Geri Dön

Trokanterik kırıkların tedavisinde uygulanan kilitsiz ve kilitli blade özellikli proksimal femoral nail antirotation (PFNA) implantların redüksiyon ve başarı kriterleri açısından karşılaştırılması

Comparison of reduction and success criteria of unlocked and locked blade proximal femoral nail antirootation (PFNA) implants applied in the treatment of trocanteric fractures

  1. Tez No: 714087
  2. Yazar: ALİ CAN ÇİÇEK
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ VAHİT YILDIZ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
  6. Anahtar Kelimeler: Trokanterik kırık, PFNA, Kilitli blade, Kilitsiz blade, Trochanteric fracture, PFNA, Locked blade, Unlocked blade
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Adnan Menderes Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 113

Özet

Amaç: Çalışmamızın amacı trokanterik kırıkların tedavisinde yaygın olarak tercih edilen PFNA uygulamasının kilitli ve kilitsiz blade özellikli formlarının, 65 yaş üzeri çoğu osteoporotik olan yaş, cinsiyet, ek hastalıklar, kırık tipi benzer olgularda redüksiyon kalitesi ve tedavi sonuçlarını karşılaştırmaktır. Materyal - Metod: Kliniğimizde Ocak 2013 ile Ocak 2010 tarihleri arasında trokanterik kırık nedeni ile tedavi edilen olgular retrospektif olarak incelendi. 65 yaş üzeri olup PFNA ile cerrahi tedavi uygulanan en az 1 yıl takip edilen yaş, cinsiyet, ek hastalıklar ve kırık tipi açısından benzer olgular rastgele seçilerek kilitsiz ve kilitli blade özellikli PFNA uygulananlar olarak iki grup oluşturuldu. Konservatif olarak tedavi edilen, cerrahi tedavisinde plak vida, artroplasti uygulanan ve kayıtlarına ulaşılamayan olgular çalışmaya dahil edilmedi. Kilitli veya kilitsiz blade özellikli PFNA uygulanan olgular ek hastalıklar, kırık oluşum mekanizması, kırık tipi, kırık sınıflandırması, kırık oluşma zamanı ile operasyon zamanı arasında geçen süre, operasyon süresi, kanama miktarı, ameliyat sırasında yaşanan komplikasyonlar, redüksiyon yöntemi, redüksiyon kalitesi, ameliyat sonrası yoğun bakım ihtiyacı, yoğun bakımda kalış süresi, hastanede yatış süresi, ameliyat sonrası radyojik ölçümler, tam yük ile mobilizasyon zamanı, takip süresi, ameliyat sonrası komplikasyonlar, harris ölçeklendirmesi, vizüel anolog skoru ve ölüm zamanı açısından karşılaştırıldı. Sonuçlar IBM SPSS 28 programı ile değerlendirildi. Bulgular: Kliniğimize başvuran 65 yaş üzeri, trokanterik kırığı sonucu kilitli ve kilitsiz blade özellikli PFNA uygulanan 387 olgudan 63'nün verilerine ulaşılamaması veya eksik olması, 1 yıldan daha kısa takip süresi olması, plak vida ile internal tespit ve artroplasti uygulanması nedeni ile çalışmadan çıkarıldı. Cinsiyet, yaş, ek komorbid durumlar, kırık tipi, kırık oluşum mekanizması gibi parametreler benzer olacak şekilde rastgele kilitsiz (n=164) ve kilitli (n=160) blade uygulanan 314 olgu 324 trokanterik kırık çalışmaya dahil edildi. 