Do counterfactual events influence the interpretation of experienced past events
Karşı-olgusal olayların deneyimlenen geçmiş olayların yorumlanması üzerinde etkisi var mıdır
- Tez No: 716765
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SİMAY İKİER
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Psikoloji, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2021
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Bahçeşehir Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Psikoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Bilişsel Nöropsikoloji Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 98
Özet
Bu çalışmanın amacı, karşı-olgusal olayların otobiyografik anıların değerlendirilmesi üzerindeki etkisini araştırmaktır. Karşı-olgusal olaylar, geçmişte gerçekleşmemiş ama gerçekleşme ihtimali olan olaylardır. Yukarı doğru karşı-olgusal olay, gerçekleşmiş bir olayın daha iyi bir alternatifi, aşağı doğru karşı-olgusal olay, gerçekleşmiş bir olayın daha kötü bir alternatifidir. Bu çalışmaya toplamda 90 sağlıklı genç yetişkin katılmıştır. Çalışmada yukarı doğru karşı-olgusal, aşağı doğru karşı-olgusal ve kontrol koşulları olmak üzere üç deneysel koşul bulunmaktadır. Deneyin ilk oturumda, katılımcılar geçmişte yaşadıkları önemli bir anıyı hatırlayıp, bu anıyı fenomenolojik özellikler açısından değerlendirmiştir. Katılımcıların bu anıların hatırlanmasından önce ve sonra duygu-durumları ölçülmüştür. Yaklaşık bir hafta sonraki ikinci oturumda, katılımcılar ilk oturumda anlattıkları olayı hatırlayıp, olayın daha iyi bir alternatif senaryosunu ya da daha kötü bir alternatif senaryosunu oluşturmuşlardır. Daha sonra, katılımcılar ilk oturumda anlattıkları orijinal anıları fenomenolojik detaylar açısından bir kez daha değerlendirmişlerdir. Katılımcıların duygu-durumları, yine karşı olgusal olayların oluşturulmasından önce ve sonra ölçülmüştür. Kontrol koşulundaki katılımcılar ise karşı-olgusal olay oluşturmayıp sadece ilk oturumda hatırladıkları anıyı bir kez daha değerlendirmişlerdir. Oluşturulan yukarı doğru ve aşağı doğru karşı-olgusal olaylar, ilk oturumda hatırladıkları anıların nasıl daha iyi ve nasıl daha kötü olabileceği konusunda katılımcılarda bir farkındalık yarattığından, yukarı doğru karşı-olgusal olayların, katılımcıların olumsuz duygu durumunu artırarak ve anıların duygusal değerliğini düşürerek daha olumsuz yorumlanmasına yol açacağı, aşağı doğru karşı-olgusal olayların ise katılımcıların olumlu duygu durumunu ve anıların duygusal değerliğini artırarak daha olumlu olarak yorumlanmasını sağlayacağı tahmin edilmiştir. Ayrıca, negatif anılar pozitif anılara göre daha az detaylı ve daha yüksek duygusal yoğunlukla hatırlanma eğiliminde olduğu için yukarı doğru karşı-olgusal olayların etkisiyle, anıda canlılık ve duyusal detaylar gibi fenomenolojik ayrıntıların azalacağı, duygusal yoğunluğun ise artacağı beklenmiştir. Yukarı doğru karşı-olgusal olayların etkisiyle ise, anıda canlılık ve duyusal detaylar gibi fenomenolojik ayrıntıların artarken, anının duygusal yoğunluğunun azalacağı beklenmiştir. Katılımcıların duygu durumuna ilişkin olarak, olumlu duyguda hiçbir deneysel koşul için anlamlı bir fark bulunamazken, olumsuz duyguda ilk ve ikinci oturumlar arasında anlamlı bir fark bulunmuş, fakat bu sonuç deneysel koşullar arasında anlamlı bir fark göstermemiştir. Anıların duygusal değerlik ve duyusal detay puanları deneysel koşullar arasında anlamlı bir fark göstermemiştir. Anıların canlılık ve duygusal yoğunluk puanlarına ilişkin oturumlar arasında anlamlı bir fark bulunsa da, bu sonuç deneysel koşullar arasında anlamlı bir fark göstermemiştir. Duygu duruma ilişkin sonuçların bir nedeni, katılımcıların ilk ve ikinci oturumların başındaki duygu durumunun sabit olmaması ve olumlu duyguda ilk oturumdan ikinci oturuma bir azalma değerlendirmeleri etkilemiş olabilir. Duygusal değerlik, duygusal yoğunluk, canlılık ve duyusal detaylara ilişkin anlamlı fark bulunamamasının bir nedeni, zamansal olarak yakın olan anıların daha detaylı hatırlanması ve bu araştırmada anıların zamansal mesafesinin kontrol edilmemiş olması olabilir. Bulgular ve olası açıklamaları, ilgili kuramlar çerçevesinde tartışılmıştır.
