın koruyuculuk, ev kadınlığını reddetme, kan-koca geçimsizliği ve baskı- disipline dayalı anne-baba tutumları, öğrenim düzeyi arttıkça azalma göstermektedir. Eğitim seviyesi yüksek annelerin ailelerinde çocuklar, daha az korunmakta ve daha düşük baskı-chsiplin uygulaması yapılmaktadır. Bu olumlu özellikler karşın, demokratik davranmaya yönelik anne-baba tutumları, anne öğrenim düzeyine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık ortaya koymamıştır. Sosyal beğeniye ilişkin özgüven in dışında öğrenci özgüvenleri anne öğrenim düzeyine göre farklık göstermemektedir. Anneleri lise mezunu olan öğrenciler in, sosyal beğeniye ilişkin özgüvenleri en yüksek düzeyde bulunmuştur. Baba öğrenim düzeyi temel alındığında, anne öğrenim düzeyi ile doğru orantılı olarak öğrenciler akademik başarısının, eğitimli babalar lehine yükseldiği gözlenmiştir. Üniversite mezunu babaların çocuklarının akademik başarıları en yüksektir, anne-baba tutumları da baba öğrenim düzeyine göre farklılık göstermektedir. Aynen annelerde olduğu gibi, aşın koruyuculuk, ev kadınlığını reddetme, karıkoca geçimsizliği ve baskı- disipline dayalı anne-baba tutumları, eğitim seviyesi yükseldikçe düşmektedir. Bu olumlu özellikler karşılık demokratik davranmaya yönelik anne-baba tutumları baba eğitim seviyesine göre farklılık göstermemiştir. Baba öğrenim düzeyi sadece mutluluk-doyuma ilişkin özgüven puanlarında yine yüksek öğrenimli babalar lehine farklılık ortaya koymuştur. Yüksek140 öğrenimli babaların bulunduğu ailelerdeki çocuklar, daha fazla mutlu olmakta ve dolayısı ile bu konuya ilişkin özgüvenleri artmaktadır. Ancak genel özgüven ve mutluluk-doyumun dışındaki özgüven aşamalarında, baba öğrenim düzeyine göre farklılık bulunamamıştır. Annelerin evin dışında çalışma durumuna ilişkin sürekli değişkenlerin farklılıkları incelendiğinde, anlamlı düzeyde farklılıkların bulunmadığı anlaşılmıştır. Anneleri çalışan ve çalışmayan öğrencilerin akademik başarılan, özgüvenleri farklılık göstermediği gibi onların ailelerinin anne- baba tutumları da farklılaşmamıştır. Araştırmanın bir diğer süreksiz değişkeni, ailelerin aylık gelir düzeyleridir. Bu temel değişkene göre, sürekli değişkenler incelendiği zaman istatistiksel açıdan büyük farklılıkların bulunduğu anlaşılmıştır. Akademik başarı ailelerin ekonomik düzeyleri yükseldikçe artış göstermektedir. Aylık gelir düzeyi düşük olan ailelerde aşın koruyuculuk, kan-koca geçimsizliği, ev kadınlığım reddetme ve baskı-disipline dayalı anne-baba tutumları fazlalaşmaktadır. Demokratik davranmaya yönelik anne-baba tutumları ailelerin ekonomik düzeylerine göre farklılık göstermemiştir. Özgüven değişkeninin, ekonomik düzeye göre farklılığı incelendiğinde sadece mutluluk doyuma dayalı Özgüven de, farklılık elde edilmiştir. Aylık geliri on milyonun allında olan ailelerin çocuklarının, özgüvenleri diğer gruplara göre anlamlı derecede daha düşüktür. On milyonun üstünde aylık kazanca sahip ailelerin çocuklarının özgüvenleri arasında anlamlı bir farklılık yoktur. Anne-babaların birlikte yaşama durumları incelendiğinde, boşanmış olan ailelerdeki çocukların akademik başarılan, anlamlı düzeyde daha düşük olarak bulunmuştur. Akademik basandaki bu farklılığa karşılık, anne-baba tutumları ne de öğrenci özgüvenleri ailelerin parçalanma durumuna göre de farklılık göstermemiştir. Aynı durum, anne-babanın sağ veya ölü olma durumuna göre de değişim göstermemiştir. Ancak anneleri üvey olan öğrencilerin (ki bu sadece 5 kişilik bir örneklem grubunun sonucudur.) akademik başarıları anneleri öz olanlara göre istatistiksel açıdan anlamlı derecede daha düşüktür. Bu araştırma İstanbul ilindeki ilkokul 5. sınıf öğrenciler ini kapsamaktadır. İlkokul 5. sınıf öğrenciler büyük bir çoğunluğu ilkokuldan141 mezun olduktan sonra Anadolu Lisesi sınavlarına katılmaktadırlar ve bir şekilde bu yıl içinde okuldaki öğretimin yanı sıra sınavlara hazırlık çalışmaları yapmaktadırlar. Bu durumun, araştırmamızda temel olan değişkenlere göre farklılık yaratıp yaratmadığı bu bölümde incelenmiştir. Anadolu Lisesi sınavlarına katılan ve katılmayan öğrenciler akademik başarılan incelendiğinde katılanlar lehine istatistiksel açıdan 0.01 düzeyinde büyük