Geri Dön

ST elevasyonlu miyokard infarktüsü teşhisi ile birincil perkütan koroner girişim yapılan hastalarda ilk yatış ve 3ay kontrol değerlendirmede sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonundaki değişiklik ile monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein oranı arasında ilişkinin saptanması

Determination of relationship between monocyte / high density lipoprotein ratio and change of left ventricular ejection fraction at first hospitalization and third month control after percutane coronary intervention in stemi patients

  1. Tez No: 655141
  2. Yazar: HUDAVERDİ MERGEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TOLGA HAN EFE
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

Koroner arter hastalığı (KAH) ve kalp yetmezliği (KY) toplum sağlığı ve yaşam kalitesini bilhassa etkileyen ciddi klinik durumlara yol açtığından önemli mortalite ve morbidite nedenidir. Kalp yetmezliğinin esas nedenlerinden biri de koroner arter hastalığıdır. KAH ve KY patogenezi, kliniği ve neden olduğu komplikasyonlarında inflamasyon özellikle dikkat çekmektedir. Aterosklerotik koroner arter hastalığın tüm aşamalarında, plak oluşumundan plak yırtılmasına kadar, inflamasyon izlenmektedir. İnflamasyon sureci kalp yetmezliğinin gelişmesinde, tetiklenmesinde ve süreğenliğinde önemli görev oynamaktadır. Tüm patolojik süreç antijen bağımlı ve bağımsız bağışıklık sistemi bileşenleri ve humoral faktörlerin iştiraki ile gerçekleşmektedir. Kardiyovasküler hastalıkların prognozu ve risk belirlenmesinde inflamasyonun katkılarını değerlendirmek için kanda tespit edilebilecek belirteçlerin arayışı sürmektedir. Maalesef bu belirteçlerin saptanılması çok maliyetlidir ve çalışmalarla sınırlıdır. Son zamanlarda görece yeni tanımlanan monosit /HDL (High-density lipoprotein, HDL; yüksek yoğunluklu lipoprotein) kolesterol (MHR, monocyte-to-HDL cholesterol ratio) oranının bir inflamasyon belirteçi olabileceği öngörülmüş ve birçok çalışmalarla da bu desteklenmiştir. Bu hematolojik belirteç kolay ulaşılabilir ve az maliyetlidir. Böylece hem zaman hem de maliyet açısından avantajlıdır. Çalışmamızda ST elevasyonlu miyokard infarktüs (STEMİ) tanısı ile kateter laboratuvarına alınan ve başarılı şekilde revaskülarize edilen hastalarda MHR ile sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonundaki (SVEF) zamanla değişim arasındaki ilişkinin saptanılması amaçlanmıştır. Çalışmaya retrospektif olarak Ocak 2017- mart 2020 tarihleri arası Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinin acil servisine başvuran ve STEMİ teşhisi ile kateter laboratuvarına alınan ve ilk yatış ve 3 ay kontrol ekokardiyografisi olan hastalar alınmıştır. Çalışmamızın sonucunda hastaneye başvuru esnasında bakılan MHR değeri ile SVEF toparlanması arasında kuvvetli ters yönde ilişki saptandı (r= -0,83 p

Özet (Çeviri)

Coronary artery disease (CAD) and heart failure (HF) are important causes of mortality and morbidity since they lead to serious clinical situations that particularly affect public health and quality of life. One of the main causes of heart failure is coronary artery disease. Inflammation is particularly noticeable in the pathogenesis, clinic and complications of CAD and HF. Inflammation is observed in all stages of atherosclerotic coronary artery disease, from plaque formation to plaque rupture. The inflammation process plays an important role in the development, triggering and persistence of heart failure. The whole pathological process takes place with the participation of antigen dependent and independent immune system components and humoral factors. The search for markers that can be detected in blood to evaluate the contribution of inflammation in determining the prognosis and risk of cardiovascular diseases is ongoing. Unfortunately, the detection of these markers is very costly and limited to studies. Recently, it has been predicted that the relatively newly defined monocyte / high density lipoprotein (High-density lipoprotein, HDL) cholesterol (MHR, monocyte-to-HDL cholesterol ratio) ratio may be an inflammation marker, and this has been supported by many studies. This hematologic marker is easily available and low cost. Thus, it is advantageous in terms of both time and cost. In our study, we aimed to determine the relationship between MHR and the change in left ventricular ejection fraction (LVEF) with time in patients who were admitted to the catheter laboratory with the diagnosis of ST elevation myocardial infarction (STEMI) and were successfully revascularized. Patients who were admitted to the emergency service of the Dışkapı Yıldırım Beyazıt Training and Research Hospital between January 2017 and March 2020, who were admitted to the catheter laboratory with a diagnosis of STEMI and had a first admission and 3-month control echocardiography were included in the study retrospectively. As a result of our study, a strong inverse relationship was found between the MHR value measured at the time of admission to the hospital and LVEF recovery (r = - 0.83 p

Benzer Tezler

  1. ST elevasyonlu miyokard infarktüsü hastalarında total oksidan seviye ve total antioksidan kapasitenin miyokard infarktüsü sonrası atriyal fibrilasyon gelişmesi sıklığı üzerine etkisi

    The association between total oxidative status and total antioxidant capacity and development of atrial fibrillation in patients presenting with ST elevated myocardial infarction

    HASAN AYDIN BAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    KardiyolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ÖZAYDIN

  2. St-elevasyonlu miyokard infarktüsü vakalarında serum homosistein düzeyleri ile kardiyak belirteçler ve biyokimyasal parametreler arasındaki ilişkinin araştırılması

    Investigation of the relationship between serum homocysteine levels and cardiac markers and biochemical parameters in st-elevated myocardial infarction cases

    ERGİN TAŞKIN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    BiyokimyaKafkas Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT KARAPEHLİVAN

  3. ST elevasyonlu miyokard infarktüsü hastalarında mortalite risk skorlamalarının, koroner arter hastalığı yaygınlığı ve ciddiyetini değerlendirmede kullanılan syntax skoru ile karşılaştırılması

    Comparison of mortality risk scores and syntax score used to evaluate the severity of coronary artery disease in stemi patients

    SELİM AYDEMİR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    KardiyolojiAtatürk Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SELİM TOPCU

  4. ST elevasyonlu miyokard infarktüsü hastalarında renin anjiyotensin sistemi blokeri kullanmanın miyokard infarktüsü sonrası atriyal fibrilasyon gelişmesi sıklığı üzerine etkisi

    The association between the use of renin angiotensin system blockers and development of atrial fibrillation in patients presenting with ST elevated myocardial infarction

    AKİF ARSLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    KardiyolojiSüleyman Demirel Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET ÖZAYDIN

  5. St elevasyonlu miyokard infarktüsü geçiren hastalarda dobutamin stres ekokardiyografi ile canlılık araştırmasında speckle tracking ekokardiyografinin yeri

    Role of speckle tracking echocardiography on dobutamine stress echocardiography during viability assessment in patient with st segment elevation myocardial infarction

    ESER ACAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    KardiyolojiKocaeli Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TAYFUN ŞAHİN