21- hidroksilaz enzim eksikliği olan klasik ve nonklasik konjenital adrenal hiperplazi tanılı hastalarda 24 saatlik kan basıncı monitorizasyonu değerlendirilmesi
Ambulatory 24 hour blood pressure monitorization in patients with congenital adrenal hyperplasia due to classi̇c and nonclassi̇c 21 hydroxylase deffi̇ci̇ency
- Tez No: 637490
- Danışmanlar: PROF. DR. BEHZAT ÖZKAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2014
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bakanlığı
- Enstitü: İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Ve Cerrahisi Eğt. ve Arş. Hast.
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 74
Özet
Amaç: Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) hastalarında hipertansiyon görülme sıklığının yüksek olduğu, obezite ve insülin direncine yatkınlık olduğu bilinmektedir. Bu çalışmada da 21 hidroksilaz enzim eksikliği klasik ve nonklasik tip KAH tanılı çocuk ve adolesanlarda hipertansiyon sıklığının araştırılması ve bu sıklığın 21 hidroksilaz tipi, hastaların metabolik kontrolü, tedavi şekilleri, obezite ve insülin direnci ile ilişkili olup olmadığının ortaya konulması amaçlanmaktadır. Yöntem: 21 hidroksilaz eksikliği tanısı ile takip edilen 21 hasta [K/E: 17/4; ortanca yaş 12,17 (9,79-15,21)] çalışmaya alındı. On üçü klasik tip (9 tuz kaybettiren, 4 basit virilizan), 8'i nonklasik tip KAH olan hastalara 24 saatlik ambulatuar kan basıncı ölçümü yapıldı. Sistolik kan basıncı (SKB) yaş, cinsiyet ve boya göre 95 persentilin üzerinde olması ve SKB yükünün %25'ten yüksek olması durumu hipertansiyon ve SKB yaş, cinsiyet ve boya göre 95 persentilin altında iken SKB yükünün %25'ten yüksek olması durumu prehipertansiyon olarak tanımlandı. Hastalar kendi aralarında klinik ve laboratuar değişkenlere göre karşılaştırıldı. Bulgular: Yedi hasta (%33,3) obez [2,20 SDS (1,90-2,50)] olarak tanımlandı. Hastaların %38,1'inde sistolik hipertansiyon [1,45 SDS (0,89-1,76)], %14,3'ünde diastolik hipertansiyon [0,96 SDS (-0,10-1,52)] saptandı. Klasik ve nonklasik gruplarının glukoz değerleri haricinde laboratuvar bulguları ve ABPM ölçümleri açısından birbirine benzer olduğu görüldü. Gece sistolik yük artış yüzdesi obez olan hastalarda normal kilolu olan hastalara göre artmış olarak bulundu (p=0,036). VKİ SDS'sinin, insülin (r=0,540, p =0,012), HOMA-İD (r=0,479, p=0,028), gece ortalama sistolik kan basıncı (r=0,586, p=0,005) ve gece sistolik yük (r=0,650, p= 0,001) ile pozitif olarak ilişkili olduğu saptandı. Metabolik kontrolü iyi olan grupta (8 hasta, %53,3) metabolik kontrolü kötü olan gruba (0, %0,00) göre daha yüksek oranda 24 saatlik sistolik hipertansiyon olduğu görüldü (p = 0,046). Eşdeğer hidrokotizon ve fludrokortizon dozu, insülin, HOMA-İD değerleri ile ABPM ölçümleri arasında bir ilişki saptanmadı. Sonuç: 21 hidroksilaz eksikliğine bağlı klasik ve nonklasik olgular dahil olmak üzere KAH hastalarında 24 saatlik ambulatuar kan basınçları artmıştır ve bu hastalarda fizyolojik gece düşüşü kaybolmuştur. Gece sistolik kan basıncındaki artış VKİ ile ilişkilidir.
