The collapse of idealism: A Socialist feminist reading of Doris Lessing's the Golden Notebook and The Sweetest Dream
İdealizm'in çöküşü: Doris Lessing'in Altın Defter'i ve En Tatlı Hayal'inin sosyalist feminist yorumlaması
- Tez No: 695906
- Danışmanlar: DOÇ. DR. GILLIAN MARY ELIZABETH ALBAN
- Tez Türü: Doktora
- Konular: İngiliz Dili ve Edebiyatı, English Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2020
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Aydın Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 152
Özet
Doris Lessing'in“Altın Defter”(1962) ve“En Tatlı Hayal”(2001) çalışmaları birçok açıdan benzemektedirler. Zaman, uzam, karakter ve konular arasında benzerliklerin yanı sıra, her ikisi de esas olarak solcu siyaset ve ikinci dalga feminist hareketlerle ilişkilidir. Lessing'in önceki romanında, kadınların baskısı ikinci dalga feminizminin dilinde anlatılıyor: kadınların yabancılaşması, cinsel kimlikleri, erkeklere bağımlılık, kendinden nefret, kendini giderme, koruyuculuk ve annelik, vb. Bu sorunlar, komünizmin aktif bir üyesi olan ve devrimci feminizm ve komünsim hareketlerinin kadınların baskısına son vereceğine inanan bir kadın kahraman tarafından araştırılmaktadır. Komünizmin çöküşünden ve tüm idealist anlatılar tarafından hayal kırıklığına uğramış olduktan sonra, ikinçi romanda Lessing, kadınların ezilmelerini araştırırken, kahramanı hem komünizmi hem de feminizmi sert bir şekilde eleştiriyor. Bu romanda Lessing, kadınların komünizm, sömürgecilik sonrası ve katoliklik gibi farklı bağlamlardaki meselelerini araştırıyor. Bu çalışmanın bulgularına dayanarak, Lessing'in kadınlara yönelik baskıların sosyal ve politik bağlamlarda incelenmesi gerektiğine inanan sosyalist feministlerle uyumlu olduğunu iddia ediyoruz. Bununla birlikte, ilk romanında Lessing, kapitalist ataerkil toplumu kadın baskısının ana kaynağı olarak suçlayarak sosyalist feministlere yaklaşsa da, daha sonraki romanında, sorunun sadece kapitalizmle ilgili olmadığını, kadınların baskısının diğer izmiler altında da varolduğunu göstererek kendini uzaklaştırır. Buna göre, bu çalışma romanları beyaz ve renkli kadınların sosyalist feminizminin objektifinden analiz edecektir.İki roman arasında büyük fark budur: Lessing'in önceki romanında, daha sonradan olmayan, inkar edilemez bir idealize etme yaklaşımı var.“Altın Defter”kahramanı, geleneksel yaşam tarzlarına isyan eden ve altın (ütopik) bir geleceği yakın ve mümkün bir şey olarak hayal eden idealist-iyimser bir kadın. Bu açıdan, gerçekçi bir kadınsı figür olarak kurgulanan“En Tatlı Hayal”in kahramanı ile kutupluluk oluşturmaktadır. Bu, Lessing'in düşünsel anlamda idealizm fikrinden gerçekliğe dönüşümüne dayanıyor. Yapılan bu karşılaştırma sonucunda temel olarak komünizmin çöküşünden sonra Lessing'in dünyasının sosyal ve politik gerçekleri değiştikçe kendi düşünce dünyası da değişmiştir. Anladığımız kadarıyla, Lessing feminizmi ve komünizmin normlaşmış kutuplaşma yaklaşımlarının hatalı olduğunu göstermekte ve feminizm ile kadınlık arasında bir denge kurmaya çalışmaktadır. Bu bağlamda,“En Tatlı Hayal”in kahramanı ve Lessing'in kendisi, idealist sistemler tarafından yapılan yıkımları onarmaya çalışır, kutuplaşma alışkanlığına karşı durur ve kadınların baskısına son vermenin daha iyi bir yolunu önermeye çalışmaktadır.
