Böbrek tümörlerinde, karyoferin alfa 2 ve steroid reseptör koaktivatör-3 ekspresyonu
Expression of karyopherin alpha 2 and steroid receptor coactivator 3 in renal tumors
- Tez No: 680679
- Danışmanlar: PROF. DR. NEVZAT SERDAR UĞRAŞ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Patoloji, Pathology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 112
Özet
Böbrek hücreli kanserler ve renal pelvisin ürotelyal karsinomu, kansere bağlı ölümlerin önemli sebeplerindendir. Bu kanserlerde erken evrede cerrahi tedavi uygulanabilirken ileri evrede hedefe yönelik tedaviler önerilmektedir. Steroid Reseptör Koaktivatör-3 (SRC-3), birçok hücre içi sinyal yolunda koaktivatör olarak görev yapan ve birçok tümörde, kötü prognoz ile ilişkili olduğu ifade edilen bir proteindir. Karyoferin Alfa 2 (KPNA2) ise karsinogenezde rol oynayan ve artışının çok sayıda tümörde kötü prognoza eşlik ettiği gösterilmiş bir proteindir. Bundan dolayı SRC-3 ve KPNA2'nin inhibisyonu hedefe yönelik tedavi açısından önem taşımaktadır. Bugüne kadar böbrek hücreli tümörlerde SRC-3 ile çalışma yapılmamış, üst üriner sistem ürotelyal karsinomlarında ise iki çalışma yapılmıştır. KPNA2 ile ise sadece Berrak hücreli ile Papiller böbrek hücreli karsinomlarda ve üst üriner sistem ürotelyal karsinomlarında birer kez çalışılmıştır. Amacımız anti-SRC-3 ve anti-KPNA2 antikorları ile daha önce çok az çalışılmış veya hiç çalışılmamış böbrek hücreli karsinomlar, onkositom ve renal pelvisin ürotelyal karsinomlarında immünhistokimyal yöntem ile çalışmak, sonuçları prognostik faktörler ve literatür verileri ile karşılaştırarak her iki proteininin prognostik öneminin olup olmadığını belirlemektir. SRC-3 ve KPNA2 ile bütün tümör tiplerinde, prognostik parametreler ve genel sağkalım üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır. KPNA2'nin sadece berrak böbrek hücreli karsinomlarda progresyonsuz sağkalım üzerine etkisinin olduğu multivariate cox regresyon analizinde saptanmasına (HR=3.22, %95 GA=1.01 – 10.35, p=0.049) rağmen hem berrak hücreli karsinom hem de diğer tümörlerde genel sağkalım üzerinde etkisi görülmemiştir. SRC-3 ve KPNA2'nin böbrek kanserleri ve renal pelvisin ürotelyal karsinomları üzerindeki etkisinin tam olarak anlaşılabilmesi için daha fazla çalışma yapılması hedefe yönelik tedaviler açısından daha belirleyici olacaktır.
Özet (Çeviri)
Renal cell carcinomas and urothelial carcinoma of the renal pelvis are one of the important causes of cancer-specific mortality. In these carcinomas, surgical treatment performed in the early stage, while targeted therapies are performed in the advanced stages. Steroid Receptor Coactivator-3 (SRC-3) is a protein that serves as a coactivator in many intracellular signaling pathways and is shown to be associated with poor prognosis in many cancers. Karyopherin Alpha 2 (KPNA2) is a protein that plays a role in carcinogenesis and its increase has been shown to associated with poor prognosis in many cancers. Therefore SRC-3 and KPNA2 are a potential target for cancer therapy. SRC-3 has not been studied in renal cell carcinomas and two studies have been conducted in upper urinary tract urothelial carcinomas. KPNA2 was studied only once in clear cell and papillary renal cell carcinomas and upper urinary tract urothelial carcinomas. The aim of our study; to observe with immunohistochemical methods in renal cell carcinomas, oncocytoma, and urothelial carcinomas of the renal pelvis that have not been studied both anti-SRC-3 and anti-KPNA2 antibodies before, and to determine whether both proteins have prognostic significance by comparing the results with literature and prognostic parameters. There was no statistically significant differences between SRC-3/KPNA2 expression and prognostic parameters/overall survival in all tumor types. Although it was determined in the multivariate cox regression analysis (HR = 3.22, 95% CI = 1.01 - 10.35, p = 0.049) that KPNA2 associated poor progression only in clear cell renal cell carcinomas, it has not been found to associate with overall survival. More studies needed in terms of targeted therapies to understand the effect of SRC-3 and KPNA2 on renal cell carcinomas and urothelial carcinomas of the renal pelvis.
Benzer Tezler
- Böbrek tümörlerinde radikal ve parsiyel nefrektominin onkolojik ve fonksiyonel sonuçlarının karşılaştırılması
Oncological and functional outcomes of radical nephrectomy and partial nephrectomy in kidney tumors
ÜMİT YILDIRIM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
OnkolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. UĞUR BOYLU
- Böbrek tümörlerinde laparoskopik radikal nefrektomi: Cerrahi sonuçlar ve uzun süreli onkolojik takip
Laparoscopic radical nephrectomy: Surgical and long term oncologic results in renal cell carcinoma
MEHMET ALİ KILIÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2009
Ürolojiİstanbul ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. A. SÜLEYMAN ATAUS
- Böbrek Tümörlerinde Multisentrisitenin Klinik,Patolojik ve Histolojik Bulgularla İlişkisi
The Relation Between Multicentricity and Clinical,Pathological and Histological Results in Renal Tumors
BAHADIR ERMEÇ
- Böbrek tümörlerinde intraoperatif gri-skala ve doppler ultrasonografinin parsiyel-radikal nefrektomi kararı alınmasındaki yeri
Intraoperative doppler and b-mode sonography for the evaluation and management of renal tumors
CENK ELİBOL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
Radyoloji ve Nükleer TıpDokuz Eylül ÜniversitesiRadyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MUSTAFA SEÇİL
- Böbrek tümörlerinde VHL gen mutasyonlarının araştırılması
Investigation of VHL gene mutations in renal tumors
RAŞİT ALTINTAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
GenetikEge ÜniversitesiÜroloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İBRAHİM KADRİ CÜREKLİBATIR