Uluslararası dijital medyada bir sosyal temsil olarak Aylan Kurdi haberleri
Aylan Kurdi news as a social representation in international digital media
- Tez No: 634190
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EMİNE NAZLI AYTUNA
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İletişim Bilimleri, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Suriye İç Savaşı, Sığınmacı Krizi, Sosyal Temsil, Aylan Kurdi, Uluslararası Dijital Medya, Syrian Civil War, Asylum-Seekers Crisis, Social Representation, Aylan Kurdi
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Galatasaray Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İletişim Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 165
Özet
Roma döneminde avukat ve müvekkil arasındaki ilişkiyi ifade etmek için hukuki bir çerçevede kullanılan temsil olgusu, 12. yüzyıldan günümüze doğru gerçekleşen sosyal ve siyasal hareketlerin etkisi ile Thomas Hobbes, John Locke ve Jean-Jacques Rousseau gibi düşünürler tarafından insan hakları, siyasal sistemler, parlamento ve seçimler gibi siyasi teorinin ilgi alanına giren kuramsal meselelerinin temelinde tartışılmaya başlanmıştır. Siyasi bir kullanıma dönüşen temsil olgusu, temsili bir anlam inşası olarak tanımlayan Stuart Hall, şarkiyat çalışmalarında“Batılı”tarafından yaratılan“Doğulu”temsiline dair tartışmasını sürdüren Edward Said ve bir kökenden yoksun hipergerçek temsillere dair bir tartışma alanı yaratan Jean Baudrillard gibi sosyal bilimciler tarafından farklı bağlamlarda tartışılmaya devam edilmiştir. Bununla birlikte, Serge Moscovici ve Emile Durkheim gibi içerik ve söylem analizine dayalı niteliksel yöntemlere ağırlık veren Avrupa ekolünün entelektüelleri ise temsil olgusunu sosyal psikoloji ve sosyoloji çerçevesinden incelemişlerdir. Hukuk, siyaset bilimi ve sosyal psikoloji gibi birçok alanda önemli bir çalışma konusu olan temsil kavramının iletişim çalışmalarındaki yeri ise sosyal grupların, sosyal sınıf ve mekânların kitle iletişim araçlarındaki gösteriliş şekillerini ve bu gösteriliş şekillerinin insanlar tarafından nasıl yorumlandığı sorunsalı ile ilgili olmuştur. İletişim bilimlerinde, temsil sorununa dair ilk çalışmalar ve tartışmalar ise sonsuz temsiller üreten geleneksel medya araçları üzerinden gerçekleşmiştir. Bu çalışmalar, geleneksel medya araçları üzerinden temsil edilen dezavantajlı birey ve grupların kendi gerçekliği içerisinde ele alınmadan genellikle egemen söylemler doğrultusunda çerçevelenerek sunulduğunu göstermiştir. Geleneksel medyada, egemen ideoloji doğrultusunda“temsil edilen”dezavantajlı bireyler; internet ve sayısal teknolojiler bileşkesinden gelişim gösteren yeni medya araçları ile hem mesajın alıcısı hem de üreticisi konumuna gelerek kendilerini ifade edebilme alanı elde etmişlerdir. Fakat yeni medya olarak tanımlanan internet tabanlı kitle iletişim araçları, geleneksel medyada egemen söylemler doğrultusunda problemli bir şekilde sunulan temsillere, demokratik katılım ve ifade özgürlüğü açısından önemli avantajlar sunsa da temsil probleminin yeni medya araçlarında da farklı bir şekilde devam ettiği görülmüştür. Günümüzde, Suriye'deki çatışmalar neticesinde ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanlar da ulus-devlet sistemi içerisinde vatansızlar ve yurttaşlık hakları bulunmayan yabancılar olarak tanımlanırken, sığınma talep ettikleri ülkelerin medya organları tarafından da inşa edilmiş temsiller ile bu temsil sorununa maruz kalmıştır. Öyle ki, ayrımcı ve ötekileştirici bir söylem içeren ulusal ve uluslararası