Geri Dön

Sıçan sırt flebi modelinde skarlı dokunun flep dolaşımına katkısının araştırılması

Investigation of the contribution of scarred tissue to flap viability on rat dorsal skin flap model

  1. Tez No: 637370
  2. Yazar: CEYHUN UZUN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ CAN İLKER DEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi, Plastic and Reconstructive Surgery
  6. Anahtar Kelimeler: flep, skarlı pedikül, travmatik doku-gövde, rat modeli, flap, scarred pedicle, traumatic tissue-body, rat model
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kocaeli Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

Sıçan Sırt Flebi Modelinde Skarlı Dokunun Flep Dolaşımına Katkısının Araştırılması Giriş ve Amaç: İnsan vücudunda meydana gelen cilt defektlerinin kapatılmasında lokal cilt flepleri sık kullanılmaktadır. Lokal fleplerin kullanımındaki en önemli sorun flep distalinde meydana gelebilen ve öngörülemeyen nekrozdur. Cilt fleplerinin planlanmasında travmaya uğrayan dokuların kullanımından kaçınılmaktadır. Travma mikrovasküler yapıları ve ana damarları hasar gören dokunun flep olarak kaldırılması durumunda, flep distalinde dolaşım bozukluğu olabileceği, flepte nekroz ihtimalinin artacağı düşünülmektedir. Sıçan sırtında yapılan bu deneysel çalışmanın amacı, gövdesi tam kat travmaya uğramış veya beslendiği tabanı kesilmiş, pedikülü hasara uğramış dokuların flep olarak kullanımını araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: : Çalışmada ağırlıkları 250-350 gr arasında değişen toplam 48 adet Sprague-Dawley cinsi genç erişkin dişi sıçan 4 eşit gruba ayrıldı. Flep modeli olarak 3 x 9 cm boyutlarında kaudal tabanlı modifiye McFarlane sırt yarımada flebi seçildi. 1. Grup (K) kontrol grubu olarak belirlendi ve flepler kaldırılarak yerine sütüre edildi. 2. Grup (P) ilk operasyonda flep tabanında pedikülün olduğu alanda 3 cm tam kat insizyon yapıldı ve primer onarıldı sonrasında 45 gün beklenildi, tekrar operasyona alındı. İkinci operasyonda insizyon yapılan kaudal taban üzerinden flepler kaldırıldı ve tekrar yerine sütüre edildi. 3. Grup (T)'de sıçan sırtında 3 x 9 cm boyutlarında flep planlandı ve ilk seansta flep gövdesinde 18G pembe enjektör iğnesi ile 72 adet tam kat delik açılarak travma modeli oluşturuldu, sonrasında 45 gün takip edildi. İkinci seansta flepler kaldırıldı ve yerine sütüre edildi. 4. Grup (OP)'de ilk seansta planlanan flep uzun aksının ortasında, flebin uzun aksına dik olacak şekilde 3 cm'lik tam kat transvers bir kesi yapıldı ve sütüre edildi 45 gün beklenildi. İkinci seansta bu hat flebin tam ortası olacak şekilde flepler kaldırıldı ve yerine sütüre edildi. Bütün gruplarda flepler kaldırıldıktan sonra 7. gün değerlendirme aşamasına geçildi. Tüm fleplerde canlı alan oranları ölçüldü, her gruptan rastgele seçilen 4 denekte mikroanjiografi yapıldı, vasküler ağ makroskopik olarak değerlendirildi. Her flepten histopatolojik değerlendirme için örnek alındı; damar sayısı, nekroz, PMNL infiltrasyonu, ödem, fibrozis, inflamasyon, artmış fibroblast aktivitesi ve neovaskülerizasyon bakıldı. Sonuçlar istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Flep canlılık oranları: 1. Grup (K) %66.78; 2. Grup (P) %68.05; 3. Grup (T) %68.50; 4. Grup (OP) %60.01 olarak ölçüldü (p:0,011). İstatistiksel karşılaştırmada 4. grup flep canlılık oranı diğer gruplardan anlamlı olarak düşüktü, diğer üç grup arasında anlamlı fark saptanmadı. Mikroanjiografiler karşılaştırıldığında en çok damarlanma artışı 3. grupta gözlendi; flep tabanında kapiller formasyonda artış en çok 2. grupta görüldü. Histopatolojik değerlendirmede damar sayısı en çok 4. grupta 38.00±8.87 ve 3. grupta 36.67±8.13 bulundu. İnflamasyon bulguları ve neoanjiogenez en çok 3. grupta bulundu. Histopatolojik bulguların istatistiksel analizinde gruplar arasında anlamlı fark yoktu(p>0,05). Sonuç: Travmaya maruz kalmış alanlarda vasküleritenin arttığı ve bu alanların flep planlamasına dahil edilebileceği; eski skar üzerinden planlanan random paternli fleplerde yeterli süre beklenirse dolaşım bozukluğu olmadan fleplerin kaldırılabileceği sonucuna varılmıştır. Klinik kullanımı için yapılacak yeni araştırmalara ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Investigation of the Contribution of Scarred Tissue to Flap Viability on Rat Dorsal Skin Flap Model Introduction: Local skin flaps are frequently used to close skin defects in the human body. The most important problem in using local flaps is the unpredictable necrosis in the distal part of the flap. In the planning of skin flaps, traumatized tissues are avoided. Circulation of traumatic tissue may be insufficient to be removed as a flap therefore it is thought that the possibility of necrosis in the flap will increase. Our study aims to investigate the use of tissue as a flap of a body that fully traumatized or if there is a previous scar in its pedicle. Materials and Methods: Forty-eight female Sprague-Dawley rats that weigh between 250-350 grams were divided into four groups. Caudal based 9 x 3 cm in size rat dorsal skin flap was chosen as the flap model. The first group was selected as a control group (K). In the first group, the dorsal skin flap was elevated and then sutured to its original place. The other 3 groups underwent two-stage procedures. In the second group (P), scar tissue was created with a 3 cm skin incision at the pedicle site of the dorsal skin flap in the first stage. In the second stage, dorsal skin flap was raised as a scarred-pedicled flap on the 45th day and then flaps were sutured into their positions. In the third group (T), the flap was planned and all the flap body was traumatized with 18G pink needle in 72 places. In the second stage, flaps were elevated and sutured into their positions on the 45th day. In the fourth group (OP), scar tissue was created with a 3 cm skin incision in the middle of the planning flap in the first stage. In the second stage, the dorsal skin flap was elevated while the scarred line was in the middle of the flap and then flaps were sutured into their positions on the 45th day. Seven days later, all flaps survivals were evaluated, microangiography has been performed and flaps segments were taken for histologic evaluation. Number of vessels, necrosis, infiltration of PMNL, edema, fibrosis, inflammation, increasing of fibroblast activity and neovascularization were studied in the histopathological examination. Results: The percentage of flap survivals results were calculated as follows: The control group was 66.78%; the second group (P) was 68.05%; the third group (T) was 68.50% and the fourth group (OP) was 60.01%(p:0.011). Flap survival rate of the fourth group was significantly lower than the other groups. Remaining three groups were not showed any significant difference as per flap survival rate. A comparison of the microangiography images showed that the most intense vascular network had been seen in the third group, an increase in capillary formation at the base of the flaps had been seen mostly in the second group. The number of vessels was mostly in the fourth group 38.00±8.87 and the third group 36.67±8.13, inflammation and neovascularization were mostly in the third group; although there were no statistically significant difference results of the histopathological evaluation(p>0,05). Conclusions: The study showed that a scarred-pedicled flap or full-body traumatized flap can be elevated after waiting enough time. Before clinical applications, it must be supported with new studies.

