Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda görülen sosyal cevaplılıktaki bozulmaya metilfenidat ve atomoksetin tedavisinin etkisi
The Effect of Methylphenidate and Atomoxetine Treatment on Impaired Social Responsiveness in Children with Attention Deficit Hyperactivity Disorder
- Tez No: 706028
- Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜLSERŞENSES DİNÇ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, otizm benzeri belirtiler, sosyal cevaplılık, metilfenidat, atomoksetin
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 134
Özet
Amaç: Bu çalışmada, 6-12 yaş aralığında yer alan ve yeni tanı alan Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuklarda DEHB'nin temel belirtileri ile sosyal cevaplılıktaki bozulma ve otizm benzeri belirtiler arasındaki ilişkinin araştırılması, 12 haftalık metilfenidat ve atomoksetin tedavisinin sosyal cevaplılıktaki bozulma üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu araştırmaya Ankara Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğine başvuran yeni tanı DEHB'li çocuklardan, DEHB'ye yönelik herhangi bir ilaç tedavisi almayan, 6-12 yaş arasındaki 77 çocuk ile DEHB grubuyla yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 62 çocuk sağlıklı kontrol grubu olarak dahil edilmiştir. Tüm katılımcılara psikiyatrik tanı ve komorbid tanıları değerlendirmek amacı ile araştırmacı tarafından Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi- Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli (ÇDŞG-ŞY-DSM-5-T) uygulanmıştır. Çalışmaya katılmayı kabul eden çocuklar için Sosyodemografik Veri Formu, DEHB belirtilerini değerlendirmede Conners Ana-Baba Dereceleme Ölçeği-Yenilenmiş Kısa (CABDÖ-YK) ve Conners Öğretmen Dereceleme Ölçeği-Yenilenmiş Kısa (CÖDÖ-YK), sosyal cevaplılıktaki bozulmayı ve otizm benzeri belirtileri değerlendirmek için ise Sosyal Cevaplılık Ölçeği (SCÖ) kullanılmıştır. Ayrıca çalışmaya dahil edilen tüm çocuklara Wechsler Çocuklar için Zeka Ölçeği (WISC-R) uygulanmıştır. DEHB tanılı olguların tedavi planı ve takibi Ankara Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğinde, araştırmacı dışında çalışmada yer almayan çocuk psikiyatri hekimi tarafından gerçekleştirilmiştir. Hastaların rutin tedavisinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. DEHB grubunda yer alan olguların hastalık düzeyini belirleme ve tedavi yanıtını takip etmede araştırmacı tarafından uygulanan Klinik Global İzlem Ölçeği (CGI) kullanılmıştır. DEHB grubunda takiplere devam eden ve düzenli ilaç kullanımı olan olgulara tedaviden 12 hafta sonra CGI, CABDÖ-YK, CÖDÖ-YK ve SCÖ tekrar uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmamızda DEHB grubundaki çocuklarda SCÖ toplam ve tüm alt ölçek puanları ve sosyal cevaplılıkta bozulma ve otizm benzeri belirtiler açısından riskli (SCÖ+) olgu sayısı daha yüksek bulunmuştur. DEHB grubunda klinik görünümlere ve cinsiyete göre SCÖ puanlarında farklılık gözlenmemiştir. Karşıt olma-karşıt gelme bozukluğu (KOKGB) eş tanısı olan olgularda SCÖ toplam ve karşılıklı sosyal iletişim alt ölçeği puanları, KOKGB eş tanısı olmayanlara göre daha yüksek saptanmıştır. Tedavi öncesinde SCÖ+ olan DEHB tanılı olgularda SCÖ- olgulara kıyasla CABDÖ-YK ve CÖDÖ-YK toplam puanları anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur. On iki haftalık tedavi süresi sonunda DEHB tanılı çocukların SCÖ, CABDÖ-YK ve CÖDÖ-YK toplam ve tüm alt ölçek puanlarında tedavi öncesine göre anlamlı düşme görülmüştür. Ancak DEHB grubunun tedavi sonrası SCÖ, CABDÖ-YK ve CÖDÖ-YK puanları kontrol grubu ile karşılaştırıldığında; tedavi sonrasında da sosyal cevaplılıktaki bozulma ve DEHB belirtilerinin anlamlı ölçüde devam ettiği ve SCÖ+ olmaya devam eden DEHB'li olguların, SCÖ- olgulara göre tedavi sonrasında da DEHB belirtilerinin daha şiddetli olduğu tespit edilmiştir. KOKGB eş tanısı olan DEHB'li olguların tedavi sonrası tüm SCÖ puanları KOKGB eş tanısı olmayan olgularla benzer bulunmuştur. DEHB grubundaki çocuklarda hem metilfenidat hem de atomoksetin