Geri Dön

18-49 yaş arası lohusaların ruhsal durumlarının emzirme tutumuna etkisi

The effect of mental status of mothers aged 18-49 YEARS on DEC attitude to breastfeeding

  1. Tez No: 719312
  2. Yazar: SAFİYE SEÇİL AKGÜN ÇALIŞKANYÜREK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. DUYGU İLKE YILDIRIM
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Aile Hekimliği, Family Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Postpartum, Mental State, Breastfeeding Attitude
  7. Yıl: 2021
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Konya Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

Amaç: Günümüzde anne sütü ve emzirme kadar önemli olan bir diğer konu da doğum sonrası lohusa annelerin ruh sağlığıdır. Çalışmanın amacı 18-49 yaş arası lohusaların doğum sonrası depresyon ve anksiyete düzeylerinin emzirme tutumuna olan etkisini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Kesitsel ve tanımlayıcı tipte olan bu çalışma 1 Şubat 2021 ile 1 Ağustos 2021 tarihleri arasında Konya ili merkez aile sağlığı merkezlerine kayıtlı olan lohusa ve yeni doğan aşısı için başvuran 18 yaş üstü, gebelik öncesi veya gebelik döneminde psikiyatrik hastalığı olmayan 243 katılımcı ile yapılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak 25 sorudan oluşan sosyo demografik bilgi formu, Emzirme Tutumunu Değerlendirme Ölçeği, Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği ve Spielberger Durumluk Kaygı Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizini değerlendirmek SPSS-25.0 programı kullanılmıştır. Bulgular: Kadınların eğitim düzeylerinin, anne sütünün gerekliliğinin, emzirme bilgi düzeyinin ve emzirme süresinin emzirme tutum düzeylerini etkilediği görülmüştür. Çalışmada emzirme tutum düzeyleri ile durumluk kaygı, doğum sonrası depresyon düzeyi boyutlarından negatif yönde ve anlamlı düzeylerde ilişkili olduğu görülmektedir. Üniversite düzeyinde eğitimi olan kadınların ilköğretim ve lise düzeyinde eğitimi olan kadınlara göre emzirme tutumlarının daha düşük düzeyde olduğu saptandı. Doğum haftalarına göre emzirme tutumlarını incelediğimizde, 32 hafta öncesi doğum yapan katılımcıların emzirme tutumlarının 36 hafta ve üzerinde doğum yapanlara göre daha yüksek düzeyde olduğu görüldü (p=0,001). Lohusanın istediği ve eşinin istemediği gebeliğe sahip olan kadınların emzirme tutumlarının kadının istemediği eşinin istediği gebeliklere göre daha düşük olduğu tespit edildi (p=0,001). Kendinin istediği ve eşinin istemediği gebeliğe sahip olan kadınların durumluluk kaygı düzeylerinin istenmeyen gebelik yaşayan kadınlara göre daha yüksek düzeylerde olduğu görüldü (p=0,001). Çalışan ve çalışmayan katılımcıların doğum sonrası depresyon düzeylerinin benzer olduğu görüldü (p=0,09). Bebeklerin doğum kilosu ile annelerinin emzirme tutumları arasında negatif yönde zayıf düzeyde anlamlı ilişki vardı (r=-0,230,p=0,001).Düşük doğum kilolu bebeklerin annelerinin emzirme tutumlarının daha yüksekti. Katılımcıların emzirme tutumları ile Durumluk Kaygı Düzeyleri arasında ters yönde ve orta güçte bir ilişki olduğu saptandı (r=0,330, p=0,001). Emzirme tutumları ile Doğum Sonrası Depresyon Düzeyleri arasında ters yönde ve zayıf güçte bir ilişki olduğu görüldü (r=-0,220, p=0,001). Durumluk Kaygı Düzeyi ile Doğum Sonrası Depresyon düzeyleri arasında pozitif yönde ve orta güçte bir ilişki olduğu tespit edildi (r=0,320, p=0,001). Araştırmada durumluk kaygı düzeyindeki bir birimlik bir artış emzirme tutum düzeylerini 0,54 birim azaltacaktır. Doğum sonrası depresyon düzeyindeki bir birimlik bir artış emzirme tutum düzeylerini 0,37 birim azaltacaktır. Sonuç: Sonuçlara göre emzirme tutum düzeylerine etki eden en önemli değişkenin durumluk kaygı olduğu görülmüştür. Durumluk kaygısı, doğum sonrası depresyon düzeyi yüksek olan annelerde emzirme tutum düzeylerini azaltmaktadır. Durumluk kaygısı ve doğum sonrası depresyon düzeyi konusunda destek alan kadınların emzirme tutum düzeyleri daha iyi olacağı için bu konu ilgili anneler ile iletişimin artırılmasının anne ve bebek sağlığını olumlu yönde etkileyeceği söylenebilir. Anahtar Kelimler: Lohusa, Ruhsal Durum, Emzirme Tutumu

