Geri Dön

Ambiguïtés linguistiques en langue Françaıse et Turque

Fransizca'da ve Türkçe'de anlam bozukluğu

  1. Tez No: 673099
  2. Yazar: SAIDA AZYZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ABDULHALİM AYDIN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Dilbilim, Fransız Dili ve Edebiyatı, Linguistics, French Linguistics and Literature
  6. Anahtar Kelimeler: Sözcüksel anlambilim, çok anlamlılık, Fransızca, Türkçe, ikinci dil edinimi, translanguage etkisi, Anlam Bulanıklığı, sözlük
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Fransızca
  9. Üniversite: Fırat Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Fransız Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 87

Özet

Doğal dilde çok anlamlılık, Polysemie (Fr.), bir sözcüğün temel anlamla bağlantılı olarak birden çok anlama sahip olmasıdır. Bir sözcüğün anlam genişlemesi yoluyla, asıl anlamıyla olan ilişkisini kaybetmeden yeni anlamlar kazanmasına . Bu yaygın olgu tüm dillerde farklı biçimlerde karşımıza çıkarlar ve çoğu kez anlam karmaşasına neden olabilirler. Öyle ki, bu durum özellikle ikinci bir dil ediniminde öğrencilerin / öğrenenlerin karşılaştıkları zorlukların başında gelir. Genellikle öğrenciler, anadillerinde kullandıkları sözcüklerin kullanım biçimini, bir tür otomatik tercümeyle edindikleri yabancı dile değiştirmeden aktarma yolunu seçerler. Bu ise ciddi şekilde anlam değişmesi ve çoğu kez de anlamsızlık gibi sakıncalı durumları doğurur. Ele aldığımız tezimizde, bu konular üzerinde yoğunlaşarak anlam karmaşasına, anlam kaymasına, anlam belirsizliğine, anlam daralmasına ve anlamsızlığa neden olan kullanımların Fransızca ve Türkçe dillerindeki uygulamalarına vermeye çalıştık. Örneklerle desteklenen bu çalışmada her iki dilin doğru kullanım yollarını bu bağlam üzerinden açmaya çalıştık. Böylece, bu konularda yapılan hataları düzeltmek ve öğrencilerin / öğrenenlerin dil kullanımlarında tamamlayıcı bir hedefi amaçladık. Çalışmamız bir yandan, dilbilimsel analiz yoluyla çok anlamlılığı tanımlamak, tanıtmak ve anlamlandırmak ekseni üzerinde yürürken, diğer yandan da çok anlamlılığın öğrencilerin sahip olduğu dilsel / dilbilimsel bilgi üzerindeki etkisini değerlendirmektir. Ayrıca, Frankofonlar ve Türkçe konuşanlar arasındaki çok anlamlılık ile ilgili sorunların, dil ötesi etkiyle bağlantılı olup olamayacağını da ortaya koymaya çalıştık. Sonunda dilsel belirsizlikleri ve bazı prosedürleri kullanmanın zorluklarını ortaya koymaya çalıştık. Anlamsal analiz yöntemi doğal olarak öngörülebilecek tüm anlam katmanlarını kapsayan geniş bir yelpazeyi önümüze sermektedir. Bu nedenle, çalışmamızda çok anlamlılıkla ilintili bir dizi alt başlığa bulunan geniş bir dilsel ve anlatımsal örnek ve analize yer verdik. Bu durum, umarız ki öğrencilerin / öğrenenlerin hem anadil hem de yabancı dil kullanımlarında yapageldikleri bir dizi hata ve yanlışlıkları görme, fark etme ve düzeltme imkânı sağlayacaktır. Çok anlamlılık sorununun bağlamla çok yakından ilintili olduğu unutulmamalıdır. Bu durumda, bağlam konusu çok anlamlılık sorunsalında çözümü getirecek en etkili yöntemlerden birisidir. Nitekim sözlükler, özellikle iki dilli olanlar, çok anlamlı bir sözcüğün çoklu anlamlarını yeniden üretme olanağı sunmaz ve bu tuzağın üstesinden gelmemizde etkili değillerdir. Bu nedenle, bu çalışmada, temel olarak çok anlamlılık yer almakla beraber, aynı zamanda tek anlamlılığı ve eşadlılığı gidermek için bir takım analizler önerdik. Tek dilli ve iki dilli sözlüklerde, özellikle Fransızca-Türkçe sözlüklerde çok anlamlı kelimelere nasıl bir yaklaşım geliştirildiğine bakacağız. Son olarak, öğrencilerin karşılaştıkları zorlukların yanı sıra çok anlamlılıktan kaynaklanan sapmaları ve anlam belirsizliklerini örneklerle açıklayan analiz modellerini irdeleyeceğiz. Çalışmamızın temel referansları Larousse ve Türk Dil Kurumu sözlüklerindeki verilerden alınmıştır. Bunun temel nedeni, anlambilimsel analize konu olan kabuller külliyatını sınırlandırmak, üzerinde uzlaşılmış ve bilimsel yöntemler sonucu kabul edilmiş birinci dereceden verileri kullanmak gayesidir. Çünkü anlam dünyasının her bir öğesi, dikkat ve algı duyularımızın temel nesneleridir. Yanlış yerden ve kaynaklardan yola çıkmak, doğal olarak yanlış sonuçları da doğuracaktır.