bir farklılık bulunmuştur. Burada Anadolu Lisesi sınavlarına hazırlanırken yapılan çalışmaların okul derslerine desteği göz önüne alındığında bu sonucu haklı çıkarmaktadır. Anadolu Lisesine katılan öğrenciler in anne-babalarının aşın koruyuculuk, ev kadınlığını reddetme, karı-koca geçimsizliği ve baskı-disipline yönelik anne-baba tutumları anlamlı düzeyde daha düşüktür. Bu büyük olasılıkla sınava hazırlanan öğrenciler in ailelerinin, ekonomik düzeyleri ile yalandan ilgili bir sonuçtur. Demokratik davranmaya yönelik anne-baba tutumları, sınava katılan ve katılmayan öğrenciler arasında anlamlı bir farklılığa neden olmamıştır. Sınava katılan öğrenci grubunun genel özgüvenleri ile birlikte, mutluluk-doyum, sosyal beğeni ve akademik duruma ilişkin özgüvenleri, diğer gruba göre daha yüksektir. Kaygı, davranış ve fiziksel görünüme ilişkin özgüven sınava katılan ve katılmayan öğrenciler arasında farklılık yaratmamıştır. Anadolu Lisesi sınavlarına hazırlanan öğrenciler in daha fazla kaygılı olacakları beklentisi araştırmanın başında söz konusu iken, araştırma bulgulan bunu doğrulamamıştır. Ancak anlamlı bir fark olmasa da sınava katılan öğrenci grubunda kaygıya yönelik özgüven düşüklüğü gözlenmiştir. Ancak Anadolu Lisesi sınavlarına hazırlanan öğrenciler in akademik başarıya ilişkin özgüvenleri anlamlı derecede daha yüksektir. İlkokuldaki öğretimi dışarıdan destekleme şekline göre akademik basan incelendiğinde gruplar arasında anlamlı farklılıklar olduğu gözlenmiştir. Kursa devam edenlerle özel ders alanların arasında anlamlı bir fark bulunmazken; bu iki grupla hiçbir eğitici destek almayan grup arasında anlamlı düzeyde farklılık bulunmuştur. Bu farklılık, kursa devam eden ve özel ders alan öğrenciler lehine gerçekleşmiştir. Sosyo-ekonomik düzeye bağlı olarak özel dershaneye devam eden veya özel ders alan öğrenciler in anne babalan daha az koruyucu ve daha az baskı-disipline dayalı anne-baba tutumları sergilemişlerdir. Mutluluk-doyuma dayalı özgüven hem kursa devam edenlerde hem de özel ders alanlarda eğitici destek almayanlara göre142 anlamlı derecede daha yüksektir. Özgüvenin diğer alt boyut puanlan, sınava farklı şekilde hazırlanan öğrenci grupları arasında farklılığa neden olmamıştır. Evde kendilerine ait bir çalışma odası olan öğrencilerin akademik başatı ve özgüvenleri (aynı zamanda mutluluk-doyuma ilişkin özgüven) çalışma odası olmayanlara göre anlamlı derecede daha yüksektir. Sosyo ekonomik düzeyle doğru orantılı olarak çalışma odası olmayan öğrenci grubunun aşın koruyuculuk, kan-koca geçimsizliği, ev kadınlığım reddetme ve baskı-disipline dayalı anne-baba tutumları daha yüksek düzeyde bulunmuştur. Araştırmanın ikinci aşamasında üç sürekli değişken sırasıyla yapay olarak süreksiz hale getirilmiş ve diğer süreksiz değişkenler açısından farklılıklar yaratıp yaratmadığı incelenmiştir. Öğrenciler sahip oldukları özgüven puanlarına göre, üç gruba ayrılmış ve akademik başarıları incelenmiştir. Bu üç grubun akademik başarıları arasında, istatistiksel açıdan anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Özgüven yükseldikçe, öğrencilerin akademik başarıları yükselmektedir. Aynı grubun anne-baba tutumları incelendiği zaman, ev kadınlığım reddetme ve baskı-disipline dayalı anne-baba tutumlarında farklıklar elde edilmiştir. Özgüveni düşük olan çocukların ailelerinde ev kadınlığım reddetmeye yönelik anne-baba tutumları daha yüksektir. Yüksek özgüven ne sahip ailelerde ev kadınlığım reddetmeye dayalı anne-baba tutumları en düşük düzeydedir. Buna bağlı olarak baskı-disipline dayalı anne-baba tutumları da düşük özgüvenli ailelerde daha yüksek, yüksek özgüvenli çocuklarda daha düşüktür. Bu sonuçlar açıkça göstermektedir ki ailelerde baskı-disipline dayalı eğitim sistemi uygulandıkça, çocukların özgüvenleri düşmektedir. Aileler çocukların haklarına saygı gösterdikçe, sevgiye dayalı bir disiplin sistemi kuruldukça, çocuklar daha yüksek özgüvenli olmaktadırlar. Akademik basanda 50 puanın altında ve üstünde olanları birbirinden ayırarak örneklem grubu başarılı, başarısız olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Akademik başarısı yüksek olan grubun diğer bulgularla doğra orantılı olarak143 