Das Polaritaetsproblem in Hermann Hesses Erzahlung 'Narziss und Goldmund'
Başlık çevirisi mevcut değil.
- Tez No: 6962
- Danışmanlar: PROF. DR. YÜKSEL ÖZOĞUZ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1989
- Dil: Almanca
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Alman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 70
Özet
- 57 - Türk ische Zusammenfassung Tu r k ç e öz e t Bu çalışmada 1877-1962 yılları arasında yaşamış olan filman yazar Hermann Hesse'nin yapıtlarından biri olan“Narsize ve Goldmund”adlı yapıtı ele alınmıştır. Çalışmanın odak noktasını oluşturan konu ise, yapıttaki karşıtlık, doğa (NaturJ ve tin (Geist.) sorunu ve bu sorunun yapıtlarına nasıl yansıdığıdır,“/Var-sriss ve Goldmund”adlı anlatıda sos: konusu olan manastırda yaşayan ve birbirlerinden farklı yapılara sahip olmalarına rağmen, iki genç arasındaki arkadaşlıktır. Manastıra önceden gelmiş ve orada öğretmenliğe başlamış olan Nar&iss, manastıra ruhani bir kişi olarak yetiştirilmek üzere babası tarafından getirilmiş olan Goldmund ile tanışır. Yaş ve yapı olarak birbirlerinden oldukça büyük farklılık gösteren bu iki kişi, herkesçe gıpta edilecek bir arkadaşlık kurarlar. Hesset burada iki kişilikte kendini gösteren doğa ve tin sorununu bu iki gencin arkadaşlığı ile sembolik olarak yakınlaştırmaya çalışmıştır, Hesse'nin belirtmek istediği asıl sorunda zaten bu iki kutbun biraraya gelemeyişidir. Goldmund kendisinin manastır yaşamı için yaratılmış olduğuna inansa da durum farklıdır. Bilinçsizce dünyanın nimetlerinden yararlanma arzusu içinde belirmeye başlar, Gittiği bir evdeki kıza karşı birşeyler hissetmeye başladığım anlayınca içinde- 58 - bulunduğu durumdan tedirgin olur, yasaklanmış olan gezinti esnasında girdiği bu eve gitmiş olmaktan pişmanlık duyar ve hastalanıp yatağa düşer, Narziss, Goldmund'un içinde- sakladığı sırrı ortaya çıkarır ve onu rahatlatır, /böylece garip davranışlarının nedenini de ortaya çıkarmış olur. Goldmund yaşamının büyük ve önemli /bîr kısmım unutmuş ancak Narziss sayesinde hatırlayabilmiştir, Adı kötüye çıkmış olan annesi, Goldmund'un babası tarafından Goldmund'un zihninden silinmiştir ve unutup tekrar hatırladığı da annesidir, Annesini hatırlaması ile birlikte Goldmund'un gerçek kişiliği de ortaya çıkar. O aslında manastır için yaratılmamıştır, onun yaşamının amacı dünyaya açılmak ve gerçek kişiliğini bulmaktır, Goldmund annesini hatırlamanın mutluluğu ile kendisini nereye çağırdığı belli olmayan belirsiz: bir sesi imlemeye başlar ve yollara koyul ur. Sürekli kadınlara rastlar ve her birinden yeni şeyler ' öğrenir. Günün birinde gittiği bir kilisedeki meryem ana heykelinin yaratıcısını bulup onun yanında çıraklığa başlar. içindeki sanatçılık duygusunu yapmak istediği bir meryem ana heykeli ile dışa yansıtmak ister.Ancak bunu başarabilmesi biraz: güçtür. Sanat iki kutbu aynı anda yansıtabilendir, Yapıtın sonunda Goldmund'un yaşamının amaçı olan Meryem ana heykelini yapamaması da söz konusu olan iki unsurun gerçek yaşamda biraraya gelemeyişi ile yorumlanabilir. -- 59 ~ Goldmund yine kadınlarla olan ilişkisini sürdürürken bir gün güzel bir kadına aşık olur ve kocası tarafından kadının odasında iken yakalanır, Goldmund hapiste idamını beklerken, son duasını yapmaya gelen rahibin Narziss olduğunu anlayarak idam edilmek t-n kurtulur ve onunla birlikte manastıra döner, Hesse bu noktada da iki arkadaşın yıllar sonra biraraya gelişi ile doğa Ve. -fin'in birleşme çabalarını anlatmak ister. Ancak belli bir süre bu iki arkadasın birlikte yasamaları ve Goldmund'un yeniden dünyaya açılma isteği yükünden ayrılmaları ve sonuçta hayata göklerini yumması, yi ne aynı düşüncenin kanıtlanması di r, Hesse'nin yapıllarındaki ana tema olan doğa vz /ı/? sorununun en güzel şekilde islendiği bu yapıttaki iki kişi, aslında tek¬ bir kişinin ikiye bölünmüş olan parçalarıdır, Hesse Narziss'te tin'i (Gei s t.