Barbed sutur ile ekspansiyon sfinkter farengoplasti cerrahisi yapılan obstrüktif uyku apne sendromlu hastaların postoperatif 3. ayda klinik sonuçlarının değerlendirilmesi
Evaluation of the clinical results at the postoperative 3RD months of patients with obstructive sleep apnea syndrome WHO was operated to expansion sphincter pharingoplasty surgery with barbed sutur
- Tez No: 710818
- Danışmanlar: PROF. DR. CÜNEYT ORHAN KARA
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Pamukkale Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 100
Özet
Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu (OSAS) uyku sırasında üst solunum yolunda oluşan obstrüksiyonlar ve bu sebeple meydana gelen kanda oksijen saturasyonunda düşme ve gündüz uykululuk haliyle seyreden bir sendromdur. Toplumda erişkin erkeklerin %10'unda ve kadınların %3'ünde bu problem mevcuttur. OSA, üst solunum yolunun nazal, retropalatal ya da retrolingual alan gibi birden fazla seviyelerde total veya parsiyel obstrüksiyonlarından kaynaklanır. Uykuda saatte en az 5 obstrüktif apne, hipopne veya solunum güçlüğüyle ilgili uyarıların varlığı ile tanımlanır ve genellikle kan oksijen saturasyonunda azalma da eşlik eder. Üst hava yolunun anatomik olarak kollapsı sonucu oluşan fizyolojik değişikliklerin nöromüsküler tonüs ve fonksiyon, uyku-uyanıklık ve solunum kontrol merkezi ile koordineli bir ilişkisi vardır. Tedavi edilmediği takdirde, gündüz aşırı uyku durumu, nörobilişsel kayıp, düşük yaşam kalitesi, trafik kazaları, sağlık ve sosyal maliyetler, kardiyovasküler morbidite ve mortalite ile ilişkilidir. Bu çalışmada 2019-2021 tarihleri arasında Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi KBB Polikliniği'nde 30 OSAS tanılı hastanın yapılan barbed sutur ekspansiyon sfinkter farengoplasti ameliyatı sonrası preop ve postop 3. ayda PSG sonuçları değerlendirildi. AHİ, ESS, VKİ, min O2 seviyeleri ve horlama sıklığı ile şiddeti karşılaştırıldı. Cerrahi başarı olarak postoperatif AHİ değerinin %50'den fazla ve 20'nin altına düşmesi kabul edildi. Buna göre çalışmamızın başarısı %43,3 olarak bulunmuştur. ESS ölçeği sonuçlarında, horlama sıklığı ve şiddetinde istatiksel olarak da anlamlı iyileşme bulunmuştur.
Özet (Çeviri)
Obstructive Sleep Apnea Syndrome (OSAS) is a syndrome characterized by obstructions in the upper respiratory tract during sleep and, therefore, decrease in oxygen saturation in the blood and daytime sleepiness. 10% of men and 3% of women in the society have this problem. OSA is caused by total or partial obstruction of the upper airway at multiple levels, such as the nasal, retropalatal, or retrolingual space. It is defined by the presence of at least 5 obstructive apnea, hypopnea, or respiratory distress-related arousals per hour during sleep and is usually associated with decreased blood oxygen saturation. Anatomical collapse of the upper airway, neuromuscular tonus and function, sleep-wake and respiratory control imbalance, and arousal threshold influence and contribute to certain pathophysiological features that characterize different types of OSA. If left untreated, excessive daytime sleepiness is associated with neurocognitive loss, poor quality of life, traffic accidents, health and social costs, cardiovascular morbidity and mortality. Our study evaluated the results of PSG preoperative and postoperative 3rd month after barbed suture expansion sphincter pharyngoplasty surgery in 30 patients with a diagnosis of Osas at Pamukkale University Medical Faculty Hospital ENT Polyclinic between 2019-2021. We compared AHI, ESS, BMI, min O2 levels, frequency and severity of snoring. A postoperative AHI value of more than 50% or less than 20% was accepted as surgical success. Accordingly, the success of our study was found to be 43.3%. However, the ESS, frequency and severity of snoring scale was found to be statistically significant.
Benzer Tezler
- Laparoskopik Myomektomi vakalarında barbed sütur ile vicryl süturun karşılaştırılması ; Randomize çalışma
Comparison of barbed suture and vicryl suture in Lparoscopic Myomectomy cases; A randomized study
SEZİN ATEŞ TATAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2019
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BURAK KARADAĞ
- Gömülü yirmi yaş dişi cerrahisinde düğümsüz (barbed/knotless) sütur ile konvansiyonel ipek süturun klinik ve mikrobiyolojik olarak karşılaştırılması
Clinical and microbiological comparison of barbed (knotless) suture and conventional silk suture in impacted thi̇rd molar surgery
AHMET EMRE UYSAL
Doktora
Türkçe
2022
Diş HekimliğiSağlık Bilimleri ÜniversitesiAğız Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. METİN ŞENÇİMEN
- Barbed sütür ve konvansiyonel/düz sütürün sezaryen skar kalınlığı üzerine etkilerinin karşılaştırılması ve ultrason elastografi ile değerlendirilmesi
Comparison of the effects of barbed suture and conventional suture on caesarian scar thickness and evaluation by ultrasound elastography
ŞEYMA YESİRALİOĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri ÜniversitesiKadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TOLGA KARACAN
- Tavşan mesanesi modelinde 'V-Loc™ yara kapama cihazı' ile 'Vicryl™' ve 'Monocryl™'in' in-Vivo doku reaksiyonları açısından karşılaştırılması
In-Vivo Comparison of 'V-Loc™in' 90 Wound Closure Device' with 'Vicryl™' and 'Monocryl™' In Regard to Tissue Reaction in a Rabbit Bladder Model
SERDAR YALÇIN
- Laparoskopik radikal prostatektomi operasyonunda dikenli ile standart monofilaman sütür kullanımının karşılaştırılması
Barbered suture versus standart monofilaman suture for urethrovesical anastomosis during laparoscopic radical prostatectomy
EMİN ALİYEV