Obezitesi olan hastalarda cushing hastalığı, acth'dan bağımsız cushing sendromu ve otonom kortizol sekresyonunun sıklığı
The frequency of cushi̇ng's di̇sease (CD), acth i̇ndependent cushi̇ng's syndrome (CS) and autonomous corti̇sol secreti̇on (ACS) i̇n obese pati̇ents
- Tez No: 625756
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SAYİD SHAFİ ZUHUR
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
- Anahtar Kelimeler: Obezite, otonom kortizol sekresyonu, Cushing's sendromu, Obesity, autonomous cortisol secretion, Cushing's syndrome
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 52
Özet
GİRİŞ Obezite hem ülkemizde hem de dünyada prevelansı giderek artan metabolik bir hastalıktır. Cushing hastalığı (CH), ACTH'dan bağımsız Cushing sendromu (CS) ve otonom kortizol sekresyonunun (OKS) ise obez hastalarda hangi sıklıkta görüldüğü tam olarak bilinmemekle birlikte yapılan çalışmalarda oldukça farklı sonuçlar elde edilmektedir. Bu çalışmada obezitesi olan hastalarda CH, CS ve OKS sıklığını tespit etmeyi amaçladık. MATERYAL VE METOD Çalışmamızda 2010-1015 yılları arasında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları polikliniğine obezite nedeniyle başvuran 813 hastanın (683 kadın, 130 erkek; ortalama yaş 46,47± 14,23 yıl; ortalama VKİ 37.3± 6.5 kg/m2) verileri retrospektif olarak tarandı. Obezite tanısı VKİ'ne göre kondu ve evre 1, 2 ve 3 olarak sınıflandırıldı. Tüm hastalara 1 mg DST uygulandı.1 mg DST sonucunda serum kortizol düzeyi 44 hastada (%5.4) 1.8 μg/dl'nin üzerinde saptandı. Bu hastalarda ACTH ölçümü, 2 gün 2 mg DST, 24 saatlik idrarda serbest kortizol atılımı ve gece tükrük kortizolü gibi daha ileri tetkikler yapıldı. CH, CS ve OKS olan hastalar ile basit obezitesi olan hastalar cinsiyet, yaş, DM, HT ve HL bakımından karşılaştırıldı. SONUÇLAR Çalışmamızda 813 hastanın 44'üne (%5.4) CH, CS veya OKS tanısı kondu. Has-taların 5'ine (%0.6) ileri tetkik ve görüntüleme yapılamadı. Otuz dokuz hastanın 4'ününe (%0.4) CH tanısı kondu. Bu hastalara hipofiz MR sonuçlarına göre transsfenoidal cerrahi uygulandı. Otuz beş hastanın 2'sinde (%0.2) CS tespit edildi. Bu hastaların her ikisinin batın görüntülemelerinde adrenal kitle tespit edildi ve unilateral adrenalektomi ameliyatı yapıldı. Otuz üç hastaya (%4) OKS tanısı kondu. Bu hastaların 2'sinde OKS ile beraber primer hiperaldosteronizm saptandığı için unilateral adrenalektomi yapıldı. CH, CS ve OKS'si olan hastalar ile basit obezitesi olan hastalar karşılaştırıldığında yaşı >50 olanlar, evre -1 obezitesi olanlar, HT, DM ve kontrolsüz DM (HbA1c > %7) olan hastalarda CH, CS ve OKS anlamlı olarak yüksek saptandı (sırasıyla p=0.001, p=0.007, p=0.004, p = 0.038 ve p = 0.026). TARTIŞMA Çalışmamızın sonuçlarına göre obezitesi olan hastalarda CH, CS ve OKS sıklığı artmış olduğundan obezite nedeniyle başvuran hastalara CH, CS ve OKS açısından tarama yapılmasının uygun bir yaklaşım olduğu sonucuna varıldı. CH, CS ve OKS'nin sıklığının obezitesi olan hastalarda saptanması, tarama için hangi testin optimal sensitiviteye sahip olduğunun belirlenmesi ve bu hastalıkların cerrahi tedavisinin obezite üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla geniş katılımlı prospektif çalışmalara gerenksim vardır.