medya kanalları, bir yandan Suriyeli sığınmacıları ekonomik, sosyal, kültürel ve politik bir tehdit unsuru olarak gösterirken bir yandan da günlük dili Suriyeli sığınmacılara karşı saldırgan hale getirmiştir. Bununla birlikte, uluslararası yayın kuruluşları Suriyeli sığınmacıları,“çaresiz”ve“mağdur”olarak temsil ederken, duygusal öğeler ile çerçevelediği sığınmacı hikâyeleri ile de onları“edilgen”ve“yardıma muhtaç”bireyler olarak konumlandırmıştır. Suriyeli sığınmacıların dahil edildiği bu üretim ve anlamlandırma süreci, Suriyeli sığınmacıları öz referansından kopararak onları ulusal ve uluslararası kamuoyunun zihninde ebedi bir hipergerçeğe dönüştürmüştür. Fakat Suriyeli sığınmacıların medya tarafından öz referansından koparılarak, kamuoyunun zihninde ebedi bir hipergerçeğe dönüştürüldüğü bu süreç, çatışmaların neden olduğu yıkıcı durumdan en fazla etkilenen ve belli durumlarda savaşın ana öznesi durumuna getirilen Suriyeli çocukların temsili farklı bir boyut kazanmıştır. Öyle ki, savaşın yıkıcı etkisine maruz kalan Aylan Kurdi'nin; fotoğrafı, yaşı, göç hikâyesi ve hukuksal statüsü ile medyada yer alması, sığınmacı krizine dair uluslararası alanda büyük bir yankı uyandırmıştır. Bununla birlikte, Aylan Kurdi'nin belirtilen unsurlar ile medyada yer alması, uluslararası boyutta bir tepki yaratarak sığınmacı krizine dair olumlu sonuçlar ortaya çıkarsa da Aylan Kurdi'nin uluslararası dijital medyadaki sembolleşme süreci, bir potansiyel temsil sorununu da hep içerisinde barındırmıştır. Bu tez çalışması, Aylan Kurdi'nin, Suriye iç savaşına doğrudan dahil olan ülkelerin, uluslararası dijital yayın kuruluşlarının haber içeriklerinde nasıl temsil edildiğini ve uluslararası alanda nasıl bir sosyal temsile dönüştüğünü bu sorunsal çerçevesinde derinlemesine incelemektedir. Aylan Kurdi'nin uluslararası dijital medyadaki haberlerinin incelendiği bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Tezin birinci bölümünde, Aylan Kurdi'nin uluslararası yayın kuruluşlarının haber içeriklerinde nasıl temsil edildiğinin ve uluslararası alanda nasıl bir sosyal temsile dönüştüğünün bütünsel bir şekilde anlaşılması açısından birçok alanda farklı işlev aralıklarında kullanılan temsil olgusunun; siyaset bilimi, sosyal psikoloji ve iletişim bilimleri içerisindeki kullanımı karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Tezin ikinci bölümünde, geleneksel medyadan yeni medyaya geçiş ile birlikte temsil olgusunun ve temsil sorununun değişen görüntü yüzeyi ile nasıl bir değişim ve dönüşüm geçirdiği incelenmektedir. Tezin üçüncü bölümünde; göç olgusuna, uluslararası hukukta yer alan göç ve iltica kavramlarına, Suriye iç savaşına ve savaşın medya ile ilişkisine dair bir literatüre yer verilerek, araştırmanın bütünsel bir şekilde anlaşılması sağlanmaktadır. Tezin son bölümünde ise belirtilen sorunsaldan hareket ile araştırmanın konusuna, amacına, evrenine, örneklemine, hipotezlerine, sınırlılıklarına ve bulgularına yer verilmektedir. Bu tez çalışmasında, Aylan Kurdi'nin hayatını kaybettiği 2 Eylül 2015'ten araştırmanın başladığı 1 Mart 2020 tarihine kadarki süreçte IKBY, Amerika, Türkiye ve Rusya'nın uluslararası dijital yayın yapan Rudaw, Amerika'nın Sesi, Hürriyet ve Sputnik yayın kuruluşlarının Aylan Kurdi'ye dair 294 haber içeriği, içerik analizi yöntemi ile incelenmektedir. 