Geri Dön

HLA-DRB1 geni ile menarş yaşının, multipl skleroz başlangıç yaşı ve birbirleri ile ilişkisi

Başlık çevirisi mevcut değil.

  1. Tez No: 697749
  2. Yazar: CEREN AKTAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SERAP ÜÇLER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nöroloji, Neurology
  6. Anahtar Kelimeler: Multipl skleroz, Menarş yaşı, HLA-DRB1 15:01, EDSS, Klinik İzole Sendrom, Multiple sclerosis, Age at menarche, HLA-DRB1 15:01, EDSS, Clinically Isolated Syndrome
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Nöroloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

Amaç: Pek çok otoimmün hastalıkta olduğu gibi multipl skleroz(MS')te de genetik yatkınlık, cinsiyet ve diğer çevresel etmenler yoğun olarak araştırılmaktadır. Yapılan çalışmalar ile HLA-DRB1 15:01 geninin MS için bir risk faktörü olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca erken menarş gören kadınların ilk MS semptomunun daha erken ortaya çıktığı yönünde çalışmalar da yapılmaktadır Biz bu çalışmamızda halihazırda klinik izole sendrom(KİS)/ MS tanısı ile takipli olan hastaların HLA-DRB1 15:01 gen varlığı, hastalıklarının belirti verdiği ilk yaş ile menarş yaşının ilişkili olup olmadığını ve bu durumun eğer var ise klinik progresyon ile ilgisini incelemeyi sağlıklı bir kontrol grubu ile karşılaştırarak yapmayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Bu çalışma kesitsel, tek merkezli bir çalışmadır. 2020-2021 tarih aralığında Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi nöroloji ve MS polikliniğine başvuran, daha önce 2017 revize Mc Donald kriterlerine göre MS/ KİS tanısı almış olan 20 kadın hasta çalışmaya dahil edilme kriterlerine göre çalışmaya alındı. Demografik özellikler, menarş yaşları ve bu sıradaki boy ve kiloları sorgulandı. Genişletilmiş özürlülük durumu ölçeği (EDSS) skorları değerlendirilerek kaydedildi. Nöroloji poliklinğine MS düşündürmeyen yakınmalarla başvurmuş ve halihazırda bir sistemik hastalık tanısı olmayan 20 kadın da kontrol grubu olarak alındı ve demografik özellikleri, menarş yaşları ve bu sıradaki boy ve kiloları sorgulanarak kaydedildi. Çalışmaya katılan hastalardan gen analizi yapılması amacıyla kan alındı. Bulgular: MS vaka grubunda 2 hasta SPMS, 18 hasta RRMS idi ve araştırmakta olduğumuz HLA-DRB1 15:01 geni 3 katılımcıda mevcut iken kontrol grubunda 2 katılımcıda araştırılan gen varlığı saptandı. HLADRB-1 15:01 geni varlığı ile menarş yaşı arasında anlamlı ilişki saptandı; hastalığın ortaya çıktığı yaş arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Hastaların menarş yaşı ile hastalığın ilk semptomunun görüldüğü yaş arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Vaka grubundaki HLA-DRB1 15:01 geni taşıyan olgularda EDSS skoru ile aralarında anlamlı ilişki bulunamadı. Sonuç: Kadınlarda HLA durumu, menarş yaşı ve bunların hastalığın seyrinin etkisine dair yapılan az sayıda çalışmada HLA-DRB1 15:01 varlığı olan kadınlarda erken yaş MS semptomu gelişimi ile geç menarş yaşı ilişkili bulumuştur. Çalışmamızda literatür ile uyumlu olmayarak HLADRB-1 15:01 geni varlığı ile menarş yaşı arasında istatiksel anlamlı ilişki saptandı.

Özet (Çeviri)

Aim: As in many autoimmune diseases, genetic predisposition, gender, and other environmental factors are intensively investigated in multiple sclerosis (MS). Studies have shown that the HLA-DRB1 15:01 gene is a risk factor for MS. Some studies show that women with early menarche have an earlier MS symptom. In this study, we aimed to examine the relationship between the presence of the HLA-DRB1 15:01 gene with the age of menarche and age of diagnosing in patients who already diagnosed clinically isolated syndrome (CIS)/MS and age of symptoms show up. We also would like to investigate if HLA- DRB1 15:01 gene presence affects clinical progression. We compare our findings with the control group. Materials and methods: This is a cross-sectional, single-center study. In the period of 2020-2021, Twenty female patients who were admitted to the neurology and MS outpatient clinic of Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu City Hospital and were diagnosed with MS / CIS according to the 2017 revised Mc Donald criteria were included in the study. Demographic characteristics, age at menarche, and height and weight at this time were recorded. Expanded disability status scale (EDSS) scores were evaluated and recorded. Twenty women who were admitted to the neurology outpatient clinic with complaints not suggestive of MS and were not diagnosed with any systemic disease were included as a control group, and their demographic characteristics, age at menarche, and height and weight at that time were recorded. Blood tests were carried out from all 40 patients participating in the study for gene analysis. Results: In the MS case group, 2 patients were SPMS and 18 patients were RRMS. While the HLA-DRB1 15:01 gene we investigated was present in 3 case group patient and the presence of the investigated gene was found in 2 participants in the control group. There was a significant correlation between the presence of the HLADRB-1 15:01 gene and the age at menarche. However, there was no significant relationship between the gene presence and the age when the first symptoms show up. Also, there was no significant relationship between the patients' age at menarche and the age of diagnosing. No significant correlation was found between the EDSS score and the patients who have the HLA-DRB1 15:01 gene. Conclusion: There is a small number of studies focused on HLA status, age at menarche, and the effect of these on the progression of the disease in women. These studies have found that HLA-DRB1 15:01 presence is associated with early age MS symptom development and late menarche age. In our study, a statistically significant relationship was found between the presence of the HLADRB-1 15:01 gene and the late age of menarche, which was contradicted the findings of previous studies.

Benzer Tezler

  1. Disease gene identification using linkage and exome analysis

    Bağlantı ve ekzom analizi kullanarak hastalık geni keşfi

    DERYA YAVUZ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    Genetikİstanbul Teknik Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. EDA TAHİR TURANLI

  2. Romatoid artritli hastalarda anti-CCP pozitifliğinin HLA-DRB1 ve klinik durumla ilişkisi

    The relation of anti-CCP positivity to HLA-DRB1 alleles and clinical state in rheumatoid arthritis patients

    İDRİS DAYAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonCelal Bayar Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. CANAN TIKIZ

  3. Kronik myeloid lösemi hastalarında tirozin kinaz inhibitör ilaçlarının immün hücreler üzerindeki etkisi

    Effect of tyrosine kinase inhibitor drugs on immune cells in chronic myeloid leukemia patients

    SELİN AKAD DİNÇER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    GenetikBaşkent Üniversitesi

    Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUNUS KASIM TERZİ

  4. Malign plevral mezotelyomanın patogenezinde ailesel yatkınlığın genetik analizi

    Pathogenesis of malignant pleural mesothelioma in familial predisposition genetic analysis

    MUHİTTİN AKARSU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    GenetikEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÜNTÜLÜ AK

  5. Development of single cell genetic testing strategies: Assessment of MHC compatibility, meiotic recombinations and beta-thalassemia in human embryos

    Tek hücrede genetik test yöntemlerinin geliştirilmesi: İnsan embriyolarında MHC uyumu, mayotik rekombinasyon ve beta-talasemi incelemesi

    FULYA TAYLAN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2011

    BiyolojiBoğaziçi Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ENDER ALTIOK

    PROF. DR. NEŞ'E BİLGİN