US-Afghanistan relations in Obama era opportunities and challanges
Obama döneminde ABD-Afganistan ilişkileri fırsatlar ve zorluklar
- Tez No: 653985
- Danışmanlar: PROF. DR. HATİCE DENİZ YÜKSEKER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Siyasal Bilimler, Uluslararası İlişkiler, Political Science, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Aydın Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 153
Özet
21. yüzyılda ABD-Afgan ilişkileri; Birleşik Devletler'deki 11 Eylül saldırıları, Taliban rejiminin dağılması ve Afganistan'da geçici bir hükümetin kurulması sonrasında yeniden kuruldu. Başkan George W. Bush olaydan kısa bir süre sonra saldırıları El Kaide ağına bağladı, dolayısıyla bu ağın kimliği küresel ölçekte inşa edildi ve tanıtıldı. Başkan Bush uluslararası toplumun savaşa katılmak için birleştiğini ve Afganistan'ın ABD dış politikasının odağı hâline geldiğini iddia ederek Teröre Karşı Küresel Bir Savaş ilan etti. Bu tez Obama dönemindeki ABD-Afganistan ilişkileri hakkındadır. İki devletin birbirleriyle olan ilişkilerini değerlendirmek için iki taraflı zorlukların ve fırsatların neler olduğunu bulmak amacıyla ikincil bir kaynak analizi kullandım. Başkan Barack Obama göreve geldiğinde selefinden bir savaş miras almıştı. Bu esnada da Afganistan'da güvenlik durumu kötüleşmekte ve karamsarlık, savaş sonrası umutlara baskın gelmekteydi. Obama 2009 yılında ülkedeki birliği artırmanın üzerinde duran yeni bir strateji açıkladı ve terörle mücadele yaklaşımının yerine karşı direniş yaklaşımı getirildi. Sonrasında tehdidin merkezi olmadığını fark ettiğinde Afganistan ve Pakistan'ın El Kaide'yi ve bağlı örgütlerini sekteye uğratma, parçalama ve yenme ve buna ek olarak Afgan Ulusal Güvenlik Güçleri'ni kurma stratejisini açıkladı. ABD-Afgan yönetimleri bu dönemde tedirgin edici ve gergin ilişkiler yaşadı. Başlangıçta Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin, Obama'nın Afganistan'daki politikasına karşı çıkması yeni bir güvensizlik sayfası açtı ve iki yönetim arasındaki gergin ilişkileri ateşledi. Ek olarak ABD'nin, Afganistan'ın iç politikasına müdahalesi Cumhurbaşkanı Karzai tarafından Afganistan egemenliğinin ihlali olarak algılandı ve bu, hâli hazırdaki gergin ilişkileri körükledi. Bu çalışmadan elde edilen sonuç, Obama'nın birlik artırma politikasının sadece Afgan ulusal güvenlik güçlerini değil, aynı zamanda koalisyonu ve ABD birliklerini de etkileyen Afganistan'daki güvensizliğin artmasına neden olduğunu ifade etmektedir. Ancak ABD'nin istikrar stratejisi yapıcıydı çünkü yüzlerce milyon dolar harcayarak çeşitli altyapı cephelerinde binlerce büyük, orta ve küçük ölçekli projeler hayata geçirildi ve bunlar Afgan hükümetinin meşruiyetini ve egemenliğini hayata geçirmesini sağladı. ABD-NATO'nun geri çekilmesi Afganistan'ın iç durumunu etkiledi, güvenlik durumu kötüleşti ve bu da ülke içinde yerinden edilmeye ve Avrupa'ya göç etmeye neden oldu. Uluslararası güçlerin yerel iş gücü işlerini kaybetti, yoksulluk ve sosyal yoksunluk arttı, istihdam ve ekonomik büyüme azaldı. Bununla birlikte kilit ikili sorunlar; Afganistan'daki yolsuzluk, uyuşturucu üretimi ve güvensizlikten meydana geliyordu ve bu çalışmanın incelediği ikili fırsatlar, Hezbi-e-İslami Gülbuddin'in entegrasyonu, stratejik ortaklık anlaşması ve her iki devletin çıkarlarını sağlayan ikili güvenlik anlaşması imzalamaktı.
