Geri Dön

Tibia cisim kırıklarında intramedüller çivi uygulaması sonrası kırık iyileşmesi üzerine etkili faktörlerin retrospektif değerlendirilmesi

Retrospective evaluation of factors on fracture healing after intramedullary nailing in tibia shaft fractures

  1. Tez No: 708940
  2. Yazar: TOLGA SEZER
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. TAYYAR KÜRŞAT DABAK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 153

Özet

Tibia cisim kırıkları sonrası intramedüller çivi uygulaması, kırık iyileşmesi için uygun biyolojik ve mekanik olarak avantajlı bir ortam sağlar. Kırık hattında mikro harekete izin vermesinin yanı sıra aynı zamanda kırık hattı proksimali ve distali arasında kesintisiz bir iç bağlantı sağlayarak kırığı stabilize etmesi için hastanın kemik anatomisi ile implant arası optimum uyumu sağlamak son derece önemlidir. Bu retrospektif ve tek merkezli çalışma ile tibia cisim kırıklarında intramedüller çivi uygulaması sonrası kırık iyileşmesi üzerine etkili faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın birincil sonuç değişkenini ise tibia isthmus çapı ile intramedüller çivi çapı arasında kaynamayı olumlu yönde etkileyecek optimal bir boyut ilişkisinin belirlenmesi oluşturmaktadır. Bu amaçla, Ocak 2014 ile Ocak 2019 tarihleri arasında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde tedavi edilen kayıtlı 323 tibia kırıklı hasta belirlenmiştir. 156 tibia cisim kırıklı hasta için intramedüller çivi ile osteosentez uygulandığı tespit edilmiştir. 21 hasta, çalışma kriterlerine uymadığı için dışlanmış, geriye kalan 138 tibia cisim kırığı olan 135 hastadan 32 tanesi takiplerinin düzensiz olması nedeniyle çalışmadan çıkartılmıştır. Son olarak 106 tibia cisim kırığı olan 103 hasta ile çalışma grubu oluşturulmuştur. Tüm olgular için çivi çapı/isthmus oranı belirlenmiştir. 2 farklı gözlemci tarafından hastaların 3-6-9-12. aylarda iki yönlü grafileri ayrı ayrı incelenmiş, RUST skorlaması yapılarak ortalama puan alınmış ve kırık kaynaması değerlendirilmiştir. Kaynama üzerine etkili olabilecek diğer faktörleri (hastalara ait demografik, klinik, cerrahi sonrası radyolojik ölçümler) belirlemek için tek değişkenli ve çok değişkenli istatistiksel analizler yapılmıştır. Çivi çapı/isthmus çapı oranının kaynamaya etkisini araştırmak için 6. ayda radyolojik kaynama kriterine uyan kırıklar üzerinden ROC analizi sonucunda ölçümlerinin kesim noktası 0,85 değeri sınır düzeyinde %69 tutarlılık seviyesinde, hassaslık düzeyi %98, özgüllük düzeyi %79 civarında ve kaynama üzerine istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. İlk 6 ay içinde kaynama üzerine anlamlı olmadığı ancak 6. aydan sonra 9. ve 12. aylarda kaynama tespit edilen hastalar değerlendirildiğinde çivi/isthmus çapı oranı 0,85 değeri üzerinde olduğu ve kaynama üzerine anlamlı etki gösterdiği tespit edilmiştir. Tibia isthmus çapı ile intramedüller çivi çapı arasında kaynamayı olumlu yönde etkileyecek bir oran ilişkisi belirlenmiş olup tibia cisim kırıkları iyileşmesini optimize etmek için intramedüller çivi/kanal çapı oranının bu düzeye yakın ve üstünde olması kaynama üzerine ileri dönemde önemli etkisinin olacağını göstermektedir. Kaynama üzerine etkili olabilecek diğer parametreler incelendiğinde; proksimal diyafizer kırıkların kaynama oranları daha düşük izlenmiştir. İntamedüller çivi ile tedavi edilen kapalı tibia cisim kırıklarına göre açık kırıklar daha uzun dönemde radyolojik kaynama göstermiştir. Sigara ve/veya alkol kullanımının, erken dönem ve geç dönem iyileşme üzerine olumsuz etkileri olduğu görülmüştür. Hastada diyabet varlığı, yüksek ASA skoru ve VKİ yüksek olması, geç dönem iyileşme üzerine olumsuz yönde etkili olabileceği gösterilmiştir. Birincil tedavi seçeneği olarak eksternal fiksatör uygulanan ve ardından elektif olarak IM çivi ile fiksasyon tercih edilen hastaların postoperatif kaynama oranlarının daha düşük olduğunu göstermiştir. Birincil tedavi eksternal fiksatör uygulanan ve elektif olarak IM çivi ile fiksasyon uygulanan hasta grubunda postoperatif 6. ayda kaynama oranlarının daha az olduğu görülmüştür. Benzer durumun 9. ayda da geçerliliğini koruduğu; kaynama oranlarının daha az olduğu görülmüştür. Postoperatif diastazın düşük miktarlarda olması kaynama üzerine olumlu yönde etki etmektedir.

