Geri Dön

Hepatit B ve hepatit C'ye bağlı gelişmiş hepatosellüler karsinom olgularında tümörün manyetik rezonans görüntüleme özelliklerinin karşılaştırılması

Comparison of magnetic resonance imaging features of the tumors in hepatitis B and hepatitis C-related hepatocellular carcinoma cases

  1. Tez No: 665339
  2. Yazar: FATMA BÜŞRA ÇELİK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. BANU ALICIOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Hepatosellüler karsinom, Kronik Hepatit B virüs, Kronik Hepatit C virüs, Manyetik rezonans görüntüleme, Hepatocellular carcinoma, Hepatitis B virüs chronic, Hepatitis C virus chronic, Magnetic resonance imaging
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 100

Özet

Amaç: Çalışmamızda viral hepatite bağlı hepatosellüler karsinomların (HSK) Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) bulguları araştırılmıştır. Kronik hepatit B ve hepatit C virüs (HBV, HCV) enfeksiyonlarında hepatokarsinogenez mekanizması birbirinden farklı olmasından dolayı bu hastaların MRG bulguları karşılaştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Mart 2018-Mayıs 2020 tarihleri arasında Zonguldak Bülent Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Bölümü'nde abdomen MRG ile değerlendirilen hastalar retrospektif olarak taranarak HSK tanısı alan hastalar belirlendi. Çalışmaya daha önce tedavi almamış ve yalnızca etyolojik olarak kronik HBV ve HCV hepatitinin etken olan olgular seçildi, diğer sebeplere bağlı (kriptojenik, alkol, nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı) HSK'lar alınmadı. 16'sı kronik HBV ve 11'i kronik HCV enfeksiyonlu toplamda 27 hastanın görüntüleri retrospektif incelendi. Toplam 47 adet HSK lezyonu saptandı. Her olguda lezyonların sayısı, boyutu, sınır özellikleri, kapsül varlığı, intralezyonel lipid ve hemoraji varlığı, vasküler ve biliyer invazyon varlığı, arteryel boyanma derecesi, görünüşteki difüzyon katsayısı (ADC) haritalamasındaki kantitatif değeri değerlendirildi. Portal ven trombozu, lenfadenopati, asit ve siroz varlığı belirlendi. Bulgular HBV ve HCV enfeksiyonu olan hastalar arasında karşılaştırıldı. Bulgular: HBV'ye bağlı HSK'da lezyonlar daha büyük boyutlardadır (p=0,025). T1 sinyal intensitesi HBV'ye bağlı HSK'ların %29,6'sında düşük iken HCV'ye bağlı HSK'ların %60'ında izointenstir (p=0,036). HCV'ye bağlı HSK'ların sınırları daha belirsiz olma eğilimindedir (p=0,017). HBV'ye bağlı HSK gelişen hastalarda lenfadenopati sıklığı artmıştır (p=0,018). Lezyon sayısı, T2 ağırlıklı sekanstaki sinyal intensitesi, kapsül, intralezyonel lipid ve hemoraji, vasküler ve biliyer invazyon, arteryel boyanma oranı, ADC değeri, asit ve siroz, portal ven trombozu ve serum alfa-feto protein (AFP) değerlerinde 2 grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. HBV ve HCV'ye bağlı gelişen HSK'da ADC ile arteryel boyanma oranı arasında negatif yönlü orta düzeyli istatistiksel anlamlı korelasyon saptandı (r=-0,392, p=0,012). ADC ile tümör boyutu arasında negatif yönlü orta düzeyli istatistiksel anlamlı korelasyon saptandı (r=-0,488, p=0,001). ADC değeri vasküler invazyonu saptamada anlamlı bulunmuş (p=0,046) olup en uygun değer 0,97 altında olmasıdır (Duyarlılık:%67, özgüllük: %74). Sınırı düzgün olan lezyonların arteryel boyanma oranı, belirsiz olanlardan daha düşüktür (p=0,01). Hemoraji olan olan lezyonların arteryel boyanma oranı, olmayanlardan daha düşüktür (p=0,013). T1 hiperintens sinyal intensitesinde olanların arteryel boyanma oranı T1 hipointens ve T1 izointens olanlardan daha düşüktür (sırasıyla p=0,023, p=0,005). T2 izointens olanların arteryel boyanma oranı hiperintens olanlardan daha düşüktür (p=0,021). Sonuçlar: HSK'nın bazı radyolojik bulguları, HBV ve HCV enfeksiyonlu hastalar arasında farklılık gösterebilir. Hepatit B ve C'ye bağlı HSK'larda ADC değeri arteryal boyanma derecesiyle ters yönlü ilişki gösterir ve vasküler invazyonun belirteci olarak da kullanılabilir. Ancak bulguların patolojik verilerle beraber daha geniş kapsamlı çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.