7 bölümden oluşan araştırmanın ilk bölümünde, Aylan Kurdi'ye dair haber içeriklerinin; yayın kuruluşlarına, yıllara ve genel dağılımına dair temel veriler elde edilmiştir. Araştırmanın ikinci bölümünde ise Rudaw, Amerika'nın Sesi, Hürriyet ve Sputnik yayın kuruluşlarının, Aylan Kurdi'ye dair yaptıkları uluslararası ve yerel haber oranları incelenmiş ve elde edilen veriler sayısallaştırılmıştır. Elde edilen bu veriler, çalışmanın alt hipotezi içerisinde belirtilen, olayın gerçekleştiği mekân ve haber sayısı arasındaki doğru orantıyı desteklemiştir. Araştırmanın üçüncü bölümünde; haber içeriklerinde, Aylan Kurdi'nin doğrudan veya dolaylı olarak yer aldığı haber oranları nicelleştirilmiştir. Bu veriler, çalışmanın temel hipotezi olan Aylan Kurdi'nin Suriye iç savaşına doğrudan dahil olan ülkelerin uluslararası dijital yayın yapan ve hükümete yakın bir politika izleyen yayın kuruluşlarının, doğrudan Aylan Kurdi'nin şahsına dair olmayan haber içeriklerinde dolaylı bir şekilde referans gösterilerek bir sosyal temsile dönüştüğü hipotezini desteklemiştir. Araştırmanın dördüncü ve beşinci bölümünde, Aylan Kurdi'nin fotoğrafının haber içeriklerindeki kullanım oranına ve veriliş biçimine dair veriler elde edilmiş ve sayısallaştırılmıştır. Bu veriler, fotoğrafın Aylan Kurdi'nin uluslararası dijital medyada bir sosyal temsile dönüşmesi üzerinde etkili olduğunu desteklemiştir. Araştırmanın son bölümünde, yayın kuruluşlarının Aylan Kurdi'ye dair haber içeriklerinde kullandıkları adlandırmalar ve sıfatlar incelenerek, elde edilen ham veriler sayısal hale getirilmiştir. Bu veriler, incelenen yayın kuruluşlarının; Aylan Kurdi'nin yaşını, cinsiyetini, hukuki statüsünü, etnik kökenini ve nereli olduğunu öne çıkarttığını göstermiştir. Elde edilen bu veriler, araştırmanın alt hipotezlerinden biri olan Aylan Kurdi'nin yaşı, ülkesi ve hukuksal statüsünün, Aylan Kurdi'nin uluslararası dijital medyada bir sosyal temsile dönüşmesi üzerinde etkili olduğu hipotezini desteklemiştir. Fakat, haber içeriklerinde“Mülteci”ve“Göçmen”statülerinin sıkça kullanıldığı ve Aylan Kurdi'nin gerçek statüsünün ise hiç kullanılmadığı görülmüştür. Bu veriler ise Aylan Kurdi'nin uluslararası dijital medyada bir sığınmacı çocuk değil, göçmen ve mülteci çocuk sosyal temsiline dönüştüğünü göstermiştir. Bununla birlikte, incelenen her bir yayın kuruluşunun kendi ülkesinin egemen görüşü çerçevesinde adlandırmalar ve sıfatlar kullanması, uluslararası dijital yayın yapan kuruluşlardan her birinin farklı yayın politikaları ve haber dili ile Aylan Kurdi'yi haberleştirdiği hipotezini doğrulamıştır. Araştırmanın son bölümünde ise Aylan Kurdi'nin yer aldığı haber içeriklerinde, Aylan Kurdi'nin hangi konular içerisinde referans olarak gösterildiğine dair veriler elde edilmiş ve nicelleştirilmiştir. Bu veriler, Aylan Kurdi'nin Suriye iç savaşına doğrudan dahil olan ülkelerin uluslararası dijital yayın yapan ve hükümete yakın bir politika izleyen yayın kuruluşlarının haber içeriklerinde, siyasal konular içerisinde referans verilerek bir sosyal temsile dönüştüğü hipotezini kısmen desteklemiştir. Ayrıca, Aylan Kurdi'nin sığınmacılara dair haber içeriklerinde değil, mültecilere dair haber içeriklerinde referans olarak gösterilmesi, yayın kuruluşlarının statülere dair ayrıma dikkat etmedikleri ve Aylan Kurdi'nin mültecilere dair haber konuları içerisinde bir sosyal temsile dönüştüğünü göstermiştir. Son olarak, incelenen her bir yayın kuruluşunun kendi ülkesinin egemen görüşü çerçevesinde adlandırmalar ve sıfatlar kullanarak, uluslararası gazetecilik ilkelerine aykırı davrandıkları, gerçek olmayan bilgiler ile Aylan Kurdi'ye dair yeni bir gerçeklik inşa ettikleri ve inşa ettikleri bu temsil ile bir hak ihlali yaptıkları ortaya çıkmıştır.
