Geri Dön

Mamografik meme parankim yoğunluğu ve kemik mineral yoğunluğunun meme kanseri risk faktörü açısından değerlendirilmesi

Investigation of associaton between mammographic breast density, bone mineral density and breast cancer development risk

  1. Tez No: 644405
  2. Yazar: SİNAN AKTÜRK
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ TUĞBA İLKEM KURTOĞLU ÖZÇAĞLAYAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Namık Kemal Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 67

Özet

Meme kanseri kadınlarda kanser ilişkili mortalitenin en sık nedeni olarak bildirilmektedir. Bununla birlikte hem tanı hem de tedavisinde daha iyi yöntemlerin ve tedavi yaklaşımlarının uygulanması sayesinde mortalite oranlarında son dönemlerde düşüş gözlenmektedir. Biz bu çalışmada meme kanseri taramasında en yaygın kullanılan yöntem olan mamografinin, avantaj ve dezavantajları üzerinde durarak kemik mineral densitometre gibi alternatif test yöntemlerinin meme kanserini öngörmedeki rolünü araştırmayı amaçladık. Vaka-kontrol tasarımında yapılan bu çalışma, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalında mamografi ve kemik mineral dansitometrisi yapılan meme kanseri tanısı almış 100 kadın ve kontrol grubu olarak ise mamografi ve kemik mineral dansitometrisi yapılan meme kanseri tanısı almamış olan 200 kadın ile yürütüldü. Katılımcıların sosyodemografik ve klinik özellikleri sorgulandı. Katılımcıların kalça kemik mineral yoğunluğu (K-KMY), omurga kemik mineral yoğunluğu (O-KMY) ve mamografik meme yoğunluğu ölçüm sonuçları kayıt edildi. Kadınların kalça KMY ortalaması 0,890±0,139 g/cm2, omurga KMY ortalaması ise 0,940±0,154 g/cm2 olarak saptanmıştır. Kadınların 48'inde (%16,0) mamografik meme parankim yoğunluğu Tip A, 118'inde (%39,3) Tip B, 111'inde (%37,0) Tip C ve 23'ünde (%7,7) Tip D olarak bulunmuştur. Vaka grubunda mamografik meme parankim yoğunluğu ile omurga KMY arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif yönlü ve düşük düzeyde bir korelasyon vardır. Vaka ve kontrol grubu arasında omurga KMY ve mamografik meme parankim yoğunluğu açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır. Lojistik regresyon analizi sonucuna göre, mamografik meme parankim yoğunluğu ve omurga KMY meme kanseri gelişimi ile istatistiksel olarak ilişkili bulunmuştur.

Özet (Çeviri)

Although breast cancer has been reported as the most common cause of cancer-related mortality in women, the mortality rate has recently decreased due to the application of better methods and treatment approaches in both diagnosis and treatment. In this study, we aimed to investigate the role of alternative test methods in predicting breast cancer, such as bone mineral densitometry, by emphasizing the advantages and disadvantages of mammography, which is the most commonly used method in breast cancer screening. This case-control study was conducted with 100 women diagnosed with breast cancer and underwent mammography and bone mineral densitometry in the Department of Radiology, Medical Faculty of Namık Kemal University, and 200 control women who were not diagnosed with breast cancer and mammography and bone mineral densitometry. The sociodemographic and clinical features of the participants were questioned. The participants' hip bone mineral density (H-BMD), spine bone mineral density (S-BMD) and mammographic breast density results were recorded. The mean H-BMD of women was 0.890±0.198 g/cm2 and the mean S-BMD was 0.940±0.154 g/cm2. Mammographic breast parenchymal density of 48 women (16.0%) was Type A, 118 (39.3%) was Type B, 111 (37.0%) was Type C and 23 (7.7%) was Type D. There was a statistically significant, positive and low correlation between mammographic breast parenchymal density and S-BMD in the case group. A statistically significant difference was found between the case and control groups in terms of S-BMD and mammographic breast parenchymal density. According to the logistic regression analysis, mammographic breast parenchymal density and S-BMD were found statistically related to breast cancer development.

Benzer Tezler

  1. 3.0 tesla manyetik rezonans görüntüleme ile meme parankimi zemin kontrastlanması ve meme kanseri arasındaki ilişkinin araştırılması

    Evaluation of the relationship between parenchymal enhancement of the breast and breast cancer in 3.0 tesla magnetic resonance imaging

    SÜMEYYE SEKMEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Radyoloji ve Nükleer TıpRecep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NUR HÜRSOY

  2. BI-RADS (Breast imaging and reporting data system) 4C ve 5 meme lezyonlarında biyopsi öncesi çekilen kısaltılmış meme manyetik rezonans incelemenin tanısal katkısı

    Diagnostic contributions of abbreviated breast magnetic resonance imaging before biopsy for BI-RADS 4c and 5 breast lesions

    EDA BEYKOZ ÇETİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Radyoloji ve Nükleer TıpRecep Tayyip Erdoğan Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ FİLİZ TAŞÇI

  3. Meme lezyonlarının malign-benign ayırımında kontraslı renkli ve power doppler US'nin yeri

    The place of contrast enhanced color and power doppler US in the differentiation of malign and benign breast lesions

    AYKAN ALAS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜL ESEN

  4. Enflamatuar meme kanserinde mamografi, ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntülemenin yeri

    The Role of mammography, sonography and magnetic resonance imaging in inflammatory breast cancer

    NURAY ERDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. GÜL ESEN

  5. Mammografide malignite bulgusu saptanmayan hastalarda ultrasonografinin tanıya katkısı

    The role of ultrasonographic examination in the detection of malignancy in patients with normal mammography

    SELİM BAKAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Radyoloji ve Nükleer Tıpİstanbul Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLDEN ACUNAŞ