Afganistan ve Pakistan ilişkisinin iniş ve çıkışları
Afganistan and Pakistan relations with their ups and downs
- Tez No: 691273
- Danışmanlar: PROF. DR. MUHAMMET LUTFULLAH KARAMAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 131
Özet
Bu araştırmanın ana konusu Pakistan ile Afganistan arasındaki ilişkiler, gerilimler ve yaşanan sorunlardır. Pakistan Hint Alt Kıtası'ndan ayrılmadan önce Hindistan sınırları içerisinde olduğu için Pakistan'ın kuruluşu ve Pakistan ile Hindistan arasında yaşanan gerilimler de incelenmiştir. 1947'de Hindistan ve Pakistan'ın iki ayrı bağımsız ülke olarak kuruluşundan sonra Keşmir sorunu de dahil olmak üzere çeşitli sorunular nedeniyle iki ülke arasında çeşitli dalgalanmalar ve gelişmeler yaşanmıştır. Bu olumsuz gelişmelerin etkisinden iki ülke bir birlerine saldırı ve askeri müdahaleye kadar ilerlemişlerdir. Pakistan'ın bağımsızlık'tan sonraki kısa tarihi, iki ülke arasında çok sayıda savaşa tanıklık etmekle geçmiştir. Ayrıca Hindistan ile Pakistan arasındaki sınır çizgilerini bir türlü berlirleyememesi iki ülke arasında birçok savaşa neden olmuştur. Hindistan'ın kuzeybatsında ve Pakistan'ın kuzeydoğusunda bulunan Cemmu ve Keşmir bölgesi, Hint Alt Kıtası'nın en büyük Maharaca eyaletiydi. Maharaca önce bağımsızlık istemiş, daha sonra Hindistan'a bağlı olduğunu bildirmiştir. Ancak bölgenin nüfusunun çoğunluğu Müslüman olduğu için, Pakistan bu karara karşı çıkmıştır. Bu yüzden Hindular ve Müslümanlar arasında Pakistan ve Hindistan hükümetlerini de içeren bir takım çatışmalar yaşanmıştır. Bu çatışmalar ve bir birlerinin içişlerine müdahaleleri 1971'de Bangladeş'in Pakistan'dan ayrılıp bağımsız bir ülke olarak kurulmasına neden olmuştur. Pakistan ile Hindistan'ın ayrılmasından 70 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen, bu iki komşu ülkenin sorunları hala çözülmemiştir. Diğer yandan Pakistan'ın kuruluşundan bu yana Afganistan ile uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık ve çatışma içerisindedir. Bu iki ülkenin arasındaki en temel tarihsel sorun Durand sınır anlaşmazlığıdır. Aslında bu iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihindeki tüm olayların kökleri bu ikilemde birleşmektedir. 1947'de Serdar Mahmut Han'ın başbakanlığı döneminde başlayan Durand Hattı çözümü için birçok görüşme yapılmış olsa da, bu görüşmeler neticesinde iki ülke Durand konusunda herhangi bir anlaşmaya varmamakla beraber gündem net bir şekilde konuşulmamıştır. 1953-1963'e kadar Afganistan Başbakanı olan Serdar Muhammet Davut Han, Durand Hattı'nı gündemin en üst sırasına getirerek çözmeye çalışmıştır. Ancak Davut Han'ın tedbirsizliği, Afganistanı Pakistan ile savaş eşiğine kadar ilerletmiştir. Davut Han 1963 yılında Başbakanlık'tan ayrılırken Afganistan ile Pakistan arasındaki diplomatik ilişkiler yok denecek dereceye kadar gelmiştir. Afganistan yöneticilerinin Durand Hattı ve Peştunistan sorunlarındaki politikalarının net bir şekilde başarısızlığa uğradığını göstermektedir. Ne yazık ki, bu başarısızlığın sonuçları, Afganistan yöneticilerinin Durand Hattı'nın amaç ve talepleriyle sınırlı kalmamakla beraber Afganistan'ı bataklığa sürüklemiştir. Afganistan ile Pakistan arasında 1947'de başlayan görüşme de dahil, Afganistan siyasetçilerinin hiçbir zaman net bir politikası, düşüncesi ve talebi olmamıştır. Afganistan yöneticileri özellikle Davut Han bu anlaşmazlığa son vermek için bu sorunu her şeyden önce gündeme alıp kızıştırmakla Peştunistan'ı bağımsızlığına kavuşturamamakla beraber Afganistan'ın bağımsızlığını tehlikeye sokmuşlardır. Bu politika sayesinde, Afganistan'ın siyasi istikrarı, sosyal kalkınması, Afganistan'da adil bir ulusal hükümetin kurulmasını engellemişlerdir. Bu politika sayesinde Afganistan İslami topluluklar ve dünya ülkeleri arasında tecrit edilmesine yol açmıştır. Afganistan'ın Pakistan ile ilişkileri şüphe, güvensizlik ve düşmanlık temelinde şekillenmiştir. Böylece