Erken palyatif bakımın yaşam kalitesi ile ilişkisi
The effects of early palliative care on quality of life
- Tez No: 634260
- Danışmanlar: DOÇ. DR. YASEMİN KILIÇ ÖZTÜRK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İzmir Tepecik Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 112
Özet
Amaç: Günümüzde tıbbi tanı ve tedavi yöntemlerinin medikal teknoloji ile birlikte gelişmesi ve daha çok hastaya ulaşabilmesinin sonucu olarak kronik hastalıklarda yaşam süreleri uzamış, bunun sonucunda kişiselleştirilmiş bakım ihtiyaçları da çeşitlenerek artış göstermiştir. Palyatif bakım, hastaların yaşam kalitesini arttıran, yaşamı tehdit eden durumlarla karşı karşıya olan hastaların ve ailelerinin erken teşhis ve etkili değerlendirme ile acılarının rahatlatılmasını; fiziksel, psikososyal veya diğer manevi sorunların tedavisinin gerçekleştirilmesini sağlayan bir disiplin olarak tanımlanmıştır. Bu araştırmada, bireylerin yaşamı tehdit eden hastalık tanısı aldıktan sonra Aile Hekimliği klinisyenleri tarafından yürütülen kapsamlı bir palyatif bakım merkezinde izlenen bireylerin başvuru durumları ve erken palyatif bakım ile yaşam kaliteleri ve ilişkili faktörlerin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Prospektif kohort desende olan çalışmanın evrenini T.C. Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Palyatif Bakım biriminde 15.10.2019 ile 15.03.2020 tarihleri arasında yatarak tedavi almış, bilinci açık ve bilişsel fonksiyonları yeterli olan, çalışmaya katılmayı kabul eden 18 yaş üstü hastalar oluşturdu. Bu kriterleri sağlayan 142 hasta servise yatışta ve 6 ay sonrasında olacak şekilde toplam iki kez değerlendirildi. İlk kısımda hastaların tanımlayıcı özellikleri, tanı ve tedavi ile ilişkili bilgileri sorgulandı; ikinci kısımda ilk SF-36 yaşam kalitesi ölçeği yüz yüze uygulandı. Veri toplamanın üçüncü kısmında ise 6 ay sonrasında bireylere ulaşılarak taburculuk sonrası tanıya yönelik tedavileri dışında hastane/acil servis kullanım durumunun sorgulanması ve ikinci yaşam kalitesi değerlendirmesi yapılarak 91 olgu ile araştırma tamamlandı. Bulgular: Araştırma grubunun yaş ortalaması 64,48±10,8 yıl olup %76,8'i (n=109) erkekti. Palyatif bakıma başvuru nedenleri incelendiğinde en sık iki neden %88,7 oranında halsizlik (n=126) ve %52,8 oranında (n=75) ağrı olarak tanımlandı. Katılımcıların %92,2'sinin (n=131) kanser tanısı ile izlendiği görüldü. Grubun hastalık süresi ortalaması ise 17,54±25,50 ay idi. İkinci değerlendirmede %65,5 (n=91) olguya ulaşıldı. Bu hastaların %38,5'inin (n=35) 1 kez ve %5,5'inin (n=5) 2 kez ve daha fazla tanıya yönelik tedavileri dışında acil servis başvurusu ya da hastane yatışı olduğu, %56'sının (n=51) ise hiç başvurusu olmadığı öğrenildi. İkinci değerlendirmede yaşam kalitesi SF-36 alt ölçek puan ortalamaları tüm alt boyutlarda ilk ölçüme göre daha yüksekti. Yaşam kalitesi puan ortalamaları değişim yüzdelerinde ise en yüksek artış enerji alt boyutunda %46,7 ve sosyal işlevsellik alt boyutunda %45,04 olarak saptandı. Taburculuk sonrası hastane yatışı ya da acil servis başvurusu olan hastaların yaşam kalitesi alt ölçeklerinden fiziksel rol güçlüğü ve emosyonel rol güçlüğü alt ölçek puanlamaları anlamlı olarak düşük saptandı. Tanı süresi 12 ay ve üzeri olan hasta grubunun yaşam kalitesi enerji alt boyutu değişimi 3-11,9 ay olan hasta grubuna göre anlamlı yüksek görüldü. Hastalık süresi ile yaşam kalitesi arasında enerji ve ağrı alt boyutlarında anlamlı pozitif korelasyon tanımlandı. Tanıdan palyatif bakıma başvuruya dek geçen zaman ile sağ kalım arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Sonuç: Çalışmada 6. Ayda yapılan ikinci yaşam kalitesi değerlendirmesinde alt ölçek puan ortalamalarının tümü ilk ölçüme göre yüksekti. Tanıdan palyatif bakıma başvuruya dek geçen zaman ile yaşam kalitesi arasında enerji ve ağrı alt boyutlarında anlamlı pozitif korelasyon bulunurken, sağ kalım arasında anlamlı ilişki saptanmadı. Literatürde palyatif bakıma başvuru için doğru zamanlama ve erken palyatif bakım kavramı ile ilgili ortak bir konsensüs bulunmamakla birlikte bu hizmete erişim hakkı boyutuyla hastaların en erken dönemde bilgilendirilmesine özen gösterilmelidir.
