izole SMD tanılı hastalarda anti-VEGF tedavisinin vasküler yapılara etkisi
The effect of anti-VEGF treatment on vascular structures in patients with isolated SMD
- Tez No: 680530
- Danışmanlar: PROF. DR. AVNİ MURAT AVUNDUK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Pamukkale Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 69
Özet
Senil Makula Dejenerasyonu (SMD) ileri yaş hastalarda fotoreseptör tabakası, retina pigment epiteli, bruch membranı ve koryokapillarisin dejenerasyonu sebebiyle kazanılmış nörodejeneratif bir hastalıktır. Görme kaybı ile sonuçlanan SMD'nin tedavisinde vasküler endotelyal büyüme faktörü inhibitörleri (anti-VEGF) kullanılmaktadır. Bu çalışmada farklı etki mekanizmasına sahip üç anti-VEGF'ten ranibizumab, aflibersept ve bevacizumab kullanılarak SMD'li hastaların gözlerinde 3 aylık intravitrael enjeksiyonların sonucunda tedavi öncesine göre retinal ve anatomik değişikliker analiz edilmiştir. Bu amaçla, toplamda 198 hastanın 234 gözü, kullanılarak, ranibizumab, aflibersept ve beavicizumab gruplarındaki hastalarda göz içi basıncı, görme keskinliği, makula kalınlığı, temporal kalınlık, inferior kalınlık, nazal kalınlık, superior kalınlık, subfoveal koroidal kalınlık ve optik disk altı koroid kalınlığı parametreleri ile başlangıç görme sinirinden 1500 ve 3000 mikron uzaklıktaki superior ve inferior arter ve ven çaplarındaki değişimler OKT kullanılarak incelenmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre, (1) Ranibizumab, aflibersept ve bevacizumab gruplarında intravitrael enjeksiyon sonrası, tedavi öncesine göre göre retinal makula kalınlığı, temporal kalınlık, inferior kalınlık, nazal kalınlık, superior kalınlık, subfoveal kalınlık anlamlı ölçüde azalmıştır. Ancak optik disk altı koroid kalınlığı, sadece bevacizumab grubunda tedavi sonrasında, öncesine göre anlamlı ölçüde azalmıştır, (2) Aflibersept grubunda, anti-VEGF tedavisi sonrası, tedavi öncesine göre başlangıç görme sinirinden 1500 mikron uzaklıktaki superior arter çapı ve başlangıç görme sinirinden 3000 mikron uzaklıktaki superior arter ve inferior arter çapları anlamlı ölçüde artmıştır. Ancak bu değişimler ranibizumab ve bevacizumab grubu için anlamlılık düzeyinde değildir, (3) Ven çaplarında toplam örneklemde ve her bir ilaç grubu ayrı ayrı analiz edildiğinde, tedavi sonrasında, öncesine göre anlamlı farklılıklar bulunmamıştır ve (4) Ranibizumab grubunda intravitrael enjeksiyon sonrası, tedavi öncesine göre göz içi basıncı ve görme keskinliği anlamlı ölçüde artmıştır. Ancak aflibersept grubunda, intravitrael enjeksiyon sonrası, tedavi öncesine göre göz içi basıncı ve görme keskinliğindeki değişimler istatiksel olarak anlamlılık düzeyinde değildir. Bevacizumab grubunda ise intravitrael enjeksiyon sonrası, tedavi öncesine göre, göz içi basıncı anlamlı ölçüde artmasına rağmen, görme keskinliğindeki değişimler istatiksel olarak anlamlılık düzeyinde değildir.
