Ermeni soykırım iddialarına karşılaştırmalı iletişim çözümlemesi
A comparative communication analysis of Armenian genocide allegations
- Tez No: 654911
- Danışmanlar: PROF. DR. SERHAT ULAĞLI
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Halkla İlişkiler, İletişim Bilimleri, Public Relations, Communication Sciences
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Marmara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Halkla İlişkiler ve Tanıtım Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kişilerarası İletişim Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 119
Özet
Bu çalışmada soykırım ve katliam vakaları olarak 'Holokost','Srebrenitsa-Boşnak Soykırımı' ve 'Hocalı Katliamı'; soykırım iddiaları kapsamında '1915 Ermeni Olayları', tarihsel gelişimleriyle ele alınıp nitelikleri belirlenmiştir. Modern Soykırım Sözleşmesi'nin ortaya çıkmasına önayak olan Holokost(Yahudi Soykırımı) ile benzeştirilmeye çalışılan ''Ermeni Soykırım İddiaları''nın, Türkiye devleti tarafından planlamış bir soykırım stratejisi olmaması (hazırlık safhasının olmaması), hayvanlaştırma/metalaştırma gibi yönlerinin olmaması; ideolojik, milli ya da dini bir sembolünün olmaması dikkat çekmektedir. Çoğunlukla çeteler tarafından işlenen yağma, soygun ve cinayetler gibi suçların iç-savaş sırasında yaşanan karşılıklı ve olağan durumlar olduğunun, Osmanlı İmparatorluğu'nun verdiği kayıpların daha fazla olduğunun, ordunun bu tür suçlar işlemediğinin de altı çizilmiştir. Soykırım'ın 8 aşamasına göre hazırlanan nitelendirme tablosunun ardından yapılan incelemede ise bu vakaların yarattıkları etki, tanınma ve iletilme kanalları (örn. tanıyan ülkeler, tazminat, anıt, müze, kitap ve film) üzerinden değerlendirilmiştir. Soykırım olarak kabul edilen 'Srebrenitsa' vakasından Sırbistan devleti beraat ettiği için, Bosna'lı Müslümanlar tazminat alamamaktadır. Ayrıca Hocalı katliamını yapanlar henüz yargılanmamışlardır. Ermenilerin, taktiksel olarak geliştirmiş oldukları soykırım tezlerinin, çoğunlukla başka tarafların siyasi oyunlarına konu olması dâhilinde, Türk tarafının (bunun paralelinde Azerbaycan Türkleri ve Bosna'lı Müslümanların da) sürekli savunma pozisyonunda oldukları ya da zayıf kaldıkları aşikardır. Yapılan inceleme sonucunda varılan nokta, bu vakalar sonrasında iletişim ve tanıtımda gereken düzeye gelinememesidir. Sözde Ermeni soykırımının iletişimde, sinema alanında imge çözümlemesi yapılan belgesel, uyarlama ve kurgu film örneklerinde gerçek tarihin sunumunun çarpıtıldığı ve algı değişikliği yapıldığı saptanmıştır. Bu çalışmada literatür araştırması sonucunda elde edilen ikincil veriler kullanılmış ve görsel iletişim ögeleri imgebilimsel açıdan değerlendirilmiştir. Siyasi olayları, teröristleri kahramanmış gibi arketipler yaratarak gelecek nesillere aktaran Ermeni yönetmenler, sık sık Türkleri ötekileştirip soktukları düşman imgesiyle aslında bekledikleri şekilde rağbet görmemişlerdir. Sadece kendi nüfuslarını etkilemekte başarılı oldukları gözlemlenmiştir. Türk tarafının tarih gerçeklerini sunma anlamında da“ Sarı Gelin”belgeseli gibi imge anlamında başarılı çalışmaları olsa da, Ermeni lobisinin gücü ve tehditleri, dünya kamuoyunda Türklerin davalarındaki haklılığının üzerine gölge düşürmektedir. Konuya yönelik perspektifleri değiştirmede başrol oynayabilecek kilit kişilerin veya fikir önderlerinin pozisyonları desteklenmeli ve duruş ya da fikirlerini yanıstabilecekleri mecralar ile ilişkileri kolaylaştırılmalıdır. Türkiye, başta Azerbaycan olmak üzere Ermenilerle problem halinde olan diğer ülkelerle ortak iletişim faaliyetleri yürütmeli; anitez üreten, savunmacı politikasından sıyrılarak gerçeğe dayalı belgelerin etkin bicimde kullanıldığı girişimci, dinamik ve sürdürülebilir stratejiler geliştirmelidir.
