Geri Dön

Akromegalinin pür endoskopik endonazal tedavisi; sınıflama, remisyon oranları, remisyona etkili faktörler ve komplikasyonlar

Pure endoscopic endonasal therapy of acromegalia; classification, remition ratios, factors affecting remition and complications of surgery

  1. Tez No: 709841
  2. Yazar: DERYA KARAOĞLU GÜNDOĞDU
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. OSMAN ARIKAN NACAR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Nöroşirürji, Neurosurgery
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2016
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Nöroendokrinşirurji Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 74

Özet

Amaç: Akromegali genellikle GH salgılayan hipofiz adenomuna bağlı gelişen, serum GH ve IGF-1 yüksekliği ile seyreden, kronik bir hastalıktır. Tedavi edilmemiş akromegalinin mortalite ve morbidite üzerinde ciddi etkileri olması sebebi ile akromegali mutlak tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Her ne kadar akromegali tedavisi cerrahi, medikal ve radyoterapi komponentlerini içerse de son yıllarda endoskopik gelişmelerin de öncülüğünde endoskopik endonazal transsfenoidal cerrahi akromegalinin ilk seçenek tedavisi halini almıştır. Bu çalışmadaki amacımız Kasım 2010 ve Mart 2016 arasında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde pür endoskopik yöntemle opere olan 129 hastanın retrospektif olarak incelenmesi, operasyon sonrası takiplerinin 2002 ve 2010 konsensus remisyon kriterlerine göre değerlendirilmesi ve küre etki eden etkenlerin incelenmesidir. Materyal-Metod: Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, Kasım 2010 ile Mart 2016 yılları arasında pür endoskopik endonazal yolla opere edilen 129 akromegali hastası retrospektif olarak incelendi. Tümörler büyüklük ve yayılımlarına göre sınıflandırıldı. Hastaların izlem sırası en az 6 ay idi. Sonuçlar, 2002 ve 2010 konsensus kür kriterlerine göre değerlendirildi. 2002 kriterlerinde operasyon GH< 2,5 ng/ml, OGTT yükleme sonrası GH< 1 ng/dl ve normal IGF-1 düzeyleri kür olmayı ifade ederken bu değerler 2010 kriterlerinde GH< 1ng/dl, OGTT sonrası GH< 0,4 ng/ml ve normal IGF-1 düzeyleri şeklinde değişmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların ortalama takip süreleri 23 ay idi. Hastaların 2002 kür kriterlerine göre kür oranları %73,4 iken 2010 kriterlerine göre bu oran %65,3 olarak azalmıştı. Yaş, cinsiyet, tümörün büyüklüğü, suprasellar uzanımının remisyona etkili olmadığı; tümörün parasellar uzanımı, kavernöz sinüs invazyonu, nüks oluşu ise kür oranına yakından etkili faktörler olarak bulundu. Operasyon sonrası 6 hastada yeni gelişen endokrinopati tespit edildi, hastaların 3'ünde geçici, 1'inde kalıcı DI, 4 hastada panhipopituarizm gelişti. 1 hasta sellar hematom sebebi ile yeniden opere edildi. 1 hastada ise operasyon sırasında 61 pseudoanevrizmaya bağlı yaygın kanama meydana geldi, ancak hastalar mortalite ve morbidite olmadan hastaneden taburcu oldu. Sonuç: Pür endoskopik endonazal yaklaşım, akromegali tedavisinin güvenli ve etkili bir yöntemidir. Bu çalışmada da belirtildiği gibi bu yöntem ile hem 2002 hem de 2010 konsensus kür akromegali kriterlerine göre yüksek kür oranları elde edilmiştir.

Özet (Çeviri)

Purpose: Acromegaly is a chronic disease, related to excess of GH and IGF1, generally caused by pituitary adenomas which are GH- secreting. Because of uncured acromegaly lead to high mortality and morbidity, it should be treated assuredly. Although treatment of acromegaly consists of surgery, drug therapy and radio therapy, surgical treatment became the first option in the recent years due to the developments of endoscopy. The aim of this study is evaluate the consequensus of pure endoscopic transsphenoidal surgery in series with acromegaly and rewieve the remission rates according to 2002 and 2010 consensus remission criterias, also produce the predictors of remission and mention about associated complications. Methods: In this study, we retrospectively analyzed the medical records of 129 patients who have GH-secreting adenomas and operated via pure endoscopic endonasally at Ankara Numune Training and Research Hospital between November 2010 and March 2016. Tumors were classified according to size and tumor extension. Patients'follow up periods were minimum 6 months. The consequences were evaluated in accordance with 2002 and 2010 consensus remission criterias. According to 2002 criteria; GH< 2,5 ng/ml, randomly GH < 1 ng/ml after OGTT and normal IGF-1 levels for age and sex within 3 and 6 months after surgery means remission for acromegaly. These numerical values were changed in 2010 criteria. According to 2010 criteria; GH< 1 ng/ml, randomly GH< 0,4 ng/ml after OGTT and normal IGF-1 levels means remission. Results: the mean follow-up period was 23 months. According to 2002 criteria the total remission rate was %73,4 and this rate decreased to %65,3 according to 2010 criteria. Age, gender, suprasellar extension of the tumor and size of the tumor did not affect the remission but parasellar extension, cavernous sinus invasion and relapse of tumor were associated with lower rates of disease control. After surgery new endocrinopathies were seen in 6 patients; 3 were transient DI, 1 was permanent DI and 4 were hypopituatirism. One patient had second surgery because of sellar hematoma and one had gross bleeding during the surgery because of 63 pseudoaneurysm but they discharged from the hospital without morbidity and mortality. Conclusion: Pure endoscopic transsphenoidal surgery is an effective and safe option for the treatment of acromegaly. In this study we have high remission levels with this option according to 2002 and 2010 consensus criterias.

Benzer Tezler

  1. Akromegali hastalarında epikardiyal yağ kalınlığının ekokardiyografik olarak değerlendirilmesi

    The evaluation of epicardial adipose tissue thickness by echocardiography in patients with acromegaly.

    GÜLSÜM GÖNÜLALAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    İç HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET YILDIZ

  2. Akromegali hastalarında egzersizin metabolik ve kardiovasküler bozukluklar üzerine etkileri

    Impact of exercise on metabolic and cardiovascular complications in cases with acromegaly

    ESRA ŞÜHEDA HATİPOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR KADIOĞLU

  3. Kontrolsüz Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda akromegali görülme sıklığı

    Prevalence of acromegaly in patients with uncontrolled Type 2 diabetes mellitus

    MÜNİRE TOPALAK SÖNMEZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUHAMMED KIZILGÜL

  4. Akromegali hastalarında rutin kolonoskopi hazırlığı başarı oranları ve bağırsak temizliğinin değerlendirilmesi

    Evaluation of success rates of routine colonoscopy preparation and intestinal cleansing in patients with acromegaly

    PINAR DOĞAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MİNE ADAŞ

    DOÇ. DR. YASEMİN GÖKDEN

  5. Akromegali hastalarında serum galectin-3 düzeyi ve karotis femoral nabız dalga hızı arasındaki ilişki

    The relationship between serum galectin-3 level and carotid femoral pulse wave velocity in patients with acromegaly

    HÜSEYİN ALİ ÖZTÜRK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    İç HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİLMİ ERDEM SÜMBÜL