Özet (Çeviri)
Objective: Congenital adrenal hyperplasia (CAH) patients have been shown to be at risk for obesity and insülin resistance. Long-term and high doses of glucocorticoid treatment is also known to cause hypertension. At this study we aimed to evaluate prevalence of hypertension in children and adolescents with classic and nonclassic 21 hydroxylase defficiency and its relation to 21 hydroxylase form, metabolic control, treatment modality, obesity and insulin resistance. Method: Twenty one 21 hydroxylase deficiency subjects [F/M: 17/4; median age 12,17 yr (9,79-15,21)] were enrolled in a prospective study. We evaluated 24 hour blood pressure profiles in thirteen classic (9 salt wasting, 4 simple virilizing), 8 nonclassic CAH subjects. Hypertension was defined as systolic blood pressure for age, height and gender higher than 95 percentil and sistolic blood pressure load higher than 25%; and prehypertension was defined as sistolic blood pressure load higher than 25% while systolic blood pressure for age, height and gender lower than 95 percentil. Subjects were matched as clinical and laboratory variables. Results: Seven subjects (33,3%) had obesity [2,20 SDS (1,90-2,50)]. Thity eight point one percent subjects had systolic hypertension [1,45 SDS (0,89-1,76)] and 14,3% subjects had diastolic hypertension [0,96 SDS (-0,10-1,52)]. There was no significiant difference between classic and nonclassic groups in clinical and laboratory data except for serum glucose level and ambulatory blood pressure profiles. Nighttime sistolic blood pressure load was significantly elevated in obese patients compared to not obese patients (p=0,036). Body mass index SDS was significantly correlated with insulin (r=0,540, p =0,012), HOMA-ID (r=0,479, p=0,028), nighttime sistolic blood pressure (r=0,586, p=0,005) ve nighttime sistolic load (r=0,650, p= 0,001). In thight metabolic control group (8 patients, 53,3%) had more prevalent sistolic hypertension compared to poor metabolic control group in which no patient had sistolic hypertension.(p=0,046). There was no correlation with equivalent hydrocortisone and fludrocortisone dosage, insulin, HOMA-ID and ABPM profiles. Conclusion: Classic and nonclassic 21 hydroxylase deficiency patients had elevated 24 hour blood pressure profiles and abnormal nocturnal drop. Nighttime sistolic blood pressure elavation was correlated with body mass index.
Benzer Tezler
- Fenotip ve genotip ilişkisinin 21-hidroksilaz eksikliği olan olgularda değerlendirilmesi
Evaluation genotype and phenotype relationship in 21-hydroxsylase deficiency
ASMAR AGHAYEVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OYA ERCAN
- Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi çocuk sağlığı ve hastalıkları çocuk endokrinoloji bölümüne başvuran 21 hidroksilaz eksikliği olan konjenital adrenal hiperplazi hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi
Bursa Uludag University Faculty of Medicine, department of pediatrics, division of pediatric endocrinology: retrospective evaluation of patients with congenital adrenal hyperplasia due to 21-hydroxylase deficiency applying to the clinic
CEREN BAYLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıBursa Uludağ ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERDAL EREN
- Konjenital adrenal hiperplazi tanılı olguların demografik, antropometrik ve labaratuvar bulgularının retrospektif olarak incelenmesi
Retrospective investigation of demographic, anthropometric and laboratory findings of cases diagnosed with congenital adrenal hyperplasia
EDA NUR İŞÇİMEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıOndokuz Mayıs ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. HASAN MURAT AYDIN
- Konjenital adrenal hiperplazi ile izlenen hastaların takiplerinde ve metabolik kontrollerinde immünoassay ve sıvı kromatografi-kütle spektrometrisi (LC-MS) yöntemleri ile ölçülen steroid hormon düzeylerinin karşılaştırılması
Comparison of steroid hormone levels measured by immunoassay and liquid chromatography-mass spectrometry (LC-MS) methods in the follow-up and metabolic control of patients with congenital adrenal hyperplasia
SHAHLA TABA-TABAI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıAnkara ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ELİF ÖZSU
- Konjenital adrenal hiperplazi tanılı olguların klinik bulguları ile moleküler analiz sonuçları arasındaki ilişkinin irdelenmesi
Study of the correlation between clinical findings and molecular analysis outcomes of cases with congenital adrenal hyperplasia diagnosis
GİZEM ÇİLSAAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. FİRDEVS BAŞ