Teknolojik süreçlerin klinik psikoloji uygulamasına yansıması: Üniversite öğrencilerinde bulaşma/kirlenme kaygısının azaltılmasında sanal gerçeklik ile maruz bırakma, yaşantısal ve imgesel maruz bırakmanın rolünün karşılaştırılması
The reflection of application of technological processes in clinical psychology: Comparison of the roles of virtual reality, in vivo and imaginal exposure in reducing fear of contamination in university students
- Tez No: 805297
- Danışmanlar: PROF. DR. MÜJGAN İNÖZÜ MERMERKAYA
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Klinik Psikoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 262
Özet
Obsesif Kompulsif Bozukluğun (OKB) değerlendirilmesinde ve tedavisinde sanal gerçeklik teknolojisinin kullanımı oldukça yakın bir geçmişe dayanmasına rağmen yapılan çalışmalar sanal gerçeklik ile maruz bırakma yönteminin etkililiğine dair umut verici sonuçlar sunmaktadır. Bu çalışma kapsamında OKB'de sıklıkla görülen bulaşma/kirlenme kaygısının azaltılmasında yaşantısal ve imgesel maruz bırakma ile sanal gerçeklik ile maruz bırakmanın etkililiğinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla öncelikle bulaşma ve kirlenme kaygısına ilişkin oluşturulan ve kirliliğin aşamalı olarak arttığı maruz bırakma görevleri sanal gerçeklik ortamına aktarılmıştır. Pilot çalışmanın örneklemini Hacettepe Üniversitesinde lisans düzeyinde öğrenim gören 18-22 yaş aralığında 23 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Pilot çalışmanın ardından yüksek bulaşma/kirlenme kaygısına sahip katılımcıların belirlenmesi amacıyla 18-37 yaş arası 843 üniversite öğrencisine Vancouver Obsesif Kompulsif EnvanteriBulaşma/Kirlenme alt ölçeği (VOKE-B/K) uygulanmıştır. VOKE-B/K grup ortalamasından 1,5 standart sapma yüksek puan alan ve herhangi bir klinik tanı almamış katılımcılar arasından 48 katılımcı seçkisiz biçimde Yaşantısal Maruz Bırakma (n=12), İmgesel Maruz Bırakma (n=12), Sanal Gerçeklik ile Maruz Bırakma (n=12) ve Kontrol Grubuna (n=12) atanmıştır. Maruz Bırakma grubundaki katılımcılar ile haftada bir kez 40-45 dakikalık oturumlar halinde ortalama 5 seans maruz bırakma uygulaması gerçekleştirilmiştir. Pilot çalışmanın sonuçları sanal gerçeklik görevlerinin kaygı, tiksinme ve el yıkama ihtiyacını tetiklemede etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Maruz bırakma çalışmasının sonuçları sanal gerçeklik ile maruz bırakmanın OKB belirti şiddeti, bulaşma/kirlenme içerikli OKB belirtileri, sürekli kaygı düzeyi, tiksinme yatkınlığı ve duyarlılığı düzeyleri, olasılık ve tehdite ilişkin bulaşma/kirlenme bilişleri ve negatif duyguların azalmasında ve psikolojik iyi oluşun artmasında etkili olduğuna işaret etmektedir. Bulgular bulaşma/kirlenmeye ilişkin belirtilerin azaltılmasında sanal gerçeklik ile maruz bırakma ile yaşantısal ve imgesel maruz bırakma grupları arasında anlamlı bir farklılığın bulunmadığını ve maruz bırakma gruplarında elde edilen kazanımların uygulamaların sonlanmasından sonraki bir aylık süreçte de korunduğunu göstermektedir. Bu tez çalışmasının sonuçları sanal gerçekliğin bulaşma/kirlenme kaygısının azaltılmasında yaşantısal ve imgesel maruz bırakmaya alternatif ve etkili bir yöntem olarak değerlendirilebileceğine işaret etmektedir. Anahtar Sözcükler Sanal gerçeklik, obsesif kompulsif bozukluk, bulaşma/kirlenme kaygısı, sanal gerçeklik ile maruz bırakma, yaşantısal maruz bırakma, imgesel maruz bırakma
Özet (Çeviri)
