Geri Dön

İngiliz basınında Kut'ül Amare kuşatması (1915-1916)

The siege of Kut el Amara in the British press (1915-1916)

  1. Tez No: 703002
  2. Yazar: GÖKHAN BULUŞ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ YAKUP AHBAB
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, Türk İnkılap Tarihi, History, History of Turkish Revolution
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi
  10. Enstitü: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 125

Özet

Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'na girmeden hemen önce, 2 Ağustos 1914 tarihli seferberlik ilanı sonrası stratejik bir hata yapmış, Irak'taki kuvvetlerini başka bölgelere kaydırarak bu çok önemli bölgenin savunmasını zayıflatmıştı. Osmanlı Devleti, İngiltere'den bu bölgeye yönelik büyük ve kapsamlı bir saldırı harekâtı beklemiyordu. Osmanlı Devleti'nin 1914 Kasım ayında savaşa girişinin ve İngilizlerin kısa süre içinde bölgeye yönelik kapsamlı bir kara harekâtı başlatmasıyla yapılan hata geç de olsa anlaşıldı. Ancak bedeli ağır oldu. Büyük bölümü Hindistan'dan gönderilen askerlerden oluşan İngiliz birlikleri 22 Kasım 1914 tarihinde Basra'yı ele geçirdi ve Irak'ta kuzey yönünde Bağdat'a doğru hızla ilerlemeye başladı. 9 Aralık 1914 tarihinde Kurna kasabası da İngiliz kuvvetleri tarafından işgal edildi. İngilizleri durdurmaya çalışan Türk birlikleri kahramanca direniş göstermelerine rağmen başarılı olamadı. Özellikle Süleyman Askeri Bey komutasındaki Türk birliklerinin Şuaybe'de 12-14 Nisan 1915 tarihlerinde yenilgiye uğratılması İngilizlerin kendilerine olan güvenini daha da artırdı. General Townshend komutasındaki İngiliz birlikleri Bağdat'a doğru harekâtı sürdürerek 3 Haziran 1915 tarihinde Amara kasabasını, 25 Temmuz'da da Nasıriye'yi ele geçirdi. Irak'ta Bağdat'a doğru ilerleyen İngiliz kuvvetleri en önemli stratejik noktalardan birisi olan Kut'ül Amare kasabasını da 29 Eylül 1915 tarihinde işgal etti ve burayı bir üs haline getirdi. İngiliz askeri komuta erkânı artık Bağdat'ın ele geçirilmesi önünde hiçbir ciddi engelin kalmadığını düşünmekte, bir an önce Bağdat'ı ele geçirecek şekilde bir saldırı harekâtına başlamak istemekteydi. Türk birlikleri ise Selman-ı Pak, ya da İngilizlerin kullandıkları antik dönemdeki diğer adıyla Ktesifon bölgesinde, birkaç aydır hazırladıkları güçlü istihkâmlarda konuşlanmışlardı. General Townshend komutasındaki İngiliz 6. Tümeni 22 Kasım 1915 tarihinde harekete geçerek Selman-ı Pak'taki Türk savunma mevzilerine saldırdı. Başlangıçta bir miktar ilerlemeyi başaran İngiliz kuvvetleri, Nurettin Paşa komutasındaki