Geri Dön

Şeyh Bedreddin ve Spinoza'da Tanrı veya varlık -fark ve özdeşliğin paradoksal uzlaşımı-

God or being in the thoughts of Shaykh Badr al-Din and Spinoza -the paradoxical convention of difference and identity-

  1. Tez No: 699399
  2. Yazar: YAKUP KALIN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. HASAN HÜSEYİN BİRCAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Felsefe, Philosophy
  6. Anahtar Kelimeler: Tanrı, Varlık, Doğa, Yetkinlik, Dışavurum, Tanrı-Âlem İlişkisi, God, Being, Nature, Perfection, Expressionism, the Relationship between God and Universe
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Felsefe Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Felsefe Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 377

Özet

Kişisel ve tarihsel yazgıları birbirine oldukça benzeyen Şeyh Bedreddin ve Spinoza'nın düşünceleri, yirminci yüzyılda benzer saiklerle fikrî gündeme yeniden dâhil edilmişlerdir. Şeyh Bedreddin, Anadolu Sosyalizmi'nin kurucu figürü olarak teklif edilirken Spinoza felsefesi, Marx felsefesinin temelini oluşturan Hegel felsefesine alternatif oluşturabilme imkânından dolayı ilgi çekmiştir. Ne var ki, politik bir mukayeseden önce iki ismin metafizik kavrayışlarına ilişkin bir mukayesenin yapılması gerekmektedir. Çünkü bir düşünürün metafizik kavrayışı, politik anlayışının zeminidir. İşte bu çalışmada öncelikle“Tanrı, yani Doğa”ve“Âlem tesir cihetiyle Hakk'tır”ifadeleriyle ünlenmiş bu iki ismin yöntemsel açıdan mukayesesi yapılacaktır. Buna ilaveten, onların Tanrı veya Varlık/Doğa anlayışları, teolojinin klasik problemlerinden biri olan öz-sıfat problemi üzerinden incelenecektir. Felsefe tarihinin belki de en çetrefilli problemlerinden biri olan Tanrı ile âlem arasında kurulan fark ve özdeşlik ilişkilerinin paradoksal bir biçimde uzlaştırılmasında Şeyh Bedreddin ve Spinoza'nın karşılaştıkları zorluklar konu edilecektir. Çalışmada mukayesenin meşru zemininin oluşturulması amacıyla projeksiyon yönteminden istifade edilecektir. Bu yöntem sayesinde, düşünürler ile onların fikrî art alanları arasındaki etkileşimlerin izini sürmek mümkün olacaktır. Ki, özellikle Vâridât türünden fragmantal eserlerin incelenmesi açısından böyle bir yöntem gereklidir. Fikrî art alanların tespit edilmesi hususunda, Spinoza açısından Maimonides ve Descartes; Şeyh Bedreddin açısından ise, İbnü'l-Arabî ve Dâvûd el-Kayserî bağlam kurucu düşünürler olarak teklif edilecektir. Nitekim Şeyh Bedreddin, Dâvûd el-Kayserî'nin Mukaddemât'ına -bu çalışmada büyük bir kısmı ele alınan- kırk bir ta'lîk düşmüştür. Maimonides ise etkileri, Spinoza felsefesinde gözlemlenen kritik teolojik simalardan biridir. Ayrıca onunla İslâm teolojisi arasında kurulan organik ilişkinin en önemli sembolüdür. Öyle ki, Spinoza, bu türden ilişkileri vesilesiyle üç dinin teolojik problem yumağı içerisinden konuşur. Fakat kendine özgü bir teoloji kurmayı da başarır. Nitekim onun felsefesi, teolojiden devralınarak“hurafeden arındırılmış”ve rasyonalize edilmiş bir zuhûr öğretisi olarak okunmaya müsaittir. Benzer şekilde İslâm düşüncesinde felsefe, kelâm ve tasavvufun iç içe geçtiği bir geleneğin temsilcisi olan Şeyh Bedreddin, takipçisi olduğu vahdet-i vücûd öğretisini kendine özgü bir tarzda yorumlamıştır.