Afganistan, bir taraftan Pakistan ve Batılı müttefikleri tarafından müdahaleye maruz kalmış, diğer yandan Sovyetler Birliği'nin nüfuz ve askeri müdahalesi alanı haline gelmiştir. Muhammed Zahir Şah'tan günümüze kadar, şuan yönetimin başında olan Cumhurbaşkanı Eşref Gani de dahil olmak üzere çoğu yöneticilerin yanlış ve olumsuz politikaları, Pakistan hükümetinin Afganistan'da aşırıcılığı teşvik etmek için eline güçlü bir bahane bırakmıştır. Bilindiği üzere ilk başta Afganistan yöneticileri Peştunistan'ı neden bilip Pakistan'ın içişlerine müdahaleyi başlatmıştır. Ancak, Pakistan müdahaleye, mühahale ile karşılık verip planlar kurmuş ve ABD ile gizli anlaşmalar yaparak günümüze kadar Afganistan'ın içişlerine karışıp yararlı çıkmıştır. Afganistan'daki son kırk yılın olayları Pakistan-Afganistan arasındaki Durand anlaşmazlığını gölgelemiştir. Afganistan halkı, her gün Pakistan destekli Taliban ve diğer terör örgütleri tarafından hünharca katledilmektedir. Dış güçlerin, özellikle ABD'nın Afganistan'dan çekilmesinden bir buçuk ay geçmemesine karşın Taliban Afganistan'daki yaklaşık 200 ilçeyi ele geçirmiş ve yüzlerce insan katledilmiş, binlerce masum insan evinden barkından olmuştur. Pakistan destekli Taliban ve diğer terör örgütleri bu savaşları dindarlık, İslam bilginliği, hadis alimliği, Peygamber takipçiliği ve cihat iddiyasıyla gerçekleştirmektedirler. Halbuki bunların hiçbirinin din ile yakından ve uzaktan alakası yoktur.
Özet (Çeviri)
The main topic of this research is the relationship, tensions and problems between Pakistan and Afghanistan. Before Pakistan separeted from the Indian peninsula it was located within Indian borders, for this reason the foundation of Pakistan and the tenisons between Pakistan and India have been examined too. After the foundations of independent India and Pakistan in 1947, various fluctations and develpments occured between the two countries including the Kashmir issue. Based on the effects of these developments the relationship between the two countries went as far as too attack and military intervention. The short period of time after Pakistan's independence has witnessed several wars between the two countries. Additionally, the fact that borders between India and Pakistan never has been decided, has caused several wars between them. The Jammu and Kashmir region, located northwest of India and northeast of Pakistan, was the biggest province of the Indian peninsula, Maharaja. In the beginning Maharaja wanted independence, but later announced that it was a part of India. While the majority of the population are Muslims, Pakistan objected this decision. Because of this some conflicts occured between Hindus and Muslims, including the both governments of the involved countries. The conflicts and interference in each others' domestic affairs resulted in the seperation and foundation of Bangladesh in 1971. Even though 70 years has passed since the seperation of India and Pakistan, the problems of these two neighbouring countries haven't been solved. On the other hand Pakistan is in disagreement and conflict with Afghanistan since its independence. The main historical problem between these two countries is the border disagreement on Durand. Actually the roots of all incidents in these two countries history are linked to this dilemma. Even though several dialogues on Durand Route solution was realised starting with the presidency of Mahmod Khan in 1974, no result was achieved putting aside the fact that no agenda was put forward clearly. Mohammad Dawood Khan who was the prime minister of Afghanistan between 1953-1963, tried to solve the Durand Route by putting it on the top of the agenda. But the imprudence of Dawood Khan brought Afghanistan and Pakistan to the brink of war. When Dawood Khan came to the end of his office in 1963 there scarcely any diplomatic relations between Afghanistan and