Although the use of virtual reality technology in the assessment and treatment of obsessive compulsive disorder (OCD) has a recent history, there have been studies that provide promising results regarding the effectiveness of virtual reality in OCD treatment. The aim of this research project is to compare the effectiveness of virtual reality exposure with in vivo and imaginal exposure in reducing the fear of contamination which is frequently observed in OCD. To achieve this aim, exposure tasks were created for contamination concerns, and these tasks, in which overall dirtiness gradually increased, were transferred to a virtual reality environment. The sample of the pilot study consisted of 23 undergraduate students between the ages of 18- 22. After the pilot study, the Vancouver Obsessive Compulsive Inventory-Contamination Subscale (VOCI-CS) was administered to 843 university students aged between 18-37 to identify participants with high levels of fear of contamination. Among the participants who scored 1.5 standard deviations above the VOCI-CS group mean and did not have any clinical diagnosis, 48 participants were randomly assigned to Virtual Reality Exposure (n=12), In Vivo Exposure (n=12), Imaginal Exposure (n=12) and Control Group (n=12). On average, 5 exposure sessions were carried out with the participants in the exposure groups, once a week. Results of the pilot study indicated that virtual reality tasks were successful in triggering anxiety, disgust, and the urge to wash. The results of the exposure study showed that virtual reality exposure was effective in reducing OCD symptom severity, contamination related OCD symptoms, trait anxiety levels, disgust propensity and sensitivity, contamination cognitions, as well as reducing negative emotions and increasing psychological well being. Findings indicated that there was no significant difference between virtual reality exposure and in vivo and imaginal exposure groups in terms of reducing the symptoms of contamination. Moreover, the gains achieved in the exposure groups were maintained the one-month period following the end of the exposure sessions. The results of this study indicate that virtual reality can be considered as an alternative and effective method to in vivo and imaginal exposure in reducing fear of contamination. Keywords Virtual reality, obsessive compulsive disorder, fear of contamination, virtual reality exposure, in vivo exposure, imaginal exposure
Benzer Tezler
- Yoğun bakımda sedasyon uygulanmasında midazolam ile midazolam ve magnezyum kombinasyonunun etkinliklerinin karşılaştırılması; bispektral indeks monitörizasyonu ile klinik sedasyonskorları arasındaki korelasyonundeğerlendirilmesi
Comparison of the activities of midazolam and midazolam and magnesium combinations in intensive care unit sedation implementation; evaluation of correlation bispectral index monitorization between clinical sedationscores
DİLEK ALTUN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Anestezi ve ReanimasyonSağlık BakanlığıAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZAFER ÇUKUROVA
- 6-8 yaş çocuklarda renk görme eksikliği tanısına yönelik etkileşimli masal tasarım ve uygulaması
Interactive tale design and application for the color vision deficiency diagnosis in children between 6-8 ages
SEMİH DELİL
Sanatta Yeterlik
Türkçe
2018
Güzel SanatlarHacettepe ÜniversitesiGrafik Tasarımı Ana Sanat Dalı
PROF. NADİRE ŞULE ATILGAN
- Tıbbi laboratuvarlarda ağır metal / eser element testlerine ait numune alma tüplerinin karşılaştırma ölçümlerinin değerlendirilmesi
Evaluation of comparison measurements of sampling tubes for heavy metal / trace element tests in medical laboratories
VOLKAN KINACI
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Halk SağlığıYozgat Bozok Üniversitesiİş Sağlığı ve Güvenliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. VUGAR ALİ TÜRKSOY
- Şizofreni ve bipolar affektif bozukluk- manik epizod- tanısı almış hastaların rorschach protokolleri açısından karşılaştırılması
Şizofreni ve bipolar affektif bozukluk- manik epizod- tanisi almiş hastalarin rorschach protokolleri açisindan karşilaştirilmasi
ELİF GÜNERİ
- Okul öncesi dönem çocuklarının bağlanma örüntüleri ve duygu düzenleme becerilerinin teknoloji kullanımıyla ilişkisi
The relationship between attachment pattern, emotion regulation skills and technology use of pre-school children
CANSU OMRAK
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Eğitim ve ÖğretimMaltepe ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ İPEK GÜZİDE PUR KARABULUT