Geri Dön

Modern dönemde İslam'da devlet tartışmaları (Ali Abdurrazık ve Muhammed Ziyauddin er-Reyyis örneği)

The necessities of the community of imamate/Caliphate have been considered requiring an alliance by Muslim scholars

  1. Tez No: 708798
  2. Yazar: RECEP RÜZGARESEN
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. İBRAHİM ÖZDEMİR
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Din, Religion
  6. Anahtar Kelimeler: Hilâfet, Ali Abdürrâzık, Muhammed Ziyâeddin er-Reyyis, Caliphate, Ali Abdurrâzık, Mohammed Ziyâeddin er-Reyyis
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Bingöl Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: İslam Hukuku Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 138

Özet

İmâmet/hilâfetin hükmü Müslüman bilginler tarafından ittifakla vacip görülmüştür. Çünkü imâmet/hilâfet kurumu hem dini hem de dünyevi maslahatlar için gerekli bir kurum olarak kabul edilmektedir. Hz. Peygamberin vefatından sonra halifenin kim olacağı hususunda sahabeler arasında tartışmalar yaşanmış olsada; hilâfetin gerekliliği veya dini boyutu, bu tartışmalarda söz konusu olmamıştır. Mezhepler arasında, fıkhi açıdan imâmet/hilâfetin hükmünün akla ve nakle dayandırma hususunda tartışmalar olduğu bilinmektedir. Ancak bunlar, fıkıh usûlü ilminin kendi iç dinamiği içindeki tartışmalardan öteye geçmemiştir. İmâmet/hilâfetin gerekliliği veya dini boyutu, 1924'e hilâfetin ilga edilmesinden sonra tartışılmaya başlamıştır. Bu tartışmalardan biride, Mısırlı bir kadı olan Ali Abdürrâzık ve yine Mısırlı bir âlim olan Muhammed Ziyâeddin er-Reyyis arasında geçmiştir. Abdürrâzık, hilâfetin dini bir gereklilik olmadığını ve dinde bunu gerekli kılan bir delilin bulunmadığını ileri sürmüştür. Reyyis ise, Abdürrâzık'ın bu görüşlerine karşılık imâmet/hilâfetin vücûbiyetini savunmuştur. Abdürrâzık, hilâfet hakkındaki görüşlerini, İslam'ın yalnızca dini bir davet olduğu ve Hz. Peygamberin siyasi bir kişiliğe sahip olmadığı, üzerine geliştirmiştir. Görüşlerini, daha çok İslam tarihinden bazı olayları örnek vererek temellendirmeye çalıştığı görülmektedir. Bunun yanında, imâmet/hilâfeti gerçekleştirmenin“caiz”olduğuna hükmeden mezheplerin de kendisi ile aynı görüşte olduğunu dile getirmiştir. Reyyis ise, Abdürrâzık'a İslam ümmetinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan mezheplerin, imâmet/hilâfetin vücûbiyetine hükmetmiş olmalarını ileri sürerek karşı çıkmıştır. Aynı zamanda İslam'ın, dinî ve dünyevi bir düzen olduğunu ve Hz. Peygamberin bir devlet kurup bu devlete başkanlık ettiğini savunan Reyyis; İslam'da bir hükümetin gerekli olduğunu da ifade etmektedir. Reyyis, Hz. Peygamberin vefat etmesinden hemen sonra, ashabın bir halifeye biat etmiş olmasını, hükümetin gerekli oluşuna delil olarak göstermektedir. Aynı zamanda imâmet/hilâfet kurumu üzerine bir icmânın meydana geldiğini ve icmânın da şer'î bir delil olmasından dolayı imam/halife tayin etmenin farz-ı kifâye olduğunu söylemektedir. Çalışmamızda bu konu üzerinde durulacak, Reyyis ve Abdürrâzık'ın ileri sürdüğü argümanlara yer verilecek ve sonunda genel bir değerlendirme yapılacaktır.