Pakistan. It shows the clear failure of Durand Route and Pashtunistan conflict politics of Afghan rulers. Unfortunately, this failure wasn't confined to the demands and objectives of Durand Route by Afghan rulers, it dragged Afghanistan to the swamp. The Afghan politicians never had a clear politics, thought or demand, including the dialogue that started in 1974 between Afghanistan and Pakistan. The Afghan rulers, specially Dawood Khan that put this conflict on the top of the agenda to solve, didn't just escalate the conflict but he also put the independence of Afghanistan in danger. This politics obstructed the political stability, social development and the establishment of a fair national government in Afghanistan. It also paved the way for isolation of Afghanistan by Islamic socities and world countries. Relations between Afghanistan and Pakistan has been formed based on disbelief, distrust and hostility. By this Afghanistan was the object of intervention by Pakistan and by its Westerns allies, and on the other hand the target area for Soviet Union's penetration and military intervention. From the time of Mohammad Zahir Shah, including president Ashraf Ghani in Office today, the wrong and adverse politics of the many rulers strengthened the hand of Pakistan to encourage extremism. As is known in the beginning the Afghan rulers started interventions in Pakistan's internal affairs based on the Peshtunistan conflict. But, Pakistan reciprocated the intervention with intervention and made plans, made secret deals with United States of America and has benefited from the interventions in Afghanistan's internal affairs. The incidents that have occured during the past 40 years in Afghanistan has shadowed the Durand conflict between Pakistan-Afghanistan. The people of Afghanistan are being killed brutally every day by Pakistan supported Taliban and other terror organisations. Even though it hasn't passed more than one and a half month since the withdrawal of foreign actors from Afghanistan, like USA, Taliban has seized nearly 200 districts and hundreds of people have been killed, thousands of innocent people have anded up homeless. Pakistan supported Taliban and other terror organisations are fighting with the claim on piety, Islamic scholarship, Hadith scholarship, Prophet pursuership and Jihad. Whereas none of these has anything to do with religion.
Benzer Tezler
- Turkey's role in Afghanistan in the post 9/11 era
11 Eylül'den günümüze Türkiye'nin Afganistan'daki rolü
CANAN BAYRAM ÇUBUK
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
Uluslararası İlişkilerOrta Doğu Teknik ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. IŞIL ANIL
- Reasons for Pakistan's support of the Taliban in Afghanistan 1994-2021
Pakistan'ın Afganistan'daki Taliban'a destek vermesinin nedenleri (1994-2021)
SAJJAD SAMADI
Yüksek Lisans
İngilizce
2023
Uluslararası İlişkilerİstanbul Aydın ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET TURAN ÇAĞLAR
- 21. yüzyılda demokrasi ve refah ilişkisi: Dünya sistemleri teorisi çerçevesinde bir değerlendirme
The relationship between democracy and welfare in the 21st century: An assessment within the framework of world systems theory
UĞUR SALGAR
- Pakistan ve köktenci akımlar: Pakistan'ın Afganistan politikasında köktenciliğin yeri
Pakistan and fundamentalist groups: The role of fundamentalism in Pakistan's foreign policy towards Afghanistan
MOHAMMAD KHALİD ATAEİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2014
Uluslararası İlişkilerİstanbul ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAKAN GÜNEŞ
- Avrupa' iltica hareketleri: İngiltere' de yaşayan Türk mülteciler örneği
Asylum movement in Europe: An example of Turkish refugees living in England
SEÇİL ERDOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
SosyolojiHacettepe ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. GÜLAY ARIKAN