Özet (Çeviri)

Intramedullary nailing after tibial shaft fractures provides a suitable biologically and mechanically advantageous environment for fracture healing. It is extremely important to ensure optimum compatibility between the patient's bone anatomy and the implant in order to stabilize the fracture by providing an uninterrupted internal connection between the proximal and distal fracture line as well as allowing micro-movement at the fracture line. In this retrospective and monocenter study, it was aimed to evaluate the factors affecting fracture healing after intramedullary nailing in tibial shaft fractures. The primary outcome variable of the study is the determination of an optimal size relationship between the diameter of the tibia isthmus and the size of the intramedullary nail that will positively affect the union. For this purpose, 323 patients with tibial fractures who were treated in Akdeniz University Orthopedics and Traumatology Clinic between January 2014 and January 2019 were identified. It was determined that osteosynthesis was performed with intramedullary nailing for 156 patients with tibial shaft fractures. 21 patients were excluded because they did not meet the study criteria, and 32 of the remaining 138 patients with tibial shaft fractures were excluded due to irregular follow-up. Finally, a study group was formed with 103 patients with 106 tibial shaft fractures. Nail diameter/isthmus ratio was determined for all cases. Two-way radiographs of the patients at 3-6-9-12 months were evaluated separately by 2 different observers, the mean score was obtained by RUST scoring, and fracture union was evaluated. Monthly bilateral radiographs were evaluated separately, mean score was obtained by RUST scoring, and fracture union was evaluated. Univariate and multivariate statistical analyzes were performed to determine other factors (patient demographic, clinical, postoperative radiological measurements) that may have an effect on union. In order to investigate the effect of nail diameter/isthmus ratio on union, the cut-off point of the measurements was 0.85 at the limit level, at the consistency level of 69%, the sensitivity level of 98%, the specificity level of 79%, and the statistical significance on union was determined as a result of ROC analysis. It was found that it was not significant on union in the first 6 months, but when the patients who were found to have union at the 9th and 12th months after the 6th month were evaluated, the nail/isthmus diameter ratio was above 0.85 and had a significant effect on the union. A ratio relationship was determined between the diameter of the tibia isthmus and the diameter of the intramedullary nail, which will positively affect the union, and the fact that the ratio of intramedullary nail/canal diameter is close to or above this level in order to optimize the healing of tibial shaft fractures shows that it will have a significant effect on union in the future. When other parameters that may be effective on union are examined; union rates of proximal diaphyseal fractures were lower. Compared to closed tibial shaft fractures treated with an intramedullary nail, open fractures showed radiological union in a longer period. It has been observed that smoking and/or alcohol use have negative effects on early and late recovery. It has been shown that the presence of diabetes, high ASA score and high BMI in the patient may have a negative effect on late recovery. It has been shown that postoperative union rates are lower in patients who were applied external fixation as the primary treatment option and then electively preferred fixation with IM nails. It was observed that the rate of union was lower at the postoperative 6th month in the patient group in which the primary treatment external fixator was applied and the fixation with IM nail was applied electively. The similar situation is still valid in the 9th month; union rates were found to be lower. It was determined that the lower the postoperative diastase level, the better the union rate.

Benzer Tezler

  1. Çocuk uzun kemik kırıklarında intramedüller tel uygulaması

    Titanium intramedullary elastic nailing for pediatric long bone fracture treatment

    AHMET KÜÇÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    Ortopedi ve TravmatolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü

    PROF. DR. NUSRET KÖSE

  2. Tibia ve femur kırıklarında ao intrameduller kilitli çivisi uygulaması sonuçları

    Treatment of femoral and ti̇bi̇al fractures with ao universal interlocking intramedullar nail.

    HAKAN ASLAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bakanlığı

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DR. MAHMUT KIŞ

  3. Tibia cisim kırıklarında antegrad kilitli intramedüller çivileme sonuçlarımız

    Başlık çevirisi yok

    ÖMER SERKAN YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Ortopedi ve TravmatolojiMustafa Kemal Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YUNUS DOĞRAMACI

  4. Erişkin tibia diafiz kırıklarının cerrahi tedavisinde kilitli intrameduller çivi uygulamasının yeri

    Role of locked intramedular nails in the surgical treatment of adults

    UYGAR DAŞAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bakanlığı

    DR. ÖNDER ERSAN

  5. Erişkin tibia cisim kırıklarında suprapatellar girişli kilitli intramedüller çivi uygulamaları

    Implementation of intramedullary nailing of the tibia with suprapatellar entry

    ALİ MURAT BAŞAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Ortopedi ve TravmatolojiSakarya Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET TÜRKER