Geri Dön

Pediatrik suprakondiler humerus kırıklarında kapalı redüksiyon ve pinleme ile opere edilen hastalarda klinik ve radyolojik sonuçlarımız

Clinical and radiological results of pediatric supracondylar humerus fracture that operated closed reduction and percutaneus pinning

  1. Tez No: 638847
  2. Yazar: METE GEDİKBAŞ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ORHAN BALTA
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 99

Özet

Amaç: Bu çalışmada ekstansiyon tipi suprakondiler humerus kırığı tanısıyla kapalı redüksiyon ve perkütan pinleme yöntemiyle tedavi edilen hastaların radyolojik ve klinik sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Mayıs 2006 ile Mart 2019 yılları arasında Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğine suprakondiler humerus kırığı nedeniyle ameliyat edilen 88 hastanın klinik ve radyolojik sonuçları incelendi. Klinik incelemede McRae yöntemine göre ölçülen taşıma açıları, eklem hareket açıklıkları ve bu ölçümler baz alınarak yapılan Flynn tarafından tanımlanmış kozmetik ve fonksiyonel skorlamalar yapıldı. Radyolojik incelemede Baumann açısı, humerokapitellar açı, lateral humerokapitellar açı, rezidüel sagittal deformite ve rotasyonel deformite ölçümleri yapıldı. Cerrahi teknik olarak Casiano tarafından tanımlanan kapalı redüksiyon ve perkütan tesbit yöntemi kullanıldı. Bulgular: Çalışmada 32(%36,4) hasta kız, 56 (%63,6) hasta erkekti. Otuz yedi (%42) hastanın sağ, elli bir (%58) hastanın sol dirseğinde kırık olduğu görüldü. Hastaların ameliyat sonrasında takip süreleri 1 yıl ile 14 yıl arasında olup takip süresi ortalaması 5,15 ± 2,55 yıldı. Olguların yaş ortalaması 6,02 ±2,8 yıl olarak bulundu. Hastaların Gartland sınıflandırmasına göre dağılımı incelendiğinde 23 (%26,1) hastanın Tip IIa, 15 (%17) hastanın Tip IIb, 39 (%44,3) hastanın Tip III ve 11 (%12,5) hastanın Tip IV olduğu görüldü. Tüm hastalara çapraz pin konfigürasyonu ile osteosentez sağlandığı görüldü. Kırk sekiz(%54,5) hastaya lateralden 1, medialden 1 adet K teli, 33 (%37,5) hastaya lateralen 2, medialden 1 adet K teli, 7 (%8) hastaya ise medial ve lateralden 2 adet K teli ile osteosentez sağlandı. Ameliyat sonrasında ortalama 4,1±0,8 haftada dirsek egzersizleri başlandı. Kontrol grafileri sonrasında ortalama 6,17±1,26 haftada K telleri çekildi. İki hastada operasyon öncesi dönemde median sinir arazı ve bir hastada operasyon sonrası dönemde ulnar sinir hasarı geliştiği görüldü. Bu hastalarda spontan remisyon gözlendi. Tüm hastalar klinik olarak Flynn tarafından tanımlanan kozmetik ve fonksiyonel kriterlere göre değerlendirildi. Kozmetik sonuçlar 80 (%90,9) hasta mükemmel, 5 (%5,7) hasta iyi, 3 (%3,4) hasta orta olarak değerlendirildi. Fonksiyonel sonuçlar incelendiğinde 81 (%92) hasta mükemmel, 7 (%8) hasta iyi olarak değerlendirildi. Sonuç: Suprakondiler humerus kırıklarının tedavisinde kapalı redüksiyon etkili bir tedavi yöntemidir.

