Pelvik organ prolapsusunun cerrahi tedavisinde laparoskopik sakrokolpopeksi ve laparoskopik lateral süspansiyon ameliyatlarının anatomik ve fonksiyonel sonuçlarının değerlendirilmesi
Evaluation of anatomic and functional results of laparoscopic sacrocolpopexy and laparoscopic lateral suspension operations in the surgical treatment of pelvic organ prolapsus
- Tez No: 626663
- Danışmanlar: ÖĞR. GÖR. ÖZGÜR ÖZDEMİR, DOÇ. AYSEL UYSAL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Laparoskopik lateral süspansiyon, apikal prolapsus, laparoskopik sakrokolpopeksi, Laparoscopic lateral suspension, apical prolapse, laparoscopic sacrocolpopexy
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 70
Özet
Giriş: Pelvik organ prolapsusu, vajinal kubbe üzerinde defekt sonrasında komşu organların pelvik tabandaki normal konumlarını kaybetmeleri ile oluşan bir patolojidir. Kadın bedeninde oluşan dejeneratif yapı nedeniyle toplumda sık karşılaşılan bir hastalıktır. Tedavi amacıyla egzersizler, medikal tedavi, invaziv olmayan peserler gibi yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıca abdominal veya vajinal yoldan yapılan cerrahi girişimlerde uygulanmaktadır. Abdominal SKP apikal prolapsusun tedavisinde altın standart kabul edilen bir yöntemdir . Yakın zamanda ise prolapsus cerrahisinde yeni bir laparoskopik teknik olan lateral süspansiyon tanımlanmıştır. Bu çalışmada, semptomatik apikal ve/veya anterior pelvik organ prolapsusu hastalarında LSKP ve LLS tekniklerinin anatomik sonuçlarını, intraoperatif - postoperatif komplikasyonlarını, ürogenital, anorektal ve cinsel semptomlarını, yaşam kalitesi üzerine etkilerini, psikolojik sonuçlarını ve hasta memnuniyetini karşılaştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde POP nedeniyle opere olan 78 hastanın anatomik ve fonksiyonel sonuçlarının değerlendirildiği gözlemsel, retrospektif bir çalışmadır. POP nedeniyle LLS ve LSKP operasyonları gerçekleştirilen hastaların demografik verileri toplandı, Pelvik Relaksasyon ölçümleri POP Q ile yapıldı. Pelvik taban problemlerinin üriner, intestinal ve pelvik organ prolabsusu ile ilgili semptomların yaşam kalitesi üzerine etkilerini ölçmek için PFDI-20 ve PFIQ testleri, seksüel semptomların değerlendirilmesi için PISQ-12 testi, stres ölçümü amaçlı Beck Depresyon Ölçeği uygulandı ve postoperatif hasta memnuniyeti sorgulandı Elde edilen veriler üzerinden istatistik analizleri yapıldı. Bulgular: Çalışma grubunun yaş ortalaması 59,23±7,44; BMI ortalamaları 28,16±4,39 bulundu. 78 hastanın 37'sine LSKP operasyonu 41'ine LLS operasyonu uygulanmıştı. Kayıtlardan hastaların 1'inde intraoperatif, 7'sinde postoperatif komplikasyon belirlendilendi. BMI yönünden ameliyat grupları arasında farklılık gözlemlenmez iken POP-Q evreleri ile parite ve yaş arasında ilişki gözlendi. LLS uygulanan hastalarda LSKP uygulananlara göre yaş ve parite daha yüksek bulundu. Ameliyat süreleri ve yatış süreleri karşılaştırıldığında LLS operasyonunun LSKP operasyonuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha kısa sürdüğü gözlendi. Postop POP Q Aa değeri, LLS uygulanan hastalarda LSKP uygulanan hastalara göre daha yüksek, PostopBp LSKP uygulanan hastaların LLS uygulanan hastalara göre bu değerleri daha yüksekti. Operasyon tipleri arasında hasta memnuniyeti açısından anlamlı farklılık gözlenmedi. POP ile ilgili iyileşme ve seksüel fonksiyonu gösteren PISQ-12 toplam puanında operasyon tipine göre istatistiksel olarak fark bulunmaktaydı ve LLS uygulanan hastaların PISQ-12 toplam puanları LSKP uygulanan hastalardan yüksekti. PFDI-20 ölçeğinde de toplam skor değerlendirildiğinde ise iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamaktaydı. PFIQ-7 ölçeği toplam puanı ve alt ölçek puanları değerlendirildiğinde istatistiksel olarak fark