Özet (Çeviri)
Doris Lessing's The Golden Notebook (1962) and The Sweetest Dream (2001) are similar in many respects. In addition to having similarities in time, setting, character, and themes, both are mainly associated with left-wing politics and second-wave feminist movements. In her earlier novel, the oppression of women is explained in the language of second wave feminism: women's alienation, their sexual identity, dependency on men, self-hatred, self-effacement, motheing and motherhood, and so on. These issues are explored by a female protagonist who is an active member of communism and believes that revolutionary movements of feminism and communsim will put an end to women's oppression. After the collapse of communism and dissappointed by all idealistic narratives, in her later novel Lessing explores women's oppression while the protagonist harshly criticises both communism and feminism. In the second novel, Lessing explores women's issues within different contexts i.e. communism, post-colonialiam, and catholicism. Based on the findings of this study, we argue that Lessing is in agreement with socialist feminists who believe that women's oppression should be studied within social and political contexts. However, although in her first novel Lessing gets closer to socialist feminists by blaming capitalist patriarchal society as the main source of women's oppression, in her later novel, she distances herself by demonstrating that the problem doesn't lay only on capitalism, rather, women's oppression continues to exist under the other isms as well. Accordingly, this study will analyse the novels through the lens of socialist feminism of white and coloured women.The main difference between these two novels is an undeniable sense of idealism in Lessing's earlier novel which is absent from the later one. The protagonist of The Golden Notebook is an idealist-optimist woman who rebels against the traditional ways of living and imagines a golden future as something near and possible. In this respect, she is in contrast with the protagonist of The Sweetest Dream who is portrayed as a realistic feminine figure. This is rooted in Lessing's intellectual transformation from idealism to realism. As the social and political realities of the world in which Lessing lived radically change, and mainly after the collapse of communism, Lessing undergoes ideological transformations, which can be traced by comparing the two novels. To our understanding, Lessing debunks feminism and communism's old habits of polarization and tries to achieve a balance between the dichotomies like feminism and femininity. In this regard, the heroine of The Sweetest Dream and Lessing herself attempt to repair the destructions made by idealistic systems, go against the habit of polarization and suggest a better way to end women's oppression.
Benzer Tezler
- Anatoliy Rıbakov'un Arbat Çocukları üçlemesinde toplumsal gerçeklik
Social reality in the trilogy ''Children of the Arbat'' by Anatoly Rybakov
MELDA ŞENEL
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
Batı Dilleri ve EdebiyatıGazi ÜniversitesiRus Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. M. ÖZLEM PARER
- V. Pelevin'in postmodern distopyası 'Generation п'
V. Pelevin's postmodern dystopia 'Generation п'
ZEYNEP GAYRAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
Batı Dilleri ve EdebiyatıGazi ÜniversitesiRus Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MÜRÜVVET ÖZLEM PARER
- Nurettin Topçu'nun eğitim ve kültüre ilişkin görüşleri
The views of Nurettin Topçu about education and culture
İHSAN ÖZKAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
Eğitim ve ÖğretimNiğde Üniversitesiİlköğretim Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. REMZİ KILIÇ
- Realpolitik or idealism? U.S. policy on Baku-Ceyhan Pipeline: A case study
Realpolitik veya idealizm? ABD'nin Bakü-Ceyhan Boru Hattı'na ilişkin politikası: Bir örnek çalışma
BÜLENT UĞRASIZ
Doktora
İngilizce
2002
Uluslararası İlişkilerDokuz Eylül ÜniversitesiBatı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AZİZE ÖZGÜVEN
- Factors of international stability after the cold war
Soğuk savaş sonrası uluslararası istikrar faktörleri
BORA BAYRAKTAR
Yüksek Lisans
İngilizce
1999
Uluslararası İlişkilerMarmara ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CENGİZ OKMAN