10 olgu bilateral trokanterik kırık tespit edildi. Ek komorbid durum açısından gruplar arasında fark yoktu (p=0,811). Kilitsiz grupta kırıkların 132'si stabil 32 unstabil ve kilitli grupta 132'si stabil 28 unstabil olup aralarında anlamlı fark yoktu (p=0,545). Operasyon süresi kilitli grupta (ortalama 65,55 dk), kilitsiz gruba (ortalama 45,79 dk) göre anlamlı olarak fazlaydı (p=0,001). Kilitli gruptaki (ortalama 111,19 ml) olgularda kanama miktarı kilitsiz gruba (ortalama 79,97 ml) göre fazla olup fark anlamlıydı (p=0,001). Redüksin kalitesi açısından gruplar iyi, kabul edilebilir ve kötü olarak sınıflandırıldığında kilitsiz ((n)128 iyi, 28 kabul edilebilir, 8 kötü) ve kilitli ((n) 115 iyi, 32 kabul edilebilir, 13 kötü) grup arasında anlamlı fark yoktu (p=0,325). Kırığın radyolojik görüntümeleri sonrasında yapılan ölçümlerde kilitli grupta (medyan değeri 52,5) Parker oranı AP, kilitsiz gruba (medyan değeri 51,3) göre fazla olup fark anlamlıydı (0,037). Diğer ölçüm verileri olan tip apeks mesafesi (medyan değeri kilitsiz=22,05 mm, kilitli=21,6 mm), kalkar referanslı tip apeks mesafesi (medyan değeri kilitsiz=27,68 mm, kilitli=27,2 mm) ve servikal açı farkı (medyan değeri kilitsiz=2,35, kilitli=0,72) değerlerinde kilitsiz grup kilitli gruba göre anlamlı derecede fazlaydı (p=0,049, p=0,042, p=0,006). Vizüel analog skoru 6. hafta verilerinde kilitli grupta (medyan değeri 3,25) kilitsiz gruba (medyan değeri 2,45) anlamlı olarak fazla bulunurken (p=0,031) VAS 1. yıl (medyan değeri kilitsiz=1,58, kilitli=2,28), Harris kalça skoru 6. hafta (medyan değeri kilitsiz=65,29, kilitli=64,52) ve 1. yıl (medyan değeri kilitsiz=68,25, kilitli=68,79) karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı fark yoktu (p=0,523, p=0,335, p=0,256). Ameliyat sonrası komplikasyonlar kilitli grupta anlamlı olarak daha fazlaydı (p=0,002). Kilitli grupta kaynamama (n=10), kilitsiz gruba (n=3) göre daha fazla olsa da fark yoktu (p=0,087). Takip süresi kilitsiz grupta (ortalama 43,9 ay) kilitliye (ortalama 20,56 ay) göre anlamlı olarak daha fazlaydı (p=0,001). Sonuç: 65 yaş üzeri trokanterik kırık sonrası uygulanan PFNA impantının kilitli ve kilitsiz formlarının değerlendirildiği çalışmamızda oluşturulan gruplar yaş, cinsiyet, ek hastalıklar, travmanın mekanizması ve kırık tipi yönünden çalışma sonucuna etki edecek anlamlı fark yoktu. Kırık tipi ve sınıflandırılması yönünden gruplar arasında fark yoktu. Operasyon süresi ve kanama miktarı sonuçları kilitsiz grupta daha düşüktü. Redüksiyon kalitesi gruplarda benzerdi. Radyolojik ölçümlerde Parker oranı AP değeri kilitli grupta; tip apeks mesafesi, kalkar referanslı tip apeks mesafesi ve servikal açı farkı kilitsiz grupta daha yüksekti. Kilinik memnuniyet skorları olan Harris kalça skoru ve Vizüel Analog skorunun uzun dönem sonuçları arasında fark yoktu. Kaynamama kilitli grupta fazla görülmesine karşın fark anlamlı değildi. Ameliyat sonrası komplikasyonlar kilitsiz grupta daha düşüktü. Takip süresi kilitsiz grupta daha yüksekti. Kilitsiz blade özellikli PFNA ile kilitli blade özellikli PFNA nın redüksiyon kalitesini, cerrahi ve klinik başarı yönünden karşılaştıran çalışmamızda kilitsiz blade özellikli grup daha başarılı olarak görülse de olguları tek bir birey olarak komorbid durumları, kırığın durumu, klinik durum, cerrahın tecrübesi, çevre ve ameliyathane şartları gibi çeşitli değişkenler açısından değerlendirip uygun tedavi yöntemini seçmek gerekir.

