Geri Dön

Kopenhag Okulu yaklaşımları ekseninde bölgesel işbirliği ihtimallerinin analizi: Türkiye-Rusya-İran örneği

Analysis of regional cooperation probabilities in the axis of Copenhagen School: The case of Turkey-Russia-Iran

  1. Tez No: 656246
  2. Yazar: AZİZ BALCI
  3. Danışmanlar: PROF. DR. DAVUT ATEŞ
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Kopenhag Okulu, Bölgesel Güvenlik Kompleksi, Türkiye, Rusya, İran, Copenhagen School, Regional Security Complex, Turkey, Russia, Iran
  7. Yıl: 2020
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Selçuk Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 340

Özet

Bu çalışma, Türkiye, Rusya ve İran arasındaki güvenlik etkileşimi ilişkilerini Kopenhag Okulu'nun yaklaşımları ekseninde araştırma konusuna odaklanmıştır. Bu konu çerçevesinde çalışmanın temel amacı, Kopenhag Okulu'nun özellikle belirlenen iki yaklaşımı olan Sektörel Analiz Yaklaşımı ve Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi çerçevesinde, Türkiye, Rusya ve İran arasındaki ikili ve bölgesel güvenlik ilişkilerinin analiz edilmesidir. Bu çalışma, özellikle 2015 yılı sonrası yaşanan yerel, bölgesel ve küresel olmak üzere birçok seviyeden değerlendirilebilecek olaylarla birlikte; Türkiye, Rusya ve İran arasında bir karşılıklı güvenlik işbirliği politikasının oluşup oluşmadığı konusunun araştırılması noktasından hareketle; üç ülkenin yeni bir“bölgesellik”formuna gitme ihtimalini incelemiştir. Bu çerçevede, bahsi geçen üç ülkenin eğer mümkün olursa, inşa edeceği muhtemel“bölgesellik”formunun çatışma ve işbirliği durumlarını aynı anda içerecek şekilde yeni bir bölgesel güvenlik kompleksi olarak inşa edebilecekleri, çalışmanın temel hipotezlerinden biridir. Bununla birlikte, 2015 yılından sonra özellikle Türkiye'nin aralarındaki birçok ayrışma konularına rağmen, Rusya ve İran gibi“Batı”dışı aktörler ile önemli güvenlik işbirliği ilişkileri oluşturacak şekilde yakınlaşmasının nedenleri çalışmanın yanıt aradığı bir diğer soru olarak belirlenmiştir. Üç ülkenin kendi aralarındaki güvenlik etkileşimi ilişkilerinin 2015 yılı sonrası oluşan görünümünü daha analitik bir çerçevede okuyabilmek amacıyla, her üç ülkenin yakın çevrelerine yönelik dış ve güvenlik politikalarının özellikle 2000'li yıllardan itibaren hangi yaklaşımlar çerçevesinde şekillendiği konusu da çalışma açısından önemli görülmüştür. Bu anlamda, çalışmanın zamansal sınırı geniş bir çerçeveyle 2000'li yıllardan sonrasını, dar bir çerçeveyle ise belirtildiği üzere 2015 yılı sonrası süreci kapsamaktadır. Belirlenen bu zamansal sınır kapsamında; bahsedilen araştırma sorularını yanıtlayabilmek ve belirlenen hipotez/hipotezleri test edebilmek adına bu çalışmada, konu ile ilgili yoğun literatür taramasına ilaveten, ilgili devletlerin yöneticilerinin çeşitli basın-yayın organlarında vermiş oldukları mülakatlar, röportajlar, söylemler, konu kapsamındaki olay ve olgulara ilişkin yazılı raporlar gibi kaynaklara yer verilmiştir. Ayrıca, Türkiye, Rusya ve İran'ın resmî kurumlarının verdikleri bilgiler ve açıklamalar da değerlendirilmiştir. Bu açıklamalardan elde edilen bilgiler içerik ve söylem analizleri yöntemi ile incelenmiş ve yorumlanmıştır. Sonuç olarak, bir bölgesel güvenlik kompleksinin inşa edilebilmesi/oluşabilmesi için gerekli olan parametreler incelendiğinde, üç ülkenin bölgede yeni bir güvenlik kompleksi oluşturma potansiyeline sahip olduğu; içerikleri ve yoğunlukları farklılaşmakla birlikte, bu ülkelerin son dönemde Batı'dan algıladıkları çeşitli tehdit tanımları nedeniyle birbirlerine yakınlaşma ve önemli güvenlik anlaşmaları konusunda işbirliği yapma ihtiyacı hissettikleri, Batı'dan algıladıkları tehdidin aynı zamanda gelecek perspektifi açısından dünya düzenine ilişkin birtakım benzer itirazları ortaya çıkardığı bulgularına ulaşılmıştır. Bununla birlikte, bölgesel güvenlik kompleksi inşası sürecinde Türkiye, Rusya ve İran'ın, tam olarak her konuda uyum içinde olduğu bir işbirliği formunda değil, olaylar ve olgular bazında değişmekle birlikte, çıkar farklılıkları nedeniyle temelde bölgesel rekabet halinde oldukları bir formla hareket ettikleri bulgusu da ulaşılan sonuçlar arasındadır.

