Geri Dön

Petrogenesis and significance of permian basic and acidic volcanism in the Istanbul zone (nw Turkey)

İstanbul zonu'ndaki (KB Türkiye) permiyen yaşlı bazik ve asidik volkanizmanın petrojenezi ve önemi

  1. Tez No: 664903
  2. Yazar: CUMHUR BABAOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜLTEKİN TOPUZ, PROF. DR. ARAL OKAY
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Jeoloji Mühendisliği, Geological Engineering
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Katı Yer Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Jeodinamik Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 98

Özet

Permiyen yaşlı magmatik kayalar İstanbul Zonu'nda (KB Türkiye) yüzeylemektedir. Bu kayalar, Ordovisiyen döneminden beri Lavrasya'nın Atlantik-tipi pasif kıta kenarını oluşturan İstanbul Zonu'nda bütün Paleozoyik dönemindeki ilk magmatik faaliyeti temsil etmelerinden ötürü önem taşımaktadır. Bu çalışma, İstanbul Zonu'nun batısında Kocaeli Yarımadası'nda yüzeyleyen Orta Permiyen yaşlı bazik ve asidik volkanik kayaları konu almaktadır. Bu kayalar, arazide bulunuş şekilleri bakımından, eşyaşlı kırmızı kumtaşlarını yersel olarak örten bazaltik akıntılardan daha viskoz riyolitik lavlara ve ignimbritlere kadar değişim gösterir. Bu durum iki farklı püskürme tarzını karakterize eder. Bazaltlar açık gri-açık mor renkte ve amigdaloidal dokuludur ve gaz boşlukları kalsit, pumpellyite, klorit, albit ve epidot gibi ikincil mineraller tarafından doldurulmuştur. Riyolitler mor renkte olup oldukça iyi gelişmiş akma dokularıyla tipiktir. Açık mor ignimbritler farklı boyutlarda piroklastik parçalar içermeleriyle karakterizedir. Bazaltların MgO içerikleri yüksektir (%7-9 wt.%) ve Mg# değerleri 63 ve 68'dir. Bu, bazatların önemli şekilde fraksiyonlaşmaya uğramadıklarını ve birincil manto ergiyiği olduklarını göstermektedir Diğer yandan riyolitler peralümin ve ferroan niteliktedir. İncelenen bazik ve asidik kayalar jeokimyasal olarak A2-tipi granitlere benzemektedir. Her iki kaya türü de (i) orta ve yüksek potasyumlu kalk-alkalen bileşime sahip olmaları, (ii) hafif nadir toprak elementleri ve büyük iyon yarıçaplı elementlerce zengin fakat yüksek alan enerjili elementlerce tüketilme göstermeleri ve (iii) çeşitli iz element değişim diyagramlarında volkanik yay ve aktif kıta kenarı bölgelerinde yer almalarıyla yitim zonu ergiyiklerinin karakteristik özelliklerini sergiler. Zirkonlardan yapılan U-Pb yaş tayini bu kayaların ~262 milyon yıl önce püskürdüklerini göstermektedir. Bu kayaların bimodal nitelikleri, lokal stratigrafik kayıt ve bölgesel jeoloji verileri gerilmeli rejimin bölgede Orta Permiyen'de başladığına ve plaj ortamını karakterize eden Alt Triyas kuvars kumtaşlarının çökelimiyle sonlandığına işaret etmektedir. Sonuç olarak bu çalışmada uygulanan jeokronolojik ve jeokimyasal analizler Permiyen döneminde Paleo-Tetis Okyanusu'nun kuzeydeki Lavrasya altına yitmekte olduğuna ilişkin ek kanıt sunmaktadır.