Özet (Çeviri)

La polysémie est le fait qu'un mot ait des significations multiples en rapport avec le sens de base. C'est l'acquisition de nouvelles significations d'un mot à travers son expansion de sens sans perdre sa signification originelle. Ce phénomène commun se produit différemment dans toutes les langues pouvant souvent créer une confusion de sens. À tel point que c'est l'une des essentielles complexités auxquelles sont confrontés les étudiants / apprenants, notamment dans l'acquisition d'une seconde langue. En règle générale, les étudiants ont tendance à transmettre l'usage des mots qu'ils utilisent dans leur langue maternelle sans changer la langue qu'ils ont acquis avec une sorte de traduction automatique. Cela crée des situations incommodes telles qu'un changement de sens sérieux et souvent un manque de sens. Dans notre mémoire, nous nous sommes concentrés sur ces questions et nous avons essayé de donner des exemples en Français et en Turc qui provoquent l'ambiguïté, le déplacement du sens, le rétrécissement du sens et le manque de sens. Dans cette étude appuyée par des exemples, nous avons essayé d'ouvrir les modes d'utilisation corrects des deux langues à travers ce contexte. Ainsi, nous avons poursuivi un objectif complémentaire en corrigeant les erreurs commises en ces matières et dans l'emploi de la langue par les étudiants / apprenants. Notre étude, d'une part, marche sur l'axe de la définition, de l'introduction et du sens du polymorphisme par l'analyse linguistique, d'autre part, de l'évaluation de l'effet de la polyphonie sur les connaissances linguistiques / linguistiques des étudiants, ce qui est problématique. Nous avons également tenté de révéler si les problèmes de troubles de sens entre les personnes francophones et turcophones pouvaient être liés à l'influence translinguistique. Enfin, nous avons tenté de révéler les ambiguïtés linguistiques et les difficultés d'utilisation de telles procédures. La méthode d'analyse sémantique révèle naturellement un large spectre qui couvre toutes les couches de signification prévisibles. Par conséquent, dans notre étude, nous avons utilisé un large éventail d'exemples et d'analyses linguistiques et expressifs avec un certain nombre de sous-titres liés à la polysémie. Nous espérons que cette situation permettra non seulement aux étudiants / apprenants mais encore aux enseignants de voir, de reconnaître et de corriger une série d'erreurs et d'inexactitudes qu'ils commettent dans l'utilisation de la langue maternelle et étrangère. Il ne faut pas oublier que le problème de la polyphonie est étroitement lié au contexte. Dans ce cas, la question du contexte est l'une des méthodes les plus efficaces pour résoudre le problème de la polyphonie. En effet, les dictionnaires, notamment bilingues, n'offrent pas la possibilité de reproduire les multiples significations d'un mot très significatif et ne sont pas efficaces pour surmonter ce piège. Pour cette raison, dans cette étude, nous avons proposé quelques analyses pour éliminer l'homogénéité et la synonymie, bien qu'il y ait principalement polysyncrasie. Nous verrons comment une approche des mots très significatifs a été développée dans les dictionnaires monolingues et bilingues, en particulier les dictionnaires Français-Turc. Et enfin, nous examinerons les modèles d'analyse qui illustrent les difficultés rencontrées par les étudiants, ainsi que les écarts et ambiguïtés résultant du polymorphisme. Les principales références de notre étude sont celles tirées des données des dictionnaires Larousse et Türk Dil Kurumu. La raison principale en est de limiter le corpus d'hypothèses soumises à l'analyse sémantique et d'utiliser des données de premier ordre qui sont convenues et acceptées à la suite de méthodes scientifiques. Parce que chaque élément du monde du sens est l'objet fondamental de notre sens d'attention et de perception. Partir du faux endroit et des fausses ressources conduira naturellement à de faux résultats. Mots-clés: Sémantique lexicale, polysémie, français, turc, acquisition des langues secondes, influence translangagière, ambiguïté sémantique, dictionnaire.

Benzer Tezler

  1. Fransız dili eğitimindeki anlam bulanıklığı sorunu

    Le Probleme de I'ambiguite dans I'enseignement de la langue française

    YALÇIN AYDIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2004

    DilbilimHacettepe Üniversitesi

    Fransız Dili Eğitimi Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE KIRAN

  2. Argumantation et les motif's argumentatifs dans une classe de Francais language etrangere

    Söylevde 'argümantasyon' ve Fransızca yabancı dil sınıfındaki söylevde argümantatif yönelmeler

    İBRAHİM YILMAZ

    Doktora

    Fransızca

    Fransızca

    1995

    DilbilimGazi Üniversitesi

    PROF.DR. EKREM AKSOY

  3. Hukuk güvenliği bakımından mülkiyet hakkına vergisel müdahaleler: AİHM kararları ışığında bir inceleme

    Tax interventions on right to property in terms of legal security: An examination in the light of ECHR decisions

    AYŞE NUR YAYLA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ BALCA ÇELENER

  4. Relationship between ambiguity tolerance and learners' gender, anxiety levels and language learning strategies choice

    Belirsizlik toleransının öğrencilerin cinsiyeti, kaygı düzeyleri ve dil öğrenme stratejileri tercihi ile ilişkisi

    ASLIHAN AKSOY

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Eğitim ve ÖğretimÇağ Üniversitesi

    İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞEHNAZ ŞAHİNKARAKAŞ