Geri Dön

Türkiye'de çocuk suçluluğu: Tekirdağ ili örneği

Juvenile delinquency in Turkey: A case in the cities of Tekirdağ

  1. Tez No: 663081
  2. Yazar: DİLARA TOĞUÇ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. AYTEKİN GELERİ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Kamu Yönetimi, Public Administration
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Trakya Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 121

Özet

Çocuk suçluluğu kavramı ilk kez Aydınlanma Döneminde Papa XI. Clemens tarafından kullanılmıştır. Modern Dönem ile çocuk suçluluğu hem kavramsal olarak hem de ceza normu açısından tanımlanmıştır. Çocuk suçluluğu, ceza normları ile sınırları belirlenen, yapılması yasaklanan eylemlerin reşit olmayanlar tarafından ihlal edilmesidir. Çocuk suçluluğunu diğer suçluluk tanımlarından ayıran özelliği tanımın yaş aralığı belirtilerek sınırlandırılmasıdır. Alt sınırı her toplumun ceza normlarında farklılık göstermektedir. Üst sınır için ise genel kabul on sekiz yaş olarak belirtilmiştir. Üst sınırı ergenlik döneminin son bulduğu yaş olarak ifade edebiliriz. Çocuk suçluluğu Türkiye'de ve dünyada, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ile yükselişe geçmiştir. Bu yükseliş çocuk suçluluğu hakkında akademik çalışmaların yapılması gerektiğini göstermiştir. Çocuklar, hem toplumun ürünüdür hem de toplumun geleceğidir. Bu nedenle çocuk suçluluğu, toplumların hedeflediği geleceğe ulaşmaları için önemle üzerinde durulması gereken bir konudur. Bu çalışmada, Tekirdağ İl'i özelinde çocuk suçluluğu profili araştırılmıştır. Araştırmamızda Tekirdağ İl'i kapsamında suça sürüklenen çocukların tüm kimlik bilgileri gizli kalmak koşulu ile Tekirdağ Valiliği'nden 05/03/2020 tarihinde 8936 sayılı dilekçe ile gerekli izinler alınmış ardından Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Çocuk Şube Müdürlüğün de haklarında adli işlem yapılan 1040 çocuğa ait 540 evrak demografik, sosyal ve benzeri yönlerden incelenmiştir. Araştırma sonucunda Tekirdağ İl'inde ağırlıklı olarak 15-18 yaş aralığında, ilköğretim mezunu, madde bağımlılığı olmayan çoğunlukla kentsel yerleşim alanında yaşayan erkek çocuklarının suça sürüklendiği tespit edilmiştir. Suça sürüklenen çocukların genelde kişilere (saldırı ve yaralama) ve mala karşı suçlar(hırsızlık ve gasp) gibi küçük ölçekli suçlara sürüklendiği görülmüştür.

Özet (Çeviri)

The concept of juvenile delinquency was first used by Pope XI Clemens in the Enlightenment era. In modern era, juvenile delinquency was defined both conceptually and in terms of punishment norm. Juvenile delinquency, whose limits are determined by penal norms, is the violation of prohibited acts by minors. The feature that distinguishes juvenile delinquency from other definitions of crime is that its definition is limited by specifying an age range. The lower limit of this age range differs in each society's penal norms. For the upper limit, common view was specified as eighteen years of age. In fact, the upper limit can be expressed as the age at which adolescence ends. Juvenile delinquency in the world and in Turkey has risen with the first and second World Wars, manifesting the urgent need for academic studies on the concept. Children, as well as being the product of society, are the future of a society. Therefore, juvenile delinquency is an issue that needs to be emphasized in all societies in order to reach the future that is aimed.In this study, juvenile delinquency in Tekirdağ province was examined. Throughout the research, 540 different records and documents containing the identity informations of 1040 children who were dragged into crime in Tekirdağ province were acquired from Provincial Police Headquarters with an official permission from Governor's Office dated 05.03.2020 and numbered 8936. The acquired data were analyzed in terms of its demographical and social aspects. Research revealed that children who were dragged into crime in Tekirdağ province are mostly male children between the ages of 15-18 who do not have substance abuse. They are primary school graduates and they live in urban settlements. Their delinquencies are small-scale such as crimes against people (assault and injury) and property (theft and extortion).

Benzer Tezler

  1. Türkiye'de çocuk suçluluğu

    Juvenile delinquency in Turkey

    MEHMET KEKLİKKIRAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    HukukMarmara Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULLAH DİNÇKOL

  2. Türkiye'de çocuk suçluluğu ile mücadele politikası analizi: İstanbul örneği

    Public policy analysis on the struggle against juvenile delinquency in Turkey: İstanbul case

    NURİ BERBER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Kamu Yönetimiİstanbul Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. AYTEN ALKAN

  3. Türkiye'de çocuk suçluluğu ve nedenleri: Erzurum örneği

    Juvenile delinquency and reasons in Turkey: Erzurum sample

    BESİM GÜRAL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    HukukPolis Akademisi

    Suç Araştırmaları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MUHİTTİN KARAKAYA

  4. Türkiye'de çocuk suçluluğu: Bir meta-sentez çalışması

    Judicial delinquency in Turkey: A meta-synthesis study

    RECEP GÖBEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Sosyal HizmetOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Sosyal Hizmetler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FAZLI ARABACI

  5. Türkiye'de çocuk suçluluğunun önlenmesinde yerel yönetimlerin rolü: Ankara Büyükşehir Belediyesi Sokakta Çalışan Çocuklar Merkezi örneği

    Role of local governments on prevention of juvenile delinquency in Türkiye, case study of Center for the Working Children on Streets in Ankara Metropolitan Municipality

    HAKAN ÖNAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Kamu YönetimiPolis Akademisi

    YRD. DOÇ. DR. MUHİTTİN KARAKAYA