Özet (Çeviri)

Igneous rocks of Permian age are scattered throughout the Istanbul Zone (NW Turkey). They have important geodynamic implications in that they represent the first igneous activity in the entire Paleozoic stratigraphy of the Istanbul Zone, which constituted an Atlantic-type passive margin of Laurasia since Ordovician period. This study focuses on the Middle Permian basaltic and acidic volcanic rocks exposed in the Kocaeli Peninsula, western part of the Istanbul Zone. In terms of occurrence in the field, these rocks range from basaltic flows that locally envelop coeval red sandstones to viscous rhyolitic lavas and ignimbrites, which characterizes two different styles of eruption. Basalts are light gray to light purple and amygdaloidal with their gas bubbles filled by calcite, pumpellyite, epidote, albite and chlorite. Rhyolites are purple and characterized by well-developed flow banding that indicate the flow of lava on the surface. Ignimbrites are light purple, and they contain different sizes of pyroclastic ejecta welded together. Basalts are characterized by high abundances of MgO (7-9 wt.%). They are high-magnesium basalts and their Mg#s range from 63 to 68, suggesting that they were near-primary mantle melts, i.e. they did not undergo significant fractionation. On the other hand, rhyolites are peraluminous (ASI = 1.1-1.23), ferroan, and geochemically they resemble A2-type granitic rocks. The basalts and rhyolites exhibit the characteristic features of subduction-zone magmas: (i) they are medium- and high-K calc-alkaline, (ii) they are LREE- and LILE-enriched but HFSE-depleted, and (iii) they plot within volcanic and continental arc margin fields on several different tectonic discrimination diagrams based on immobile trace elements. U-Pb dating from zircons indicate that these rocks were formed ca. 262 Ma (Capitanian). Their compositional bimodality and local stratigraphic record, along with data from regional geology, suggest that an extensional event started in Middle Permian and resulted in the deposition of Lower Triassic quartz sandstones that chracterize beach environment. In conclusion, geochronological and geochemical analyses conducted in this study provide additional evidence that Paleo-Tethys Ocean was subducting northward beneath Laurasia during Permian time.

Benzer Tezler

  1. The geology, petrology and thermochronology of Ilica-Samli (Solarya) volcano-plutonic complex and its significance on Western Anatolian geodynamics

    Ilıca-Şamlı (Solarya) volkano-plütonik kompleksinin jeolojisi, petrolojisi, termokronolojisi ve KB Anadolu jeodinamiğindeki yeri

    ALP ÜNAL

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Jeoloji Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞAFAK ALTUNKAYNAK

  2. Yamanlar volkaniklerinin (Karşıyaka-İzmir) petrografisi petrojenezi Batı Anadolu'nun magmatik evrimi içindeki önemi

    Petrography and petrogenesis of Yamanlar volcanisc (Karşiyaka-Izmir) significance in the magmatic evolution of Western Anatolia

    EBRU AKAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Jeoloji MühendisliğiDokuz Eylül Üniversitesi

    Jeoloji Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CÜNEYT AKAL

  3. Vaskülit tanılı hastalarda MEFV mutasyon sıklığı ve önemi

    Prevalence and significance of MEFV mutations in patients with vasculitis

    BURCU ULAŞ KAHYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    RomatolojiGazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET AKİF ÖZTÜRK

  4. Gastroenteropankreatik nöroendokrin neoplazilerde mikrosatellit instabilite sıklığı ve prognostik önemi

    Frequency and prognostic significance of microsatellite instability in gastroenteropancreatic neuroendocrine neoplasms

    ANIL AYSAL AĞALAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PatolojiDokuz Eylül Üniversitesi

    Moleküler Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZGÜL SAĞOL

  5. Akut myeloid lösemi hastalarında FLT3 ve NPM1 gen mutasyonlarının sıklığının saptanması ve klinik öneminin araştırılması

    Detection of frequency and clinical significance of FLT3 and NPM1 gene mutations in patients with acute myeloid leukemia

    GİZEM ALTAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    GenetikKocaeli Üniversitesi

    Tıbbi Genetik ve Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SEDA EREN KESKİN