Türkiye ekonomisinde kamu kesimi borçlanma gereği ve finansal istikrar
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 63818
- Danışmanlar: PROF. DR. İSMET ERGÜN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Ekonomi, Economics
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1997
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 227
Özet
ÖZET Tasarruflarını ve fon fazlalıklarını değerlendirmek isteyenlerle çeşitli gereksinimleri için para talep eden birimlerin oluşturduğu piyasalara fınansal piyasalar denir. Bu piyasalarda fon arz eden ve fon talep eden çeşitli kurumlar vardır. İşte bu kurumların biraraya gelerek oluşturduğu yapılanmaya da fınansal sistem denir. Bir ülke ekonomisi; reel kesim ve fınansal kesim olarak iki kısımda incelenebilir. Bu kesimler fınansal sistem içerisinde çeşitli faaliyetlerde bulunurlar. Aynı zamanda bu kesimler, bir vücudun organları gibi çok sıkı bir ilişki içerisindedirler. Bu nedenle, kesimlerden herhangi birisinde meydana gelecek değişme doğrudan doğruya diğerine yansır. Finansal kesim - reel kesim ilişkilerinde devlet bütçesinin açık veya fazla vermesi veya iç borç, dış borç veya merkez bankası kaynaklarına daha az veya daha çok başvurması gibi davranışları çok önemli bir rol oynamaktadır. Kamu kesimi borçlanma gereğinin artması, kamu kesiminin fınansal piyasalardaki ağırlığının artması anlamını taşımaktadır. Bu artış, faiz oranı gibi fınansal piyasalarda oluşan fiyatların dalgalanmasına yol açar. Bu dalgalanmalar fınansal piyasalarda aynı zamanda bir belirsizlik ve istikrarsızlık ortamının oluştuğuna da işaret eder. Doğal olarak, finansal piyasalarda bir istikrarsızlık ortamının oluşması, onunla çok yakın ilişkide bulunan reel kesimi de etkileyecek ve istikrarsızlığın boyutlarının büyümesine neden olacaktır. Sonuç olarak ülke ekonomisi, en önemli göstergelerinden birisi kronik enflasyon olan bir makroekonomik istikrarsızlık ortamı ile karşı karşıya kalacaktır. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde fınansal ve makroekonomik istikrarsızlık ortamının ortadan kaldırılmasının reçetesi gayet basittir. Kamu kesimi borçlanma gereği tedrici olarak düşürülmelidir. Bu sayede kamunun finansal piyasalar üzerindeki baskısı hafifletilebilecek ve böylelikle faiz oranı ve döviz kurundaki dalgalanmalar azaltılabilecektir. Böylece devletin küçülmesiyle birlikte, reel kesim üzerinde önemli tahribatlara yol açan finansal piyasalardaki dalgalanmalar da ortadan kalkabilecektir.
Özet (Çeviri)
SUMMARY Markets which bring together those who have saved and want to lend their funds and those who demand money to satisfy their needs are called financial markets. There are many different types of institutions which supply and demand funds in the financial markets. The structure shaped by all of these institutions is called financial system. Any national economy can be analyzed by separating into two part as real sector and financial sector. These sectors perform different kind of activities in financial system. In addition, they have so close relations with each other that they can be seen as different organs of the body. Any changes in one of them, thus, spread out the other sector. Government activities, government budget deficits / surplus, increase / decrease in the public sector borrowing requirement (PSBR), or financing budget deficits by going into internal / external debt, play important role on the relationships between financial and real sectors. An increase in the PSBR means that the size of public sector in the financial markets has been increased, causing fluctuations in prices such as interest rates determined in financial markets. These fluctuations indicate that financial markets has gone into uncertanity and instability. Creation of unstable environment, naturally, affects the real sector which is closely related to financial markets and makes instability worse. As a result, economy will be expected to be exposed to macroeconomic instability for which lasting inflation is one of the main indicators. There is an easy way to stabilize macroeconomic and financial conditions in developing countries like Turkey. In order to achieve this goal, PSBR should be reduced gradually. In this way, pressure on financial markets coming from public sector could be reduced and thus lessens the fluctuations in interest rates and exchange rates. Consequently,ut the fluctuations in financial markets producing serious disruptions on real sector could be removed with decreasing the size of public sector.
Benzer Tezler
- Türkiye'de uygulanan finansal istikrar politikalarının analizi
An Analysis of the policies of financial stability in Turkey
ENVER GÜNAY
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
EkonomiKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇETİN BEDESTENCİ
- Role of macroeconomic developments on total factor productivity in the Turkish economy (1971-2003)
Türkiye ekonomisinde makroekonomik gelişmelerin toplam faktör verimliliği üzerindeki rolü (1972-2003)
RAİF CAN
Yüksek Lisans
İngilizce
2006
Ekonomiİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ERİNÇ YELDAN
- Serbest piyasa ekonomisi sürecinde Türkiye'de kamu açıkları ve iç borç yönetimi
Public deficits and domestic debt management of Turkey in free market economy process
ASUMAN OKTAYER
- Türkiye'de cari açığın nedenleri: Zaman serisi analizleri (1980-2017)
Causes of current account deficit in Turkey: (1980-2017)
SÜMEYYE UZUN
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
EkonomiKaradeniz Teknik Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA KEMAL DEĞER