Geri Dön

Uluslararası hukukta silahsızlanmanın denetlenmesi

Verification of disarmament in international law

  1. Tez No: 707639
  2. Yazar: ERDEM DİNÇER
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ FEHMİ KEREM BİLGİN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hukuk, Uluslararası İlişkiler, Law, International Relations
  6. Anahtar Kelimeler: Silahsızlanma, denetim, şeffaflık, etkili katılım, uluslararası işbirliği, Disarmament, verification, transparency, effective participation, international cooperation
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Yaşar Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 219

Özet

Uluslararası alanda barış ve güvenliğin sağlanması ve silahlı çatışmaların önüne geçilmesi amacıyla silahsızlanmanın denetlenmesi özellikle modern çağdaki silah teknolojilerinin giderek gelişme göstermesi ve olası bir silahlı çatışmanın bütün insanlığın geleceğini tehdit eder duruma gelmesiyle birlikte uluslararası toplum açısından önemi gittikçe artan bir konu haline gelmiştir. XX. asra kadar silahsızlanma teşebbüsleri düzensiz, genellikle barış antlaşmaları dâhilinde ya da gelecekte varılması muhtemel antlaşma ve protokol taslakları şeklinde gerçekleşmiş ve bu sebeple uzun süreli olamamıştır. İkinci Dünya Savaşı'na kadar olan dönemde ise belirli türde silahların yasaklanması ve sınırlanması yönünde adımlar atılmış olmakla beraber etkili bir denetim mekanizması hayata geçirilememiştir. Silahsızlanma meselesini kapsamlı bir şekilde düzenleyen ve etkili denetim mekanizmaları öngören antlaşmalar ancak İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesinin arifesinde Birleşmiş Milletler Şartı'nın kabul edilmesinden itibaren mümkün olabilmiştir. Birleşmiş Milletler Şartı ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararlarında üye devletler silahsızlanmanın denetlenmesine yönelik etkili mekanizmaların tesisi için işbirliği içerisinde hareket etmeye dâvet edilmişlerdir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra devletler silahsızlanma alanında işbirliği içerisinde harekete geçme yönünde istekli bir tutum sergilemiş olsalar da savaştan sonra kurulan iki kutuplu siyasî düzen ve akabinde gelen silahlanma yarışı başlangıçtaki umutların kısa sürede sönmesine neden olmuştur. Doğu ve Batı bloklarının silahlanma programları konusunda şeffaf davranmamaları sebebiyle etkili bir denetim mümkün olmamıştır. Ancak silahlanma yarışının ağır ekonomik yükünün kendisini hissettirmeye başlamasıyla beraber devletler silahlanmanın kontrollü bir biçimde önüne geçilmesinin kendi ulusal menfaatlerine uygun olduğu kanaatine varmışlardır. Bu süreçte ilk önemli silahsızlanma antlaşmaları ABD ve SSCB arasında akdedilen iki taraflı antlaşmalar şeklinde olmuştur. Daha sonra çok taraflı silahsızlanma antlaşmaları ve denetim rejimleri hayata geçirilmiş, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü gibi uluslararası kurumlar denetim rejimlerinin teknik ve maddî yönleri konusunda devletlere yol gösterici olmuşlardır. Soğuk savaş sonrası dönemin ilk yıllarında silahlanma seviyelerindeki ânî düşüş İkinci Dünya Savaşı akabindeki ortamı andıran iyimser bir ortam meydana getirmiştir. Bu süreçte Doğu ve Batı blokları arasındaki anlaşmazlıklar sebebiyle yıllarca sonuçlandırılamayan Kimyasal Silahlar Sözleşmesi gibi antlaşmalar yürürlüğe girmiştir. Fakat bu iyimser hava nispeten kısa sürmüş ve 11 Eylül 2001 saldırılarını izleyen teröre karşı küresel savaş ortamında silahlanma seviyeleri yeniden yükselmeye başlamıştır. Bu dönemde silahsızlanmanın denetlenmesinin temel hedefi silahların ve özellikle de kitle imhâ silahlarının devlet dışı aktörlerin eline geçmesini önleyici yöntemler ve programların hayata geçmesi olmuştur. Bu yeni yaklaşımın bir sonucu olarak 2014 yılında Silah Ticâreti Antlaşması yürürlüğe girmiştir. Günümüzde silahsızlanmanın denetlenmesi müessesesi açısından karma bir tablo mevcuttur. Önceki dönemlere kıyasla teknolojik gelişmelerden istifade eden etkili ve modern denetim rejimleri hayata geçirilmiş olsa da denetimin başarısı günümüzde de devletlerin etkili katılım göstermeleri ve şeffaf bir tutum sergilemelerine bağlıdır.

