Geri Dön

Preeklamptik gebelerde MOTS-C düzeyinin sağlıklı gebelerle karşılaştırılması

The comparison of MOTS-C level in preeclamptic pregnancy with HEALTHY pregnancy

  1. Tez No: 707225
  2. Yazar: ÖMER FARUK KANDİLCİK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ALEV ÖZER
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 75

Özet

Amaç: MOTS-c (mitochondrial ORF of the twelve S c) 16 aminoasitten oluşan ve mitokondrial genler tarafından kodlanan bir peptid olup glukoz alınımı, yağ asitlerinin oksidasyonunu ve pro-inflamatuvar sitokin ve adezyon moleküllerinin salınımının azaltılması gibi çeşitli süreçlerde rol almaktadır. Çalışmamızda pro-inflamatuvar özelliğinden yola çıkarak, gebelerde preeklampsi patofizyolojisinde rol alan inflamasyon sürecinde ki etkisini ölçmek için Haziran 2020 - Ocak 2021 tarihleri arasında polikliniklerimize başvuran preeklampsi tanısı almış gebelerin ve sağlıklı gebelerin serum mots-c düzeyi açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda Haziran 2020 - Ocak 2021 tarihleri arasında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde preeklampsi tanısı konulan 60 gebe (çalışma grubu) ve sağlıklı 30 gebe (kontrol grubu) demografik, antropometrik, klinik verileri, laboratuvar parametreleri ve serum mots-c düzeyi açısından istatistiksel anlamlı farklılık yönünden karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamızda preeklampsi ve kontrol grubu arasında sistolik ve diyastolik kan basıncı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmüştür (p0,05). Preeklampsi grubunda ortalama MOTS-c değeri 137,951,9 ng/ml iken kontrol grubundan bu rakamın 159,128,7 ng/ml olduğu belirlenmiştir. Çalışma kapsamındaki şiddetli ve hafif preeklampsi alt grupları ile kontrol grubunda yer alan bireylerin MOTS-c sonuçlarına ilişkin değerlendirme sonuçlarında; üç grup arasında MOTS-c değeri bakımından istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir (p>0,05). Şiddetli preeklampsi grubunda ortalama MOTS-c değeri 137,951,9 ng/ml iken hafif preeklampsi grubunda ortalama MOTS-c değeri 137,951,9 ng/ml ve kontrol grubundan bu rakamın 159,128,7 ng/ml olduğu belirlenmiştir. Çalışma kapsamındaki erken ve geç başlangıçlı preeklampsi grubu ile kontrol grubunda yer alan bireylerin MOTS-c sonuçlarına ilişkin değerlendirme sonucunda; üç grup arasında MOTS-c değeri bakımından istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir (p>0,05). Erken başlangıçlı preeklampsi grubunda ortalama MOTS-c değeri 137,951,9 ng/ml iken geç başlangıçlı preeklampsi grubunda ortalama MOTS-c değeri 137,951,9 ng/ml ve kontrol grubundan bu rakamın 159,128,7 ng/ml olduğu belirlenmiştir. Bireylerin MOTS-c seviyeleri ile demografik ve klinik verileri arasındaki korelasyon analizi sonuçlarında; MOTS-c seviyesi ile tüm demografik ve klinik bilgiler arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki olmadığı belirlenmiştir (p>0,05). Sonuç: Mots-C'nin endotelyal fonksiyon üzerine etkileri olup erken endotelyal disfonksiyon döneminde, bu durumu yansıtan bir marker olarak kullanılabilmektedir. Preeklampsinin patofizyolojisinde; endotelyal disfonksiyon yer almakta ve buna bağlı olarak plasental iskemi gelişebilmekte ve maternal organların perfüzyonu bozulmaktadır. Bu noktadan hareketle, Mots-C'nin preeklampside etkinliğini belirlemek amacıyla yaptığımız değerlendirmelerde; preeklampsi grubunun MOTS-c değerleri ile kontrol grubunun MOTS-c değerleri arasında istatistiksel anlamlı farklılık saptanmamıştır. Ayrıca çalışmamızda şiddetli preeklampsi, hafif preeklampsi ve kontrol grubunun değerleri kıyaslandığında, istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. Çalışmamızda erken ve geç başlangıçlı preeklampsi hastalarının MOTS-c seviyeleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. Çalışmamızda maternal yaş, gestasyon ve USG haftası, gravida, parite, abort sayısı, boy, kilo, vücut kitle indeksi, AST, ALT, kreatinin, trombosit sayısı, sistolik ve diyastolik kan basıncı değerleri gibi demografik, klinik ve laboratuvar parametreleri ile MOTS-c seviyelerinin korelasyon analizi neticesinde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Saptadığımız sonuçlar neticesinde konu ile ilgili daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulabileceği sonucuna varılmıştır.