Özet (Çeviri)
The phenomenon of representation, which was used in a juristical framework to express the relationship between the lawyer and the client in the Roman era, began to be debated by thinkers such as Thomas Hobbes, John Locke and Jean-Jacques Rousseau on the basis of theoretical issues of political theory like human rights, political systems, parliament and elections with the effect of social and political movements that have taken place since the 12th century to the present day. The phenomenon of representation, which turned into a political use, continued to be discussed in different contexts by social scientists such as Stuart Hall, who defines representation as a construction of meaning, Edward Said, who continues his discussion on the“Eastern”representation that created by“Western”in his oriental studies, and Jean Baudrillard, who created a discussion space about hyperrealistic representations that has not an origin. Furthermore, the intellectuals of the European school, which focused on qualitative methods based on content and discourse analysis, such as Serge Moscovici and Emile Durkheim, examined the phenomenon of representation from the framework of social psychology and sociology. The position of the concept of representation, which is an important subject of study in many fields such as law, political science and social psychology, in communication studies was related to the way social groups, social classes and places are displayed in mass media and how these representations are interpreted by people. In communication sciences, the first studies and discussions on the problem of representation took place through traditional media tools that producing endless representations. These studies have shown that disadvantaged individuals and groups that represented through traditional media tools are generally framed in the direction of dominant discourses, without being addressed in their own reality. Disadvantaged individuals, who are“represented”in the traditional media in line with the dominant ideology, have become the receiver and producer of the message with new media tools that have evolved from the combination of internet and digital technologies. Although internetbased mass media, which are defined as new media, ensured significant advantages in terms of democratic participation and freedom of expression for representations that presented in a problematic manner in line with the dominant discourses in traditional media, it is seen that the representation problem continued in new media tools in a different way. Today, people who have to leave their countries as a result of the conflicts in Syria are defined as“stateless persons”and“foreigners”who do not have citizenship rights in the nation-state system, while they were also exposed to this representation problem with the representations that built by the media organs of the countries that they requested asylum. In fact, national and international media channels that contain a discriminatory and marginalizing discourse have made Syrian asylum-seekers as an economic, social, cultural and political threat, while making the daily language aggressive towards Syrian asylumseekers. In addition, international broadcasting institutions that represent Syrian asylumseeker as“desperate”and“victim”are also positioning asylum-seeker as“passive”and“needy”individuals with their asylum-seeking stories that framed by emotional elements. This process of production and interpretation, which have involved Syrian asylum-seeker, has removed Syrian asylum-seeker from their self-reference, turning them into an eternal hyperreality in the mind of the national and international public opinion. However, this process, in which Syrian refugees were separated from the self-reference by the media and turned into an eternal hyperreality in the mind of the public, has gained a different dimension with the representation of Syrian children who are most affected by the devastating situation that caused by conflicts and become the main subject of war in certain cases. The presence of Aylan Kurdi, who was subjected to the destructive effect of the war, in the media with his photograph, age, immigration story and legal status has sparked a great international impact regarding the asylum-seeker crisis. Also, even though Aylan Kurdi's media coverage with the mentioned elements creates an international reaction that allowed promising results about the asylum seeker crisis, Aylan Kurdi's symbolization process in international digital media has also included a potential representation problem. This thesis study thoroughly examines how Aylan Kurdi is represented and how he has turned into a social representation in the news content of the international digital broadcasting institutions of the countries that directly involved in the Syrian civil war from this problematic framework. This study, which examines the news of Aylan Kurdi in international digital media, consists of four chapters. In the first chapter of the thesis, the use of the phenomenon of representation, which is used in different context in many areas, in political science, social psychology and communication science is examined comparatively in terms of a holistic understanding of how Aylan Kurdi is represented in the news content of the international digital broadcasting and how he has turned into a social representation in the international arena. In the second chapter of the thesis, it is examined how the representation phenomenon and the representation problem change and transform with the changing image surface by the transition from the traditional media to the new media. In the third chapter of the thesis, a literature on the phenomenon of immigration, the concepts of immigration and asylum in international law, the Syrian civil war and the relationship of the war with the media are presented for a holistic understanding of the research. The last part of the thesis includes the subject, purpose, universe, sample, hypothesis, limitations