Geri Dön

COVID-19 pandemisi döneminde ST segment yükselmesiz akut koroner sendrom ile başvuran hastaların demografik ve klinik özelliklerinin pandemi dışı dönemdeki aynı hasta grubu ile karşılaştırılması

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 690066
  2. Yazar: BÜŞRA CEYLAN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TOLGA ONUK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 70

Özet

Giriş: ST segment yükselmeli olmayan akut koroner sendromlar, akut koroner sendromlar içerisinde önemli bir yer tutup tüm dünyada mortalite ve morbiditenin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Aralık 2019'da Çin Halk Cumhuriyetine bağlı Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılıp pandemiye sebep olan SARS-CoV-2 virusu ve neden olduğu hastalık olan Covid-19 hastalığı, vaka sayılarında artışla birlikte ülkemizde ve tüm dünyada karantina uygulamalarına neden olmuştur. Çalışmamız; Covid-19 pandemisinin; sokağa çıkma kısıtlamalarından ve hastaların hastanelere başvurmaktan çekinmelerinden dolayı, hastanelere başvuran ST yükselmeli olmayan akut koroner sendrom hastalarının sayısını azaltmış ve hastane başvurularını geciktirmiş olabileceği fikri ile dizayn edildi. Metod: Çalışmamız tek merkezli ve retrospektif bir çalışma olarak tasarlandı. MartNisan-Mayıs 2019 (pandemi öncesi dönem) ve Mart-Nisan-Mayıs 2020 (pandemi dönemi) de hastanemize başvuran ve STYzAKS tanısı alan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalar STYz-ME ve USAP hastaları olarak ayrıldı. Aynı dönemde hastaneye başvuran STYME hastaları çalışma dışında bırakıldı. Sonuç olarak çalışma grubunu 767 hasta oluşturdu. Hastalar pandemi öncesi dönemde başvuranlar ve pandemi döneminde başvuranlar olmak üzere iki gruba ayrılarak incelendi. Hastaların demografik, klinik, laboratuvar ve tedavi verileri retrospektif olarak hastane elektronik veritabanından ve hasta veya hasta yakınlarıyla telefonla görüşme üzerinden elde edildi. Hastane içi majör istenmeyen kardiyak olay (MACE); ölüm, re-enfarktüs, inme ve majör kanama olarak belirlendi. Bulgular: STYz-AKS tanısı alan 767 hasta çalışmamıza dahil edildi. Hastalar pandemi öncesi dönem ve pandemi dönemi olmak üzere iki gruba ayrıldı. Hastaların 470 (%61)'nin pandemi öncesi dönemde, 297 (%39)'nun pandemi döneminde olduğu görüldü. Pandemi öncesi dönemde başvuran hastalarda kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı öyküsü, pandemi dönemine göre daha yüksek bulundu. (sırasıyla p=0.028, p=0.037) Bu iki faktör dışında kalan diğer risk faktörleri, yaş, cinsiyet ve başvuru bulguları açısından iki dönem arasında anlamlı fark görülmedi. Troponin değerinin covid-19 pandemisi döneminde daha yüksek bulunduğu görüldü. (p=0.008) Hesaplanan Precise-DAPT skorunun ise pandemi öncesi dönemde daha yüksek olduğu saptandı. (p=0.003) Uygulanan hastane içi medikal tedavide iki dönem arasında anlamlı fark saptanmadı. İnvaziv tedavi uygulanan hastalarda pandemi döneminde perkütan koroner girişim uygulanan hasta oranında artma (pandemi öncesi dönemde %37.7, pandemi döneminde %44.1); koroner anjiografi sonrası medikal takip kararı verilen hasta oranında ise azalma (pandemi öncesi dönemde %38.3, pandemi döneminde %29.6) tespit edildi. (p=0.206) Pandemi döneminde LAD lezyonu daha fazla görüldü.(p=0.03) Hastanede yatış süresinin pandemi döneminde daha kısa tutulduğu görüldü. (p=

Özet (Çeviri)