Özet (Çeviri)
U.S.-Afghan relations in the 21st century was reestablished after the September 11 attacks in the United States, disintegration of the Taliban regime and installation of an interim government in Afghanistan. President George W. Bush soon after the incident attached the attacks to the Al-Qaida Network, hence this network's identity was constructed and promoted at a global scale. President Bush declared a, Global War on Terror arguing that the international community was unified to participate in the war and Afghanistan became a focus of U.S. foreign policy. This thesis is about U.S.-Afghanistan relations in the Obama era. I used a secondary source analysis to assess the two states' relations with each other to find out what were the key bilateral challenges and opportunities. When President Barack Obama entered office, he inherited a war from his predecessor, while the security situation was worsening in Afghanistan and a pessimism was dominating the prospects of the war. Obama announced a new strategy in 2009, that emphasized troop surge in the country and counterterrorism approach was replaced with counterinsurgency approach. Subsequently, when he realized that the threat was decentralized, he announced Afghanistan and Pakistan strategy to disrupt, dismantle and defeat Al-Qaida and its affiliate groups, in addition, to build Afghan National Security Defense Forces. The U.S.-Afghan administrations experienced irritated and tense relations in this period. Initially, the opposition of Afghanistan President Hamid Karzai to Obama's policy in Afghanistan opened a new chapter of distrust and sparked the tense relations between the two administrations. Furthermore, intervention of the U.S. in the domestic politics of Afghanistan was perceived as a violation of Afghanistan's sovereignty by President Karzai and elevated the tense relations. The conclusion derived from this study describes that troop surge policy of Obama caused escalation of insecurity in Afghanistan which not only affected Afghan national security forces, but coalition and U.S. troops as well. But the U.S. stabilization strategy was constructive because thousands of large, medium and small-scale projects in diverse infrastructural aspects through an expenditure of hundreds of millions of dollars have been implemented and enabled Afghan government to practice its legitimacy and sovereignty. The US-NATO withdrawal impacted the internal situation of Afghanistan, the security situation worsened which then caused – internal displacement and outmigration to Europe. The local workforce of international forces lost their jobs, poverty and social deprivation increased, employment and economic growth declined. Whilst, the key bilateral challenges comprised corruption, narcotics production and insecurity in Afghanistan and the bilateral opportunities that this study explored were integration of Hezbi-e- Islami Gulbuddin, signing of strategic partnership agreement and bilateral security agreement which ensured both states interests.
Benzer Tezler
- Obama dönemi ABD-Çin ilişkileri
UU-China relations in Obama era
AHMET KAAN YEŞİLYURT
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Uluslararası İlişkilerGiresun ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ SERDAR KESGİN
- 11 Eylül ve değişen Amerikan hegemonik söylemi: Ekonomi politiğinin realist bir analizi
11 September and the changing American hegemonic discourse: A realist analysis of political economy
FATMA KOÇYİĞİT
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
Uluslararası İlişkilerAbant İzzet Baysal ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MUHİTTİN ATAMAN
- Neo-con sonrası dönem Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni sürece panoramik bakış
A panoramic view towards the new process in the Turkish-American relations in the post neo-con period
AHMET TANER GÖKSU
Yüksek Lisans
Türkçe
2011
Uluslararası İlişkilerBeykent ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. SAİT YILMAZ
- Turkey's role in Afghanistan in the post 9/11 era
11 Eylül'den günümüze Türkiye'nin Afganistan'daki rolü
CANAN BAYRAM ÇUBUK
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. IŞIL ANIL
- The Us and Afghanistan relations after 9/11 event
9/11 olayı sonrasi Amerika ve Afghanistan ilişkiler
MOHAMMAD FEROZ YAQOOBI
Yüksek Lisans
İngilizce
2018
Uluslararası İlişkilerİstanbul Kültür ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
Assoc. Prof. Dr. ÇAĞLA GÜL YESEVİ