and findings of the research that based on the problematic which is expressed. KRG, America, Turkey and Russia's international digital broadcasting channels Rudaw, Voice of America, Hurriyet and Sputnik constitues sample of this study. In this thesis, all the news content that the broadcasters made during the period from September 2, 2015, when Aylan Kurdi died, to March 1, 2020, the study started, is examined. In the first part of the research, which consists of 7 part, basic data on distribution of news content about Aylan Kurdi by years, general and organizations were obtained. In the second part of the study, the international and local news ratios of Rudaw, Voice of America, Hürriyet and Sputnik broadcasting institutions about Aylan Kurdi were examined and the data that obtained were digitized. These obtained data's supported the correct proportion between the place where the case took place and the number of news items that stated in the subhypothesis of the study. In the third part of the research, the news rates that Aylan Kurdi directly or indirectly took part, in which included in the news content, were quantified. These data supported the fundamental hypothesis that Aylan Kurdi indirectly turned into a social representation with reference in the news content, which is not directly related to Aylan Kurdi's personality, of the international digital broadcasting channels of countries that directly involved in the Syrian civil war and following a policy close to the government. In the fourth and fifth part of the research, data on the rate of use of Aylan Kurdi's photograph in the news content and the way it was given were obtained and digitized. These data supported that the photography was effective on Aylan Kurdi's transformation into a social representation in international digital media. In the last part of the research, the raw data that obtained by examining the names and adjectives that used by the broadcasting institutions in the news contents of Aylan Kurdi were digitized. These data showed that the broadcasters that examined highlighted Aylan Kurdi's age, gender, legal status, ethnicity and origin in news. These data supported the subhypothesis of the study that Aylan Kurdi's age, country and legal status was influential on Aylan Kurdi's transformation into a social representation in international digital media. However, it was observed that“Refugee”and“Immigrant”status were frequently used in the news content and the real status of Aylan Kurdi was not used at all. These data showed that Aylan Kurdi turned into a social representation of migrant and refugee children, not an asylum-seeking child in international digital media. Besides, the fact that each broadcast institution that examined uses naming and adjectives within the framework of its country's dominant opinion has confirmed the sub-hypothesis that each of the international digital broadcasting institution reported Aylan Kurdi with different broadcasting policies and news discourse. In the last part of the research, data on the topics in which Aylan Kurdi was referenced were obtained and quantified. These data partially supported the hypothesis of the study that Aylan Kurdi turned into a social representation by reference within political issues in the news content of the international digital broadcasting of countries that directly involved in the Syrian civil war and following a policy close to the government. In addition, the fact that Aylan Kurdi is included in the news content about refugees, not in the news content of asylum seekers, has shown that broadcasters do not pay attention to the status difference. Thus, these data showed that Aylan Kurdi turned into a social representation by being among the news items about refugees. Finally, it was revealed that each broadcast institution that examined violated international journalism principles, constructed a new reality about Aylan Kurdi and made a violation of rights by using names and adjectives within the framework of their country's dominant view.
Benzer Tezler
- Türk basınında düzensiz göçün görsel temsili: Taliban yönetimi sonrası Afgan göçü
Visual representation of irregular migration in the Turkish press: Afghan migration after the Taliban regime
ZİNDAN ÇAKICI
Doktora
Türkçe
2024
GazetecilikGalatasaray ÜniversitesiRadyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMİNE NAZLI AYTUNA
- The role of the visual culture on the formation of architectural design taste 'Examining the representation of interiors in the illustrated periodicals from mid-19th to the late 20th century'
Mimari beğeni algısının oluşumunda görsel kültürün etkisi' 19. yüzyıldan 20. yüzyıla süreli yayınlar üzerinden alternatif bir iç mimarlık tarih okuması'
ŞEYMA KURTULUŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
İç Mimari ve Dekorasyonİstanbul Teknik Üniversitesiİç Mimari Tasarım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMİNE GÖRGÜL
- Digital diplomacy and its role in shaping the international vision towards global issues: Palestine and Ukraine as models
Dijital diplomasi ve küresel meseleler karşısında uluslararası vizyonun şekillenmesindeki rolü: Filistin ve Ukrayna modelleri
MOHAMMAD E K GHANNAM
Yüksek Lisans
İngilizce
2024
Uluslararası İlişkilerİstanbul Gedik ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SELİM SEZER
- Dijital platformda sosyal medyanın stratejik kurumsal iletişime etkisi
Strategic corporate communication impact of social media in digital platform
MİKAİL BAT
Doktora
Türkçe
2012
Bilim ve TeknolojiEge ÜniversitesiHalkla İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. Z. BERİL AKINCI VURAL
- Batı merkezli uluslararası medyada Orta Doğu'nun temsili (Uluslararası haber ajansları üzerinden bir okuma)
Representation of the Middle East in the western-based international media (A reading on international news agencies)
MEHMET ÖZDEMİR
Doktora
Türkçe
2021
Gazetecilikİstanbul ÜniversitesiGazetecilik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ENVER ÖZGÜR GÖNENÇ