Özet (Çeviri)

The thoughts of Shaykh Badr al-Din and Spinoza, whose personal and historical fates are quite similar, were re-included in intellectual agenda in 20th century. While Shaykh Badr al-Din was conceived as the founding figure of Anatolian Socialism, the philosophy of Spinoza drew attention for the possibility of being alternative to Hegelian philosophy which is the foundation of Marxism. However, prior to a political comparison there is an imperative to compare both figures' understanding of the metaphysics. Because of the fact that a philosopher's understanding of the metaphysics is the foundation of his political thoughts, in this study a comparison of these philosophers who are known for their claims of“Deus sive natura”and“The universe is God in terms of affection”was conducted from a methodical point of view. Further, their understandings of God or of Being/Nature were investigated via the problem of the essence and attributes of God which is one of the classical problems of theology. The obstacles confronted by Shaykh Badr al-Din and Spinoza in paradoxically reconciling the difference and the unity of God and the universe, one of the most complicated problems in the history of philosophy, was also investigated. To make a legit comparison, the projection method was employed in the present study. Through this method, it was possible to track the interactions between the philosophers and their intellectual backgrounds. Such a method was necessary to examine fragmental works like Inspirations. In order to determine the intellectual backgrounds, it is proposed that, for Spinoza, Maimonides and Descartes, and for Shaykh Badr al-Din, İbn Arabi and Dawud al-Qayseri were the context-makers. Shaykh Badr al-Din annotated fourty-one taliqs to Dawud al-Qayseri's Muqaddimah. Similarly, Maimonides is a critical theological figure in the philosophy of Spinoza, and is the symbol of the relation between Spinoza and Islamic theology so that with such relations Spinoza seems to speak through the theological problems of three religions. However, he could manage to build a theology of his own. Thus, his philosophy can be conceived as a rationalized doctrine of manifestation which is taken over from theology and purified from superstitions. Similarly, as a representative of a tradition intertwining philosophy, kalam and mysticism, Shaykh Badr al-Din interpreted the doctrine of wahdat al-wujud (the unity of the being) in his own way.

Benzer Tezler

  1. Şeyh Bedreddin ve düşünce tarihimizdeki yeri

    Sheikh Bedreddin and his place ın our thought history

    ALİ KOZAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    TarihErciyes Üniversitesi

    Tarih Bölümü

    PROF. DR. ŞEFAETTİN SEVERCAN

  2. Şeyh Bedreddin: Hayatı, isyan hadisesi ve Varidat'ın metin kritiği

    Sheikh Bedreddin: Life, the event of revolt and the critics of Varidat text

    ALİ KOZAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    TarihErciyes Üniversitesi

    İslam Tarihi ve Sanatları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. SEBAHATTİN SAMUR

  3. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Şeyh Bedreddin ve Vâridât: Kimlik, literatür ve sufi tecrübe

    From the Ottoman Empire to the Republic: Sheikh Bedreddin and Vâridât – identity, literature, and sufi experience

    MUHAMMED AKİF KOÇ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DinMarmara Üniversitesi

    Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SEMİH CEYHAN

  4. İlk kaynaklara göre (1412-1481) Şeyh Bedreddin ve onun hakkında yazanlar

    Başlık çevirisi yok

    FAHRETTİN ÖZTOPRAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1992

    Biyografiİstanbul Üniversitesi

    PROF.DR. MUSTAFA E. ERKAL

  5. Centre Periphery, Orthodoxy Heterodoxy: The case of Şeyh Bedreddin and the Bogomils

    Merkez-periferi, ortodoksluk-heterodoksluk: Şeyh Bedreddin olayı ve Bogomiller

    BUKET KİTAPÇI BAYRI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2000

    TarihBoğaziçi Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NEVRA NECİPOĞLU

  6. The image of the other in the Fifteenth-century christian and muslim hagiographies

    Onbeşinci yüzyıl hıristiyan ve müslüman hagiografilerinde öteki imgesi

    NERGİZ NAZLAR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2008

    Tarihİhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi

    Tarih Bölümü

    DR. EUGENİA KERMELİ