Geri Dön

Sanal gerçeklik ile maruz bırakmanın akrofobi tedavisinde kullanımı

Exposure with virtual reality use in acrophobia treatment

  1. Tez No: 668556
  2. Yazar: GÖKÇE VOGT
  3. Danışmanlar: PROF. DR. GÜLAY DİRİK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Psikoloji, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Psikoloji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 199

Özet

Özgül fobiler kategorisinde yer alan akrofobi (yükseklik korkusu) kişinin iş ve sosyal hayatındaki işlevselliğinin büyük oranda bozulmasına yol açan psikolojik bir sorundur. Akrofobi tedavisinde ise Bilişsel Davranışçı Terapinin en temel tekniklerinden biri olan maruz bırakma sıklıkla kullanılmaktadır. Kişiyi korktuğu durum veya nesneye maruz bırakmanın, kaygı uyandıran nesne veya durumlara karşı alışma sağlayacağı ve bunun sonucunda da kaygının kişinin kontrol edebileceği bir düzeye ineceğini ileri süren bu teknik; imgeleme, gerçek hayatta maruz bırakma ve sanal gerçeklik şeklinde uygulanabilmektedir. Günümüz koşullarına en uygun yöntem ise sanal gerçeklik ile kişinin maruz bırakılmasıdır. Bu nedenle bu araştırmanın amacı yükseklik korkusunun tedavisinde kişilere korkuları ile kontrol edilebilir ve güvenli sanal ortamda yüzleşmeye imkân sunan sanal gerçeklik ile maruz bırakmanın korkunun azalmasındaki etkililiğinin incelenmesidir. Araştırma örneklemini yükseklik korkusu olan 45'i kadın 15'i erkek 18 ila 60 (Ort.=31.32; SS= 9.409) yaş aralığında 60 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada katılımcılara Akrofobi, SF-36 ve Öznel Rahatsızlık Birim ölçekleri uygulanmıştır. Çalışmanın hipotezlerini test etmek için tekrarlı ölçümlü varyans analizleri uygulanmıştır. Araştırmada öncelikle katılımcılar başvuru sırasına göre sanal gerçeklikle maruz bırakma (S= 20 ), gerçek hayatta maruz bırakma (S= 20 ve bekleme listesi kontrol (S= 20) gruplarına atanmıştır. Ardından katılımcıların bulundukları gruplara göre tedavilerine başlanmıştır. Araştırmada katılımcıların kaygı ve kaçınma düzeyleri Akrofobi Ölçeği kullanılarak tedavi öncesinde, tedavi sonrasında ve 6 aylık izlem ölçümlerinde karşılaştırılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, sanal gerçeklik ile maruz bırakma grubundaki katılımcıların kaygı ve kaçınma düzeylerinin tedavi sonrasında, tedavi öncesine oranla istatiksel olarak anlamı olarak azaldığını göstermektedir. Ek olarak, bulgular sanal gerçeklik ile maruz bırakma grubundaki katılımcıların kaygı düzeylerinin uygulanan tedavi sonrasında gerçek hayatta maruz bırakma ve kontrol grubundakilere oranla daha düşük düzeyde olduğunu, kaçınma düzeylerinin ise gerçek hayatta maruz bırakma grubundakiler ile aynı düzeyde, kontrol grubundakilere oranla ise daha düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, araştırmada akrofobisi olan kişilerin yaşam kalitesi düzeyleri Yaşam Kalitesi Ölçeği kullanılarak müdahaleden hemen sonra ve müdahaleden 6 ay sonra karşılaştırılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, gerçek hayatta maruz bırakma grubundaki katılımcıların kontrol grubundaki katılımcılara göre müdahaleden hemen sonraki ağrı düzeylerinin anlamlı düzeyde yüksek, ruhsal sağlık düzeylerinin ise anlamlı düzeyde düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları ilgili literatür ile uyumludur. Mevcut bulgular ilgili literatür doğrultusunda tartışılmıştır.

Özet (Çeviri)

Acrophobia, fear of heights, is a specific phobia, which negatively affects business and social life. In order to treat this psychological problem, exposure therapy is considered as the most effective technique. Exposure therapy, which simply suggests that exposing the patient to the source of fear help them overcome the anxiety or fear. This cognitive behavior psychotherapy technique can be applied in three ways: In vitro, in vivo and virtual reality. The aim of the study was to investigate the effectiveness of the virtual reality exposure therapy in acrophobia. The research sample consisted of 60 people with fear of heights. Subjects were assigned to three different groups respectively; in the first group, patients were exposed to height by using VR, in the second group, they were directly faced to heights in real life and the final group consists of people in the waiting list control groups. The anxiety and avoidance levels of the subjects were compared using Acrophobia Questionnaire (AQ) before, after and 6 months follow-up measurements. As a result of the analyzes, it was found that the anxiety and avoidance levels of the participants in the virtual reality exposure group decreased significantly after treatment compared to the pre-treatment level. In addition, the findings revealed that the anxiety levels of the virtual reality exposure group were lower than those in the control and in vivo group after treatment, and the avoidance levels were lower than those in in vivo exposure group and lower than those in the control group. In addition, the quality of life levels of people with acrophobia were compared immediately after the intervention and 6 months after the intervention using the Quality of Life Scale. As a result of the analysis, it was determined that the pain levels of the participants in in vivo exposure group were significantly higher and their mental health levels were significantly lower right after the intervention compared to the participants in the control group. The results of the current study were compatable with the data reported in the literature. Current findings are discussed in the light of the relevant literature.

Benzer Tezler

  1. Teknolojik süreçlerin klinik psikoloji uygulamasına yansıması: Üniversite öğrencilerinde bulaşma/kirlenme kaygısının azaltılmasında sanal gerçeklik ile maruz bırakma, yaşantısal ve imgesel maruz bırakmanın rolünün karşılaştırılması

    The reflection of application of technological processes in clinical psychology: Comparison of the roles of virtual reality, in vivo and imaginal exposure in reducing fear of contamination in university students

    ELİF ÜZÜMCÜ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikolojiHacettepe Üniversitesi

    Psikoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MÜJGAN İNÖZÜ MERMERKAYA

  2. Vector-driven: A new projection and backprojection algorithm based on vector mapping

    Vector-driven: Vektör haritalamasına dayalı yeni bir projeksiyonve ters projeksiyon algoritması

    İSMAİL MELİK TÜRKER

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Elektrik ve Elektronik Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. İSA YILDIRIM

  3. An urban node in the ritual landscape of byzantine constantinople: The church of St John the Baptist of the Stoudios Monastery

    Bizans Konstantinopolis'inin ritüelistik peyzajinda kentsel bir düğüm noktası: Stoudios Manastırı Vaftizci Yahya Kilisesi

    DİLARA BURCU GİRİTLİOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    MimarlıkOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Tarihi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ PELİN YONCACI ARSLAN

  4. Özgül fobi tedavisinde sanal gerçeklik ile maruz bırakma tekniğinin etkililiği

    Effectiveness of virtual reality exposure technique in the treatment of specific phobia

    YULET İLHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Bilim ve TeknolojiAntalya Bilim Üniversitesi

    Klinik Psikoloji Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ CUMHUR AVCİL

  5. Topluluk önünde konuşma kaygısında iki seanslık sanal gerçeklik ile maruz bırakma ve imgeleme ile maruz bırakma tekniklerinin karşılaştırılması

    Comparing two sessions of exposure via virtual reality and imagery exposure therapy techniques in public speaking anxiety

    CANSU TEKDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikolojiAntalya Bilim Üniversitesi

    Klinik Psikoloji Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ CUMHUR AVCİL