Özet (Çeviri)
In this study,“Holocaust”,“Armenian Incidents”,“Srebrenica-Bosniak Genocide”and“Khojaly Massacre”as genocide and massacre cases were handled with their historical developments to bring out a qualitative assessment. The“Armenian Incidents”that tried to be similarated to the Holocaust of the Jewish Genocide, which is the pioneer of the emergence of the Modern Genocide Convention, is found to be contaning a state-planned genocide strategy (no preparatory phase); lacking aspects such as animalization / commodification; having no ideological, national or religious symbol. It was also underlined that crimes such as looting, robbery, rape and mass murders, which are mostly committed by gangs, are the usual crimes experienced during the civil-war. In fact, the losses of the Ottoman Empire were higher, and that the army did not commit such crimes. In the examination made after the qualification table prepared according to the 8 stages of the Genocide, the impact created by these cases was evaluated through the channels of recognition and communication (eg Recognizing Countries, Compensation, Monuments, Museums, Books and Films). Since the Serbian state was acquitted from the 'Srebrenica' case, which is accepted as genocide, Bosniaks cannot receive compensation. In addition, those who carried out the Khojaly massacre have not yet been judged. It is obvious that the Turkish side (Azerbaijanis and Bosnians in parallel with this) are constantly in a defensive position or remain weak, as the genocide theses that Armenians have developed tactically are mostly subject to the political games of other parties. The point which has been reached as a result of the examination is that the desired level in communication and promotion has not really been sufficiently obtained. Out of secondary resources where Armenian genocide phonameno has been attained, real life based and fiction movie samples have been selected for imagology analysis. As a result, it has been determined that the presentation of the real history was distorted and the perception was changed. In this study, the secondary data obtained as a result of literature research and as a method of analysis the visual communication elements have been evaluated in terms of imagology. The Armenian directors, who transferred genocide allegation politics to future generations by creating archetypes to expose standing for future terrorists (or opinion agressors) as if they were heroes, have not infact received any extensive public support for the image of the enemy they had created in the way they were expecting (by looking at the IMDB scores) . They have only been observed to be successful in influencing their own populations. Although the Turkish side has successful outputs in terms of imagology like the“Yellow Bride”documentary in terms of presenting the historical facts, the power and threats of the Armenian lobby and the differences of opinion among themselves cast a shadow over the justification of themselves in the related cases behind the world public opinion. The positions of key people or opinion leaders who can play a leading role in changing perspectives on the subject should be supported and their relations with channels where they can communicate their positions or opinions should be facilitated. Turkey(including initially Azerbaijan)should carry out joint communication with other countries that are in trouble with the Armenians. By getting rid of it's defensive policy, should develop strategies that effectively cycling, cascading and developing by using the documents based on true facts effective.
Benzer Tezler
- Ermeniler; techir ve soykırım iddiaları
Armenians; deportation and claims of genocide
MUSTAFA KUTLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2000
Türk İnkılap TarihiYıldız Teknik ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MUHARREM KÖKLÜ
- Armenian genocide claims in view of International Law
Uluslararası Hukuk ışığında Ermeni soykırımı iddiaları
ABDÜLKADİR ONAY
Yüksek Lisans
İngilizce
2006
Uluslararası İlişkilerHacettepe ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. HAVVA KÖK ARSLAN
- Ermeni sorunu çerçevesinde Ermenistan'ın dış politikası ve Türkiye ile ilişkileri
Başlık çevirisi yok
ORBAY BULUR
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
Uluslararası İlişkilerAtılım ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. O. METİN ÖZTÜRK
- Ermeni terörü ve dış temsilciliklerimiz (1973-1994)
Armenian terror and Turkish represantations abroad (1973-1994)
ASİL SIDKI TUNÇER