Çocuklarda kistik böbrek hastalıklarının demografik,klinik ve laboratuvar özelliklerinin tanımlanması ve hastalığın progresyonuna neden olan faktörlerin araştırılması
Defining demographic, clinical and laboratory characteristics of cystic kidneydiseases in children and investigation of factors causing progression
- Tez No: 628002
- Danışmanlar: PROF. DR. ELİF BAHAT ÖZDOĞAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Çocuklarda Kistik Böbrek Hastalığı, Renal Kist, Basit Böbrek Kisti, Multikistik Displastik Böbrek, Mikroalbuminüri, Yaşam İçi Kan Basıncı İzlemi, Hipertansiyon, Cystic Kidney Disease in Children, Renal Cyst, Simple Renal Cyst, Multicystic Dysplastic Kidney, Microalbuminuria, Ambulatory Blood Pressure Monitoring, Hypertension
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 148
Özet
AMAÇ: Kistik böbrek hastalığı olan hastaların demografik, klinik ve laboratuvar özellikleri ile komplikasyonları araştırılarak, basit böbrek kisti (BBK) ve multikistik displastik böbrek (MKDB) tanılı hastalarda, renal hasarın erken belirteçleri ile progresyona yol açabilecek faktörler değerlendirilerek genel kabul gören bir izlem kılavuzu bulunmayan BBK ve MKDB hastaları için uzun dönem takip ve izlem planı önerilmesi hedeflenmiştir. GEREÇ VE YÖNTEM: Ultrasonografi kayıtları taranarak hastanemizin Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalında Haziran 2008- Haziran 2018 tarihleri arasında böbreğinde kist saptanan çocukların dosyaları incelendi. Hastalardan BBK ve MKDB tanısı olanlar davet edilerek kabul edenlerden kan ve idrar örnekleri alındı, yaşam içi kan basıncı izlemi (YİKBİ) yapıldı. Benzer yaş ve cinsiyetteki sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırıldı. BULGULAR: Böbreğinde kist saptanan 397 hastanın 171'inde (%43,1) BBK, 102'sinde (%25,7) MKDB, 45'inde (%11,3) otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı (ODPBH), 38'inde (%9,6) otozomal resesif polikistik böbrek hastalığı (ORPBH), 19'unda (%4,8) ise sendromik kistik böbrek hastalığı mevcuttu. Diğer kistik hastalıklar grubunda ise 22 (%5,5) hasta vardı. BBK hastalarının yaşları 10,8±3,6 yıl iken, serum kreatinini 0,48±0,27 mg/dl olup, %5,2'sinde komplike böbrek kisti vardı. Prospektif çalışmaya 14 BBK hastası katıldı. Üriner mikroalbümin atılımı, BBK'lı hastalarda 13,4±3,4 mg/gün iken kontrol grubunda 5,06±3.1 mg/gün idi (p=0,014). Kist boyutları 4.5cm'den büyük iki hasta hipertansifti. MKDB'li hastaların yaşları 8,27±4,5 yıl iken, serum kreatinin değerleri 0,48±0,3 mg/dl idi. Displastik böbrek 57 hastada (%55) sol taraf yerleşimli idi. 10 hastaya (%9,8) nefrektomi yapılmıştı. Hiçbir olguda böbrek tümörü saptanmadı. Hastaların 34'ünde (%33) en sık vezikoüreteral reflü olmak üzere ek üriner sistem anomalileri var iken ultrasonografide karşı böbreği küçük veya hidronefrotik olan 4 hastada evre-3 veya ileri kronik böbrek hastalığı (KBH) mevcuttu. İnvolusyon sıklığı 10 yılda %31,9 idi. Karşı böbrekte kompansatris hipertrofi 85 hastanın 75'inde (%88), ortalama 6,1±2,3 yılda ve %21,8±7,2 oranında gelişmişti. Prospektif çalışmaya 17 MKDB hastası katıldı. YİKBİ'de 3'ü nefrektomili 9 hastada (%52) hipertansiyon (HT) tespit edildi. Bunlardan 3'ünde maskeli HT, 4'ünde şiddetli ambulatuvar HT mevcuttu. Kan basıncı (KB) yükü 31,6±30,8, sistolik KB yükü 19,2±18,5, diyastolik KB yükü 12,5±14,1, sistolik KB ortalaması 115,0±14,9mmHg olup kontrol grubuna göre yüksekti (p=0,006, p=0,007, p=0,010, p=0,024). YİKBİ yapılan tüm kistik böbrek hastaları birlikte değerlendirildiğinde; 31 hastanın 11'inde (%35) HT saptanmış olup 6'sında şiddetli düzeydeydi ve KB yükü kontrol grubundan yüksekti (p=0,029). Maskeli HT olgularının tamamı MDBK'lı idi. Hipertansif hastaların 5'inde (%45) plazma