Özet (Çeviri)
Senile Macular Degeneration (SMD) is an acquired neurodegenerative disease in elderly patients due to the degeneration of the photoreceptor layer, retinal pigment epithelium, bruch membrane and choriocapillaris. Vascular endothelial growth factor inhibitors (anti-VEGF) are used in the treatment of SMD and it is characterized by vision loss. In this study, retinal and anatomical changes were analyzed as a result of 3-month intravitrael injections in the eyes of patients with SMD using ranibizumab, aflibercept and bevacizumab, three different anti-VEGFs with different action mechanisms. For this purpose, using 234 eyes of 198 patients, intraocular pressure, visual acuity, macular thickness, temporal thickness, inferior thickness, nasal thickness, superior thickness, subfoveal thickness and sub-optic choroidal thickness parameters were used in patients in the ranibizumab, aflibercept and beavicizumab groups. Changes in superior and inferior artery and vein diameters at 1000 and 2000 micron distance from the initial optic nerve were examined using OCT. According to the results of the study, (1) after intravitrael injection, macular thickness, temporal thickness, inferior thickness, nasal thickness, superior thickness, subfoveal thickness decreased significantly in the ranibizumab, aflibercept and bevacizumab groups compared to the pre-treatment. However, sub-optic disc choroidal thickness decreased significantly after treatment only in the bevacizumab group compared to pre-treatment. (2) Superior artery (1500 microns after initial optic nerve) and inferior artery (1000 and 3000 microns after initial optic nerve) diameters increased significantly in ablifersept group. However, these changes were not significant for the ranibizumab and bevacizumab groups. (3) No significant differences were found in vein diameters in the total sample and when each drug group was analyzed separately after treatment, and (4) After intravitrael injection in the ranibizumab group, itraocular pressure and visual acuity increased significantly. However, in the aflibercept group, after intravitrael injection, the changes in intraocular pressure and visual acuity compared to pre-treatment were not statistically significant. In the bevacizumab group, although the intraocular pressure increased significantly after intravitrael injection compared to before treatment, the changes in visual acuity were not statistically significant.
Benzer Tezler
- Kan kültürü örneklerinden izole edilen candıda türlerinde antifungal duyarlılığın saptanmasında iki farklı ticari sistemin standart sıvı mikrodilüsyon yöntemi ile karşılaştırılması
Comparison of two different commercial systems with the standard broth microdilusion method in determining antifungal susceptibility in candida species isolated from blood culture samples
NİHAN YILDIZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
MikrobiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. RIZA ADALETİ
UZMAN DENİZ TURAN
- Klinik örneklerden izole edilen 'klebsıellapneumonıae' izolatlarında kolistin duyarlılığınındeğerlendirilmesinde altın standartmikrodilüsyon ve güncel otomatize ticarisistemin performans kıyaslaması ve mcr genvarlığının araştırılması
Performance Comparison of Gold Standard Microdilution and CurrentAutomated Commercial System in the Evaluation of ColistinSusceptibility in 'Klebsiella Pneumoniae' Isolates from Clinical Samplesand Investigation of mcr Gene Presence
IRMAK ÖZKUBAT KORKMAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
MikrobiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BEDİA DİNÇ
- Kan kültüründen izole edilen acınetobacter baumannıı ve pseudomonas aerugınosa suşlarında karbapenem heterodirenci varlığının fenotipik ve moleküler yöntemlerle araştırılması
Başlık çevirisi yok
EKİN KIRBAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
MikrobiyolojiHacettepe ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BANU SANCAK
- Stafilokok izolatlarında glikopeptid direnci ve bu direncin diğer antibiyotiklere çapraz dirençteki rolü
Glycopeptide resistance in staphylococcal isolates and the role of this resistance in cross resistance to other antibiotics
RUVEYDA ALACAHAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
MikrobiyolojiMarmara ÜniversitesiTıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜNER SÖYLEDİR
- Çeşitli klinik örneklerden izole ediLen Klebsiella pneumoniae, Acinetobacter baumannii ve Pseudomonas aeruginosa izolatlarında kolistin direncinin saptanmasında otomatize sistem ve sıvı mikrodilüsyon sonuçlarının karşılaştırlıması
Comparison of automated system and liquid microdilutionresults in determination of colistin resistance in isolates ofKlebsiella pneumoniae, Acinetobacter baumannii andPseudomonas aeruginosa isolated from various clinicalsamples
BEGÜM ZEYNEP ŞEREFOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
MikrobiyolojiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiMikrobiyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZLEM KİRİŞÇİ