görülmedi. Sonuç: Laparoskopik sakrokolpopeksi operasyonu POP laparoskopik tedavisinde deneyimli cerrahların elinde etkin ve hasta konforunun en üst seviyede olduğu bir operasyondur. LLS operasyonu da postoperatif seksüel fonksiyonlar üzerinde, yaşam kalitesi üzerinde, pelvik restorasyon üzerinde olumlu etkileri nedeniyle ve kısa hastanede kalış süresi ve kanama miktarının azlığı nedeniyle, pelvik organ prolapsusu nedeni ile başvuran hastaların değerlendirilmesi sonrası sakrokolpopeksi endikasyonu verilen hastalara laparoskopik lateral süspansiyon seçeneği de sunulmalıdır. LSKP POP'un modern cerrahi yöntemleri içinde etkinliği ve hasta memnuniyeti ile altın standart ameliyat olarak kabul edilmektedir. Çalışmamızda LLS operasyonu da apikal ve/veya anterior POP nedeniyle başvurmuş hastaların tedavisinde aynı laparoskopik cerrahi avantajlarının yanısıra kanama miktarı ve yatış süresinin daha da azalması, anatomik sonuçlardaki başarısı, hastanın postop üriner ve seksüel fonksiyonlardaki ve yaşam kalitesindeki olumlu etkileri nedeniyle LLS, LSKP'ye alternatif olarak sunulması gerekir.
Özet (Çeviri)
Introductıon: Pelvic organ prolapse (POP) is a pathology that occurs when neighboring organs lose their normal position in the pelvic floor after collapse on the vaginal vault. It is a common disease in the society due to the degenerative structure formed in the female body. The exercises, medical therapy, and non-invasive pessaries are used for treatment. Also, surgical procedures performed by the abdominal or vaginal method are also applied. Abdominal SKP is the accepted gold standard in the treatment of apical prolapse. Recently, a new laparoscopic technique, lateral suspension, has been described in prolapse surgery. In this study, we aimed to compare the anatomical results of LSKP and LLS techniques, intraoperative - postoperative complications, urogenital, anorectal and sexual symptoms, effects on quality of life, psychological results and patient satisfaction in patients with symptomatic apical and / or anterior pelvic organ prolapse. Materials and Methods: An observational, retrospective study evaluating the anatomical and functional results of 78 patients who were operated on at the Obstetrics and Gynecology Clinic of the Health Sciences University Antalya Training and Research Hospital due to POP. Demographic data of patients who underwent Laparoscopic Sacrocolpopexy and Laparoscopic Lateral Suspension operations due to POP were collected and pelvic relaxation was measured. PFDI-20 and PFIQ tests were used to measure the effects of urinary, intestinal and pelvic organ prolapse of pelvic floor problems on the quality of life, PISQ-12 test was used for assessment of sexual symptoms, Beck Depression Scale was used for stress measurement and postoperative patient satisfaction was questioned. After the data were obtained, statistical analyzes were carried out. Results: The average age of the study group was 59.23 ± 7.44; BMI averages were found 28.16 ± 4.39. LSKP was performed in 37 of 78 patients and LLS in 41. From the records, intraoperative complications were determined in 1 of the patients and postoperative in 7. While there is no difference between patient groups in terms of BMI; it was observed that there was a relationship between POP-Q phases and parity and age. Age and parity were observed to be higher in patients who underwent laparoscopic lateral suspension compared to those who received laparoscopic sacrocolpopexy operation. When the operation and hospitalization times were compared, it was observed that the laparoscopic lateral suspension operation was significantly shorter than the laparoscopic sacrocolpopexy operation. PostopAa value was higher in patients who underwent laparoscopic lateral suspension