Maternal tam kan parametreleri ve sistemik inflamatuar indeksin yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatışı öngörmede önemi
Maternal complete blood count parameters and systemic inflammatory index in prediction of the hospitalization in newborn intensive care unit
- Tez No: 682327
- Danışmanlar: PROF. DR. AYŞE FİLİZ YAVUZ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 84
Özet
Amaç: Geç preterm eylemin etyolojisinde yer alan maternal inflamasyon, fetüste de bir inflamatuar yanıt başlatarak fetüsün büyüyen dokularında iskemi ve hasarlanmaya sebep olur. Bu durum doğumdan sonra kötü neonatal sonuçlarla ilişkilendirilmiştir. İnflamasyon ilişkili geç preterm doğumlarda hem prematüritenin getirdiği riskler hem de fetal sistemik inflamatuar yanıtın getirdiği riskler yenidoğanı etkilemektedir. Yenidoğan sonuçlarının antenatal tahmin edilmesi, hasta yaklaşımı konusunda ortak görüşün sağlanamadığı geç preterm dönemdeki gebelerin takibinde önemlidir. Bu mekanizmadan yola çıkarak çalışmamızın amacı, maternal inflamasyonun derecesinin yeni nesil inflamasyon belirteçleri ile tespiti ve neonatal yoğun bakım ünitesine yatış gereksinimi ile maternal sistemik dolaşımdaki inflamasyon derecesi arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya, Ankara Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde 01/10/2019-30/04/2020 tarihleri arasında 34 hafta 0 gün ve 36 hafta 6 gün arasında doğum yapmış olan spontan geç preterm eylem tanısı ile doğum salonuna yatışı yapılan, membranları intakt olan toplam 153 hasta dahil edildi. Hastalar seçilirken maternal enfeksiyonu olan hastalar (üriner sistem enfeksiyonu, üst solunum yolu enfeksiyonu v.b.), maternal taşikardi, fetal taşikardi, ateş, koryoamniyonit bulgusu, gestasyonel hipertansiyon, gestasyonel diyabet, preeklampsi-eklampsi, maternal sistemik inflamatuar hastalık, covid-19 tanısı olan gebeler çalışmadan dışlandı. Hastalar, doğumdan sonra bebeklerinde yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatış gereken 70, yatış gerekmeyen 83 hasta olmak üzere iki gruba ayrıldı. Hastaların demografik ve klinik özellikleri kaydedildi. Hastanın doğum salonuna kabulü esnasında alınan maternal tam kandan elde edilen parametreler kaydedildi. Yenidoğanların 1. dakika ve 5. dakika apgar skorları, doğum boyu ve kilosu, yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatışının yapılıp yapılmadığı, yatış endikasyonu ve süresi kaydedildi. Normal dağılıma uyan veriler için parametrik yöntemlere uygun şekilde, iki bağımsız grubun ölçüm değerleriyle karşılaştırılmasında“Independent Sample-t”test (t-tablo değeri) yöntemi kullanılmıştır. Normal dağılıma iii uygun olmayan ölçüm değerleri için parametrik olmayan yöntemlere uygun şekilde, iki bağımsız grubun ölçüm değerleriyle karşılaştırılmasında“Mann-Whitney U”test (Z-tablo değeri), bağımsız üç veya daha fazla grubun ölçüm değerleriyle karşılaştırılmasında“Kruskal-Wallis H”test (χ2-tablo değeri) yöntemi kullanılmıştır. Normal dağılıma sahip olmayan ölçüm değerlerinin birbirleriyle ilişkisinin incelenmesinde Spearman korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Neonatal yoğun bakım yatış risk durumunun incelenmesinde Binary (ikili) Lojistik Regresyon, Backward:LR yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmamıza neonatal yoğun bakım ünitesinde (NYBÜ) yatan 70, neonatal yoğun bakım ünitesinde yatmayan 83 hasta olmak üzere toplam 153 hasta dahil edilmiştir. İki grup demografik özellikler açısından karşılaştırıldığında yaş, gravida, parite, gebelik haftası, gebelik gün sayısı, hastaneye yatıştan doğuma kadar geçen süre arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı(p0.05). Gruplar ile preterm doğum öyküsü, doğum şekli, bebeğin cinsiyeti ve antenatal steroid uygulanması durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki yoktur (p>0,05). Gruplar belirtilen özellikler açısından bağımsız ve homojendir. Neonatal yoğun bakım ünitesinde yatış gerekmeyen grupta hemoglobin, lenfosit yüzdesi, lenfosit, monosit yüzdesi ve MPV değerleri, NYBÜ yatanlara göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksektir(p0,05). Yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatış gereken grupta, bebeklerin yoğun bakım ünitesindeki yatış süresi ile maternal kanda bakılan NLO, PLO, MLO ve SII değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki yoktur (p>0,05). Sonuç: Çalışmamız, maternal tam kan parametrelerinden kolaylıkla bakılabilecek olan SII değerinin, geç preterm dönemde yenidoğanın yoğun bakım ünitesine yatış riskini predikte edebildiğini ortaya koymuştur. SII değerinin yoğun bakımda yatış süresi ile bir ilişkisi saptanmamıştır. Yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatış gereken bebeklerin annelerinden, travaya kabulde alınan tam kan sayımındaki NLO, PLO, MLO ve SII değerlerinin istatistiksel anlamlı olarak yüksek olduğu tespit edilmiştir. Gebelik haftası ile inflamasyon belirteçleri arasında bir ilişki saptanmamıştır. Neonatal sonuçların tahmini açısından tam kan sayımı raporuna basitçe eklenebilecek SII değerinin yol gösterici olacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Özet (Çeviri)
Objective: Maternal inflammation, which is involved in the etiology of late preterm labor, initiates an inflammatory response in the fetus, causing ischemia and damage to the growing tissues of the fetus. This condition has been associated with poor neonatal outcomes after birth. In inflammation-related late preterm deliveries, both the risks of prematurity and the risks of fetal systemic inflammatory response affect the newborn. Antenatal estimation of newborn outcomes is important in the follow-up of pregnant women in the late preterm period, where a consensus on patient approach cannot be achieved. Based on this mechanism, the aim of our study is to determine the degree of maternal inflammation with new generation inflammation biomarkers and to examine the relationship between the need for neonatal intensive care unit and the degree of inflammation in the maternal systemic circulation. Materials and Methods: This retrospective study was conducted in Ankara City Hospital Gynecology and Obstetrics Clinic, between 01/10/2019-30/04/2020, between 34 weeks 0 days and 36 weeks 6 days, who were admitted to the delivery room with the diagnosis of spontaneous late preterm labor. A total of 153 patients with intact membranes were included. Patients with maternal infection (urinary tract infection, upper respiratory tract infection, etc.), maternal tachycardia, fetal tachycardia, fever, chorioamnionitis, gestational hypertension, gestational diabetes, preeclampsia-eclampsia, maternal systemic inflammatory disease, covid-19 diagnosis excluded from the study. The patients were divided into two groups as 70 patients whose babies required hospitalization in the neonatal intensive care unit (NICU) and 83 patients who did not require hospitalization in NICU. Demographic and clinical characteristics of the patients were recorded. Parameters obtained from maternal blood whole taken during admission to the delivery room were recorded. The 1st and 5th minute Apgar scores of the newborns, their birth length and weight, whether they were admitted to the neonatal intensive care unit, and the indication and duration of hospitalization were recorded. vi The“Independent Sample-t”test (t-table value) method was used to compare the measurement values of two independent groups, in accordance with the parametric methods, for the data conforming to the normal distribution. For measurement values that do not conform to the normal distribution, in accordance with non-parametric methods, the“Mann-Whitney U”test (Z-table value) is used to compare the measurement values of two independent groups, and the“Kruskal-Wallis H”test for the comparison of the measurement values of three or more independent groups ( χ2-table value) method was used. Spearman correlation coefficient was used to examine the relationship between measurement values that do not have a normal distribution. Binary Logistic Regression, Backward:LR method was used to examine the