Geç başlangıçlı depresyon alzheimer demansı öncülü olabilir mi? Bir biyobelirteç çalışması
Late-onset depression represent a pre-clinical stage of alzheimer's dementia? A biomarker study
- Tez No: 646032
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ŞAHİNDE ÖZLEM ERDEN AKİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Geriatri, Psikiyatri, Geriatrics, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Geç Başlangıçlı Depresyon, Alzheimer hastalığı, biyobelirteç Bu tez çalışması Hacettepe Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, late onset depression, Alzheimer's disease, biomarker
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 154
Özet
Alzheimer Hastalığı (AH) ile ilişkili beyindeki patoloji hastalığın klinik belirtilerinin ortaya çıkmasından yaklaşık 30 yıl önce oluşmaya başlamaktadır. Topluma ve tek tek bireylere maliyeti yüksek olan, önemli bir bakım yüküne yol açan AH'nin kökten tedavisinin bulunması amacıyla pre-klinik evrelerde tanınmasına, özellikle henüz beyin hasarı ortaya çıkmadan önceki evrelerinde tanınmasına yönelik önemli çalışmalar yapılmaktadır. 2010 yılında önerilen biyobelirteç modeline göre AH süreci bifazik bir şekilde ilerlemektedir, ilk fazda amiloid β depolanmasını gösteren biyobelirteçler, ikinci fazda ise nöron hasarının ve nörodejenerasyonun göstergesi olan biyobelirteçler pozitif olmaktadır. Bu yeni bulgular ışığında hastalığı klinik öncesi evrede iken saptamak için biyobelirteçler geliştirilmeye başlanmış, bu alandaki çalışmalar hız kazanmıştır. İlk kez belli bir yaş (50-65) üzerinde başlayan depresyon Geç Başlangıçlı Depresyon (GBD) olarak adlandırılmaktadır. GBD'lerin bir kısmında bilişsel bozulmanın eşlik ettiği, bu bilişsel bozulmanın, çoğunlukla GBD tedavi edildikten sonra da devam ettiği, bilişsel bozulmanın eşlik ettiği depresyon tablolarının uzun vadeli izleminde bu kişilerin çoğunluğunun demans geliştirdiği görülmektedir. Bu bulgulardan yola çıkılarak ve uzunlamasına izlem çalışmaları yoluyla, bilişsel bozulmanın eşlik ettiği GBD'ların demans öncülü bir klinik durum olduğu düşünülmüştür. Bu araştırmada GBD'nin AD öncülü bir durum olup olmadığının AH hastalığı ile ilgili biyobelirteçler ile araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmaya DSM-IV tanı ölçütlerine göre: ilk kez 55 yaşından sonra depresyon tanısı alan 22 katılımcı ve AD tanısı ile izlenen veya izlemde AD tanısı alan 14 katılımcı alınmıştır. Araştırmamızda GBD'nin AH öncülü olma ihtimali klinik bulgular, nöropsikolojik değerlendirme, plazma Aβ142, Aβ1-40, Aβ1-42/Aβ-40 oranları, p-tau ve t-tau düzeyleri olmak üzere plazma biyobelirteçleri, tükürükte aynı biyobelirteçlerin ölçümü, yapısal görüntüleme biyobelirteci (MR görüntüleme) ve moleküler görüntüleme biyobelirteci (FDG-PET) yardımı ile incelenmiştir. Araştırma ile GBD tanısı alan kişilerin bir kısmında AD ile uyumlu hipometabolizma ve nöropsikolojik test performanslarında bozukluk olduğu gösterilmiş, plazma ve tükürükte ölçülen Aβ1-40, Aβ1-42, total tau ve p tau düzeyleri yönünden GBD ve AD grupları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bu bulgular doğrultusunda GBD tanılı kişilerin en azından bir kısmının AD'nin erken evrelerini yansıttığı ancak bulguların netleşmesi için uzunlamasına izlem yoluyla ve daha geniş örneklemlerle benzer çalışmaların yapılması gerektiği söylenebilir.