Özet (Çeviri)
Objective: Recently, the life expectancy in chronic diseases is prolonged as a result of the development in medical technology especially in diagnostic and treatment methods and reaching more patients. Therefore, the needs for personalized care have diversified and increased. Palliative care has been defined as a discipline that improves the quality of life of patients, relieves the pain of patients facing life-threatening situations and their families with early diagnosis and effective assessment, and treats physical, psychosocial or other spiritual problems. The aim of this study is to monitor individuals diagnosed with life-threatening diseases in a comprehensive palliative care center run by family physicians and to evaluate their quality of life and related factors with early palliative care. Materials and Methods: The universe of the stud prospective cohort study, consisted of inpatient individuals at the Palliative Care Unit of Izmir University of Health Sciences Tepecik Training and Research Hospital between October 15, 2019 and March 15, 2020, who were conscious and who had adequate cognitive functions, and agreed to participate in the study over 18 years of age. Totally 142 patients were evaluated twice, at the time of admission to the service and 6 months later. In the first part, the descriptive characteristics of the patients, their information about diagnosis and treatment were questioned. In the second part, the 36-Item Short Form Survey (SF-36) was applied face to face. In the third part of the data collection, individuals were contacted after 6 months, questioning the use of hospital/emergency services, apart from the diagnostic therapy after discharge, and a quality of life assessment, and the study was completed with 91 cases. Results: The average age of the study group was 64.48±10.8 years and 76.8% (n=109) of them were male. The two most common reasons for the admission to Palliative Care Center were defined as fatigue (n=126) with a rate of 88.7% and pain (n=75) with a rate of 52.8%. It was observed that 92.2% (n=131) of the participants were followed up with a diagnosis of cancer. The mean duration of the group's illness was 17.54±25.50 months. In the second evaluation, a case rate of 65.5% (n=91) was obtained. It was found out that 38.5% of these patients (n=35) applied once and 5.5% (n=5) of them twice or more to emergency service or hospital admissions, and 56% of them (n=51) had no applications. In the second evaluation, the mean scores of SF-36 subscale for quality of life were higher in all sub-dimensions than the first measurement. It was found that physical and emotional role difficulties subscale scores of the quality of life subscales of the patients who were hospitalized or admitted to the emergency service after discharge were significantly lower. The change in the quality of life energy sub-dimension of the patient group with a diagnosis period of 12 months or more was found to be significantly higher than the patient group with 3-11,9 months. A significant positive correlation was identified between the duration of illness and quality of life in the energy and pain subscales. There was no significant relationship between the time from diagnosis to palliative care admission and survival. Conclusion: In the study, all subscale mean scores were higher than the first measurement in the second quality of life assessment performed in the 6th month of the study. While there was a significant positive correlation between the time from diagnosis to palliative care application and the quality of life in the energy and pain sub-dimensions, no significant correlation was found between the time from diagnosis to palliative care application and survival. Although there is no consensus in the literature regarding the right timing for palliative care application and the concept of early palliative care, care should be taken to inform patients at the earliest stage with regard to the right to access this service.
Benzer Tezler
- Kanser hastalarının yakınlarının psiko-sosyal durumlarının değerlendirilmesi: Eyüpsultan Devlet Hastanesi Palyatif Bakım Merkezi örneği
Evaluation of psycho-social situations of relatives of cancer patients: A case of Palliative Care Center of Eyüpsultan State Hospital
ESİN ÖZHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
PsikolojiSakarya ÜniversitesiSosyal Hizmet Ana Bilim Dalı
PROF. MEHMET ZAFER DANIŞ
- Palyatif bakım servisinde yatan 65 yaş ve üzeri hastalarda malnütrisyon ve yaşam kalitesi ile mortalite arasındaki ilişkinin incelenmesi
Investigation of the relationship between malnutrition and quality of life and mortality in patients 65 years and over hospitalized in palliative care service
MERVE LEHİMCİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
İç HastalıklarıKırıkkale Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. AYDIN ÇİFCİ
- Palyatif bakım alan onkoloji hastalarının malnütrisyon durumları ile yaşam kalite düzeylerinin belirlenmesi
Determination of malnutrition status and quality of life levels of oncology patients receiving palliative care
EMİNE BÜŞRA YALÇINTAŞ
Doktora
Türkçe
2024
Beslenme ve DiyetetikBaşkent ÜniversitesiBeslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜL KIZILTAN
- Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Servisinde yatan hastaların demografik ve klinik özelliklerinin retrospektif incelenmesi
Retrospective study of demographic and clinical features of patients hospitalized in The Medical Oncology Service of Ondokuz Mayis University
GÖKÇE GÜL GÜNEYSU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
OnkolojiOndokuz Mayıs Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BAHİDDİN YILMAZ
- Yüksek teknoloji bağımlı çocuk hastalarınçocuk acil başvurularının değerlendirilmesi
Evaluation of child emergency applications of hightecnology dependent pediatric patiens
HARUN AYKURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıManisa Celal Bayar ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALKAN BAL