risk status of neonatal intensive care hospitalization. Results: A total of 153 patients, 70 of whom were hospitalized in the neonatal intensive care unit (NICU) and 83 patients who were not hospitalized in the neonatal intensive care unit, were included in our study. When the two groups were compared in terms of demographic characteristics, no statistically significant difference was found between age, gravida, parity, gestational week, number of days of gestation, and time from hospitalization to delivery (p0.05). There was no statistically significant relationship between the groups and the history of preterm birth, route of delivery, baby's gender and antenatal steroid administration (p>0.05). The groups are independent and homogeneous in terms of the specified characteristics. Hemoglobin, lymphocyte percentage, lymphocyte, monocyte percentage and MPV values were statistically significantly higher in the group that did not require hospitalization in the neonatal intensive care unit compared to those hospitalized in NICU (p 0.05). In the group requiring hospitalization in the neonatal intensive care unit, there was no statistically significant relationship between the length of stay of the infants in the intensive care unit and the NLR, PLR, MLR and SII values measured in maternal blood (p>0.05). Conclusion: Our study revealed that the SII value, which can be easily measured from maternal complete blood count, can predict the risk of hospitalization in the intensive care unit in the late preterm period. No relation was found between the SII value and the length of stay in the NICU. It was determined that the NLR, PLR, MLR and SII values in the complete blood count taken from the mothers of the babies who needed to be admitted to the neonatal intensive care unit were statistically significantly higher. No correlation was found between gestational week and inflammation markers. It has been concluded that the SII value, which can be simply added to the complete blood count report, will be a guide for the estimation of neonatal outcomes.
Benzer Tezler
- Gebelik trimesterlerine göre sistemik inflamatuvar indeks (SII) ve pan immün inflamatuvar indeks (PIV) değerlerininincelenmesi
Investigation of systemic inflammatory index (SII) and pan-immune inflammatory index (PIV) values according to the trimesters of pregnancy
TAHSİN ÇAVUŞOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık BakanlığıKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN LEVENT KESKİN
DOÇ. DR. İZZET ÖZGÜRLÜK
- Abortus imminens tanılı hastalarda sistemik immün-inflamasyon indeksinin araştırılması
Investigation of systemic immune-inflammation index in patients diagnosed with abortion imminens
MUHAMMET KIZILGEDİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DİLEK ŞAHİN
- The role of oxidative stress factors in the pathophysiology of Ocular Rosacea, analysis of tears and other materials
Oküler Rosacea patofizyolojisinde oksidatif stres faktörlerinin rolü, gözyaşı ve diğer materyallerin analizi
NİLÜFER YEŞİLIRMAK
Doktora
İngilizce
2023
BiyokimyaGazi ÜniversitesiTıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NESLİHAN BUKAN
PROF. DR. JEAN-LOUIS BOURGES
- Tekrarlayan sepsis olgularının klinik, laboratuvar ve prognoz açısından irdelenmesi
Examination of recurrent sepsis cases in terms of clinical, laboratory and prognosis
EMİNE ARMAN FIRAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik MikrobiyolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiEnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Bakteriyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İLHAMİ ÇELİK
- Diabetes mellituslu hastalarda D vitamini düzeylerine göre mikrovasküler komplikasyonlar ve inflamatuar belirteçlerin karşılaştırılması
Comparison of microvascular complications and inflammatory markers according to vitamin D levels in patients with diabetes mellitus
HAYDAR GÜNGÖREN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
İç HastalıklarıAfyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SELVİHAN BEYSEL