Konya ili ve çevresinde yaşayan 9-15 yaş grubu çocuklarda daimi premolar hipodonti prevalansı: Retrospektif çalışma
The prevalence of permanent premolar hypodontia in 9-15 years old children living in Konya and its surroundings: A retrospective study
- Tez No: 624238
- Danışmanlar: PROF. DR. SİBEL YILDIRIM
- Tez Türü: Diş Hekimliği Uzmanlık
- Konular: Diş Hekimliği, Dentistry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Diş Hekimliği Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Pedodonti Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 78
Özet
Bu tez çalışmasında 2017-2019 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilimdalı'na başvuran 9-15 yaş aralığındaki hastalardan alınan panoramik röntgen kayıtları incelenerek premolar hipodonti prevalansı belirlenmiştir. Elde edilen verilerin; premolar hipodontisinin birinci ve ikinci premolar dişler arasındaki dağılımı, cinsiyet, lokalizasyon, unilateral/bilateral görülme sıklığı, retine süt molar dişlerde infraoklüzyon görülme sıklığı, retine infraoklüze veya çekilmiş ya da eksfoliye olmuş retine süt molar olgularında komşu diş devrilmesi varlığı parametreleri doğrultusunda incelenmesi amaçlanmıştır. Bu tezde elde edilen verileri analiz etmek için veri kontrollü betimleyici istatistikler kullanılmış ve frekans analizi yapılmıştır. Yapılan frekans analizleri aracılığı ile değişkenlerin oranları ve yüzdeleri belirlenmiştir. Bu tez çalışmasında premolar hipodonti prevalansı %5.4 olarak belirlenmiştir. Birinci premolar hipodonti prevalansı %0.33, ikinci premolar hipodonti prevalansı %5.2 olarak belirlenmiştir. En çok eksikliği belirlenen mandibular ikinci premolar dişlerin hipodonti prevalansı %4.4 olarak belirlenmiştir. Maksiller ikinci premolar hipodonti prevalansı ise %1.9 olarak bulunmuştur. Premolar germ eksikliği belirlenen dişlerin %10'unu daimi birinci premolar hipodontisinin, %90'ını ise daimi ikinci premolar hipodontisinin oluşturduğu, birinci premolar hipodontisinin maksillada, ikinci premolar hipodontisinin ise mandibulada daha sık gözlendiği sonucuna varılmıştır. Bu tezde elde edilen veriler premolar hipodontisinin kızlarda daha yaygın gözlendiğini göstermektedir. Premolar hipodontisinin bilateral eksikliği de unilateral eksikliğe kıyasla daha yaygın görülmüştür. Bu çalışmada %23.6 oranında altında daimi diş germi olmayan retine süt azıların infraoklüzyonda olduğu gözlenmiştir. Premolar hipodontisi olduğu tespit edilen hastalar arasından retine süt moların infraoklüze olduğu ve retine süt moların çekilmesi yada eksfoliye olması sebebiyle ağız içinde olmadığı olgularda ilişkili bölgeye komşu diş devrilmesinin varlığı değerlendirilmiş, %44.7 oranında ilişkili bölgede bu devrilme hareketi sebebiyle yer kaybı gözlendiği belirlenmiştir. Ülkemizde hipodonti prevalansına dair birçok veri olmasına rağmen, premolar hipodonti prevalans değerlerinin bu çalışmalarda ayrıca belirtilmemiş olması sebebiyle premolar hipodonti prevalans değerlerinin karşılaştırılabileceği çalışma sayısı yetersiz bulunmuştur, konuya dair yapılacak daha çok çalışmaya gereksinim duyulmaktadır. Pedodontistlerin ve genel diş hekimlerinin infraoklüze dişleri olan hastaları teşhis etmek için eşsiz bir konumda olmaları sebebiyle konuya ilişkin farkındalığın artması gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
In this thesis, panoramic X-ray records of 9-15 years old patients who applied in 2017-2019 to Selçuk University, Faculty of Dentistry, Department of Pedodontics were examined and their prevalence of premolar hypodontia was determined. Thesis aimed to investigate the collected data based on parameters such as the distribution of premolar hypodontia between first and second premolar teeth, gender, localization, unilateral/bilateral incidence, infraocclusion incidence in retained primary molar teeth, presence of adjacent tooth tipping in retained infraoccluded or extracted or exfoliated retained primary