Özet (Çeviri)
OBJECTIVES Obesity is a metabolic disease with increasing prevalence in around world. However, the frequency of Cushing's disease (CD), ACTH independent Cushing's syndrome (CS) and autonomous cortisol secretion (ACS) in patients with obesity is not well known and the results of the studies are heterogenous. Therefore, in the present study we aimed to assess the frequency of CD, CS and ACS among patients with obesity. MATERİAL AND METHOD This was a retrospective study of 813 patients (683 female, 130 male; mean age 46,47± 14,23 yr; mean body mass index 37.31 ± 6.50 kg/m2) who were admitted due to obesity between 2010-2015 to endocrinology and metabolism outpatient clinic of the Namik Kemal University Faculty of medicine. The diagnosis of obesity was made according to BMI and the obesity were classified further to grade 1, 2 and 3, according to the BMI. Serum cortisol levels failed to suppress to < 1.8 μg /dL in 44 (5.4%) patients. These patients were evaluated further by 2 days 2 mg DST, 24 hours urinary free cortisol excretion (UFC), late-night salivary cortisol and plasma ACTH levels. The patients with CD, CS and ACS and those with simple obesity were compared in terms of gender, age, DM, HT and HL. RESULTS Forty four (% 5.4) out of 813 patients were diagnosed as CD, CS or ACS. Five (0.6%) of the patients were lost to follow-up. CD was diagnosed in 4 (0.4%) of 39 patients, according to the laboratory and pituitary MRI results. CS were diagnosed in 2 (%0.2) of 35 patients. Adrenal tumors were found on abdominal imaging studies in both of these patients. All of these patients underwent transsphenoidal and unilateral adrenalectomy. ACS was diagnosed in 33 patients (4%). Among them, two patients underwent unilateral adrenalectomy due to the simultaneous ACS and primary hyperaldosteronism. When patients with CD, CS, and ACS were compared to those with simple obesity, older age at diagnosis, and the presence of stage-1 obesity, HT, DM and uncontrolled DM were significantly higher in patients with CD, CS and ACS ( p = 0.001, p = 0.007, p = 0.004, p = 0.038 and p = 0.026 respectively). CONCLUSION According to the results of the present study, the frequency of CD, CS and ACS is increased among patients with obesity. Therefore, all patients admitted due to obesity should be evaluated in terms of CD, CS and ACS. Further prospective studies with large number of patients are required to assess the frequency of CD, CS and ACS in patients with obesity, to determine the optimal test for diagnosis of these conditions and also to assess the effect of surgery on obesity in these patients.
Benzer Tezler
- Adolesan ve erişkin polikistik over sendromlu hastalar arasındaki klinik, endokrinolojik ve biyokimyasal farklılıkların değerlendirilmesi
Evaluating the clinical, endocrinological and biochemical differences between adolescents and adults with polycystic ovary syndrome
EBRU YÜCE
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2011
Kadın Hastalıkları ve DoğumUfuk ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. RECAİ PABUÇCU
- Metabolik sendromlu hastalarda serum leptin düzeyleri ile adrenokortikotrop hormon, bazal kortizol ve dehidroepiandrosteron sülfat düzeyleri arasındaki ilişkiler
Association between serum leptin levels with adrenocorticotrop hormone, basal cortisol and dehydroepiandrosterone sülfate levels in patients with the metabolic syndrome
EDA ÖZÇELİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
BiyokimyaEskişehir Osmangazi ÜniversitesiBiyokimya Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SEMA USLU
- Cushing hastalığında kahverengi yağ dokusundaki değişiminin belirlenmesi ve sağlıklı kontrol grubuyla karşılaştırılması
Determination of the change of brown oil tissue in cushing's disease and comparison with healthy control group
BERAT FURKAN ÇAYIR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıKocaeli Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALEV SELEK
- Obez tip 2 diyabetik hastalarda cushing sendromu sıklığı
Screening for cushing's syndrome in obese type 2 diabetic patients
SELAHADDİN EROL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bakanlığıİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MERAL MERT
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA TEMİZEL
- Adolesan obezlerde kan lipid profili ve karotis intima media kalınlığı arasındaki ilişki
Relationship between blood lipid profile and carotid intima media thickness in adolescent obesity
SUAT TEKİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDicle ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYFER GÖZÜ PİRİNÇÇİOĞLU