Geri Dön

Diyabetik nefropatili hastalarda adropin düzeyi ve epikardiyal yağ ölçümü ile proteinüri arasındaki ilişki

The relationship between the level of proteinuria and adropin, epicardial adipose tissue in patient with diabetic nephropathy

  1. Tez No: 406659
  2. Yazar: ZELİHA ADEMOĞLU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. EMİNE BİNNETOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Adropin, diabetes mellitus, endotel disfonksiyonu, proteinüri, Adropin, diabetes mellitus, endothelial dysfunction, proteinuria
  7. Yıl: 2015
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 72

Özet

Giriş-Amaç: Tip 2 diyabetli hastaların yüksek mortalite ve morbiditeye sahip olmasının temel nedeni ateroskleroz ve vasküler disfonksiyondur. Adropin, enerji hemostazı, insülin cevabı ve endotel disfonksiyonu ile yakından ilişkisi olduğu düşünülen son yıllarda keşfedilmiş yeni bir proteindir. Diyabetik nefropatiye bağlı oluşan proteinüri endotel disfonksiyonu ile ilişkili olup, çalışmamızda proteinürisi olan ve olmayan diyabetik hastalarla sağlıklı bireylerden oluşan kontrol grubunun serum adropin düzeyi ile endotel disfonksiyonu ve ateroskleroz belirteci olan karotis intima-media kalınlığı (KIMK) ve epikardiyal yağ dokusu (EYD) kalınlığı arasındaki ilişkiyi göstermeyi amaçladık. Materyal-Metod: Çalışmaya 2014-2015 yılları arasında iç hastalıkları polikliniğine başvuran rutin takip ve tedavileri yapılan tip 2 DM tanılı hastalar ve herhangi bir kronik hastalığı olmayan sağlıklı kontroller dahil edildi. Tip 2 DM'li hastalar proteinürisi olan ve olmayanlar olarak iki ayrı gruba ayrıldı. Kontrol grubu da dahil olmak üzere her grup 50 kişiden oluşmaktaydı. 18-70 yaş arasında olan hastalardan aktif enfeksiyonu olanlar, malignite öyküsü, renal hastalık öyküsü ve aterosklerotik vasküler hastalığı olanlar çalışma dışı bırakıldı. Hastaların sabah açlık serum adropin düzeyleri ve diğer biyokimyasal parametreleri bakıldı. Bilateral KIMK ve EYD ölçümleri aynı kardiyolog tarafından yapıldı. Bulgular: Diyabetli hastalarda proteinürisi olan ve olmayan gruplar arasında serum adropin düzeyi, KIMK ve EYD ölçümleri açısından istatiksel anlamlı fark bulunmamıştır. Kontrol grubu ile diyabetik hastalar arasında ise adropin düzeyi diyabetik hastalarda düşük, KIMK ve EYD ölçümleri ise yüksek bulunmuştur. Proteinüri ile adropin arasında ise negatif yönlü korelasyon elde edilmiştir. Sonuç: Diyabetli hastalarda serum adropin düzeyinin kontrol grubuna göre düşük olması ve EYD ile KIMK ölçümlerinin ise yüksek olması bu hastalarda adropin düzeyinin endotel disfonksiyonu ile ilişkili olduğunu düşündürmektedir. Proteinürisi olan ve olmayan hastalarda adropinin istatiksel olarak anlamlı çıkmaması diyabet yaşlarının ve proteinüri düzeylerinin düşük olması ile ilişkili olabilir. Sonuç olarak adropin düzeyi diyabetli hastalarda endotel disfonksiyonunu gösteren bir belirteç olabilir. olabilir.

Özet (Çeviri)

Background & Aims: Atherosclerosis and vascular dysfunction are the main cause of high mortality and morbidity in patients with type 2 diabetes mellitus. Adropin is a new protein discovered in recent years suggested to have relationship with energy homeostasis, insulin response and endothelial dysfunction. Diabetic nephropathy induced proteinuria is associated with endothelial dysfunction. In our study we aimed to show the relationship between adropin levels and carotid intima-media thickness (CIMT) and epicardial adipose tissue (EAT) thickness which are the markers of endothelial dysfunction and atherosclerosis in diabetic patients with and without proteinuria and control group of healthy individuals. Material-Methods: The patients diagnosed with type 2 diabetes mellitus for routine follow-up after treatment and admitted to the internal medicine clinic between the years 2014-2015 and healthy controls without any chronic disease were included to study. Type 2 diabetic patients were divided into two separate groups with and without proteinuria. Each group consisted of 50 people, including the control group. The patients between 18-70 years old with active infection and history of malignancy, renal disease and atherosclerotic vascular disease were excluded from the study. Morning fasting serum adropin levels and other biochemical parameters were viewed. Bilateral CIMT and EAT measurements were performed by the same cardiologist. Results: There is no statistically significant difference between type 2 diabetic patients with and without proteinuria in serum adropin level, CIMT and EAT measurements. Serum adropin level, EAT and CIMT measurements were high in type 2 diabetic patients compared with the control group. Negative correlation was obtained between proteinuria and adropin. Conclusion: Serum adropin level in patients with type 2 diabetes is lower and the measurement of the CIMT and EAT is higher than the control group, suggests that adropin level is associated with endothelial dysfunction in these patients. Non-statistically significant adropin is in patients with and without proteinuria may be associated with low level of proteinuria and age of diabetes mellitus. Consequently adropin levels may be a marker early endothelial dysfunction in patients with diabetes.

Benzer Tezler

  1. Tip 2 diabetes mellitus hastalarında idrar mikroalbuminüri konsantrasyonlarına göre serum ve idrar adropin düzeyleri

    Microalbuminuria by concentration serum and urine levels of adropin in patients with type 2 diabetes

    BURAK ÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıFırat Üniversitesi

    Dahili Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. YUSUF ÖZKAN

  2. Diyabetik nefropatili hastalarda vitamin D tedavisinin proteinüri üzerine etkisi

    The effect of vitamin D treatment on proteinuria with diabetic nefhropaty patients

    ÜMİT ÇINKIR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NefrolojiÇukurova Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. B.TAMER TETİKER

  3. Diyabetik nefropatili hastalarda proteinüriye bağlı hemostatik değişiklikler

    Haemostatic changes in patients with diabetic nephropathy due to proteinuria

    SULTAN GÜVENİR ÖZKURT

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NefrolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET SOYDAN

  4. Diyabetik nefropatili hastalarda albüminüri düzeyleri ve trombosit aktive edici faktör asetil hidrolaz arasındaki ilişki

    Relationship between albuminuria levels and platelet activating factor acetylhydrolase in patients with diabetic nephropathy

    ÖZLEM ÖZGE SEZGİN

    Tıpta Uzmanlık

    İngilizce

    İngilizce

    2017

    BiyokimyaSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DOĞAN YÜCEL

  5. Diyabetik nefropatili hastalarda scube-1 ve scd40l düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of scube-1 and scd40l levels in patients with diabetic nephropathy

    HİLAL KARAKAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıHarran Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ALİ EREN