Koryoamniyonit ve uzamış preterm erken membran rüptürü olan kadınların prematüre bebeklerinde oksidan durum, antioksidan durum ve irisin düzeyleri
Oxidant status, antioxidant status, and irisin levels in prematured babies of women with choryoamnionitis and extended preterm early membrane rupturing
- Tez No: 703359
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SABAHATTİN ERTUĞRUL
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Uzamış Preterm Erken Membran Rüptürü, Koryoamniyonit, İrisin, Oksidanlar, Antioksidanlar, Prolonged Preterm Premature Rupture of Membranes, Chorioamnionitis, Irisin, Oxidants, Antioxidants
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dicle Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Çocuk Neonatoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 96
Özet
Amaç: Amniyotik membranın yırtılmasının üzerinden 18 saat geçmesine rağmen doğum eyleminin başlamamasına uzamış erken membran rüptürü (EMR); bu eylemin 37. gebelik haftasından önce meydana gelmesine uzamış preterm erken membran rüptürü (PEMR), plasenta ve/veya desidua ve amniyon sıvısında enfeksiyon görülmesine koryoamniyonit denir. Bu durumlar, yenidoğanda perinatal ve postnatal dönemde ciddi morbiditelere neden olabilmektedir. Çalışmamızda uzamış PEMR tanılı ve koryoamniyonitli annelerden doğan prematüre bebeklerde oksidan-antioksidan ve irisin düzeylerinin incelenerek kontrol grubuyla karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamız Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonataoloji Bilim Dalı bünyesinde prospektif olarak yapılmıştır. Çalışmamız son bir yıl içerisinde gebelik haftası ≤32 hafta ve ≤1500 gram altında olan toplam 90 olgudan oluşmakta olup, koriyoamniyonit (29 hasta grubu), uzamış PEMR (31 hasta grubu) tanısı ile yatırılan ve koriyoamniyonit veya uzamış PEMR tanısı almayan (kontrol grubu, 30 hasta) hastalardan oluşmaktadır. Tüm hastaların demografik verileri ve laboratuvar parametreleri prospektif olarak kayıt altına alınıp çalışmamızda kullanılmıştır. Bulgular: Kontrol grubunda nekrotizan enterokolit (NEK) gelişimi, istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek tespit edildi. Koryoamniyonitli hastalarda C-reaktif protein ve prokalsitonin değerleri anlamlı derecede yüksek tespit edildi. Koryoamniyonitli hastalarda TAS düzeyleri, WBC (beyaz kan hücresi) ve nötrofil ile pozitif yönde korelasyon gösterdi. PEMR'li hastalarda irisin düzeyleri, WBC ve lenfosit ile negatif yönde korelasyon gösterdi. Yine PEMR grubunda PDA'sı olan hastalarda olmayanlara göre irisin düzeyi daha yüksek bulundu. Kontrol grubunda NEK gelişenlerde, gelişmeyenlere göre irisin düzeylerinin daha yüksek olduğu görüldü ve aynı zamanda BPD gelişen hastalarda irisin ve TAS düzeylerinin daha düşük olduğu görüldü. Sonuç: TAS düzeylerinin inflamatuar olaylarda bir pozitif akut faz reaktanı (AFR) gibi artış göstermesi, irisin düzeylerinin ise inflamatuar olaylarda düşük seviyelerde olması ilgi çekicidir. İrisin düştüğü için mi inflamasyon oluyor, yoksa inflamasyon olduğu için mi irisin düşüyor sorusuna yanıt aranmalıdır. Yüksek irisin düzeylerinin patent duktus arteriozus ile ilişkisi araştırmaya değerdir. Özellikle BPD gelişen hastalarda düşük irisin düzeylerinin olması irisinin pulmoner hasarı önleyebileceği yönündeki iddiaları desteklemektedir ve üzerinde daha fazla çalışma yapılmasına değerdir.