Özet (Çeviri)

Objective: Another issue that is as important as breast milk and breastfeeding today is the mental health of postpartum mothers. The aim of the study is to evaluate the effect of postpartum depression and anxiety levels of puerperant women aged 18-49 on breastfeeding attitudes. Materials and Methods: This cross-sectional and descriptive study was conducted with 243 participants over the age of 18, who did not have any psychiatric disease before or during pregnancy, who applied for puerperal and newborn vaccination between February 1, 2021 and August 1, 2021, registered to the central family health centers in Konya. . Sociodemographic information form consisting of 25 questions, Breastfeeding Attitude Assessment Scale, Edinburgh Postpartum Depression Scale and Spielberger State Anxiety Scale were used as data collection tools in the study. SPSS-25.0 program was used to evaluate the analysis of the data. Results: It was observed that women's education, necessity of breast milk, breastfeeding knowledge level and breastfeeding duration affected their breastfeeding attitude levels. In the study, it is seen that breastfeeding attitude levels are negatively and significantly related to state anxiety and postpartum depression levels. It is negatively affected by the levels of breastfeeding attitude and the level of state anxiety and postpartum depression. It can be stated that the breastfeeding attitudes of women with university level education are lower than those with primary and high school education. When we examined the breastfeeding attitudes according to the weeks of birth, it was seen that the breastfeeding attitudes of the participants who gave birth before 32 weeks were at a higher level than those who gave birth at 36 weeks or more (p=0.001). It was determined that the breastfeeding attitudes of women who had a pregnancy that the postpartum wanted and that the husband did not want were lower than the pregnancies that the woman did not want (p=0.001). It was observed that the state anxiety levels of women who had a pregnancy that they wanted and that their husbands did not want were at higher levels than women who had an unwanted pregnancy (p=0.001). It was observed that the postpartum depression levels of the working and non-working participants were similar (p=0.09). There was a negative and weakly significant correlation between the birth weight of the babies and the breastfeeding attitudes of their mothers (r=-0.230, p=0.001). Breastfeeding attitudes of mothers of low birth weight babies were higher. It was determined that there was an inverse and moderately strong relationship between the breastfeeding attitudes of the participants and their State Anxiety Levels (r=0.330, p=0.001). It was observed that there was an inverse and weak relationship between breastfeeding attitudes and Postpartum Depression Levels (r=-0.220, p=0.001). It was determined that there was a positive and moderately strong relationship between State Anxiety Level and Postpartum Depression levels (r=0.320, p=0.001).According to the results, it was seen that the most important variable affecting the breastfeeding attitude levels was state anxiety. In the study, a one-unit increase in the state anxiety level will decrease the breastfeeding attitude levels by 0.54 units. A one-unit increase in the level of postpartum depression will decrease the breastfeeding attitude levels by 0.37 units. Conclusion: It is evaluated in terms of the state of the optimizable how it affects the views according to the results. It is not preferred for pregnant women in mothers with high state anxiety and postpartum outlook. In the field of education, which receives support in state anxiety and postpartum appearance, it can be played that the body will affect the mother and baby positively, regarding the communication in this regard, for better general appearance.

Benzer Tezler

  1. Lohusaların aldıkları postpartum izlemleri ve izlemlerin yaşam kalitesine etkisi

    Postpartum follow-ups of puerperant and the effect of follow-ups on quality of life

    ÖMER KERİM TOPAKKAYA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Aile HekimliğiHatay Mustafa Kemal Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERHAN YENGİL

  2. Obez olan ve olmayan lohusalarda emzirme başarısı, öz-yeterlilik ve emzirmede yaşanan endişeler

    Breastfeeding success, self-efficacy and fear of breastfeeding in obese and non-obese women

    EMİNE ÖZTÜRK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    HemşirelikManisa Celal Bayar Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Hemşireliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMRE YANIKKEREM

  3. 18-49 yaş arası kadınların toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumları ile aile planlaması tutumları arasındaki olası ilişki

    The possible relationship between the attitudes of women aged 18-49 to gender roles and their attitudes to family planning

    TUĞBA NUR SALTIK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT ALTUNTAŞ

  4. 18-49 yaş arası kadınların folik asit bilgi ve farkındalık durumunun sağlık okuryazarlığı düzeyi ile ilişkisi

    The relationship of folic acid knowledge and awareness status of women aged 18-49 and the level of health literacy

    FİRDEVS GÜDÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİN PALA

  5. 18-49 yaş arası kadınların premenstrual sendrom ile değişen beslenme alışkanlıklarının ve duygusal yeme davranışlarının değerlendirilmesi

    Evaluation of changing dietary habits and emotional eating behaviors with premenstrual syndrome of women between 18-49 years of women

    EBRU ALTUN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Beslenme ve DiyetetikAcıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi

    Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ NİHAN ÇAKIR BİÇER