Benzer Tezler

  1. Vasküler endotheliyal büyüme faktörü ve mezenşimal kök hücre uygulamasının sıçan sırt flebi modelinde kapiller yoğunluğa etkisinin CD 31 ile incelenmesi

    Investigation of the effect of capillary density with CD 31 via application of vascular endothelial growth factor and mesenchymal stem cell on rat dorsal flap model

    EKİN ERGİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    BiyolojiHacettepe Üniversitesi

    Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZER AYLİN GÜRPINAR

  2. Sıçanlarda genişletilmiş sırt ada flebi modelinde yeni bir cerrahi geciktirme tekniği

    A new surgical delay technique on the extended dorsal island skin flap model in the rats

    GÜLLÜ KORKMAZ SOLMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiÇukurova Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TAHSİN OĞUZ ACARTÜRK

  3. Sıçan mcfarlane cilt flebi modelinde carbon monoxide releasing molecule-3(CORM-3) nün doku beslenmesine olan etkilerinin araştırılması ve bu etkilerin pentoksifilinin etkileri ile karşılaştırılması

    Investigation of the effects of carbon monoxide releasing molecule-3 (CORM-3)on tissue nutrition in the rat mcfarlane skin flap model and comparison ofthese effects with the effects of pentoxifylline

    İHTİŞAM ZAFER CENGİZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiÇukurova Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EROL KESİKTAŞ

  4. Sıçanlarda oluşturulan interpolasyon flebi modelinde İnsan Rekombinant Epidermal Büyüme Faktörü kullanımının neovaskülarizasyon ve pedikül ayrılma süresine etkisi

    The effect of Human Recombinant Epidermal Growth Factor on neovascularization and pedicle division time in a rat interpolation flap model

    AZİZ PARSPANCI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YAVUZ KEÇECİ

  5. Iskemiye ikincil damarlanma esnasında çentık sinyal yolagının rolü

    Başlık çevirisi yok

    OZAN LUAY ABBAS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiBaşkent Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HÜSEYİN BORMAN