hem genel özgüvenleri hem de mutluluk-doyum, kaygı, sosyal beğeniye ilişkin özgüvenleri, başarısız olan gruba göre anlamlı derecede daha yüksektir. Davranış, fiziksel görünüm ve akademik başarıya ilişkin özgüven, akademik başarıya göre farklılık göstermemiştir. Özellikle akademik başarısı yüksek olan öğrenciler in orta düzeyde akademik başarıya ilişkin özgüven e sahip olması gerektiği, çeşitli eğitimciler tarafından açıklanmaktadır. Bu elde edilen sonuçlar bu görüşü desteklemektedir. Araştırmanın son bölümünde, anne-baba tutumları öğrenci özgüvenleri ve akademik başarılan arasında ilişkiler incelenmiştir. Akademik basan ile öğrenci özgüveni arasında olumlu yönde istatistiksel açıdan anlamlı ilişki elde edilmiştir. Öğrenci özgüveni yükseldikçe, akademik basan yükselmektedir. Bu sonuç, daha önce elde edilen bulgulan doğrulamaktadır. Özgüvenin alt boyutlan temel alındığında sadece sosyal beğeniye ilişkin özgüven ile akademik basan arasında anlamlı ilişki bulunmuştur, özgüven sosyal beğeniye ilişkin ihtiyaçları arttıkça ve bu ihtiyaçlarını karşılayıp sosyal beğeni elde ettikçe, bununla doğru orantılı olarak akademik başarıları artmaktadır. Aşın koruyuculuk, ev kadınlığım reddetme ve baskı-disipline yönelik anne-baba tutumları arttıkça, öğrencinin akademik başarısı düşmektedir. Çünkü bu iki değişken arasında negatif yönlü anlamlı ilişki bulunmuştur. Anne-babalar, aşın koruyucu ve baskıcı disiplinden uzaklaştıkça öğrenciler akademik başarıları yükselmektedir. Gerçekte eğitimcilerin fikir birliğine vardıkları noktada bu doğrultudadır. Çocuklara karşı sağlıklı anne- baba tutumları geliştirilirse, çocukların özgüveni yüksek olmakta ve dolayısı ile de akademik basanlar da yükselmektedir. Yargı Bu bölüm istatistiksel analiz sonuçlarına dayalı yargılan içermektedir. Araştırmada beş ayrı soru ortaya atılmış ve bu sorular araştırmada elde edilen bulgular ışığında cevaplandırılmıştır. Araştırmanın ilk sorusu, öğrencilerin anne-babalarının geliştirdikleri anne-baba Mumlarının öğrenci özgüvenleri üzerindeki etkisini sınamaya
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- İlkokul 4. sınıf öğrencilerinin akademik özgüvenleri ile matematik başarıları arasındaki ilişki
The relationship between academic self-confidence and success of primary school 4th grade students
FATİH ÜNVER
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
Eğitim ve ÖğretimNiğde Ömer Halisdemir ÜniversitesiTemel Eğitim Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ REMZİ KILIÇ
- İlkokul öğrencilerinde dil ve konuşma bozukluğunun öğrencilerin özgüvenleri üzerine etkisi: 50. Yıl Ortaokulu ve dilkonmer örneği
The impact of motor speech disorder in primary school children on self-confidence of students: 50. Yıl secondary school and dilkonmer sample
ZELİHA ŞAHİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Eğitim ve ÖğretimNişantaşı ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM ÇAPAK
- İlkokul sınıf rehberlik programının 4. sınıf öğrencilerinin sosyal duygusal gelişimlerine katkısının değerlendirilmesi
Evaluation of the contribution of the primary school classroom guidance program to the social emotional development of 4th grade students
SANİYE GÜLİN ESER
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Eğitim ve ÖğretimNecmettin Erbakan ÜniversitesiTemel Eğitim Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSA KORKMAZ
- Özel yetenekli öğrencilerin akademik öz güvenlerinde konuşma ve yazma kaygılarının yordayıcı rolü
The predictive role of speaking and writing anxiety in the academic self-confidence of gifted students
ABDULKADİR BOYRAZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Eğitim ve ÖğretimBiruni ÜniversitesiÖzel Eğitim Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SUNA ÖZCAN
- Yatılı bölge okulunda okuyan öğrencilerin umut düzeyleri ile akademik özgüven düzeyleri arasındaki ilişki
The relationship between hope levels and academic self-confidence levels of students in regional boarding school
CELALETTİN AKUŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimÇanakkale Onsekiz Mart ÜniversitesiTemel Eğitim Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ BERFU KIZILASLAN TUNÇER