Özet (Çeviri)

In order to ensure international peace and security and to prevent future conflicts, the verification of disarmament has become an increasingly important issue for the international community, especially with the gradual development of weapon technologies used in the modern age and possibility of an armed conflict threatening the future of all humanity. Until the XXth century, disarmament attempts were irregular and usually within the framework of peace treaties or in the form of future treaty and protocol proposals, and for this reason, they did not last long. Although steps were taken to ban and limit certain types of weapons until the end of World War II, an effective verification mechanism could not be implemented. Agreements regulating disarmament and establishing effective control mechanisms could only be possible after the adoption of the United Nations Charter at the end of World War II. The United Nations Charter and the first United Nations General Assembly resolutions, called upon member states to cooperate for the implementation of an effective mechanism for the verification of disarmament. Although States exhibited a willingness to act in cooperation in the field of disarmament after World War II, the post-war bipolar political order and the arms race that followed caused the initial hopes to fade soon after. As the Eastern and Western blocs did not act transparently in respect of their armament programs, the establishment of an effective verification regime could not be possible. However, the heavy economic burden of the arms race made States came to the conclusion that the limitation of armaments in a controlled manner was in their national interests. The first important disarmament treaties were in the form of bilateral treaties concluded between the USA and the USSR. This was followed by multilateral disarmament treaties and verification regimes supported by international organizations such as the International Atomic Energy Agency and the Organization for the Prohibition of Chemical Weapons in regard to their technical and financial aspects. The sudden drop in armament levels in the aftermath of Cold War created an optimistic environment reminiscent of the early years of the post-World War II era. Treaties, such as the Chemical Weapons Convention, which could not be completed for many years due to disagreements between the Eastern and Western blocs, entered into force. However, the optimistic atmosphere did not last long, and armament levels started to increase again as a result of the attacks of September 11th, 2001, and the global war against terrorism that followed. In this period, the main objective of the verification of disarmament was to ensure the implementation of methods and programs aiming to prevent the acquisition of weapons of mass destruction by non-state actors. The Arms Trade Treaty, which entered into force in 2014, reflects this new approach. Today, there is a mixed situation as regards the verification of disarmament. Despite effective and modern verification regimes that benefit from technological developments, the success of verification still largely depends on the effective participation and transparent conduct of States.

Benzer Tezler

  1. Uluslararası Hukukta silahsızlanma ve nükleer silahlar

    In International Law disarmament and nuclear weapons

    TUĞBA DOĞANALP

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    HukukZirve Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ABDULLAH DEMİR

  2. Uluslararası Hukukta silahsızlanma ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW)

    Disarmament in international law and the Organisation for Prohibition of Chemical Weapons (OPCW)

    SALİH KARATAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    HukukSelçuk Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. SELCEN ERDAL

  3. Uluslararası Hukukta çok taraflı tahkim

    Başlık çevirisi yok

    LEYLA KESER

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    HukukMarmara Üniversitesi

    Özel Hukuk Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERGUN ÖNEN

  4. Uluslararası hukukta ve Türk Hukuku'nda göçmen kaçakçılığı suçu

    The crime of migrant smuggling in international law and Turkish Law

    UMUT GÜNEŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukMarmara Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. YUSUF YAŞAR

  5. Uluslararası hukukta sivil havacılığın güvenliğine karşı hukuka aykırı eylemlerde devletin cezai yetkisi

    Criminal jurisdiction of states on unlawful acts against the security of civil aviation in international law

    AZİME AYÇA KAHRAMAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukAnkara Hacı Bayram Veli Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BERAT LALE AKKUTAY