tedavisi ile SCÖ toplam, karşılıklı sosyal iletişim ve patognomik otistik davranışlar alt ölçeklerinde azalma saptanmıştır. Metilfenidat tedavisi ile SCÖ'nün dilin sosyal kullanımı alt ölçeği puanında düşme gözlenmezken atomoksetin tedavisi ile dilin sosyal kullanımı alt ölçeği puanında anlamlı düşme tespit edilmiştir. Sonuç: Çalışmamızın sonuçları DEHB'nin temel belirtileri ile sosyal cevaplılıktaki bozulma ve otizm benzeri belirtilerin ilişkili olduğunu, ilaç tedavisi ile hem DEHB temel belirtilerinde hem de sosyal cevaplılık sorunları ve otizm benzeri belirtilerinde azalma olduğunu göstermektedir. İlaç tedavisine yanıtın daha düşük olduğu olgularda ise otizm benzeri belirtilerin devam ettiği görülmüştür. Otizm benzeri belirtiler gösteren DEHB'li olgularda ve özellikle ilaç tedavisine yanıtın düşük olduğu olgularda tedavi planlanması yapılırken sosyal alandaki zorluklara yönelik müdahalelerin eklenmesi prognozu olumlu yönde etkileyebilir. Psikofarmakolojik ajanların DEHB'deki otistik belirtiler üzerine etkisinin daha geniş örneklemli ileri çalışmalarla incelenmesi gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: In this study, it is aimed to investigate the relationship between the basic symptoms of Attention Deficit Hyperactivity Disorder (ADHD) and impairment in social responsiveness and autism-like symptoms in children between 6-12 years old with newly diagnosed ADHD and to examine the effect of 12-weeks methylphenidate and atomoxetine treatment on impairment of social responsiveness. Material and Method: Among the children with newly diagnosed ADHD presented to Ankara City Hospital's Child and Adolescent Psychiatry Outpatient Clinic, 77 children between the ages of 6 and 12 who did not receive any medication for ADHD were included in this study. 62 children matched for age and gender with the ADHD group were included as healthy control group. Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia for School-Age Children- Present and Lifetime version (K-SADS-PL-DSM-5) was administered by the researcher to all participants in order to assess psychiatric diagnoses and comorbid diagnoses. Sociodemographic Data Form was used for children who agreed to participate. Conners Parent Rating Scale-Revised Short (CPRS-RS) and Conners Teacher Rating Scale-Revised Short (CTRS-RS) were used for assessing ADHD symptoms. Social Responsiveness Scale (SRS) was used for assessing impairment in social responsiveness and autism-like symptoms. In addition, the Wechsler Intelligence Scale for Children (WISC-R) was administered to all children included in the study. The treatment plan and follow-up of ADHD cases were carried out in Ankara City Hospital Child and Adolescent Psychiatry Outpatient Clinic by any physician other than the researcher, who was not involved in the study. No changes were made in the routine treatment of the patients. The Clinical Global Impressions Scale (CGI) administered by the researcher was used to determine the disease level of the patients in the ADHD group and to follow up the treatment response. In the ADHD group, CGI, CPRS-RS, CTRS-RS and SRS were re-administered 12 weeks after the treatment to the subjects who continued to follow up and had regular medication use. Findings: In our study, it was found that the total and all subscale scores of SRS and the number of risky (SRS+) cases in terms of impairment in social responsiveness and autism-like symptoms were higher in children in the ADHD group. In the ADHD group, no difference was observed in SRS scores according to presentations of ADHD and gender. SRS total and reciprocal social interaction subscale scores were found to be higher in cases with comorbid oppositional defiant disorder (ODD) than in those without comorbid ODD. In SRS+ cases, the total scores of CPRS-RS and CTRS-RS were found to be significantly higher compared to SRS- cases. At the end of the twelve-week treatment period, a significant decrease was observed in the SRS, CPRS-RS and CTRS-RS total and all