Özet (Çeviri)

This study has focused on the security interaction relations among Turkey, Russia and Iran in the axis of the Copenhagen School Approaches. The main objective of the study in this framework is to analyse the bilateral and regional security relations between Turkey, Russia and Iran within the scope of the two particularly identified approaches (Sectoral Analysis Approach and Regional Security Complex Theory) of Copenhagen School. In this study, the possibility of creating a new regionalism form among Turkey, Russia and Iran has been examined by setting out from the point of investigating whether there is a mutual security cooperation policy among these three countries and the events after 2015 at many levels, especially local, regional and global have been evaluated. In this respect, one of the main hypotheses of this study is the construction of the potential regionalism form by these three countries, if possible, and that they can construct this probable form as a new regional security complex including situations of conflict and cooperation at the same time. Moreover, the reasons for Turkey's convergence with“non-Western”actors such as Russia and Iran in such a way that creates important security cooperation relations has been identified as another question that the study seeks to answer despite many disagreements and cleavage issues between Turkey and these countries especially after 2015. This study has given an importance to the issue of the foreign and security policies of the three countries towards their near abroad and how and by which approaches they are shaped especially since 2000's in order to read the post-2015 appearance of the security interaction relations among these three countries in a more analytical framework. In this sense, the time limit of the study covers the period after the 2000s in a wide framework and the period after 2015 with a narrow framework. Within the scope of this time limit, in order to answer the aforementioned research questions and test the hypothesis / hypotheses, in addition to the intense literature review on the subject, resources such as interviews, discourses, written reports on the events and facts covered by the subject, speeches, commentaries of the governments and leaders in various media organs are included in the study. In addition, the information and statements given by official institutions in Turkey, Russia, Iran as well as the comments of the leaders have also been evaluated. The information obtained from these statements and comments has been analysed and interpreted by content and discourse analysis methods. As a result, when the parameters required for the construction / formation of a regional security complex are examined, it has been found that these three countries have the potential to create a new security complex in the region; although their content and density differ, these countries feel the need to get closer to each other and to cooperate on important security agreements due to the various threat definitions they perceive from the West recently; the threat they perceived from the West has also raised some similar objections to the world order in terms of future perspective. Another founding is that in the construction process of Regional Security Complex, Turkey, Russia and Iran have been acting in the form of regional competition mainly due to different interests although it varies on the basis of events and facts, but not acting exactly in a form of cooperation in which it is in harmony with all issues.

Benzer Tezler

  1. Kopenhag Okulu çerçevesinde İsrail güvenlik politikaları: 'Başarı mı?' Başarısızlık mı?'

    Israel security policies in the context of Copenhagen School: 'Succes?' or 'Failure?'

    BAHAR ÇAKAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Uluslararası İlişkilerTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    Küreselleşme ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRE BAYSOY

  2. Kopenhag okulu bağlamında Türkiye'nin Doğu Akdeniz enerji güvenliğindeki yeri

    Strategic position of Turkey on the Eastern Mediterranean energy security in the context of copenhagen school

    MELTEM GÜLERYÜZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Uluslararası İlişkilerAkdeniz Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ DURMUŞ ALİ KOLTUK

  3. Putin dönemi Rusya'nın İslam politikası: Çeçenistan ve Tataristan örneklerinin karşılaştırmalı analizi

    Russia's Islamic policy in Putin era: Comporative analysis ofChechnya and Tatarstan examples

    İBRAHİM HASANOĞLU

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Uluslararası İlişkilerAkdeniz Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA ÖZTÜRK

  4. Kopenhag okulu teorik yaklaşımları çerçevesinde Arap Baharı olaylarının Orta Doğu güvenliğine etkisi

    The effect of Arabic Spring events on the Middle East security in the framework of theoretical approaches of the Copenhagen school

    VEYSİ DİLEK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Kamu Yönetimiİstanbul Arel Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AŞKIN İNCİ SÖKMEN ALACA

  5. Ulusal ve uluslararası güvenliğin bileşeni olarak siber güvenlik: Irak örneği

    Cybersecurity as a component of national and international security: The case of Iraq

    ALI MOHAMMED IDAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Uluslararası İlişkilerSelçuk Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NEZİR AKYEŞİLMEN