Geri Dön

BI-RADS (Breast imaging and reporting data system) 4C ve 5 meme lezyonlarında biyopsi öncesi çekilen kısaltılmış meme manyetik rezonans incelemenin tanısal katkısı

Diagnostic contributions of abbreviated breast magnetic resonance imaging before biopsy for BI-RADS 4c and 5 breast lesions

  1. Tez No: 703134
  2. Yazar: EDA BEYKOZ ÇETİN
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ FİLİZ TAŞÇI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Meme Neoplazmları, Ultrasonografi, Mamografi, Manyetik Rezonans Görüntüleme
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 93

Özet

Meme manyetik rezonans görüntüleme (MRG), meme patolojilerini tanı ve tespitinde en yüksek duyarlılığa sahiptir. Ancak günümüzde meme MRG'nin kullanım alanları, çekim ve değerlendirme sürelerinin uzun olması, doğrudan veya dolaylı olarak daha yüksek maliyetle ilişkilendirilmesi nedeniyle ikinci basamak görüntüleme yöntemi olarak sınırlandırılmıştır. Bu kullanım alanları, MG veya US tetkiklerindeki tanısal problemlerin çözülmesi, primer tümör evrelemesi, tedaviye yanıtı değerlendirilmesidir. Kısaltılmış protokol meme MRG terminolojisi ilk olarak Kuhl ve ark. tarafından tanımlanmıştır. Kısaltılmış protokol, çekim ve raporlama süresini kısaltarak meme MRG'nin daha yaygın kullanımına olanak tanır. Bu çalışmanın amacı, kısaltılmış protokoller (AP) meme MRG'lerin, standart tam protokol (TP) meme MRG ve meme US ile etkinlikleri karşılaştırılarak biyopsi yönetimine katkısını değerlendirmektir. US incelemesinde BI-RADS 4C-5 olarak kategorize edilen lezyon ile biyopsi endikasyonu olan hastalardan, histopatolojik olarak meme kanseri varlığı kanıtlanmış 133 hastanın, meme MRG görüntülerini retrospektif olarak inceledik. Tüm MRG incelemeleri, Ocak 2016 ve Aralık 2018 tarihleri arasında 1.5 Tesla (T) sistemi (Siemens, Magnetom Aera Syngo MR, Erlangen, Almanya) ve 3 Tesla (T) sistemi (GE Healthcare, The Discovery™ MR750w, Amerika Birleşik Devletleri) ile özel meme koili kullanılarak elde olundu. 1.kısaltılmış Meme Protokolü (P1), postkontrast 2.dk ve substrakte görüntülerinden oluşurken, 2.kısaltılmış Meme Protokolü (P2), P1'e ek olarak DAG görüntüleri de içermekteydi. P1 ve P2, iki farklı radyolog tarafından ayrı ayrı, birbirlerine ve hastaların meme kanseri tanısı haricindeki bilgilerine kör şekilde değerlendirildi. Standart tam protokol meme MRG (TP) ise iki radyoloğun ortak konsensusu ile değerlendirildi. Malign lezyon odak sayısı, lokalizasyonu, uzun aks ölçümleri, aksiller metastatik lenfadenopati varlığı kaydedildi. US rapor verileri ve histopatolojik veriler, MRG değerlendirme bilgilerine kör üçüncü farklı bir radyolog tarafından kaydedildi. Protokoller arası uyum ile arka plan kontrastlanması ve parankim yoğunluğu aralarındaki ilişki değerlendirildi. Elde edilen kısaltılmış protokol MRG verileri, tam protokol MRG ve US verileri ile karşılaştırıldı. Tüm istatistiksel hesaplamalar, IBM SPSS 20.0 (Statistical Package for the Social Science, Chicago) programı kullanılarak yapıldı. Çalışmamıza dahil edilen 133 kadın hastanın yaş ortalaması 54.77±12.6 (yaş aralığı: 20-85) olarak bulundu. Hem P1'de hem de P2'de her iki okuyucunun lezyon lokalizasyon, odak sayısı ve boyut ölçüm parametreleri TP ile iyi veya mükemmel derecede uyumlu bulunmuştur (Kappa değerleri> 0.7, p< 0.05). Tüm MRG protokollerinde, malignite şüpheli odak sayısı, istatistiksel olarak fark olmamakla birlikte US'den daha fazlaydı. Bu nedenle MRG protokolleri ile US arasında lezyon odak saptama uyumu düşük-orta ve orta olarak bulundu (Kappa değerleri: 0.25-0.44 p< 0.001). Tüm MRG protokollerinde metastatik lenfadenopati saptama duyarlılığı US 'den yüksek iken özgüllüğü US'den düşüktü (p< 0.05). Kısaltılmış Meme MR görüntüleme ve raporlama, tetkik maliyetini düşürerek Meme MRG'nin daha sık kullanımına olanak sağlamaktadır. US ile %50'nin üzerinde malignite şüphesi olan bir lezyon saptandığında biyopsi öncesi alınan kısaltılmış protokol MRG incelemesi diğer şüpheli odakları ve lezyonun yaygınlığını göstererek biyopsi yönetimine katkı sağlayacaktır. Etkili bir biyopsi yaklaşımı ve doğru preoperatif değerlendirme ile nüks ve rezidüel hastalık oranı azaltılabilir ve hastalıksız sağkalım arttırılabilir. Çalışmamızın limitasyonları, retrospektif olması ve ikincil bakı US korelasyonun olmamasıdır.

