Geri Dön

Proteinürili hastalarda serum bisfenol-a düzeyi ile proteinüri miktarı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

Evaluation of the relationship between serum bisphenol-a level and proteinuria in patients with proteinuria

  1. Tez No: 689887
  2. Yazar: CEM KAYA
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. SERDAR KAHVECİOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: İç Hastalıkları, Internal diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Renal Hastalık, Proteinüri, Bisfenol A, Renal Disease, Proteinuria, Bisphenol
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İç Hastalıkları Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 42

Özet

Amaç: Günümüzde renal hastalıklar tüm dünya da giderek artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum ciddi ekonomik maliyete ve iş gücü kaybına neden olmaktadır. Günümüzde hala etiyolojisi aydınlatılamamış renal hastalıklar mevcuttur. Renal hastalıkların tanısında, hastalık şiddetinin belirlenmesinde, sınıflandırımasında ve tedavi takibinde proteinüri düzeyi kullanılan önemli parametrelerden biridir. Proteinüri, idrar ile günlük >150mg/gün protein kaybı olarak tanımlanmaktadır. Bisfenol A (BPA) özellikle plastik üretiminde kullanılan ham maddelerden biridir. Son zamanlarda özellikle oral yoldan alınan BPA'nın insanlarda belli hastalıklara sebep olduğunu gösteren çalışmalar göze çarpmaktadır. Evre 1 ve 2 kronik böbrek hastalığı (Glomerüler Filtrasyon Hızı (GFR)>60 ml/dk) olan ve yapısal böbrek anomalisi bulunmayan proteinürili hastalarda (Protein Creatinin Ratio (PRCR)>150 mg/dl) proteinüri miktarı ve serum BPA düzeyi arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. Yöntem ve gereç: Çalışmaya dahil edilme kriterlerine uyan, sağlıklı ve hasta olarak iki grup belirlendi ve sağlıklı gruptan 35, hasta grubundan 40 hasta dahil edildi. İki gruptan da antropometrik ölçümlerinin ardından 8 saatlik açlık sonrası venöz kan örneği alınarak serum BPA düzeyi ve diğer biyokimyasal parametrelerin (BUN, kreatinin, AST, ALT) ölçümü yapıldı. Son olarak spot idrar örnekleri alınarak PRCR ölçümleri yapılmıştır. Bulgular: Hasta grubunda medyan yaş 39 yıl, sağlıklı grubunda 32 yıl saptandı. Cinsiyet dağılımı olarak hasta grubunda %55 kadın, %45 erkek, sağlıklı grupta ise %57,10 kadın, 42,90 erkek olarak saptandı. İki grup arasında yaşa ve cinsiyete göre istatiksel olarak bir fark saptanmamıştır (sırasıyla p:0,652; p:852). İlk etap da gönüllüler ve hastaların oluşturduğu iki grup arasında bakılan BPA düzeyleri arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmedi. Daha sonra hastalardan alınan kan örneklerinde saptanan değerler ile BPA arasında karşılaştırma yapıldı ve GFR hariç istatiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmedi. GFR ile BPA arasında ise pzitif kolerasyon olduğu saptandı (rs= 0,24; p=0,043), BPA da artış olması durumunda GFR düzeyinde de artış olması beklenmektedir. Proteinüri ile BPA arasında istatiksel anlamlılığa ulaşan bir korelasyon saptanmamıştır. Sonuç: Çalışmamızda serum BPA düzeylerinin GFR düzeyleri ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Diğer parametreler ile serum BPA arasında anlamlı istatiksel ilişki saptanmamıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda serum BPA molekülünün proteinüri gelişimi ile ilgili etkili olmadığını düşündürmektedir.

Özet (Çeviri)

Object: Nowadays, renal diseases emerge as an increasing health problem all over the world. This situation causes serious economic costs and labor loss. Today, there are still renal diseases whose etiology has not been clarified. Proteinuria level is one of the important parameters used in the diagnosis of renal diseases, determination of disease severity, classification and treatment follow-up. Proteinuria is defined as a daily protein loss of> 150mg / day in urine. Bisphenol A (BPA) is one of the raw materials especially used in plastic production. Recently, there are studies showing that especially orally taken BPA causes certain diseases in humans. We aimed to in-vestigate the relationship between proteinuria amount and serum BPA level in pa-tients with stage 1 and 2 chronic kidney disease (Glomerular Filtration Rate (GFR)> 60 ml / min) and with proteinuria (Protein Creatinine Ratio> 150 mg / dl). Methods and materials: Two groups were determined as healthy and sick, who met the inclusion criteria, and 35 patients from the healthy group and 40 patients from the patient group were included. After anthropometric measurements in two groups, ve-nous blood samples were taken after 8 hours of fasting and serum BPA level and other biochemical parameters (BUN, Cre, AST, ALT) were measured. Finally, spot urine samples were taken and PRCR measurements were made. Findings: The median age was 39 years in the patient group and 32 years in the healthy group. Gender distribution was 55% female, 45% male in the patient group, and 57.10% female and 42.90 male in the healthy group. There was no statistically significant difference between the two groups according to age and gender (p: 0.652; p: 852, respectively). In the first place, no statistically significant difference was ob-served between the BPA levels between the two groups of volunteers and patients. Later, a comparison was made between the values found in the blood samples taken from the patients and BPA and no statistically significant difference was observed except for GFR. It was found that there was positive correlation between GFR and BPA (rs = 0.24; p = 0.043). In case of an increase in BPA, an increase in GFR level is expected. No statistically significant correlation was found between proteinuria and BPA. Conclusion: Serum BPA levels were found to be associated with GFR levels in our study. No statistically significant relationship was found between other parameters and serum BPA. According to the data obtained, it suggests that the serum BPA molecule is not effective in the development of proteinuria.

Benzer Tezler

  1. Tip II Diabetes mellitus'lu hastalarda serum total sialik asit düzeyleri

    Başlık çevirisi yok

    NİLGÜN KARA UZUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    BiyokimyaSağlık Bakanlığı

    Biyokimya ve Klinik Biyokimya Ana Bilim Dalı

  2. Nefrotik düzeyde olmayan izole proteinürili hastalarda tiroid fonksiyonlarının retrospektif olarak incelenmesi

    Retrospective evaluation of thyroid functions in patients with non-nephrotic isolated proteinuria

    DUYGU YEŞİLYURT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. KADİR KAYATAŞ

  3. Renal amiloidli hastalarda etyoloji, klinik bulgular ve tedaviye yanıt

    Başlık çevirisi yok

    SAİME PAYDAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    NefrolojiÇukurova Üniversitesi

    Nefroloji Ana Bilim Dalı

  4. Membranöz glomerülonefrit tanılı hastalarda prognozu belirleyen faktörlerin klinik ve patolojik yönden retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Retrospective evaluation of the prognostic factors through clinical and pathologi̇cal aspects in patients diagnosed with membranous glomerulonephritis

    HÜSEYİN ÖZKÖK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    NefrolojiEge Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLAY AŞCI

  5. Diyabetik nefropatili hastalarda adropin düzeyi ve epikardiyal yağ ölçümü ile proteinüri arasındaki ilişki

    The relationship between the level of proteinuria and adropin, epicardial adipose tissue in patient with diabetic nephropathy

    ZELİHA ADEMOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİNE BİNNETOĞLU