Türk birlikleri karşısında iki gün süren kanlı çarpışmaların ardından yenilgiye uğrayarak geri çekilmeye başladı. Türk ordusu ise taarruz durumuna geçerek İngiliz birliklerini kovalamaya başladı. Panik halinde kaçarak geri çekilen General Townshend ve 6. Tümeni 3 Aralık 1915 tarihinde Kut'ül Amare'ye ulaştı ve burada konuşlanarak savunma konumuna geçti. General Townshend, Basra'ya doğru geri çekilmek yerine Kut'ül Amare'de kalmaya ve burada mevzilenmek için karar vermişti. İngilizler Kut'ül Amare'yi ele geçirdikten sonra burayı ileri bir üs haline getirerek zaten mevcut olan istihkâmları daha da güçlendirmişlerdi. Ayrıca uzun bir nehir kavisi içinde bulunan Kut'ül Amare kasabası iyi bir savunma konumuna sahipti. Townshend, destek kuvvetleri gelinceye kadar kendisini takip eden Türk kuvvetlerini burada durdurabileceğini düşünmüştü. Nurettin Paşa komutasındaki Türk kuvvetleri 7 Aralık 1915 tarihinde Kut'ül Amare'ye geldi ve kasabayı kuşatma altına aldı. Diğer taraftan İngilizler Kut'ül Amare'deki kuşatmayı kırmak ve buradaki birliklerini kurtarmak için General Aylmer komutasında“Dicle Kolordusu”adı verilen ciddi bir destek kuvvetini harekete geçirdi. Ancak 6-7 Ocak 1916 tarihlerinde Şeyh Said bölgesinde gerçekleşen çatışmalar sonucunda, ölü ve yaralı toplam binlerce askerini kaybederek geri çekilmek zorunda kaldı. Diğer taraftan 1916 Ocak ayında Osmanlı 9. Kolordu Komutanı Nurettin Paşa görevinden alındı ve yerine Halil Paşa getirildi. Sonraki günlerde bölgede yaşanan çatışmalar sonucunda İngiliz destek kuvvetleri, ölü ve yaralı binlerce kayıp verdirilerek geri püskürtüldü. İngiliz General Aylmer komutasındaki destek kuvvetleri 8 Mart 1916 tarihinde Felahiye civarında kapsamlı bir taarruz girişiminde bulundu. Ancak yine binlerce asker kaybederek geri çekildi. Alınan yenilgiden dolayı 12 Mart 1916 tarihinde General Aylmer azledilerek yerine General Gorringe getirildi. General Gorringe tarafından Nisan ayında gerçekleştirilen saldırılarda İngilizler başarısız olarak ilerleme kaydedemedi. 24 Nisan 1916 tarihinde Kut'ül Amare'ye erzak getirmeye çalışan İngiliz gemisinin başarısız olarak Türk kuvvetlerinin eline geçmesi artık Kut'ül Amare'deki İngiliz garnizonu için direnişin sonunu getirmişti. Erzakı tükenen General Townshend 29 Nisan 1916 tarihinde 5 general, 551 subay ve 13.300 er ile Kut'ül Amare'de Halil Paşa komutasındaki Türk kuvvetlerine teslim oldu. Bu çalışma yukarıda kısa özeti verilen Kut'ül Amare kuşatmasının sürecini öncesi ve sonrasıyla (1915-1916) ağırlıklı olarak İngiliz basını ve kaynakları ışığında incelemektedir.