Özet (Çeviri)

Breast magnetic resonance imaging (MRI) has the highest sensitivity for diagnosing and detecting breast pathologies. However, today's common usages of breast MRI are limitted as a second-line imaging method because of its long acquisition and evaluation time, directly or indirectly associated with a higher cost. These usages are solving diagnostic problems on mammography (MG) or ultrasound (US), improving the primary tumor staging, evaluation of the response to therapy. The abbreviated protocol breast MRI terminology was first defined by Kuhl et al. The abbreviated protocol allows for more widespread use of breast MRI by reducing image acquisition and reporting time. The purpose of this study is to evaluate the contribution to biopsy management of abbreviated protocols (AP) breast MRI compared to standard full protocol(FP) breast MRI protocol and breast ultrasound. We conducted a retrospective study of breast MRI images of 133 patients who had been biopsy indication with BI-RADS 4C-5 categorization on US examination and diagnosed breast cancer histopathologically. All MRI examinations were performed using a 1.5 Tesla (T) system (Siemens, Magnetom Aera Syngo MR, Erlangen, Germany) and 3 T system (GE Healthcare, The Discovery™ MR750w, United States) dedicated breast coil between January 2016 and December 2018. The first abbreviated protocol (AP1) consists of the second post-contrast images and its subtracted images and the second abbreviated protocol (AP2) consists the same as sequences with AP1 and DWI images additionally. Two protocol sets of images were reviewed separately and blindly by two radiologists. The full diagnostic protocol (FP) set consisted of a common consensus of two radiologists. Malignant lesion number, lesion site, long axle size, presence of axillary metastatic lymphadenopathy were recorded for both AP1 and AP2. Ultrasound reports and histopathology data were analyzed by third another radiologist without knowledge of MRI data. The relationship between protocols' agreement and background enhancement and breast parenchymal density was evaluated. The obtained data were compared with the full protocol and US data. All statistical calculations were done with the computer program IBM SPSS (Statistical Package for the Social Science; Chicago,) release 20.0 for Microsoft Windows. 133 women patients with a mean age of 54.77±12.6 years (age range: 20-85 years) viii were included in our study. In the AP1 and AP2 evaluations of both readers, the lesion location, number, and size were substantial and almost perfect compared to FP (all Kappa values> 0.61, p 0.7, p

Benzer Tezler

  1. Memede mamografi ile yüksek olasılıkla malign lezyon saptanan olgularda tomosentezin tanıya katkısının araştırılması

    Searching for contribution of tomosynthesis in diagnosing of highly suggestive malignant lesions observed via mammography at breast

    OĞUZ KARABÖRKLÜ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Radyoloji ve Nükleer TıpErciyes Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SERAP DOĞAN

  2. Meme koruyucu cerrahi uygulanmış meme kanserli hastalarda görüntüleme bulgularına göre biyopsi gerektiren lezyonların değerlendirilmesi

    The evaluation of the lesions requesting biopsies according to imaging results in breast carcinoma patients having breast conservative surgeries

    EBRU TORUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Radyoloji ve Nükleer TıpSağlık Bakanlığı

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    UZMAN Z. SUMRU COŞAR

  3. Ultrasonografi yardımı ile kesici iğne biyopsisi yapılan meme lezyonlarının BI-RADS ultrasonografi terminolojisine göre yapısal bulguları ile histopatolojik sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of morphological findings according to BI-RADS terminology for ultrasonography and histopathologic results of the lessions in which tru-cut biopsy was performed with ultrasonographic guidence.

    MELTEM BAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Radyoloji ve Nükleer TıpOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Radyoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İLKAY KORAY BAYRAK

  4. Stereotaktik biyopsi yapılan meme mikrokalsifikasyonlarının BI-RADS mamografi terminolojisine göre yapısal bulguları ile histopatolojik sonuçlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of structural findings according to BIRADS terminology for mammography and histopatological results of breast microcalcifications in which stereotactic biopsy were done

    NEZİHA ÖZCAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Radyoloji ve Nükleer TıpOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. İLKAY K. BAYRAK