subscale scores of children diagnosed with ADHD compared to pre-treatment scores. However, when the ADHD group's SRS, CPRS-RS and CTRS-RS post-treatment scores were compared with the control group, it was determined that the impairment in social responsiveness and ADHD symptoms continued significantly after the treatment and ADHD patients who continued to be SRS+ had more severe ADHD symptoms after treatment compared to SRS- cases. It was found that post-treatment all SRS scores of ADHD patients with comorbid ODD were similar to those without comorbid ODD. In children in the ADHD group, both methylphenidate and atomoxetine treatment resulted in a decrease in SRS total, reciprocal social interaction and pathognomonic autistic behaviors subscales. While no decrease was observed in the social use of language subscale score with methylphenidate treatment, a significant decrease was observed with atomoxetine treatment. Conlcusion: The results of our study show that the basic symptoms of ADHD are related to the impairment in social responsiveness and that there is a decrease in both basic ADHD symptoms and social responsiveness problems and autism-like symptoms with treatment. It was observed that autism-like symptoms persisted in cases with a lower response to treatment. In cases with ADHD who have autism-like symptoms and especially in cases with low response to treatment, the addition of interventions for social difficulties while planning treatment may positively affect the prognosis. The effects of psychopharmacological agents on autistic symptoms in ADHD need to be investigated in further studies with larger samples.
Benzer Tezler
- Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanısına sahip ergenlerde aşırı odaklanma fenomeninin sosyal cevaplılık ve sürekli performans testi performansları bağlamında değerlendirilmesi
Assessment of hyperfocusing phenomenon in adolescents with attention deficit hyperactivity disorder in the context of social responsiveness and continuous performance test performances
EMRAH CEM BAYRAM
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
PsikiyatriAnkara ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. PINAR URAN
- Eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan prepubertal erkek çocuklarda otizm benzeri belirtilerin ve agresyonun serum testesteron, oksitosin, kortizol ve androstenedion ile ilişkisi
Association between autism-like symptoms and agression with serum testosterone, oxytocin, cortisol and androstenedione in prepubertal malechildren with attention deficit hyperactivity disorder
ABDÜLBAKİ ARTIK
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
PsikiyatriHacettepe ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SADRİYE EBRU ÇENGEL KÜLTÜR
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda otonom sinir sistemi fonksiyonlarının araştırılması
Investigation of autonomic nervous system functions in children with attention deficit hyperactivity disorder
KORAY KARA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
PsikiyatriGATAÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. MEHMET AYHAN CÖNGÖLOĞLU
- Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda karşıt olma-karşı gelme bozukluğu binişikliğinin duygusal yüz ifadelerinin tanınması ile ilişkisinin araştırılması
Investigation of relationships and recognition of emotional facial expressions in children with attention deficit hyperactivity disorder who have comorbid with or without oppositional defiant disorder
HALİL KARA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
PsikiyatriGATAÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜMER TÜRKBAY
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda göz muayene bulgularının incelenmesi
Evaluation of the ophthalmological findings in childhood attention deficit disorder with hyperactivity
GÖKHAN ÖZKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Göz HastalıklarıMersin ÜniversitesiGöz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE AYÇA SARI