Özet (Çeviri)
Objective: The failure of labor to begin despite the rupture of the amniotic membrane for 18 hours is called prolonged premature rupture of membranes (PROM). The occurrence of this action before 37 weeks of gestation is called prolonged preterm premature rupture of membranes (PPROM). Infection in the placenta and / or decidua and amniotic fluid is called chorioamnionitis. These conditions can cause serious morbidity in perinatal and postnatal period in newborns. In our study, it was aimed to compare the oxidant-antioxidant levels in the premature babies born from mothers with prolonged PPROM and chorioamnionitis and to compare them with the control group. Material and method: Our study was conducted prospectively within the Pediatric Intensive Care Units of the Dicle University Faculty of Medicine, Department of Neonataology. Our study consists of 90 cases whose gestational week is ≤32 weeks and less than 1500 grams in the last year. Our patients are composed of patients with chorioamnionitis (29 patient group), prolonged PPROM (31 patient group) and not diagnosed with chorioamnionitis or prolenged PPROM (control group, 30 patients). Demographic data and laboratory parameters of all patients were recorded prospectively and used in our study. Results: Necrotizing enterocolitis (NEC) was found to be statistically significantly higher in the control group. C-reactive protein and procalcitonin levels were found to be significantly higher in patients with chorioamnionitis. TAS levels were positively correlated with WBC (white blood cell) and neutrophils in patients with chorioamnionitis. In patients with PPROM, irisin levels were negatively correlated with WBC and lymphocyte. However, irisin level was found to be higher in patients with PDA in the PPROM group than in patients without PDA. In the control group, irisin levels were found to be higher in those who developed NEC than those who did not. At the same time, irisin and TAS levels were found to be lower in patients who developed BPD. Conclusion: It is interesting that TAS levels increase like a positive acute phase reactant (AFR) in inflammatory events and irisin levels are at low levels in inflammatory events. An answer should be sought to the question of whether there is inflammation because irisin falls, or whether irisin falls because of inflammation. The association of high irisin levels with patent ductus arteriosus is worth investigating.The low irisin levels, especially in patients who develop BPD, support the claims that irisin can prevent pulmonary damage, and it is worth doing more studies.
Benzer Tezler
- Preterm erken membran rüptürü (PEMR) nedeniyle erken doğan çok düşük doğum ağırlıklı (ÇDDA) bebeklerde solunum destek gereksinimi diğer ÇDDA bebeklerden farklı olabilir mi?
May respiratory support requirements of very low birth weight (VLBW) premature newborns due to preterm premature membrane rupture (PPROM) be different from other vlbw babies ?
BATUHAN KÜÇÜKALİ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıDokuz Eylül ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NURAY DUMAN
- Uzamış erken membran rüptürü olan preterm ve term gebelerde doğumun birinci evresinde obstetrik jel kullanımının doğum süresine etkisi
Başlık çevirisi yok
HARUN LEVENT GÜLCÜLER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ GEDİKBAŞI
- İki farklı lipid preperatının prematüre bebeklerin antioksidan enzimleri ve lipid peroksidasyonu ve morbidite üzerine etkileri
The effects of two different lipid preperations on antioxidant enzymes, lipid peroxidation and morbidity of premature newborns
BURAK POYRAZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıÇukurova ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HACER YAPICIOĞLU YILDIZDAŞ
- Amniyosentez yapılan gebelerin perinatal sonuçlarının retrospektif incelenmesi
Retrospective analysis of perinatal results of pregnants received amniocentesis
AHMET CANAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Kadın Hastalıkları ve DoğumErciyes ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ FATMA ÖZDEMİR
- Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen prematüre bebeklerde retinopati gelişimi için risk faktörlerinin belirlenmesi
Determination of risk factors for retinopathy development in premature newborns in newborn intensive care unit
MAHMUT ÇELİK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSüleyman Demirel ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HASAN ÇETİN