renin aktivitesi artmıştı ODPBH grubunda yaş 11,1±4,3 yıl iken, serum kreatinin değerleri 0,73±1,60 mg/dl idi. Olguların 41'inde (%91) aile öyküsü pozitifti. Genetik analiz yapılan 18 hastanın 10'unda PKD1, 1 hastada ise PKD2 geni mutasyonu saptandı. İki olguda KBH var idi. Diğer olguların ortalama GFR değerleri 159,5±47,6 ml/dk/1.73m2olup, 23'ünde (%53) hiperfiltrasyon, 8'inde (%17) mikroalbuminüri, 6'sında (%13) proteinüri, 3'ünde (%6) HT saptandı. ORPBH grubunda yaş 65,9±68,2 ay iken, serum kreatinin değerleri 1,03 (0,13-3,26) mg/dl idi. Klinik karaciğer hastalığı 19 hastada (%50) tespit edildi. Genetik analiz yapılan 12 hastanın 9'unda PKHD1 mutasyonu vardı. Olguların 15'inde (%39) başta Potter sendromu olmak üzere ek major konjenital anomaliler mevcut olup tamamı yenidoğan döneminde ve büyük çoğunluğu solunum yetmezliği nedeniyle eksitus olmuştu. Kalan tüm hastalar halen hayattaydı ve ikisi son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) idi. Sendromik kistik böbrek hastalığı olan çocukların yaş ortalaması 9,6±5,2 yıl iken, serum kreatinin değerleri 1,12±0,76 mg/dl idi. Olguların 10'u (%53) tüberosklerozdu ve tümünün serum kreatinin ölçümleri normaldi. Joubert sendromlu 5 hastanın 3'ünde polikistik böbrek hastalığı mevcutken diğer 2'sinde nefronofitizi vardı. Bunlardan 2'si böbrek dışı nedenlerle kaybedilmiş olup yaşayanların tümünde KBH vardı. Bardet Biedl sendromlu 4 hastanın tümünde obezite ve mental retardasyon, ikisinde pigmenter retinopati mevcut olup 3'ü KBH idi. TARTIŞMA ve SONUÇ: Çocuklarda kistik böbrek hastalıkları komplike olmayan tek kist varlığından, SDBY'ye kadar uzanan geniş bir klinik spektruma sahiptir. En sık görülen ve selim bir seyre sahip olduğu düşünülen BBK ve MKDB hastalarında da çocuklukta renal hasarın erken göstergeleri mevcut olabilir. Çalışmamızda BBK hastalarında, kreatinin seviyeleri kontrol grubundan farklı değil iken, mikroalbüminürinin anlamlı olarak daha fazla olduğunu ve bazı hastalarda hipertansiyon varlığını saptadık. Bu nedenle BBK hastaları da, diğer iyi bilinen kistik hastalıklar gibi, mikroalbimunüri ve HT gibi belirteçler yönünden yakından izlenmelidir. Öte yandan çalışmamızda MKDB'li hastalarda, KBY sadece karşı böbrekte ultrasonografik anormallik saptanan hastalarda görüldüğünden, MKDB hastalarında ayrıntılı ultrasonografik izlemde fonksiyonel böbreği normal saptanan olgularda ileri radyolojik incelemeler yapılmayabilir. Ayrıca displastik böbrekte malignite riskinin artmadığı ve nefrektominin HT'yi tedavi etmediği veya önlemediği göz önüne alındığında konservatif izlem uygun bir yaklaşım olarak görünmektedir. Çalışmamızda MKDB grubunda önemli derecede ambulatuvar ve maskeli HT saptadık. HT'nin, hem fonksiyonel tek böbrek hem de kardiyovasküler sistem üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle YİKBİ rutin izlem protokollerinde bulunmalıdır. YİKBİ yaptığımız tüm hasta gruplarında HT görülme riskinin arttığını ve HT'un önemli bir nedeninin renin salınımı olabileceğini gördük. ODPBH, çocukluk yaş grubunda genellikle böbrek fonksiyon bozukluğuna yol açmaz ancak erken dönemde hiperfiltrasyon başta olmak üzere mikroalbuminüri ve proteinüri uyarıcı olmalıdır. ORPBH'nin pulmoner hipoplazili yenidoğanlarda mortalitesi çok yüksek olmakla beraber hayatın geri kalanında prognozu değişkendir. Çalışmamızda, tüm kistik böbrek hastalıklarında literatürle uyumlu veriler elde ettik. Ayrıca BBK ve MKDB hasta gruplarından elde edilen verilerimiz, hastaların izlem protokollerinde ilgili değişikliklere yol açabilecek bazı veriler sunmuştur. Ancak bu prospektif kesitsel çalışmamızda nispeten az sayıda hasta yer aldığından elde ettiğimiz veriler, daha geniş hasta gruplarını içeren çalışmalarla desteklenmelidir.