Background: Non-ST segment elevation acute coronary syndromes have an important place among acute coronary syndromes and constitute an important part of mortality and morbidity all over the world. The SARS-CoV-2 virus, which emerged in the city of Wuhan in the People's Republic of China in December 2019 and spread to the whole world in a short time and caused a pandemic, and the disease it causes, the Covid-19 disease, have caused quarantine practices in our country and all over the world, with an increase in the number of cases. Our work; of the Covid-19 pandemic; It was designed with the idea that due to curfew restrictions and patients' reluctance to apply to hospitals, it may have reduced the number of non-ST-elevation acute coronary syndrome patients admitted to hospitals and delayed their admission to hospital. Methods: Our study was designed as a single-center and retrospective study. Patients who applied to our hospital in March-April-May 2019 (pre-pandemic period) and March-April-May 2020 (pandemic period) and were diagnosed with NSTE-ACS were included in the study. The patients were divided as NSTEMI and USAP patients. STEMI patients admitted to the hospital in the same period were excluded from the study. As a result, 767 patients constituted the study group. The patients were divided into two groups, those who applied in the pre-pandemic period and those who applied during the pandemic period. Demographic, clinical, laboratory and treatment data of the patients were obtained retrospectively from the hospital electronic database and by telephone interviews with the patient or patient relatives. Major in-hospital adverse cardiac event (MACE); death, re-infarction, stroke and major bleeding. Results: 767 patients diagnosed with NSTE-ACS were included in our study. The patients were divided into two groups as the pre-pandemic period and the pandemic period. It was observed that 470 (61%) of the patients were in the pre-pandemic period and 297 (39%) were in the pandemic period. The history of heart failure and coronary artery disease was found to be higher in patients admitted in the pre-pandemic period compared to the pandemic period (p=0.028, p=0.037, respectively). There was no significant difference between the two periods in terms of other risk factors, age gender, and admission findings. Troponin value was found to be higher during the covid-19 pandemic period (p=0.008). The calculated Precise-DAPT score was found to be higher in the pre-pandemic period (p=0.003). There was no significant difference between the two periods in in-hospital medical treatment. Increase in the rate of patients who underwent percutaneous coronary intervention during the pandemic period in patients who underwent invasive treatment (37.7% in the pre-pandemic period, 44.1% in the pandemic period); There was a decrease in the rate of patients who were given medical follow-up after coronary angiography (38.3% in the prepandemic period, 29.6% in the pandemic period) (p=0.206). LAD lesion was seen more frequently during the pandemic period (p=0.03). It was observed that the duration of hospitalization was kept shorter during the pandemic period (p=

Benzer Tezler

  1. Covid-19 öncesi ve sonrası dönemde bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisinde akut koroner sendrom tanısı alan hastaların epidemiyolojik incelemesi

    Epidemiological examination of patients diagnosed acute coronary syndrome in Uludağ University Medical Faculty Emergency Department before and after covid-19

    AYŞE ARMAĞAN AYDOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Acil TıpBursa Uludağ Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞULE AYDIN

  2. COVID-19 pandemisinin ST – segment yükselmeli miyokart infarktüsü ile başvuran hastaların acil yönetimi üzerine etkileri

    Impact of COVID-19 pandemic on emergency management of patients admitted with ST-segment elevation miyocardial infarction

    SERVAN KÜÇÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    İlk ve Acil YardımDokuz Eylül Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FİGEN ÇOŞKUN

  3. COVİD-19 pandemisi döneminde sağlık çalışanlarında ruhsal belirtilerin yaygınlığı, psikolojik dayanıklılık ve bunları etkileyen faktörlerin araştırılması

    Investigation of the preference of psychological resistance and affecting factors in healthcare workers during the COVİD-19 pandemic period

    MEHMET TAŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    PsikiyatriAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. VESİLE ALTINYAZAR

  4. COVID-19 pandemisi döneminde gebelerin prenatal distres düzeylerinin belirlenmesi

    The investigation of the effect of the resveratrol on oxidative damage in pregnant woman

    TUĞBA BOLAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Doğum, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HİLMİYE AKSU

  5. COVİD-19 pandemisi döneminde bir eğitim ve araştırma hastanesinde çalışan hemşirelerin etkili iletişim becerilerinin değerlendirilmesi

    Assessment of effective communication skills of nurses woeking in a training and research hospital duri̇ng the COVİD 19 pandemic

    ZEYNEP ŞENCAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Hemşirelikİstanbul Okan Üniversitesi

    Hemşirelik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ARZU KADER HARMANCI SEREN