Özet (Çeviri)
Dementia is a chronic, progressive syndrome with no treatment available, and the most common type related with age is the Alzheimer's type dementia. With the advances in knowledge and technology in the recent years, the pathology of Alzheimer's type dementia in the brain is now known to begin 20-30 years before the emergence of clinical symptoms. Alzheimer's disease is a high burden for both the society and the caregivers; numerous studies are carried out to diagnose Alzheimer's disease in the pre-clinical stages, especially before the neurodegeneration occurs. As suggested by the biomarker model of NIA-AA (the National Institute on Aging and Alzheimer's Association) in 2010, Alzheimer' disease progresses in a biphasic process. According to this model, in the first phase which has no neurodegeneration and clinical symptoms, biomarkers indicating the Amyloid β deposition are thought to become positive; while in the second phase biomarkers showing the neuronal injury and neurodegeneration become positive. In the light of these findings, new biomarkers are studied to detect the signs of the disease in the pre-clinical stage. The depressive disorders occuring for the first time in late adulthood (after 50-65 yo) are called as Late Onset Depression (LOD). Most of the LOD are accompanied by cognitive impairment. The cognitive impairment in LOD generally continues after the treatment of the depressive disorder, and most of the individuals with depression accompanied by cognitive impairment are found to develop dementia in longitudinal follow-ups. Upon these results LODs are thought to imply a pre-dementia clinical condition. With the new developments in the era of dementia diagnosis, studies exploring the relation of LOD and Alzheimer's disease using biomarkers have begun to be recruited. In this study we aimed to explore by various biomarkers whether LOD may represent a pre-clinical stage of Alzheimer's disease. Twentytwo elderly outpatients diagnosed with LOD and 14 patients with a diagnosis of dementia of Alzheimer's type followedup at Hacettepe University Psychiatry outpatient clinic were included in the study; detailed clinical examination and neuropsychological evaluation, plasma biomarkers and saliva biomarkers comprised of AB42, AB42/AB40 ratio, p-tau and t-tau measurements, structural neuroimaging (MRG) and molecular imaging (FDG-PET) were done in both groups. In a subset of LOD patients (n=8) a hypometabolism pattern and neuropsychological pattern compatible with Alzheimer's type dementia were found, but no statistically significant difference was found for plasma and saliva Aβ1-40, Aβ1-42, total tau and p tau measures between LOD and AD groups. In the light of these findings, it could be concluded that a subset of LOD patients could be representing an early stage of Alzheimer's disease; future studies with larger samples and investigating the longitudinal course of LOD patients would be helpful for solving the problem.
Benzer Tezler
- Geç başlangıçlı depresyon hastalarının 'default mode network' aktivitesinin sağlıklı kontroller ile karşılaştırılması
Comparison of 'default mode network' activity of late onset depression patients and healthy controls
MELİS ERCAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2015
PsikiyatriEge ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ SAFFET GÖNÜL
- Erken başlangıçlı ve yetişkin depresyonunda mizaç özelliklerinin sağlıklı kontrollerle karşılaştırılması
Comparison of temperature characteristics in early and adult depression with healthy controls
ESRA GÜNEYSU ELMALI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriSakarya ÜniversitesiPsikiyatri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ SAVAŞ ÇİLLİ
- Yaşlı bireylerde depresyon ve vasküler risk faktörlerinin ilişkisi
Relationship between depression and vascular risk factors in elderly people
SERAP DİNÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
PsikiyatriHacettepe ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. ÖZLEM ERDEN AKİ
- Erken ve geç başlangıçlı psoriasisli hastaların klinik ve psikososyal özelliklerinin karşılaştırılması
Comparison of clinical and psychosocial characteristics of patients with early and late onset psoriasis
ELİF AFACAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
DermatolojiGazi ÜniversitesiDeri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUHTEREM POLAT
- Geriatrik hastalarda geç başlangıçlı hipogonodizmin kognitif fonksiyonlar üzerine etkisi ve hastalığın takibinde kognitif fonksiyonlar üzerinde ki değişiklikler
The effect of late onset hypogonodism on cognitive functions and the changes at cognitive functions during following disease of geriatric cases
SERKAN ÇİMENDAĞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
GeriatriDokuz Eylül Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET TURAN IŞIK