Özet (Çeviri)

The necessities of the community of imamate/caliphate have been considered requiring an alliance by Muslim scholars. Because the community of imamate/caliphate is considered to be a necessary community for both religious and earthly affairs. After the Prophet's death, there was a debate among the companions about who would be the caliph; the necessity or religious dimension of the divine was not discussed in these discussions. It is known that there are discussions between the sects about the permissible or necessities of the provision of the imamate/caliphate in terms of fiqh. However, these have not gone beyond the discussions within its internal dynamics of the science of the fiqh. The necessity or religious dimension of imamate/caliphate began to be discussed after the abolition of the caliphate in 1924. One of these discussions took place between Ali Abdurrâzik, an Egyptian Muslim judge, and Mohammed Ziyâeddin er-Reyyis, an Egyptian scholar. Abdurrâzık argued that the caliphate is not a religious necessity and that no evidence in religion makes it necessary. Reyyis, on the other hand, defended the necessity of the imamate/caliphate in response to these views of Abdurrâzik. Abdürrazık developed his views on the caliphate on the basis that Islam was only a religious invitation and the Prophet did not have a political personality. It is seen that he tries to justify his views by giving examples of some events from Islamic history. In addition, he stated that the sects that ruled that it was“permissible”to perform the imamate/caliphate also agreed with him. Reyyis, on the other hand, opposed Abdürrâzık, arguing that the sects that make up the vast majority of the Islamic community ruled over the necessity of the imamate/caliphate. At the same time, Islam is a religious and earthly order and the Reyyis, who argues that the Prophet established a state and presided over this state; also states that a government is necessary for Islam. Reyyis cited the fact that the Companions pledged allegiance to a caliph right after the death of the Prophet as evidence for the necessity of government. At the same time, he stated that there is a consensus on the association of imamate/caliphate and that it is sufficient to appoint an imam/caliph since consensus is religious evidence. Our study will focus on this issue, include the arguments put forward by Reyyis and Abdurrâzik, and eventually, a general evaluation will be made.

Benzer Tezler

  1. Çağdaş Suriye nesrinde siyasî hapishane edebiyatı üzerine eleştirel bir bakış

    The literature of political prisons in contemporary Syrian prose analytical prepective

    ABDOLGADER MOHAMED ALİ

    Yüksek Lisans

    Arapça

    Arapça

    2014

    Doğu Dilleri ve EdebiyatıSelçuk Üniversitesi

    Doğu Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. FİKRET ARSLAN

  2. Otoriter laiklikten demokratik laikliğe Türkiye ve Tunus'ta din-devlet ilişkilerinin dönüşümü

    Transformation of the state-religion relationship in Turkey and Tunisia from authoritarian secularism to democratic secularism

    HATİCE RUMEYSA DURSUN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    DinMarmara Üniversitesi

    Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ALİ COŞKUN

  3. 1930-1939 arasında Türkiye'de adab-ı muaşeret, toplumsal değişme ve gündelik hayatın dönüşümü

    Rules of conduct, social change and transformation of the everyday life in Turkey between 1930-1939

    TÜLİN URAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    SosyolojiMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Sosyoloji Bölümü

    DOÇ. DR. MERAL ÖZBEK

  4. Modern dönemde İslam dünyası'nda yönetim tartışmaları çerçevesinde İslam ve demokrasi ilişkisi

    Relationship between Islam and democracy in the framework of management discussions in the Islamic world in modern period

    ERHAN ERKUŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Siyasal BilimlerBahçeşehir Üniversitesi

    Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURHAN KÖROĞLU

  5. Halifelik kurumunun tarihsel evrimi:bir politik ilahiyat yorumu

    The insti̇tuti̇on of cali̇phate's hi̇stori̇cal evoluti̇on: A poli̇ti̇cal theology based commentary

    MUHAMMET ÖNDER ERDOĞAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Dinİstanbul Arel Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET SENA EKİCİ