Geri Dön

Süt çocuğu döneminde geçirilen bronşiolitin astım gelişimi üzerine etkileri

The effects of bronchiolitis infections during infancy on the development of asthma

  1. Tez No: 638394
  2. Yazar: FİLİZ GÜLTEKİN AÇIKGÖZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. EDA ÖZAYDIN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Bronşiolit, Astım, Süt çocuğu, Bronchiolitis, Asthma, Infancy
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 77

Özet

Giriş ve amaç: Astım kronik inflamatuar bir hastalıktır; gelişimi genetik zeminde bireysel ve çevresel özelliklerle viral enfeksiyonlar gibi spesifik olmayan pek çok faktör arasındaki karmaşık etkileşime bağlıdır. İyi bilinen risk faktörlerinin aksine viral etkenler ve yol açtığı sonuçlar hala belirsizliğini korumaktadır. Epidemiyolojik ve etiyolojik çalışmalar bronşiolit sonrası kimlerde yineleyici, kalıcı semptomların gelişeceğini öngörebilmek, hangisinin gelecekte astım olacağını tahmin etmek açısından önemlidir. Bu çalışmada bronşiolit neden ile yatırılan hastalarda astım sıklık ve risk faktörlerinin araştırılması hedeflendi. Gereç ve yöntem: Çalışmamıza süt çocukluğu döneminde bronşiolit tanısı ile yatırılarak izlenmiş hastalar dahil edildi. Bu hastaların retrospektif olarak incelenen dosyalarından yatış verileri, prenatal-natal-postnatal özellikleri, soy geçmiş ve çevresel özellikleri önceden oluşturulmuş çalışma formuna kaydedildi. Çalışma anında altı yaşını geçmiş olan hastalara ulaşılarak astım semptomları sorgulandı. Astım gelişen ve gelişmeyen hastaların risk faktörleri araştırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların 78'i kız (%37) ve n=132'si (%63) erkekti. Astım geliştirme sıklığı %33 (n=70) olarak bulundu. Bu hastaların %32'si kız ve %67'si erkekti. Astım gelişen ve gelişmeyen grup arasında cinsiyet, doğum zamanı, doğum ağırlığı, doğum şekli, mekanik ventilatör öyküsü, anne sütü alım süresi, sigara maruziyeti, anne yaşı verilerinde anlamlı fark saptanmadı. Vitamin D proflaksisi almayan vakaların oranı astım olmayan ve astım olan gruplarda sırası ile %7,9 ve %20 şeklindeydi. Vitamin D proflaksisi almayanlarda astım gelişimi anlamlı olarak daha yüksek bulundu. (p=0,01*).Anne, baba ya da kendinden büyük kardeşin herhangi birinde alerjik hastalığın varlığı ile astım gelişimi arasında anlamlı ilişki bulunamadı. Hastaların çevresel özellikleri ile (şehir merkezi, nem, evcil hayvan, yün kullanımı) astım geliştirme riski açısından anlamlı ilişki bulunamadı. RSV sezonu yatırılan hastalarla non-RSV sezonu yatırılan hastalar arasında astım gelişimi açısından anlamlı fark bulunamadı. Hastaların %86'sının ilk ve %14'ünün ikinci bronşiolit atağıydı. 'İkinci bronşiolit atağı' astım gelişimi açısından risk faktörü olarak tespit edildi (p=0,014 OR=2,66, %95 GA=1,216-5,846). Sonuç: Son araştırmalar astım gelişiminde erken dönemde viral bronşiolitin önemini desteklemektedir. Çalışmamızın sonuçları literatürle uyumludur. Çalışmamızın sonuçlarına göre, bireysel, çevresel ve ailesel özelliklerden hiçbiri astım gelişimi açısından risk faktörü olarak bulunmamıştır. Çocuklarda bronşiolit sonrasında astım gelişmesinin altında yatan mekanizmaları ortaya çıkarmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Özet (Çeviri)

Introduction: Asthma is a chronic inflammatory disease; its development depends on the complex interaction between individual and environmental features on the genetic background and many non-specific factors such as viral infections. Unlike the well-known risk factors, viral factors and their consequences remain uncertain. Epidemiological and etiological studies are important to predict who will develop recurrent, permanent symptoms after bronchiolitis and to predict which will have asthma in the future. In this study, it was aimed to investigate the frequency and risk factors of asthma in patients hospitalized for bronchiolitis. Materials and methods: The patients who were followed with the diagnosis of bronchiolitis during infancy were included in our study. Prenatal-natal-postnatal features, family history and environmental features were recorded in the previously created questionnaire. At the time of the study, patients over the age of six were contacted and their symptoms of asthma were questioned. The risk factors of the patients who develop asthma or not were investigated. Findings: Seventy-eight of the patients included in the study were female (37%) and n = 132 (63%) male. The frequency of asthma was found 33%(n=70). Thirty two percent of these patients were female and 67% were male. There was no significant difference regarding with gender, delivery time, birth weight, delivery type, history of mechanical ventilator, duration of breastfeeding, cigarette exposure, and maternal age between the asthmatic and non-asthmatic groups. The rates of the cases not receiving vitamin D prophylaxis were 7,9% and 20 % for non-asthmatic and asthmatic groups respectively. The development of asthma was significantly higher in those who did not receive vitamin D prophylaxis. (p = 0.01 *). No significant relationship was found between the presence of an allergic disease and the development of asthma in any of the parents, or older siblings. There was no significant relationship found between the environmental factors of the patients (city center, humidity, pets, use of wool) and development of asthma. No significant difference was found between patients who were hospitalized in the RSV season and those who were hospitalized in the non-RSV season in terms of the development of asthma. Eighty six percent of the patients had first attack and 14% of them had second attack for bronchiolitis. The second bronchiolitis attack was determined as a risk factor for the development asthma (p=0,014 OR=2,66, %95CI=1,216-5,846). Results: Recent research supports the importance of early life viral bronchiolitis in the development of asthma. Our results are consistent with the literature. According to the findings of our study, none of the individual, environmental and familial characteristics were found as risk factors for the development of asthma. Further research is needed in order to find out the mechanisms underlying the development of asthma after bronchiolitis in the children.

Benzer Tezler

  1. Aşı öncesi uygulanan akupresürün süt çocuğunun ağrı düzeyine etkisi: Randomize plasebo kontrollü çalışma

    The effect of acupressure on interventional pain in infancy period before immunization: A randomized placebo-controlled trial

    TANJU OĞUL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Hemşirelikİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DUYGU GÖZEN

  2. COVID-19 pandemi süreci ve kısıtlamalarının anne sütü ile beslenmeye, annelerin algıladığı stres ve yaşam doyumlarına etkisi

    The effect of COVID-19 pandemic and related restrictions on breastfeeding, maternal perceived stress and maternal life satisfaction

    SEDA GÖKOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Aile HekimliğiÇukurova Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERSİN AKPINAR

  3. Süt çocukluğu döneminde nöbet nedeni ile yatırılarak izlenen hastaların değerlendirilmesi

    Evaluations of hospitalized patients due to the epileptic seizures during the infancy period

    BUŞRA DUYGU ARSLANOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. COŞKUN YARAR

  4. Çocuk sağlığı izleminde geçici hipogamaglobulinemi tanılı çocukların değerlendirilmesi

    Evaluation of children diagnosed as transient hypogammaglobulinemia during well child visits

    HALİL ÖMER SAFİ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EMİNE GÜLBİN GÖKÇAY