Özet (Çeviri)
AIM: The aim of this study was to investigate the demographic, clinical, laboratory data and complications of patients diagnosed cystic kidney disease and evaluate early markers of renal injury and factors affecting the progression in patients diagnosed with simple renal cyst (SRC) and multicystic dysplastic kidney (MCDK). We aimed to suggest a long term follow-up plan for the SRC and MCDK patients who do not currently have a generally accepted follow-up guideline. MATERIAL AND METHOD: The medical files of children diagnosed with cystic kidney between June 2008 and June 2018 were retrospectively reviewed in the Department of Pediatric Nephrology of our hospital. The patients with SRC and MCDK were invited to participate into the study prospectively. Blood and urine samples were analyzed and ambulatory blood pressure was monitored cross-sectionally. Patients were compared with a healthy control group of similar age and gender. RESULTS: There were 397 patients diagnosed with kidney cyst. The diagnosis were SRC in 171 (43%), MCDK in 102 (25%), autosomal dominant polycystic kidney disease (ADPKD) in 45 (11%), autosomal recessive polycystic kidney disease (ARPKD) in 38 (9%), syndromic cystic kidney disease in 19 (4%) patients and the other group of cystic diseases in 22 (5.5%). The mean age of the patients with SRC were 10.8 ± 3.6 years, serum creatinine values were 0.48 ± 0.27 mg/dl. Ten patients (5.2%) had complex kidney cyst. 14 SRC patients accepted to participate in the prospective study. 24h microalbuminuria levels were 13.4 ± 3.4 mg/day in the SRC group and 5.06 ± 3.1 mg/day in the control group (p=0.014). Two patients with cyst sizes larger than 4.5 cm were hypertensive. The mean age of the patients with MCDK were 8.27 ± 4.5 years, serum creatinine values were 0.48 ± 0.3 mg/dl. MCDK were located on the left side in 57 (55%) patients. Ten (%9.8) children had undergone nephrectomy. No kidney tumor was detected. Additional urinary system anomalies were present in 34 (33%) patients, most frequent anomaly was vesicoureteral reflux. Stage-3 or more advanced chronic kidney disease (CKD) was present in four patients. In all of them, there was small or hydronephrotic contralateral kidney on the ultrasonographic evaluation. The rate of involution was 31.9% in 10 years. Compensatory hypertrophy in the contralateral kidney was present in 75 (88%) patients during 6.1 ± 2.3 years. 17 patients with MCDK patients accepted to participate in the prospective study. Using ambulatory blood pressure monitoring (ABPM), hypertension (HT) was detected in 9 (52%) patients of whom three had undergone nephrectomy. Three patients had masked HT and 4 had severe ambulatory HT. Blood pressure (BP) load was 31.6 ± 30.8, systolic BP load was 19.2 ± 18.5, diastolic BP load was 12.5 ± 14.1, mean systolic blood pressure was 115 ± 14.9 mmHg in patients with MCDK which was higher than the control group (p=0.006, p=0.007, p=0.010, p=0.024). When all cystic kidney patients undergoing ABPM were evaluated, among 31 patients, 11 (35%) patients had ambulatory HT and 6 had severe ambulatory HT. Blood pressure load was higher than the control group. All patients with masked hypertension had MCDK. Five (45%) hypertensive patients had elevated plasma renin activity. The mean age of the patients with ADPKD were 11.06 ± 4.3 years, serum creatinine values were 0.73 ± 1.6 mg/dl. Family history was present in 41 (91%) patients. Among 18 patient that underwent genetic evaluation, PKD1 gene and PKD2 gene mutations were present in 10 and in one patient, respectively. CKD was present in two cases. The mean GFR values of the remaining cases were 159.5 ± 47.6 ml/min/1.73m2. In these patients, hyperfiltration was present in 23 (53%) patients, microalbuminuria in 8 (17%) patients, proteinuria in 6 (13%) patients, and HT in 3 ( 6%) patients. The mean age of the patients with ARPKD were 65.9±68.2 months, serum creatinine values were 1.03 (0.13-3.26) mg/dl. Nineteen (50%) patients had ARPKD-related liver disease. Major congenital anomalies were present in 15 (39%) cases, great majority having the Potter's syndrome. All of them had died in the neonatal period with respiratory failure except one patient who had died due to hypoplastic left ventricle syndrome. PKHD1 mutation was present in 9 patients. All the remaining patients that survived the neonatal