molar teeth cases. Data-controlled descriptive statistics were used to analyze the data obtained in this thesis and frequency analysis was performed. Frequency analysis was used to determine rates and percentages of variables. In this thesis, the prevalence of premolar hypodontia was found to be 5.4%. The first prevalence of premolar hypodontia was 0.33% and the second prevalence of premolar hypodontia was 5.2%. The prevalence of hypodontia of mandibular second premolar teeth which was found to be the most deficient was 4.4%. The prevalence of maxillary second premolar hypodontia was 1.9%. It was concluded that permanent first premolar hypodontia accounted for 10% of the teeth with premolar germ deficiency and permanent second premolar hypodontia accounted for 90%. It was also concluded that the first premolar hypodontia was more frequent in the maxilla and the second premolar hypodontia was more frequent in the mandible. The data obtained in this thesis reveal that premolar hypodontia is more common in girls. Bilateral deficiency of premolar hypodontia was also more common than the unilateral deficiency. In this study, infraocclusion of retained primary molars without permanent tooth tension was observed at the rate of 23.6%. From among the patients with premolar hypodontia, the presence of tooth tipping adjacent to the related region was evaluated in cases where retained primary molar is infraoccluded and is absent in the mouth due to extraction or exfoliation and space loss was observed in 44.7% of the patients due to such tipping movement in the related region. Despite a considerable amount of data on the prevalence of hypodontia in Turkey, the number of studies where the prevalence values of premolar hypodontia can be compared is not adequate since the prevalence values of premolar hypodontia are not indicated separately in these studies. Thus, more studies are needed on the subject. Since pedodontists and general dentists are in a unique position to diagnose patients with infraoccluded teeth, awareness on the subject is needed to be raised.
Benzer Tezler
- Serological investigation of peste des petits ruminants in lambs in Iraq-Kirkuk region
Irak–Kerkük bölgesinde kuzularda küçük ruminant vebası (pestedes petits ruminants ppr)'ın seroprevalansı
SARWAT KHORSHED RAHEEM
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
Sağlık YönetimiVan Yüzüncü Yıl ÜniversitesiSağlık Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN KOZAT
- Eldeş köyü (Ilgın/Konya) ve çevresinin etnobotanik özellikleri
Ethnobotanical features of Eldeş village (Ilgin/Konya) and environments
DENİZ ERSOY DEPRELİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
BiyolojiSelçuk ÜniversitesiBiyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ HAKKI DEMİRELMA
- Konya ili ve çevresinde yaşayan çocuklarda büyük azı-keser hipomineralizasyonu etiyolojisinin incelenmesi
Investigation of etiology of molar-incisor hypomineralization in children living in konya and surroundings
ASLI SELOĞLU
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2021
Diş HekimliğiSelçuk ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FİRDEVS KAHVECİOĞLU
- Konya ili ve çevresinde yaşayan 6-12 yaş grubu çocuklarda daimi birinci büyük azı ve daimi kesici dişlerin klinik kayıtlarının değerlendirilmesi: Retrospektif çalışma
Evaluation of clinical records of the first permanent molar and permanent incisor teeth in children of age 6 to 12 living in and around the province of Konya : Retrospective study
İLKAY KOÇASLAN
Diş Hekimliği Uzmanlık
Türkçe
2021
Diş HekimliğiSelçuk ÜniversitesiPedodonti Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜL TOSUN
- Konya ili obruk Köyü ve çevresi ağzı
The Dialect of Konya, Obruk Village and their surroundings
YAŞAR ÇELİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Türk Dili ve EdebiyatıSelçuk ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MENŞURE AŞCI