Özet (Çeviri)

Aim: The aim of our study is to compare the reduction quality and treatment results of locked and unlocked blade-featured forms of PFNA application, which is widely preferred in the treatment of trochanteric fractures, in patients over 65 years of age, most of whom are osteoporotic, with similar age, gender, comorbidities, fracture type. Materials and Methods: The cases treated for trochanteric fracture in our clinic between January 2013 and January 2010 were retrospectively analyzed. Patients over 65 years of age who underwent surgical treatment with PFNA and were followed up for at least 1 year with similar age, gender, comorbidities and fracture type were randomly selected and two groups were formed as unlocked and locked blade PFNA patients. Cases who were treated conservatively, who underwent surgical treatment with plate screw and arthroplasty, and whose records could not be reached, were not included in the study. Cases in which PFNA with locked or unlocked blades were applied, additional diseases, fracture formation mechanism, fracture type, fracture classification, time between fracture occurrence and operation time, operation time, amount of bleeding, complications during surgery, reduction method, reduction quality, postoperative period. The need for intensive care, length of stay in the intensive care unit, length of hospital stay, postoperative radiological measurements, mobilization time with full weight, follow-up time, postoperative complications, Harris scaling, visual analog score and time of death were compared. The results were evaluated with the IBM SPSS 28 program. Results: 63 of 387 patients over 65 years of age who applied to our clinic with locked and unlocked blade PFNA as a result of trochanteric fracture were excluded from the study because of inaccessible or incomplete data, less than 1 year follow-up, and internal fixation with plate screw and arthroplasty. 314 trochanteric fractures of 314 cases with randomly applied unlocked (n=164) and locked (n=160) blades were included in the study, with similar parameters such as gender, age, additional comorbid conditions, fracture type, fracture formation mechanism. Bilateral trochanteric fractures were detected in 10 cases. There was no difference between the groups in terms of additional comorbid conditions (p=0.811). There were 132 stable 32 unstable fractures in the unlocked group and 132 stable 28 unstable fractures in the locked group, and there was no significant difference between them (p=0.545). The operation time was significantly longer in the locked group (mean 65.55 min) than the unlocked group (mean 45.79 min) (p=0.001). The amount of bleeding in the locked group (mean 111.19 ml) was higher than the unlocked group (mean 79.97 ml), and the difference was significant (p=0.001). There was no significant difference between the unlocked ((n)128 good, 28 acceptable, 8 bad) and locked ((n) 115 good, 32 acceptable, 13 bad) groups in terms of the quality of the reducer when the groups were classified as good, acceptable, and bad (p). =0.325). In the measurements made after the radiological imaging of the fracture, the Parker ratio AP in the locked group (median value 52.5) was higher than the unlocked group (median value 51.3), and the difference was significant (0.037). Other measurement data are type apex distance (median value unlocked=22.05 mm, locked=21.6mm), calcareous reference type apex distance (median value unlocked=27.68mm, locked=27.2mm) and cervical angle The difference (median value unlocked=2.35, locked=0.72) was significantly higher in the unlocked group than the locked group (p=0.049, p=0.042, p=0.006). While the visual analogue score was significantly higher in the locked group (median value 3.25) and unlocked group (median value 2.45) in the 6th week data (p=0.031), VAS 1st year (median value unlocked=1.58, locked=2) .28), Harris hip score at 6 weeks (median value unlocked=65.29, locked=64.52) and 1 year (median value unlocked=68.25, locked=68.79) there was no significant difference between the groups. (p=0.523, p=0.335, p=0.256). Postoperative complications were significantly higher in the locked group (p=0.002). Although nonunion in the locked group (n=10) was higher than in the unlocked group (n=3), there was no difference (p=0.087). The follow-up period was significantly longer in the unlocked group (mean 43.9 months) than in the locked group (mean 20.56 months) (p=0.001). Conclusion: The groups formed in our study, in which the locked and unlocked forms of the PFNA implant applied after a trochanteric fracture over 65 years of age were evaluated, did not differ significantly in terms of age, gender, comorbidities, mechanism of trauma and fracture type. There was no difference between the groups in terms of fracture type and classification. The results of the operation time and the amount of bleeding were lower in the unlocked group. The quality of reduction was similar in the groups. In radiological measurements, Parker ratio AP value was in the locked group; Type apex distance, calcar-reference type apex distance and cervical angle difference were higher in the unlocked group. There was no difference between the long-term results of the clinical satisfaction scores of the Harris hip score and the Visual Analogue score. Although nonunion was more common in the locked group, the difference was not significant. Postoperative complications were lower in the unlocked group. Follow-up time was higher in the unlocked group. In our study comparing the reduction quality of PFNA with unlocked blade and PFNA with locked blade in terms of surgical and clinical success, although the unlocked blade group was seen to be more successful, the patients were treated as a single individual with their comorbid conditions, fracture status, clinical situation, surgeon's experience, environment and operating room conditions. It is necessary to evaluate in terms of various variables such as.

Benzer Tezler

  1. İleri yaş (80 yaş üzeri) trokanterik kırığı olan hastalarda proksimal femoral nail (PFNA) uygulananlar ile hemiartroplasti yapılanların karşılaştırılması

    Comparison of hemiarthroplasty and proximal femoral nail(PFNA) applied in advanced age patients with trochantericfracture (patient over 80 years)

    ALİ ŞİŞMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Ortopedi ve TravmatolojiAydın Adnan Menderes Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞEVKİ ÖNER ŞAVK

  2. Femur trokanterik kırıklarının proksimal femoral çivi ile tedavisinde başarıyı etkileyen faktörler

    Factors affecting success in the treatment of femoral trochanteric fractures with proximal femoral nails

    AYTEK HÜSEYİN ÇELİKSÖZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Ortopedi ve TravmatolojiEskişehir Osmangazi Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AKIN TURGUT

  3. Erişkin femur trokanterik bölge kırıklarında proksimal femur çivisi ile cerrahi tedavi sonuçları

    Surgical treatment results of adult femoral pertrochanteric fractures with proximal femoral nail

    EMRE ERGEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Ortopedi ve Travmatolojiİnönü Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. MUSTAFA KARAKAPLAN

  4. Stabil olmayan intertrokanterik femur kırığı modelinde, yeni nesil çivi (a-pfn) ve plağın (a-dhs) karşılaştırılması;biyomekanik çalışma

    Comparison of the fixation the new generation nail (a-pfn) and plate (a-dhs) in the treatment of unstable intertrochanteric femur fracture model; biomechanical study

    BURAK ÖZTURAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Ortopedi ve Travmatolojiİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KORHAN ÖZKAN

  5. Femur trokanterik kırıklarında kliniğimizde uyguladığımız internal fiksasyon yöntemlerinin karşılaştırılması

    Comparison of internal fixation methods used in our clinic in femur trocanteric fractures

    ÇAĞRI ÖRS

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bakanlığı

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    UZMAN ALİ UTKAN