period were still alive and two had CKD. The mean age of the syndromic cystic kidney group was 9.6 ± 5.2 years, serum creatinine values were 1.12 ± 0.76 mg/dl. Ten (53%) cases had Tuberous sclerosis and their serum creatinine measurements were normal. Five patients had Joubert syndrome, three having polycystic kidneys and the other 2 having nephronophthisis. Two of them died due to non-renal reasons and all survivors had CKD. All 4 patients with Bardet Biedl syndrome had obesity and mental retardation, two had retinitis pigmentosa, and 3 had CKD. DISCUSSION: Cystic kidney diseases in children have a wide clinical spectrum ranging from an uncomplicated cyst to end stage renal disease. SRC and MCDK have been thought to have a benign course. However, early signs of renal damage may also be present in patients with SRC and MCDK in the childhood. We found that while the creatinine levels were not different from the control group in patients with SRC, urinary albumin excretion was significantly higher, and HT was present in some patients. Therefore, we suggest that patients with SRC shall be closely monitored for renal damage markers such as microalbuminuria and HT like the other well-known cystic diseases. In MCDK patients, CKD was present only in the patients that had ultrasonographic abnormalities in the contralateral kidney. Therefore, we suggest that, in the detailed ultrasonographic evaluation, if patients have normal contralateral kidneys, further imaging studies may not be needed. In addition, we suggest that conservative management is appropriate as the risk of malignancy in the dysplastic kidney does not increase and nephrectomy, itself, does not treat or prevent HT. In our study, we found a high rate of ambulatory and masked HT in the MCDK group. We suggest that ABPM should be included in routine MCDK follow-up protocol considering the adverse effects of HT on both the single functional kidney and cardiovascular system. We observed that the risk of HT increased in both groups and a significant cause of HT was renin release. ADPKD does not usually cause kidney dysfunction in childhood, but early renal damage markers e.g. hyperfiltration, microalbuminuria and proteinuria could be present and should be followed-up accordingly. ARPKD, if it is associated with pulmonary hypoplasia, has a high mortality in the neonatal period. The other ARPKD patients have a more favorable prognosis. CONCLUSION: Our data was compatible with the literature regarding the well-known demographic and clinical characteristics in all cystic kidney diseases. Our identification of the presence of markers of early renal damage, i.e. increased urinary albumin excretion and HT, in SRC and MCDK patients could lead to relevant changes in the follow-up protocol of these patients. However, since there were limited number of patients, further studies that involve larger cohorts are needed.
Benzer Tezler
- Çocuklarda renal transplant sonrası kardiovasküler sistem değerlendirmesi ve risk faktörlerinin belirlenmesi
Evaluation of the cardiovascular system after renal transplant in children and determination of risk factors
ÖMER ERGİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET KESKİNOĞLU
- Çocuklarda kistik böbrek hastalıklarının özellikleri
Cystic kidney disease in children
SENEM MUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. UMUT SELDA BAYRAKCİ
- Çocuklarda böbrek kistlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of kidney cyst in children
PINAR GÖNÜLSÜZ KILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAdnan Menderes ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FERAH SÖNMEZ
- Kronik böbrek yetmezlikli hastalarımızın değerlendirilmesi
Evaluation of our patients with chronic renal failure department of childhood disease
HAYRİYE SELCEN YALIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSelçuk ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HARUN PERU
- Çocuklardaki genetik geçişli renal hastalıklarda hedef spesifik dizayn edilmiş yeni nesil sekanslama yönteminin klinik tanıdaki öneminin belirlenmesi
Determining the importance of a target-specific design new generation sequencing method in the clinical diagnosis of inherited renal diseases in children
MURAT ÇETİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıGazi ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HATİCE KİBRİYA FİDAN