operation compared to patients who underwent laparoscopic sacrocolpopexy operation; and PostopBp value was higher in patients who underwent laparoscopic sacrocolpopexy operation compared to patients who underwent laparoscopic lateral suspension. There was no significant difference between the types of operation in terms of patient satisfaction. There was a statistically significant difference in PISQ-12 total score showing improvement and sexual function related to POP according to the type of operation, and PISQ-12 total scores of patients who underwent LLS were higher than patients who received LSKP. When the total score is evaluated in the PFDI-20 scale, there is no statistically difference between the two groups. When PFIQ-7 scale total score and subscale scores are evaluated, there is no statistical difference. Conclusıon: Laparoscopic sacrocolpopexy operation is an operation in the hands of surgeons experienced in laparoscopy, where patient comfort is at the highest level. In the LLS operation, laparoscopic lateral suspension option should also be offered to patients who applied due to pelvic organ prolapse and who are given the indication of sacrocolpopexy because of the positive effects on postoperative sexual functions, quality of life, pelvic restoration, and due to the short duration of hospital stay and the decrease in the amount of bleeding. LLS should be presented as an alternative to SKP in the treatment of patients who applied for apical and / or anterior POP, as due to the same laparoscopic surgery advantages, further decrease in the amount of bleeding and hospitalization, success in the anatomical results, postoperative and sexüel functions and quality of life.
Benzer Tezler
- Pelvik organ prolapsusu nedeniyle sakrospinöz fiksasyon ve laparoskopik lateral süspansiyon yapılan hastaların postoperatif üriner inkontinans üzerine etkisi ve prolapsus nüksü açısından değerlendirilmesi
Evaluation of the effect of sacrospinous fixation and laparoscopic lateral suspension, on postoperative urinary incontinence and prolapse recurrence in patients with pelvic organ prolapse
HUMEYRA CANBAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÇETİN KILIÇÇI
UZMAN REYYAN GÖKÇEN İŞCAN
- Pelvik organ prolapsusu olan hastalarda sakrospinöz fiksasyon ve pektopeksinin karşılaştırılması ve kısa dönem sonuçları
Comparison of sacrospinous fixation and pectopexy in patients with pelvic organ prolapse, and short-term results
YASEMIN ABOALHASAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET KALE
- POP-Q evre 3-4 pelvik organ prolapsusunda klasik cerrahi uygulamaların, minimal invaziv yaklaşımla ön veya arka mesh uygulamasının prolapsus tedavisi ve yaşam kalitesi üzerine başarısının karşılaştırılması
Comparison of the accomplishment on life quality and prolapsus treatment of,traditionally surgery implementation with pront or back mesh implementetion by minimal invasive approach;on POP-Q Stage 3-4 pelvic organ prolapsus.
ZÜLAL DUMAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Kadın Hastalıkları ve DoğumAtatürk ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. YAKUP KUMTEPE
- İleri evre pelvik organ prolapsusunda obliteratif ve rekonstrüktif cerrahi yöntemlerinin karşılaştırılması
Comparison of oblitrating and reconstructive surgical techniques in patients with high grade pelvic organ prolapse
ÖZGE ŞAHİN YAŞAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER TARIK YALÇIN
- Pelvik organ prolapsusunda uygulanan cerrahi tedavilerin karşılaştırılması
Comparing of the surgical treatments performed for pelvic organ prolapse
BADE ILGIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Kadın Hastalıkları ve DoğumEskişehir Osmangazi ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖMER T. YALÇIN