Özet (Çeviri)

Objective: MOTS-c (mitochondrial ORF of the twelve S c) is a peptide consisting of 16 amino acids and encoded by mitochondrial genes and is involved in various processes such as glucose uptake, oxidation of fatty acids, and reduction of the release of pro-inflammatory cytokines and adhesion molecules. In our study, we aimed to compare the serum mots-c levels of pregnant women diagnosed with preeclampsia and healthy pregnant women who applied to our outpatient clinics between June 2020 and January 2021 to measure the effect of inflammation on the pathophysiology of preeclampsia, based on its pro-inflammatory feature. Materials and Methods: In our study, demographic, anthropometric, clinical data, laboratory parameters of 60 pregnant (study group) and 30 healthy pregnant (control group) diagnosed with preeclampsia in Kahramanmaraş Sütçü İmam University Health Practice and Research Hospital Gynecology and Obstetrics Clinic between June 2020 and January 2021. and serum mots-c levels were compared in terms of statistically significant difference. Results: In our study, a statistically significant difference was found between the preeclampsia and control groups in terms of systolic and diastolic blood pressure (p0.05). While the mean MOTS-c value was 137.9±51.9 ng/ml in the preeclampsia group, this figure was 159.1±28.7 ng/ml in the control group. Within the scope of the study, as a result of the evaluation of the MOTS-e results of the individuals in the causative and late-onset preeclampsia group and the control group as finding; within the scope of the study, no statistically significant difference was observed in terms of MOTS-c value in the three groups (p>0.05). It was found that the mean MOTS- value in the the causative preeclampsia group was 137,9±51.9 ng/ml, the mean MOTS- value in the late-onset preeclampsia group was 137,9±51.9 ng/ml and the mean MOTS- value in the control group was 159,1±28,7 ng/ml. According to the results of the correlation analysis, the demographic and clinical information and the data about MOTS-c levels of the individuals ; It was found that no statistically significant difference was observed between the groups with regard to MOTS-c value (p>0.05). Conclusion: Mots-C has effects on endothelial function and can be used as a marker reflecting this situation in the early endothelial dysfunction period. In the pathophysiology of preeclampsia, there is Endothelial dysfunction and accordingly, placental bone may develop and the parfusion of maternal organs is impaired. From this point of view, according to the result of our evaluations to find the effectivity of Mots-C in preeclampsia; there was no statistically significant difference between the MOTS-c values of the preeclampsia group and the MOTS value of the control group. In addition, no statistically significant difference was observed in terms values of the severe preeclampsia group, mild preeclampsia group and control group. In our study, no statistically significant difference was observed in terms of MOTS-c value between the causative and late-onset preeclampsia patients. In our study, no statistically significant difference was observed in terms of MOTS-c value in the severe preeclampsia group, mild preeclampsia group and control group. In our study, as a result of correlation analysis of demographic, clinical and laboratory parameters such as material, age, pregnancy, USG week, gravida, parity, abort number, length, weight, body mass index, AST, ALT, creatinine, platelet count, systolic and diantolic blood basal values. As a result, we can say that it can be needed comprehensive researchs about the subject.

Benzer Tezler

  1. Tedavi görmemiş preeklamptik gebelerde mİR-200C ekspresyonu ile plazma vasküler peroksidaz 1 (VPO1), Humanin ve MOTS-c düzeylerinin değerlendirilmesi

    Evaluation of plasma vascular peroxidase 1 (VPO1)), humanin and MOTS-c levels with mIR200-c expression in untreated preeclamptic pregnant women

    ERKAM COŞKUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Biyokimyaİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa

    Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HAKAN EKMEKÇİ

  2. Preeklamptik gebelerde serum beta-hCG düzeyleri

    Başlık çevirisi yok

    MEHMET KUTLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Aile HekimliğiSağlık Bakanlığı

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DR. NİMET GÖKER

  3. Preeklamptik gebelerde Metildopa tedavisinin uterin, umblikal ve fetal orta serebral arterlerdeki kan akımları üzerine etkisi

    Başlık çevirisi yok

    OĞUZHAN GÜNENÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2000

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSelçuk Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. M. NEDİM ÇİÇEK

  4. Preeklamptik gebelerde magnezyum sülfat tedavisinin anne ve fetüste kalsiyum metabolizması üzerindeki etkileri

    Başlık çevirisi yok

    İSMET KARAKUYU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1995

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSelçuk Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET C. ÇOLAKOĞLU

  5. Preeklamptik gebelerde ikinci trimesterda bakılan pentraksin 3 ve cathepsin B seviyelerinin maternal ve fetal sonuçları öngörmedeki rolü

    The role of pentraxin 3 and cathepsin B levels in the second trimester in predictioning of maternal and fetal results in preeclamptic pregnancy

    GÜLNUR TANRIVERDİ KILIÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NEFİSE NAZLI YENİGÜL