Özet (Çeviri)

Aim: In our study, Magnetic Resonance Imaging (MRI) findings of hepatocellular carcinomas (HCC) related to viral hepatitis was researched. Since the hepatocarcinogenesis is different in chronic hepatitis B virus (HBV) and C virus (HCV) infections the MRI features were compared. Material and Method: The patients evaluated with abdominal MRI in Zonguldak Bülent University Faculty of Medicine Department of Radiology between March 2018 and May 2020 were retrospectively screened and the patients diagnosed HCC were determined. The patients without previous treatment and with chronic HBV or HCV hepatitis etiology were selected, the other causes (cryptogenic, alcohol, non-alcoholic steatohepatitis) were excluded. Other inclusion criteria were that the patient had not received any treatment before. The images of 27 patients, 16 with chronic HBV and 11 with chronic HCV infection, were retrospectively viewed. A total of 47 HCC lesions were detected. In each case, the number, size, border features of the lesions, the presence of capsule, intralesional lipid and hemorrhage, vascular and biliary invasion, the degree of arterial enhancement, and the quantitative value in the apparent diffusion coefficient (ADC) mapping were evaluated. Portal vein thrombosis, lymphadenopathy, ascite and cirrhosis were determined. The results were compared between patients with HBV and HCV infection. HBV ve HCV'ye bağlı gelişen HSK'da ADC ile arteryel boyanma oranı arasında negatif yönlü orta düzeyli istatistiksel anlamlı korelasyon saptandı (r=-0,392, p=0,012). ADC ile tümör boyutu arasında negatif yönlü orta düzeyli istatistiksel anlamlı korelasyon saptandı (r=-0,488, p=0,001). ADC değeri vasküler invazyonu saptamada anlamlı bulunmuş (p=0,046) olup en uygun değer 0,97 altında olmasıdır (Duyarlılık: %67, özgüllük: %74). Sınırı düzgün olan lezyonların arteryel boyanma oranı, belirsiz olanlardan daha düşüktür (p=0,01). Hemoraji olan olan lezyonların arteryel boyanma oranı, olmayanlardan daha düşüktür (p=0,013). T1 hiperintens sinyal intensitesinde olanların arteryel boyanma oranı T1 hipointens ve T1 izointens olanlardan daha düşüktür (sırasıyla p=0,023, p=0,005). T2 izointens olanların arteryel boyanma oranı hiperintens olanlardan daha düşüktür (p=0,021). Results: The lesions are larger in HBV-related HCC (p=0,025). T1 signal intensity is low in 29,6% of the HBV-related HCCs, while it is isointense in 60% of the HCV-related HCCs (p= 0,036). The borders of HCV-related HCCs tend to be more indeterminate (p=0,017). The frequency of a lymphadenopathy is increased in patients with HCC due to HBV (p=0,018). No statistically significant difference was found between the two groups in terms of the number of lesions, signal intensity in T2W (weighted) sequence, presence of capsule, intralesional lipid and hemorrhage, vascular and biliary invasion, arterial enhancement rate, ADC value, presence of ascite and cirrhosis, portal vein thrombosis, and serum AFP values. A negative moderate statistically significant correlation was found between ADC and arterial enhancement rate in HCC due to HBV and HCV (r=-0,392, p= 0,012). A moderate and statistically significant negative correlation was found between ADC and tumor size (r= -0,488, p= 0,001). The ADC value was found to be significant to detect vascular invasion (p=0,046) and the cutoff value was less than 0.97 (Sensitivity: 67%, specificity: 74%). The arterial enhancement ratio with well-defined lesions was lower than the ill-defined ones (p = 0,01). The arterial enhancement ratio of the hemmorhagic lesions was lower than those without (p=0,013). The arterial enhancement ratio of T1 hyperintense lesions was lower than those with T1 hypo/isointense ones (p=0,023, p= 0,005, respectively). T2 isointense lesions had lower arterial enhancement ratio than the hyperintense ones (p= 0,021). Conclusions: Some radiological findings of HCC may differ between patients with HBV and HCV infection. While ADC value shows an inverse relationship with the degree of arterial enhancement in HCC due to hepatitis B and C, it can also be used as a marker of vascular invasion. However, the findings need to be supported by larger studies.

Benzer Tezler

  1. Kronik HBV ve kronik HCV enfeksiyonuna bağlı siroz gelişen hastalarda portal ven trombozu sıklığı ve iki enfeksiyonun portal ven trombozu gelişimindeki etkisi nasıldır?

    HOW is the frequency of portal vein thrombosis and the effectof the two infections on the development of portal veinthrombosis in patients with cirosis due to chronic HBV orchronic HCV infection?

    EVRİM GÜMÜŞTEKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    GastroenterolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Dahiliye Ana Bilim Dalı

    PROF. ALİYE SOYLU

  2. Canlı vericili karaciğer nakillerinde hepatik arter mikroanastomozu sonuçlarımız 46 hastada retrospektif bir çalışma

    Başlık çevirisi yok

    ENSAR ZAFER BARIN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Plastik ve Rekonstrüktif CerrahiAtatürk Üniversitesi

    Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖNDER TAN

  3. Hepatit c enfeksiyonunun değişik evrelerinde serum leptin seviyesi

    Leptin levels at different stages of hepatitis c infection

    ÖZDAL ERSOY

    Tıpta Yan Dal Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    GastroenterolojiSağlık Bakanlığı

    Gastroenteroloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET DERYA ONUK

  4. Hepatit B ve hepatit C'ye bağlı kronik karaciğer hastalıklarında nötrofil lenfosit oranı, diğer noninvaziv testler ile histolojik aktivite, fibrozis ve etiyoloji ilişkisinin incelenmesi

    The correlation in between neutrophil lymphocyte ratio, other noninvasive tests and histologic activity and fibrosis etiology in chronic liver diseases DUE to hepatitis B and hepatitis C

    EMİNE FEYZA TUZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    GastroenterolojiErciyes Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖMER ÖZBAKIR