Özet (Çeviri)
The present study aimed to investigate the effect of the counterfactual events on the evaluation of autobiographical memories. Counterfactual events are events that could have happened, but did not. An upward counterfactual is a better event, and a downward counterfactual is a worse event than the real one. A total of 90 healthy young adults participated in the present study. There were three experimental conditions, the upward counterfactual, the downward counterfactual, and the control condition. In the first session of the experiment, participants retrieved an important memory from their own life, and they rated the phenomenological characteristics of the memory. The affective state of the participants was measured before and after the recollection of the autobiographical memories. After about one week, in the second session, participants remembered the memory that they retrieved in the first session of the study, and they generated an upward or downward counterfactual event related to it, depending on the condition to which they were assigned. Then, they rated their original memories that they retrieved in the first session in terms of the phenomenological details once again. Affective state of the participants was measured before and after the generation of the counterfactual events. The participants in the control condition did not generate a counterfactual event, they only rated the memory from the first session one more time. Since upward and downward counterfactuals make participants aware of how their experience could have been better or how it could have been worse respectively, we hypothesized that while upward counterfactual events would lead to negative interpretation of the memories, increasing negative affect and decreasing their valence ratings, downward counterfactual events would lead to positive interpretation of the past memories, increasing positive affect and valence ratings. In addition, we hypothesized that the phenomenological details such as vividness and sensory details of the autobiographical memories would decrease after the generation of the upward counterfactual events, and the emotional intensity of the memories would increase, since negative memories tend to be less detailed and more intense than positive ones. Based on the same rationale, we hypothesized that the phenomenological details of the autobiographical memories would increase after the generation of the downward counterfactual events, and the emotional intensity of the memories would decrease. With regards to affect, while we could not find any significant difference in the positive affect scores across conditions, we found significant differences in the negative affect scores between the first and the second session, but these results were not significant for the conditions. We could not find any significant change in the emotional valence and sensory details of autobiographical memories across conditions. Although we found significant differences in the vividness and emotional intensity of autobiographical memories between the first and the second session, these results were not significantly different for the three groups. One reason for the results about affect may be that the participants' initial affective states were not stable and showed a decrease in positive affect from the first to the second session, which may have influenced ratings. Regarding emotional valence, emotional intensity, vividness, and sensory detail, one reason for the non-significant results may be temporal distance of the memory was not controlled and recent memories tend to be remembered with more phenomenological detail. The results and possible explanations were discussed within relevant theoretical frameworks.
Benzer Tezler
- Türkçede karşıolgusallık
Counterfactuality in Turkish
FAİK UTKAN DENİZER
Doktora
Türkçe
2023
DilbilimHacettepe ÜniversitesiTürkiyat Araştırmaları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEMA ASLAN DEMİR
- Incremental processing of morphosyntax for counterfactual reasoning: An eye-tracking study with Turkish-speaking children and adults
Karşı olgusal uslamlamada artımlı biçim-sözdizim işlemesi: Türkçe konuşan çocuklar ve yetişkinler ile bir göz izleme çalışması
SEMİH CAN AKTEPE
Yüksek Lisans
İngilizce
2022
DilbilimOrta Doğu Teknik Üniversitesiİngiliz Dili Öğretimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DUYGU ÖZGE
- The effects of Türkiye's Free Trade Agreements on its external trade: A causal inference approach
Türkiye'nin serbest ticaret anlaşmalarının (STA) dış ticaretine etkisi: Nedensel çıkarım yaklaşımı
MURAT SÖZBİR
Doktora
İngilizce
2023
EkonomiHacettepe Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ARZU AKKOYUNLU WIGLEY