Özet (Çeviri)

Aim: the aim of this study is to evaluate the radiological and clinical results of the patients diagnosed with extension-type supracondylar fracture treated using closed reduction and percutaneous pinning technique. Materials and Methods: The clinical and radiological results of the 88 patients who's admitted to the Tokat Gaziosmanpasa University Orthopedics and Traumatology Clinics between May 2016 and March 2019 operated for supracondylar humerus fracture were assessed in this study. Carrying angles measured by McRae method, range of motion, and cosmetic and functional scoring using these measurements which is defined by Flynn were performed. The measurements of Baumann angle, humerocapitellar angle, lateral humerocapitellar angle, residual sagittal deformity and rotational deformity were measured in the radiological assessment. Closed reduction and percutaneous fixation defined by Casiano were applied for surgical technique. Results: Thirty-two (36.4%) of the patients were female where 56 (63.6%) were male. Thirty-seven patients (42%) had right elbow fracture where 51 (58%) had left were detected. The follow-up period of the patients was between 1 and 14 years, which had a mean of 5.15±2.55. The mean age of the subjects was found as 6.02±2.8. The distribution of the patients according to Gartland classification is found as 23 (%26,1) of the patients Type IIa, 15 (%17) of the patients Type IIb, 39 (%44,3) of the patients Type III and 11 (%12,5) of the patients Type IV. All patients received osteosynthesis with cross-pin configuration. Osteosynthesis was performed by one lateral and one medial K wires in 48 (54.5%) of the patients, two lateral and 1 medial K wires in 33 (37.5%) of the patients, and 2 lateral and 2 medial K wires in seven (8%) of the patients. Elbow exercises were initiated at a mean of 4.1±0.8 weeks after operation. Kwires were removed at 6.17±1.26 weeks after control x-rays. Median nerve injury was developed in two patients in preopretive period where ulnar nerve injury was detected in one patient after operation. Spontaneous recovery was observed in these patients. All patients were evaluated according to the cosmetic and functional criteria defined by Flynn. Cosmetic results revealed 80 patients (90.9%) as perfect, five (5.7%) as good, three (3.4%) as fair. Functional findings showed 81 patients (92%) as perfect and seven (8%) as good. Conclusion: Closed reduction is an effective technique for the treatment of supracondylar humerus fractures.

Benzer Tezler

  1. Çocuk humerus suprakondiler kırıklarında kapalı redüksiyon ve perkütan pinleme ile tedavi edilen hastaların radyolojik ve klinik sonuçları

    Radiological and clinical outcomes of pediatric patients with A supracondylar humerus fracture surgically treated with closed reduction and percutaneous pinning

    OĞUZHAN MUSLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Ortopedi ve TravmatolojiOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DAVUT KESKİN

  2. Medial açık redüksiyon pediatrik suprakondiler humerus kırıklarında güvenilir bir yöntem midir?

    Is medial open reduction a reliable method in pediatric supracondylar humerus fractures?

    VELİ CAN KIRAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Ortopedi ve TravmatolojiÇukurova Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CENK ÖZKAN

  3. Pediatrik suprakondiler humerus kırıklarında kapalı perkütan pinleme metodlarıyla opere edilen hastalarda klinik ve radyolojik sonuçlarımız

    Our clinical and radiological results in patients operated with closed percutane pining methods in pediatric supracondilar humerus fractures

    SADDAM Y.M. MALI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Ortopedi ve TravmatolojiKahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA ABDULLAH ÖZDEMİR

  4. Çocuk suprakondiler humerus kırıklarında cerrahi tedavi: Klinik ve radyolojik sonuçlarımız

    Operative treatment of supracondylar fractures of the humerus in children: Clinical and radiological outcomes

    TOGHRUL İSMAYILOV

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Ortopedi ve TravmatolojiNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ONUR BİLGE

  5. Çocuk suprakondiler humerus kırıklarında cerrahi tedavi sonuçlarımız

    Results of surgical treatment in pediatric supracondylar humerus fractures

    BEYHAN BÜYÜKATA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Ortopedi ve TravmatolojiEge Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERHAN COŞKUNOL