>, Goldmund ' ta ise doğayı (Natur) simgeler, Hesse'ye göre bu iki unsur her insanda mevcuttur. Ona göre her insanda iki ben vardır. Biri insanın içindeki, diğeri ise dışındaki -bendir. Dıştaki ben herkes tarafından tanınan, bilinendir, îçteki ne ulaşmak ise herkesin amacı olmalıdır. Batı felsefesinde iç ve dış dünya arasında kesin sınırlar çizilmiştir, Kişi hem iç hem de dış dünyayı aynı anda yaşayamam. Birini yaşarsa, diğerinden vazgeçmek sorundadır, Ve dıştaki dünya gerçekliği yansıttığından o yaşanmalıdır. Oysa Hesse'ye göre durum söylenenin tam tersidir. Ona göre kişi gerçeği ancak kendi içinde bulabilir, bütün- 60 - aradığı soruların yanıtları kendi içinde saklıdı r, Hesse kendi yaşamında da hu çelişkileri yaşamış bir insandır. Hem yazar hem de normal bir vatandaş olmayı isteyen. yazar olmayı başardığını, ancak insan olmayı başaramadığını ve ancak amacının sadece belli bir bölümünü gerçekleştirebildiğini söyleyen Hesse, yaşamın ancak bu çelişkilerle varolabileceğini savunur. Ancak iki kutup araşındaki gidip gelmelerle birlikte bir hareketlilik olduğu sürece yaşam vardır der. Yaşamı boyunca gerek kendi yaşamında, gerekse yapıtlarında bu iki kutbu birleştirmeye çalışmış ama bunu başaramamıştır. Bu sorun Alman edebiyatının ancak klasik döneminde çözülebilmiş ve iki kutup dengelnebilmiş, sonra romantik dönemde bu denge yine sarsılmış ve günümüze kadar gelmiştir. Hesse de bu dengenin yeniden varolması için çaba göstermiş bir yazar olarak, bu dileğini ancak bir yapıtında yerine getirebi1miştir. Bütün yapıtlarındaki sorun aynıdır, sürekli olarak ya bir kişi ya da iki kişi çelişkiler yaşamakta f sonuca ulaşamadan bu sorun etrafında dönüp durmaktadır1ar '. iki kutbu dengelemeyi başarabi1diği yapıtı“Sıddharta”dir, Bu yapıtında Hesse biran için batılı gibi düşünmek ten vazgeç ip, bir doğulu gibi düşünmüş ve amacına ulaşabilmiştir, Ancak kendisi gerçekte bir doğulu olmadığından dolayı bu sorun, batılı gibi düşünmeye haşladığından itibaren yine ortaya çıkmış ve yapıtlarına yansımıştır.- 61 - Hesse nin yapıtları ve özellikle bu çalışmada ele alınan yapıtı, belli bir zaman dilimine dar, iletilemeyeceğinden ve belli bir zaman diliminin sorununu ele almayıp, insan alarak geçmişte veya gelecekte daima yüz yüze olduğumuz bir sorunu konu edindiğinden söz etmeye değerdir.Ayrıca kendini bulamamı s, kişiliğini oturtamamış olanlar için de başvurulabi1ecek bir kılavuz niteliğindedir.
Özet (Çeviri)
Özet çevirisi mevcut değil.
Benzer Tezler
- Das Glaubensbekenntnis und das Polaritatsproblem in dem Werk 'Siddhartha' von Hermann Hesse
Başlık çevirisi yok
CANAN TEZEL
Yüksek Lisans
Almanca
1988
Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe ÜniversitesiAlman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SÜLEYMAN YILDIZ
- Das 'Ewige Werden' in fünf novellen der romantik
Romantik 'Novelle' de sonsuz oluşum
MERAL OZAN
Yüksek Lisans
Almanca
1999
Alman Dili ve EdebiyatıHacettepe ÜniversitesiAlman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞERİFE DOĞAN
- Das dorf in Fr. Ch. Zauners das Ende der Ewigkeit
Fr. Ch. Zauner'in 'Das Ende der Ewigkeit' isimli eserinde köy motifi
SALİH ÖZENİCİ
Yüksek Lisans
Almanca
1999
Batı Dilleri ve EdebiyatıSelçuk ÜniversitesiAlman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. FATİH TEPEBAŞLI