Özet (Çeviri)

Just before entering the First World War, the Ottoman Empire made a strategic mistake after the declaration of mobilization on August 2, 1914, and weakened the defense of this very important region by shifting its forces in Iraq to other regions. The Ottoman Empire did not expect a large and comprehensive offensive military operation against this region from Britain. The mistake made was understood, albeit late, when the Ottoman Empire entered the war in November 1914 and the British launched a comprehensive ground operation in the region in a short time. However, the price was heavy. British troops, mostly consisting of soldiers sent from India, captured Basra on November 22, 1914, and began to advance rapidly towards Baghdad in the northern direction of Iraq. On 9 December 1914, the town of Kurnah (Qurna) was also occupied by the British forces. The Turkish troops, who tried to stop the British, did not succeed despite their heroic resistance. Especially the defeat of the Turkish troops under the command of Süleyman Askeri Bey in Shaiba on 12-14 April 1915 further increased the confidence of the British in themselves. British troops under the command of General Townshend continued the operation towards Baghdad and captured the town of Amara on 3 June 1915 and Nasiriyah on 25 July. The British forces advancing towards Baghdad in Iraq occupied the town of Kut Al Amara, one of the most important strategic points, on September 29, 1915 and turned this place into a base. The British military command felt that there was no serious obstacle to the capture of Baghdad and wanted to start an offensive operation to seize Baghdad as soon as possible. Turkish troops, on the other hand, were stationed in the strong fortifications they had been preparing for a few months in Selman-ı Pak (Ctesiphon, the ancient name used by the British). The British 6th Division under the command of General Townshend took action on 22 November 1915 and attacked the Turkish defense positions in Selman-ı Pak (Ctesiphon). The British forces, which initially managed to make some progress, were defeated and began to retreat after two days of bloody battles against the Turkish troops under the command of Nurettin Pasha. The Turkish army, on the other hand, began to pursue British troops in an offensive situation. General Townshend and his 6th Division, who fled in panic and retreated, reached Kut Al Amara on 3 December 1915 and took a defensive position by deploying there. General Townshend decided to stay at Kut Al Amara and deploy there instead of retreating towards Basra. After the British had captured Kut Al Amara, they had made it a forward base, further strengthening the already existing fortifications. In addition, the town of Kut Al Amara, located in a long river curve, had a good defensive position. Townshend thought he could stop the Turkish forces following him here until the reinforcements arrived. Turkish forces under the command of Nurettin Pasha arrived in Kut Al Amara on 7 December 1915 and besieged the town. On the other hand, the British mobilized a serious support force called“the Tigris Corps”under the command of General Aylmer to break the siege in Kut Al Amara and save their troops there. However, as a result of the clashes that took place in the Sheikh Said region on 6-7 January 1916, he had to retreat with thousands of casualties. On the other hand, in January 1916, the Ottoman 9th Corps Commander Nurettin Pasha was dismissed and Halil Pasha was replaced. As a result of the clashes in the region in the following days, the British support forces were repulsed with thousands of dead and wounded. Support forces under the command of British General Aylmer attempted a comprehensive offensive around Felahiye on 8 March 1916. However, he retreated again, losing thousands of soldiers. Due to the defeat, General Aylmer was dismissed on 12 March 1916 and was replaced by General Gorringe. Attacks by General Gorringe in April were unsuccessful, and the British were unable to advance. On 24 April 1916, a British ship trying to bring supplies to Kut Al Amara failed and fell into the hands of Turkish forces, so this development brought the end of the resistance for the British garrison at Kut Al Amara. General Townshend, whose supplies were exhausted, surrendered to the Turkish forces under the command of Halil Pasha in Kut Al Amara with 5 generals, 551 officers and 13,300 soldiers on April 29, 1916. This study examines the process of the siege of Kut Al Amara with the period before and after (1915-1916), mainly in the light of the British press and sources.

Benzer Tezler

  1. I.Dünya Savaşı sürecinde Basra Körfezi'nde Osmanlı-İngiliz nüfûz mücadelesi

    Ottoman-English struggle for influence in the Basra Gulf during the First World War

    SEZAİ DUMLUPINAR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Tarihİstanbul Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ ARSLAN

  2. İngiliz basınında Türkiye-Ab süreci (1999 - 2006)

    Turkey and European Union relations through British press

    ASLI KURTOĞLU

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    GazetecilikYeditepe Üniversitesi

    PROF. DR. ZEKERİYA KURŞUN

  3. Representations of gender in the British press

    İngiliz basınında cinsiyetlerin tasvirleri

    SELMA ÜNSARI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    1997

    GazetecilikHacettepe Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LAURENCE RAW

  4. İngiliz basınında 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi ve Yassıada yargılamaları

    27 May 1960 Military Coup and Yassıada trials in the British press

    MERVE DEMİR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    TarihDokuz Eylül Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. DİLŞEN İNCE ERDOĞAN

  5. İngiliz basınında İslamofobi söylemi: BBC News örneği

    Islamophobia discourse in the British press: The case of BBC News

    TUĞBA TAŞDEMİR

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    DinOndokuz Mayıs Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ RIZA AYDIN